115. Bölüm : Kırmızı Bölge

avatar
1442 50

My Vampire System - 115. Bölüm : Kırmızı Bölge


Çevirmen : Clumsy



Quinn’in elde ettiği artı 15 kristallik başarılı kazanç sonrası grup, barınağa dönmekte karar kıldı. Ama Quinn, öldürdüğü canavardan diğerlerine bahsetmektense onun kristalini sisteminde tutmayı tercih etti.

 

Askeri üsse teslim edilen tüm kristaller puan hanelerine yazılacaktı. Fakat askeriye, toplam sayının yüzde 10’unu teslim alacaktı. Bu yüzden Quinn, kristali kimselerin bulamayacağı ve sonradan satabileceği şekilde sisteminde tutmaya karar vermişti.

 

Tam da Del’in söylediği gibiydi. Güneş hala parıl parıldı ve yakın zamanda batacakmış gibi de görünmüyordu ama en az 6 saattir dışarıda olduklarını biliyorlardı. Hedefledikleri konuma ulaşmak ve hazırlık yapmak derken epey vakit geçmiş ve tüm süreç çok yorucu olmuştu.

 

Grup dosdoğru barınağın merkezine yerleştirilmiş olan askeri üsse yöneldi. Üs, birkaç farklı departmanı olan kare bir binaydı ama bu bir haftalık macera için öğrenciler adına ufak bir stant açılmıştı.

 

Stantta tek bir yetişkin asker bekliyor ve arkasında da büyük bir dijital ekran bulunuyordu. Topladıkları kristalleri adama teslim etmeleri sonrasında hepsini sayan adam ikisini kendisine ayırarak kalanları iade etti.

 

Ve arkalarındaki dijital ekran bir anda güncellendi. Layla ismi belirirken hemen yanına 15 skoru düşüldü. Ekrandaki tüm isimler arasında Layla’nınki ortalarda kalıyordu.

 

Yukarıya çıktıkça skor yükseliyor, aşağıya indikçe azalıyordu. Bazı gruplar henüz hiç kristal teslim etmediği için onların skoru 0’dı.

 

"Hey, şunu görüyor musunuz?" diyen Layla, ekranı işaret etti. Yukarılardaki bir grup 30 kristal toplamayı başarmıştı. Yani onların topladığının iki katını!

 

Erin ve Vorden ikilisi güçlü olsa da bu yalnızca kendi sınıfları için geçerliydi. Sınıflarında öne çıkmaları tüm birinci sınıfların en güçlü kişileri oldukları anlamına gelmiyordu, başka birinci sınıflar da vardı.

 

Ekrana bakan Quinn, Logan’ın isminin de 24 puanla yerini almış olduğunu gördü. Gezi başladı başlayalı onunla karşılaşmamış olsa da birinci sınıf olduğu için burada olacağını biliyordu.

 

"Sanırım 8. seviye olmak böyle bir şey, yanında da epey güçlü takım arkadaşları vardır kesin." diye düşündü Quinn.

 

İşlerini bitirmelerinin ardından dinlenip uyuma vakitleri gelmişti. Stantta bekleyen asker, gruba gidecekleri noktayı tarif etti ve grup da söyleneni yaparak barınağın hemen hemen en ucundaki bir binaya doğru ilerledi.

 

Söz konusu bina, yalnızca öğrencilerin gezi görevleri esnasında kalması için hazırlanmış iki katlı bir konaklama bloğuydu.

 

Diğer öğrenciler için de birkaç blok hazırlanmıştı ve yakınlarda kimseler yokmuş gibi görünüyordu.

 

Binaya giren grup, içerinin genişliği karşısında şaşkına dönmüştü. Burası askeri okuldaki odalarına kıyasla çok daha iyiydi. Hepsinin kendilerine ait odaları ve bunun yanı sıra bir mutfakla bir de salonları vardı.

 

Barınaklarda yaşam ucuz olduğu için öğrencilere daha geniş alanlar sağlayabiliyorlardı. Grup, gece ya da daha doğrusu gündüz uykusuna geçmeden önce yemek masasında bir toplantı gerçekleştirme kararı aldı.

 

Ve beşi de yerini alırken ilk konuşan Erin oldu.

 

"Bir öneride bulunmak isterim." dedi. "Hepinizin bildiği üzere benim hedefim bu görevi en iyi takımlardan biri olarak tamamlamak. Şu anda yalnızca ortalamanın üzerindeyiz ve bunu kabul edemem. Bu yüzden yarın kırmızı bölgeye geçmemiz gerektiğini düşünüyorum."

 

Peter bir şeyler söylemek üzereymiş gibi görünüyordu. Gruba karşı çıkacaktı fakat Erin yalnızca gözlerini kullanıp Peter’ı susturarak tek kelime etmesine dahi izin vermedi.

 

"Bence yeterince güçlüyüz." dedi Vorden. "Ama bu ikisi sorun teşkil ediyor."

 

Elbette ki Vorden’ın bahsettiği ikili Peter ve Quinn’di. Dürüst olmak gerekirse Quinn de kırmızı bölgeye geçmek istiyordu. Büyük ihtimalle Kanatlı Kertenkelelerin yaşam alanı orasıydı ama oraya gündüz döngüsü geceye döndüğünde gitmeyi planlıyordu.

 

Gölge güçlerinden faydalanabilirdi ama şu an için bunu etrafta kimse yokken yapmayı yeğlerdi. Henüz sırrını tutması için Peter’a güvenebilmesine imkan yoktu ve Erin’e gelince, onun hakkında hiçbir şey bilmediği söylenebilirdi.

 

Bir de ne kadar kristale ihtiyaç duyacağını bilmemesi gibi bir faktör vardı. Onları grup olarak elde ettikleri takdirde kristalleri de grupla bölüşmesi gerekecekti.

 

"Bunu ben de düşündüm." dedi Erin. "Haritada görebildiğiniz üzere kırmızı bölgenin hemen dışında bir güvenli alan var. Büyük ihtimalle iki farklı canavarın çarpıştığı bir bölge olduğu için birbirlerinin yollarına çıkmasınlar diye yapılmıştır. Biz içeri girip saldırırken ikisi orada bekleyebilir."

 

Erin’in önerisini işiten Quinn, bunun fena bir fikir olmadığını düşündü. Peter’la yalnız kalırsa bir noktada sıvışıp Kanatlı Kertenkeleleri kendi başına avlayabilirdi.

 

"Ehh, ikisinden biri fikrime itiraz etmediğine göre planımız hazır demektir." dedi Erin.

 

Böylece grup, uyumak için odalara dağıldı. Ve hem zorlu bir gün olduğu hem de ilk defa sıkış tepiş yatmayacakları, kendilerine ait bir alanları olduğu için hepsi de güzel bir uyku çekti.

 

Uyandıklarında bir kez daha yola düşme zamanı gelmişti. Barınaktan ayrılan grubun hedefi kırmızı bölgeydi.

 

Grubun bilmediği şeyse hemen arkalarından ikinci bir grubun geldiğiydi.

 

"Yalnızca doğru anı beklememiz gerekiyor." dedi Ben.

 

#Peter ve Quinn grubun güçlü bireylerinden ayrılacaksa ve Quinn de ilk fırsatta sıvışıp bireysel bir ava çıkacaksa Ben’in grubu kesinlikle Peter’ı hedef alacaktır. Kristaller hala Peter’daysa veda edebilirler yani. Peki beklenmedik bir olay yaşanabilir mi, grubu farklı sürprizler bekliyor olabilir mi, Peter bir sorun daha yaşarsa gruptakilerden nasıl bir tepki alır? Tüm bu soruların cevapları için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44339 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr