104. Bölüm : Kombinasyon Becerileri

avatar
1663 51

My Vampire System - 104. Bölüm : Kombinasyon Becerileri


Çevirmen : Clumsy



Saat geç oluyordu ve gece çökmesine az kalmıştı. Ertesi gün hafta sonuydu, yani öğrenciler bir kez daha şehirden ayrılmadıkları müddetçe iki günlüğüne özgür olacaklardı.

 

Quinn bu yüzden bugünlük bu kadar diyerek odasına dönme kararı aldı. Koridora adım attığındaysa Peter’ın odalarının duvarına yaslanmış şekilde uyuyakalmış olduğunu gördü. Ve yanından geçip odaya girerken göz ucuyla yaralanıp berelenmiş görünen gence baktı.

 

Peter yaralanmakla da kalmamış, saçından birkaç öbek saç yitirmişti.

 

'Hala mı zorbalığa uğruyor ki, acaba ona bu emri veren kimdi? Layla daha çok şey biliyor olabilir.' diye düşünen Quinn odaya girdi.

 

Peter’ı hala affetmemişti ve dürüst olmak gerekirse bunu yapabileceğini de zannetmiyordu. Ama yine de gelecekte bu tarz vukuatlar yaşanmasına engel olmak istiyordu. Bunun için de bu emirleri verenin kim olduğunu öğrenmesi gerekiyordu.

 

Quinn odaya girdiğinde Vorden çoktan yatağına yerleşip gevşemişti.

 

"Hey!" dedi Quinn. "Nerelerdeydin? Bir ara geldim ama ortalıkta kimse yoktu."

 

"Oh, o mesele." diye yanıtladı Vorden. "Aslına bakarsan şu Peter meselesinde gerçekten canımı sıkan bir şeyler var. Birilerinin ondan bunu yapmasını istediği bariz, öyle değil mi? Ve suçu birinin üzerine yıkma işini de çoktan hallettiler. Ama o kişinin başına neler geldiğini öğrenmeye çalıştığımda cevabı bilen tek bir kişi bile bulamadım. Herkes ikinci sınıf olduğu için cezasının Duke tarafından verildiğini söyleyip durdu."

 

"Neden Peter’ın daha önce takıldığı birinci sınıflara sormuyorsun, belki onlar bir şeyler biliyordur?"

 

"Aynen, hafta sonu öyle yapmayı planlıyorum ama dikkatli olmamız gerekiyor. İçgüdülerimde yanılmıyorsam bu meseleye hiç değilse çavuş seviyesinde birileri dahil olmuş olmalı."

 

"Sana eşlik etmemi ister misin?" diye sordu Quinn.

 

"Hayır, bence araştırmalarımızı ayrı ayrı yürütmemiz daha iyi olur. Ayrıca ben yakalanırsam bana el sürmekte zorlanırlar ama saatindeki seviyeyi ayarlayıncaya dek senin için işler çok farklı olacaktır."

 

"Biliyorum!" diyen Quinn parmaklarını şaklattı. "Gidip Layla’ya sorsana, biz yokken Peter’ın o arkadaşlarına rastlamışlar herhalde."

 

Vorden’ın o saniyede sergilediği surat ifadesi pek mutlu sayılmazdı ama midesinin bulandığı da söylenemezdi. Kendisi gülümsemeye çalışıyormuş da bedeni buna direniyormuş gibiydi.

 

"Quinn, onunla iyi anlaşamadığımızı biliyorsun değil mi?"

 

"Eh, sen de buna mecbur kalacağını biliyorsun, haftaya geziye gideceğiz sonuçta. Bunu arkadaşlığınızı onarmak için bir fırsat olarak görün. Çoktan bir arkadaş kaybettim, beni ikiniz arasında seçim yapmaya mecbur bırakma Vorden."

 

Bunu duyan Vorden yanındaki yastığı yakaladığı gibi Quinn’in suratına fırlattı.

 

"Peki dostum, deneyeceğim."

 

Ardından her ikisi de biraz uyuyabilmek için yatağa uzandı.

 

'Gerçekten o kızla arkadaş olmaya çalışmayacaksın, değil mi?' diye sordu Raten. 'Kızı öldür gitsin, o zaman seçim yapmasına gerek kalmaz, biz onun en iyi arkadaşı oluruz, olur biter.'

 

'Kaybol ve uyumama müsaade et.'

 

Meseleyi Vorden araştıracaksa Quinn yarın sanal gerçeklik odasına gitmekte özgür olacak demekti ama gözlerini kapatıp uykuya dalmadan önce 10. seviyeye ulaşmasıyla kilidi açılan eğitim videosuna bir göz atmaya karar verdi.

 

Ve bir kez daha bir nevi dojodaymış gibi görünen sarışın adam göründü.

 

"10. seviyeye ulaştığın için tebrikler, bu videoda yeni bir yetenek öğretilmeyecek, bunun yerine kendimize ait bir yetenek yaratacağız. Şimdiye Kan Püskürtme yeteneğinin kilidini açmış ve Çekiç Vuruşunu öğrenmiş olmalısın. Kan Püskürtme çok sayıda hedef üzerinde kullanılabiliyor olsa da maksimum hasar vermek için rakibe dokunmak gerekir. Eğer mümkünse iki yeteneği birleştirmekse daha da iyidir."

 

Diyen sarışın adam bir kez daha mücadele pozu aldı ve alışıldık Çekiç Vuruşu adımlarını tekrarladı ama gücü çıktığı saniyede Kan Püskürtme saldırısı gerçekleştirdi. Kanlar normalde olduğu gibi yayılmak yerine bütün halde, kalın bir çizgi olarak ilerledi. Ve videoda şiddetli bir ses işitildi.

 

"Upss." dedi sarışın adam. "Anlaşılan dojoda biraz tamirat yapmam gerekecek. Bu hamleye Çekiç Püskürüşü diyorum. Ancak dikkatli olmalısın, çünkü bu saldırı yalnızca canlılık tüketmez, kanının da çekilmesine yol açar. Ayrıca Çekiç Püskürüşünü hazırlamak biraz daha uzun sürer, yani her duruma uygun olmayabilir. Ama Kan Püskürtmeyi bir yumrukla aktive edecek olursan birkaç kat güçlenir."

 

Videoyu dikkatlice izleyip analiz eden Quinn nihayet biraz uyuyabilmek adına gözlerini kapattı.

 

Ertesi gün uyandığındaysa her zamanki mesajıyla karşılaştı.

 

[8 saatliğine doğrudan güneş ışığından sakınıldı, ödül 5 exp]

 

[10/100 exp]

 

Quinn, evrimleşmesinin ardından exp puanları sıfırlandığı için mutluydu. Exp ihtiyacı sürekli ikiye katlandığı takdirde seviye atlamanın ne kadar zorlaşacağını düşünmekten nefret ediyordu. Hatta bir noktada imkansız bir işe dönüşecekmiş gibi görünüyordu.

 

Uyanan ikili, hazırlanmaya başladı. Ve Quinn, Vorden üzerini değiştirirken bir şeyin farkına vardı.

 

"Hey Vorden, sen canavar silahı falan kullanmıyor musun?" diye sordu.

 

İnsanlar şehre çıkarken bir saldırı ihtimaline karşın silah taşırdı. Quinn de şu an için kendi silahını boyutsal boşlukta tutuyordu.

 

"Aslına bakarsan çoğu zaman element gücü kullanmayı tercih ediyorum, böyle olunca silahlarla pek işim olmuyor. Yine de haklısın, işe yarayacak bir güç edinirsem diye bir silah taşısam iyi olacak herhalde."

 

"Ehh, imkanın olsaydı ne isterdin ya da en iyi neyi kullanırdın sence?"

 

"Hmm, sanırım hançerleri oldum olası havalı bulmuşumdur ama kendi canavar silahımı yapabilmem biraz zaman alacak gibi. Ailemdekiler her şeyimi kendim kazanmam gerektiğini düşündüğü için bana para yollamaktan pek hoşlanmıyorlar." dedi Vorden gülerek.

 

Açıkçası Quinn, Vorden ve Layla için yeni birer silah yapmayı planlıyordu. İkisinin de kendisine çok yardımı dokunmuştu ve iyiliklerinin karşılığını ödemek istiyordu. Layla vampirlerle ilgili birçok şey öğrenmesini sağlarken Vorden, peşinden portal dünyasına bile gelmişti.

 

Ayrıca diğer vampirlerin veya o tarz şeylerin saldırıya geçebileceği endişesi vardı. Mevzu böyleyse Quinn’in etrafındakilerin de peşine düşebilirlerdi, yani onları daha güçlü kılmaktan zarar gelmezdi.

 

Odadan çıkan ikili, Peter’ın hala duvara yaslanmış halde oturmakta olduğunu gördü.

 

Ve Vorden, "Biz yokken odaya girip uyuyabilirsin, yalnızca biz döndüğümüzde orada olmamaya dikkat et." dedi.

 

Sonrasında yürümeye devam eden ikili bir noktada yollarını ayırdı. Quinn sanal gerçeklik odasına geçerken Vorden binanın dışına yöneldi.

 

"İyilik ettin." dedi Raten.

 

"Kurtulmaya çalıştığımız şeyden daha kötü olamayız." diye yanıtladı Vorden’sa.

 

"Birilerinden kurtulmaktan bahsetmişken, fırsat ayağına geldi işte."

 

Erin ve Layla ikilisi kapının hemen dışındaydı. İkisi de askeri üniformalarını çıkartmış, hafta sonu için günlük kıyafetler giyinmişti. Layla göz kamaştırıcı kırmızı bir elbise giyerken Erin biraz daha zarifti. Altında çiçekler olan beyaz bir elbise giymiş ve kafasına da güneşten korunmak için iri bir şapka takmıştı.

 

Layla Vorden’ı gördüğü saniyede kafasını çevirdi. Quinn’in yokluğunda yaşadıkları etkileşimlerin neredeyse hepsi kötüydü. Ancak adım seslerinin giderek yaklaştığını işitiyordu.

 

'Yo, yok artık, bize doğru mu geliyor o?' diye düşünüyordu Layla.

 

'Hadi ama Vorden, bunu Quinn için yapıyorsun. Başarabilirsin.' diye düşünüyordu Vorden’sa.

 

Ve artık ikili, ellerini uzatsalar birbirlerine değebilecekleri bir mesafedeydi.

 

"Benim…benim..."

 

Vorden hayatında ilk defa kekeliyordu ama sebep korkusu değildi, Raten’ın kafasının içerisinde susmak nedir bilmeyişiydi.

 

En sonunda, "Senin yardımına ihtiyacım var." diye geveledi.

 

Ve Layla’nın yüzüne daha önce benzeri görülmemiş bir ifade yerleşti.

 

#Peki şu son sahneleri gördüğümde ‘en büyük aşklar nefretle mi başlıyordu ya’ diye düşünmem? Layla-Quinn derken Layla-Vorden eşleşmesi falan oluyormuş bir de! Çoğu seri gibi olayı bir noktada hareme bağlayıp Quinn ve hatunları şeklinde bir dizilim yapmazsak çok sevineceğim şahsen. Bu dipnottan sonra Quinn’in oyunda neler yaşayacağı merakıyla sıradaki bölüme geçiyorum, orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr