Çevirmen : Clumsy

Scordana tarafından fark edilen Quinn’in yerinde kalıp savaşmaktan başka şansı kalmamıştı. Kırmızı bir portal gezegeninde orta düzeyden çok daha yüksek seviyeli ve tehlikeli canavarlar da olabilirdi.

Quinn var gücüyle dışarıya koşsa bile çıkacak gürültü daha tehlikeli canavarları çekebilirdi ve bu, Quinn’in istediği son şeydi.

Ezilip parçalanmış Rattaclaw’ı gören Quinn, canavarın güçlü olduğunu ve pençelerinden kaçınması gerektiğini görebiliyordu. Anlık Adımı çoktan kullanıp hatırı sayılır bir canlılık harcamışken mücadele sırasında en fazla bir kez daha kullanabilirdi.

Akrep canavarı yön değiştirir değiştirmez hücuma geçmişti. Quinn, onu korkutmak ve biraz da zarar vermek adına hızla iki Kan Tokadı attı. Bu seferki saldırısı geçmiştekilere nazaran daha güçlüydü. Ellerinden çıkan kırmızı çizgiler daha kalın ve iriydi.

İki seviye atlamış olmak ve kuvvetine eklediği ekstra puan, saldırısını ciddi anlamda geliştirmişti. Fakat akrep aptal değildi ve dört pençesini kullanarak saldırıyı engelledi.

Dolayısıyla Kan Tokadı temas ettiğinde akrep birkaç adım geriye itilmek dışında bir hasar almadı, pençelerinde beyaz bir yara izi dahi oluşmadı.

"Lanet olsun, akrebin pençeleri dış iskeletmiş!"

Bunun anlamı canavarın iskeletinin dışarıda olduğuydu, bu da kabuğunu inanılmaz sert bir hale getiriyordu. Canavarı daha yakından gözlemleyip inceleyen Quinn, üst bedeni hariç her noktasının bir nevi kabukla kaplı olduğunu görebiliyordu.

Yani canavarın zayıf noktası ve Quinn’in saldırması gereken yer üst bedeniydi.

Planını yapan Quinn bir kez daha hücuma geçerken akrep, saldırıya hazır halde dört pençesini açtı. İlk pençe alçalırken çevikçe saldırıdan kaçınmayı başardı, hemen arkasından da diğer pençeler geldi.

Pençelerden kaçınmak zordu ama an itibarıyla tamamen konsantre haldeydi. Dördüncü pençe saldırısı yaklaşırkense canavarın bedeni tamamen açığa çıkmıştı.

Quinn tam da o anda Kan Tokadı için elini hazırlarken sırtında keskin bir acı duydu. Ve kafasını kaldırdığında bedenine bağlanan bir şeyi gördü, gözüyle takip ettiğindeyse canavarın arkasına uzandığını anladı.

"Kuyruk mu, daha önce böyle bir şey yoktu?"

O sırada canavar, Quinn’i kuyruğuyla kaldırıp sertçe duvara çarptı. Ve yere yığılan Quinn’in sağlığı sağlam bir darbe aldı.

<13/45 HP>

Karnına bakan Quinn, büyük bir yara aldığını ve kanının bedeninden büyük bir hızla döküldüğünü görebiliyordu.

<Kritik vuruş>

<12/45 HP>

<11/45 HP>

<10/45 HP>

Kanı aktıkça sağlığı da azalıyordu. Sağlığının azalışını sonlandırmak için başka bir şansı yoktu.

<Kan Bankası>

<10 ml kan kullanıldı>

<Kalan kan 40 ml>

<15/45 HP>

Kanı tüketen Quinn’in karnındaki delik ağır ağır kapanmaya başlıyordu ancak yeterli gelmemişti, daha çok kana ihtiyaç duyuyor ve Scordana hücuma geçmişken hızlı olması gerekiyordu.

"Hepsini kullan işte!"

<Kan Bankası boş>

<35/45 HP>

Sağlığının büyük oranda doluşuyla Quinn’in yaraları neredeyse saniyesinde iyileşti ve Quinn yeniden hareket edebilecek hale geldi. Ve akrebe baktığında kuyruğunun gerçekten de orada olmadığını fark etti.  

"İstediği zaman belirtip kaybedebiliyor mu yani, cidden can sıkıcı bir iş olacak."

Konteynırda seviye atlamış olmasa şimdiye çoktan ölmüş olurdu ve Kan Bankası boşalmışken bir darbe daha almayı kaldıramazdı.

Artık ikinci bir şansı yoktu.

Akrebin hücumunu durdurma umuduyla Kan Tokatlarını ardı ardına gönderdi. Canavarsa dört pençesini birden kaldırıp çaprazlama tutarak tüm tokatlardan korundu.

Canavar güçlüydü ve Kan Tokatlarına rağmen ilerlemeyi sürdürüyordu. O yaklaştıkça yaklaşıyor, Quinn’se Kan Tokatlarını sıralamaya son vermiyordu.

<30/45 HP>

<28/45 HP>

…

İkili arasında bir güç savaşı yaşanıyordu. Kırmızı tokatlar güçlüydü ve canavarı geri püskürtmeye başlıyordu ancak akrebin pençeleri çatırdamaya başlasa bile iki taraf da vazgeçmiyordu.

<13/45 HP>

Ancak Quinn bu işi devam ettiremezdi, Kan Tokatlarını kullanmayı sürdürürse çok geçmeden sağlığını tamamen tüketirdi, dolayısıyla planını değiştirmekten başka şansı yoktu.

Canavar yeterince yaklaştığı saniyede nihayet kuyruğu yukarıda belirdi. Pençeleriyle bedenini örtüp korurken o uzun, iri kuyrukla yukarıdan saldırmayı planlıyordu.

Kuyruğunu aşağı doğru savurup Quinn’i delip geçmesine ramak kalmıştı.

"Anlık Adım!"

Quinn bu hamleyle akrebin önünden ayrılarak hemen arkasında belirdi. Ve tüm gücünü tabanında topladı, yumruğuna yükseltti, ayağını yere geçirdi ve aynı zamanda elini geri çekerek tüm gücünü saldırısına kattı.

"Çekiç Vuruşu!"

Darbe canavarın yumuşak insan bedenine ulaştığı saniyede gövdesinde koca bir delik açıldı. Hemen hemen insan kafası ebadındaki delikten bir et parçası çıktı ve canavarın arka tarafını tam anlamıyla görmek mümkün hale geldi.

Canavar saniyeler içerisinde devrilirken Quinn de tamamen bitkin düşmüş şekilde olduğu yere yığıldı. Elini kaldırdığındaysa eldivenlerinin paramparça olduğunu gördü. Halihazırda Rattaclaw'ın ısırığıyla hırpalamışken Çekiç Vuruşunun etkisine dayanamamıştı.

Ancak eldivenlerinin ekstra saldırı gücünü yitirmiş olsa da sonrasında beliren mesajları gören Quinn’in üzülmesi zordu.

<Scordana mağlup edildi, ödül 1000 exp>

<Öldürülen ilk temel düzey canavar için fazladan 5000 exp kazanıldı>

<Öldürülen ilk Scordana için fazladan 2000 exp kazanıldı>

<8250/12800 exp>

Kazandığı onca tecrübeye rağmen Quinn’in seviyesi yükseldiği için bir kez daha yükselmesi hatırı sayılır exp gerektirecekti. Ama şu anda daha ciddi bir sorunu vardı, sağlığı inanılmaz azalmıştı.

13/45 HP ve bomboş bir Kan Bankasıyla iyileşip normale dönmesi imkansızdı.

Derken aklına bir fikir geldi. Oyunu bir sistem gibiyse seviye atladığında sağlığı dolmaz mıydı?

Odaya bakınan Quinn, üç yumurtanın hala metal yığınının içerisinde olduğunu gördü. Canlılığının yükselmesi için bir süre bekledikten sonraysa ölü Scordana'nın yanına geçti.

Hiç zorlanmadan canavarın bedenini parçalayarak içerisindeki kristali aradı. Eski Quinn olsaydı merhamet gösterip saygılı davranabilirdi ama az önceki mücadele ona diğer gezegenlerde bile gücün hüküm sürdüğünü göstermişti.

Okulda zorbalığa uğradığı zamanlar bile asla böyle olmamış, okula güç hükmetse ve bu konuda hiçbir şey yapamasa da asla ölüme yaklaşmamıştı. Daha önce biraz hırpalandığıyla kalmışken bu defa gerçekten ölmesine ramak kalmıştı.

Canavarın uzuvlarını parçalayıp içini didik didik edişi sonrasında nihayet canavar kristalini bulan Quinn, o kristali de envantere attı.

Ve odadaki yumurtalara doğru bakıp ilerleyerek bir tanesini eline aldı. Aşağı yukarı futbol topu iriliğindeydi. Bir iki adım geri çekildikten sonraysa yumurtayı yere fırlattı.

Dört bir yana kanlar saçılırken içerisinde gelişememiş, ufak bir akrep göründü.

<Scordana Yumurtası mağlup edildi, ödül 1000 exp>

<Öldürülen ilk Scordana yumurtası için fazladan 2000 exp kazanıldı>

<11250/12800 exp>

Şaşırtıcı bir şekilde sistem, yumurtayı da yeni bir canavar saymış ve Quinn bunun için de fazladan exp kazanmıştı.

Bunu gören Quinn diğer iki yumurtaya doğru ilerleyerek onları da ilki gibi yere fırlattı.

<Scordana Yumurtası mağlup edildi, ödül 1000 exp>

<Scordana Yumurtası mağlup edildi, ödül 1000 exp>

<13250/12800 exp>

<Tebrikler, artık 9. seviyesiniz>

<13/50 HP>

…

…

Verilen bilgilere bakan Quinn, ilk defa seviye atladığına memnun olamamıştı. Sistemi düşündüğü gibi sağlığını doldurmamıştı. Toplam HP miktarı artsa da başka bir değişiklik olmamıştı.

Bu da sisteminin bir oyun gibi görünse de öyle olmadığının farkına varmasına yol açtı. Bu gerçek hayattı ve sıradaki mesaj, bunu daha da bariz hale getirdi.

<Açlığınız kuvvetleniyor>

<Artık kan ihtiyacını bastıramıyorsunuz>

<İnsan kanı tüketinceye dek saat başı 1 HP kaybedeceksiniz>

#Canavarı dövmesi ve seviye atlaması çok iyi oldu ama bu saldırıya çok HP harcadı, üstelik açlık da vurdu. Yani sağlığı 0’a inmeden önce çok az vakti kaldı. Bakalım bu durumu nasıl çözecek, bir sonraki bölümde görüşmek üzere!