60. Bölüm : Takım

avatar
2011 40

My Vampire System - 60. Bölüm : Takım


Çevirmen : Clumsy



Erin’in Vorden’a yaklaşmış olması yalnızca Quinn ve arkadaşlarını değil, tüm sınıfı şaşırtmıştı. Erin Del’in sınıfının en güçlü öğrencisiydi, neredeyse herkes onunla aynı takımda olmak istiyordu. Fakat genç kız, insanların kendisine yaklaşmaya çalıştığı her seferde soğuk bir karşılık veriyordu.

 

Güçlenmekten başka hiçbir şeyle ilgilenmiyormuş gibi görünüyordu.

 

"Üzgünüm." dedi Vorden. "Ama çoktan bu kişilerle takım olma kararı almıştım."

 

Vorden'ın Erin’e verdiği yanıt, insanların gözünde daha da deliceydi. Vorden’ın geçen gün etrafı ikinci sınıflarla sarılıyken verdiği mücadeleyi görmüşlerdi. Ve bu manzaradan sonra hiç kimse onun Erin’den güçsüz olduğunu söyleyemezdi.

 

İkisi güçlerini birleştirse ve aralarına güçlü birkaç kişi daha katılsa rahatlıkla sınıfın en güçlü takımını toplamış olurlardı.

 

Erin, Vorden’ın işaret ettiği gruba baktı, dürüst olmak gerekirse hiçbirini tanımıyormuş gibi görünüyordu.

 

"Onlar kim ki?" dedi Erin.

 

Layla’ysa, "Ne, teste birlikte girdik ya, üstelik toplantı salonunda da sana arka çıktım!" diye sızlandı.

 

Doğrusu Erin, insanların yüzlerini anımsamaya asla zaman ayırmaz, yalnızca güçlü kişileri umursardı. Bu grubun testteki güçsüzlüğünü görünce de onları ciddiye almaya tenezzül etmemişti.

 

Fakat Vorden dışında gözüne takılan bir kişi daha olmuştu ve o da Quinn’di. O siyah canavar toplarını yıldırım hızıyla fırlatıp bir öğrenciyi indirişini unutmamıştı. O anda bileğine bakmış ve yalnızca 1. seviye olduğunu görmüştü.

 

"Neden bu güçsüz insanlarla kalasın ki, benimle ve güçlü birkaç kişiyle takım olursan daha iyi not alabileceğinden eminim." dedi Erin.

 

Portal gezisindeki ilk değerlendirmeleriyle gelecektekilerin ortalaması, final notlarını belirleyecekti. Bu döneceği huzurlu bir aile ortamı olanlar için pek bir şey ifade etmese de geri kalanların gelecekleri notlarına bağlı olacaktı.

 

Askeri akademiden ayrılırken alacakları o not, güçlü bir özel orduya mı katılacaklar yoksa beterin beteri konumuna düşerek daha da kötü muamele mi görecekler sorusunu cevaplayacaktı.

 

"Notlar umurumda değil, ben yalnızca hala okuldayken eğlenmek istiyorum." dedi Vorden.

 

Fakat Erin, pes etmemeye kararlıydı.

 

"İyi, kızı ve tuhaf şekilde güçlü oğlanı kabul edebilirim, ama diğer oğlanı kabul edemem." dedi Erin, Peter’ı işaret ederek.

 

Erin’in ağzından çıkanları işiten Peter’ın kalp atışları hızlanmaya, bedenini bir korku teslim almaya başladı. Vorden ve Peter’ın takımında olamazsa başı fena halde derde girerdi.

 

"Sana neden ihtiyacımız olsun ki?" dedi Vorden.

 

"Dur bir saniye." diye araya girdi Layla. "Bence takıma katkısı büyük olur. Hem Vorden, senin özel gücün etrafındakilerin güçlü olmasına dayanmıyor muydu? Hatırladığım kadarıyla canavarların özel güçleri yok, yani bize bel bağlaman gerekecek ve bizim güçlerimizin de pek iyi olduğu söylenemez."

 

"Layla, kastettiğin şeyi anlıyorum ama bu defa Vorden’la aynı fikirdeyim." dedi Quinn. "Ne kadar güçlü olduğu umurumda bile değil, öylece araya girip bizden birini kovamaz. Takıma katılabilir, ama yalnızca Peter’ın kalması koşuluyla."

 

Güçlü müttefiklere sahip olmak iyiydi, ama ne pahasına? Peter’ı kovup yerine bir yabancı alacak olursa Quinn’in de sırf güçsüz diye kendisine bok gibi davrananlardan bir farkı kalmazdı. Ve öyle birine dönüşmek istemezdi.

 

Onu duyan Erin, bir müddet odaya bakındı, sonra da yeniden Vorden’a döndü. Vorden’ın ruh silahını kullanmadan önce Momo’yla baş etme konusundaki becerisini düşündü. Ve Del’in sınıfında Vorden’a denk olabilecek tek bir kişi bile bulamayacağında karar kıldı.

 

"İyi, size katılacağım. Ama durumumuzu görmek adına beşimiz yeniden teste girelim isterim." dedi Erin. "Antrenman salonuna gidip neler yapabileceğimize bakabiliriz."

 

Layla ve Quinn, gözlerinde belli belirsiz bir endişeyle bakıştı.

 

Böylece beşli grup, Layla’nın Quinn’i gece vakti gizlice kendisini test ederken gördüğü antrenman salonuna geçti.

 

An itibarıyla oda, çeşitli sınıflardan bir sürü öğrenciyle doluydu. Tüm sınıflara yaklaşan testin bilgisi verilmiş ve öğrenciler, birbirlerinin güçlerini görmekte karar kılmıştı.

 

Bu, onlara olabildiğince çok canavar yenip yakalama fırsatı sağlayacak ve hayatta kalma şanslarını arttıracaktı.

 

"Ee, ne yapmamızı istiyorsun?" dedi Vorden.

 

"Senin gücünü zaten gördüm ama kızın ve diğer iki oğlanın güçlerini pek hatırlamıyorum, belki de kızın kuvvet makinesi testiyle başlayabiliriz."

 

Bunu duyan Layla kendisinden isteneni yaparak iri, yuvarlak kuvvet makinesinin önüne geçti. Zihnini odakladı ve aynı zamanda telekinezi gücünü kullanıp elini olabildiğince iterek yumruğunu savurdu.

 

Makinede sergilenen sayı usul usul yükseldi ve en nihayetinde 8’e ulaştı.

 

Layla, "Kahretsin, geçen seferle aynı, görünen o ki pek gelişmemişim." diye sızlandı.

 

Erin’se, "2. seviye biri için kuvvetin epey düşük ama bir menzilli saldırı kullanıcısı olduğun için takımda senin gibi birinin olması epey işe yarayacaktır." dedi.

 

Sonra da diğer iki oğlanın, yani Quinn ve Peter’ın yanına geçti.

 

"Ehh, sizin de hiç değilse onunla aynı skoru alabilmenizi umuyorum."

 

Kızın alayları Quinn’in canını sıkmaya başlıyordu ama derin bir nefes alıp vererek sakinleşti. Erin’in takımlarında olması, diğerleriyle daha az sorun yaşamalarını sağlardı. Sonuçta canavarları mağlup edip kristallerini elde etseler bile başka bir takımın onları hedef alıp kristalleri çalmaya çalışma ihtimali yüksekti.

 

Takımlarında Erin’in olmasıysa bu sorunu çözebilirdi.

 

Peter, elinde çamurdan sopasıyla makineye doğru ilerledi.

 

"Anlaşılan hala 1. seviye." dedi Erin.

 

1. seviye toprak kullanıcıları yerden toprak çıkartamazdı, tek yapabildikleri ellerindeki toprağı şekillendirmek olur ve etraflarındaki tüm toprakları değil, dokundukları kadarını kontrol edebilirlerdi.

 

Peter makineyi yumruklamaya gittiğinde sopasındaki toprak yumruğunu sarmaya başladı ve makineye vuruşuyla birlikte yükselen sayılar son olarak 8’de durdu. Yani Layla’yla aynı skoru aldı.  

 

"Ee, ne bekliyorsun?" diyen Erin’in gözleriyse Quinn’e çevrildi.

 

#Erin gerçekten buz gibi ve epey kibirli görünüyor. Bu kibrinin altından üzücü bir hikaye ve pamuk şeker gibi bir kız çıkacak mı diye çok merak ediyorum doğrusu. Peki Quinn gerçek kuvvetini sergileyecek mi? Bunu yaptığı takdirde dikkat çekecektir, rengini fazla belli etmemesi lazım diye düşünüyorum ama Erin’in onayını alacak kadar da güçlü görünmek zorunda. Bakalım günün son bölümünde takımı kazasız belasız tamamlayabilecek miyiz, hadi orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44223 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr