57. Bölüm : Zayıflık

avatar
2214 37

My Vampire System - 57. Bölüm : Zayıflık


Çevirmen : Clumsy



İkilinin park randevusu yalnızca havadan sudan konuşarak geçen huzurlu bir akşamdan ibaret değildi, akıllarında bir amaç vardı. Ve Quinn Layla’yı genellikle obsesif bulsa da deli ve tuhaf benliği işe yarıyormuş gibi görünüyordu.

 

Bugünün tüm amacı güneşin sistem üzerindeki etkisini azaltmanın veya geçici olarak durdurmanın bir yolunun olup olmadığını öğrenmekti ve bu iş için Layla’dan iyi biri bulunamazdı. Bu konuyla ilgili şeyler okuyarak büyüdüğü için Vampirler hakkında her şeyi biliyordu.

 

Ve işe yarayabileceğini düşündüğü ne var ne yoksa sipariş etmişti.

 

Quinn, Layla’nın getirdiği onca şeye bakarken yanındaki bir iki parçayı daha fark etti. Yani metal bir haç, bir diş sarımsak ve hatta bir gümüş mücevher parçasını.

 

"Oh, onlar sonrası için." dedi Quinn’in getirdiği şeylere baktığını fark edip utanan Layla. "Normal Vampirlerin sahip olduğu zayıf noktalara sahip olup olmadığını da test etmeliyiz."

 

"Peki, neden önce şemsiyeyi denemiyoruz?" diyen Quinn şemsiyeyi almak için eğildi.

 

Sonra da ayağa kalkıp şemsiyeyi açtı. Şemsiye, ışığın büyük bir çoğunluğunun nüfuz edememesi veya aşamaması adına simsiyah renkteydi. Quinn, bedeninin tamamen gölgelerin altında kalacağından emin olmak adına şemsiye üzerinde bir iki ayarlama yaptı, sonra da şaşırtıcı bir şey oldu.

 

<İstatistikler normale döndü>

 

Quinn tamamen gölgeler altında kaldığında istatistikleri geri dönmüştü. Ardından elini kaldırıp gölgelik alanın çok az dışına götürdü ve parmağının ufacık bir kısmı dışarıda kalır kalmaz alışıldık durum ekranı belirdi.

 

<Doğrudan güneş ışığına maruz kalıyorsunuz>

 

<Tüm istatistikler yarıya indi>

 

"Ee?" dedi Layla.

 

"İşe yarıyor. Ama bedenimin bir zerresi bile güneş ışığı gördüğü anda güçsüz düşmeye başlıyorum."

 

Böyle olmazdı. Şemsiyeyi tutmak istatistiklerini geri getirse de savaş sırasında kullanmakta zorlanırdı. Bir eli şemsiyeyi tutmakla meşgul olursa yalnızca tek eli boşta kalırdı. Ayrıca düşmanın rahatlıkla yok edebileceği büyük ve güçsüz bir hedef olurdu.  

 

Ama hiç değilse yanında bir şemsiye taşırsa güçsüz düşmeyeceğini öğrenmiş olmuştu. Şimdilik bir şemsiye taşımak iyi bir fikir olabilirdi.

 

"Bu özel bir şemsiye." dedi Layla. "Güneşin UV ışınlarını engelleme amaçlı, gerçi en fazla yüzde doksanını engelleyebildiği için harika bir ürün değil. Dürüst olmak gerekirse işe yaradığına şaşırdım."

                                                                                         

"Güçsüz hissetme nedenim UV ışınları mı yani?"

                                       

"Kesin değil, yani Vampirlerle ilgili bilgiler her yerde bulunuyor ama bu efsaneler bir yerlere dayanıyor olmalı, haksız mıyım?" diyen Layla yere bakarak güneş kremini eline aldı. "Şemsiye gerçekten de Uv ışınları yüzünden işe yaradıysa güneş kremi de biraz etki edecek olmalı."

 

Sonra da kremin bir kısmını eline sıkarak Quinn’e doğru yürüdü. "Hazır mısın?"

 

Layla’nın bedenine krem süreceğini düşünen Quinn birazcık kızardı. Onu üzerinde okul üniforması yokken görünce hoş biri olduğunu fark etmeden geçememişti. Ne olmuş birazcık tuhafsa ve Vampirler hakkında çok fazla şey biliyorsa! Herkesin bilgili ve takıntılı olduğu bazı inekçe konular olurdu.

 

Derken bacağında bir soğukluk hissetti. Layla, Quinn’in sessizliğini onaylama olarak algılamış ve kremi tüm bedenine yaymaya başlamıştı. Görebildiği her noktayı kremle kapladığından emin olduktan sonraysa güneş gözlüklerini gözüne taktı.

 

"Gözkapaklarında UV ışınlarını durdurabilsek de gözbebeklerine bir şey yapamayız." dedi Layla. "Ee, bir etkisi oldu mu?"

 

Bu defa benzer bir sonuç yoktu, durum ekranını açan Quinn’in gördüğü üzere krem en ufak bir etki etmemişti. Kendisini inanılmaz güçsüz hissediyordu ve istatistikleri hala yarımdı.

 

"Öyleyse UV ile ilgisi yok gibi görünüyor, şemsiye işe yarasa da UV ışınlarını engelleme konusunda kremle etkisi aynıydı, yani kremin de etki etmesini umuyordum. Bu da demek oluyor ki yaşadığın şey büyük olasılıkla güneşin bilmediğimiz başka bir özelliğinden kaynaklanıyor."

 

Dürüst olmak gerekirse Quinn, güneş kreminin işe yaramadığına minnettardı. Her sabah uyanıp günlük rutini olarak bunu tekrarlama düşüncesi berbattı.

 

Bir mücadelenin ortasında rakibine bir dakika, ben bir baştan ayağa kremleneyim dediğini düşünemiyordu. Ayrıca bir şişe güneş kremini çıkartıp Vorden’dan kendisine krem sürmesini istediği de gözünde canlanıyordu.

 

Nihayet Quinn’in en çok korktuğu test olan son teste sıra gelmişti. Halihazırda terliyor ve sıcak basıyorken bir yığın siyah kıyafeti üst üste giyinmeyi aklından bile geçiremiyordu. Ama en iyisi bir an önce yaşanıp bitmesi diye düşünüyordu.

 

Böylece ilk iş olarak kazağını giyindi, ardından bir çift kalın, siyah pantolon, ayaklarına spor ayakkabı yerine siyah botlar ve ellerine de bir çift deri eldivenle giyinmeyi tamamladı. Son olarak kafasına kocaman, siyah bir şapka taktı.

 

Ona bakan Layla kahkahalara boğulmamak için kendisini zor tutuyor, Quinn gerçekten çok saçma görünüyordu.

 

"Nefes al, nefes al Layla." diye mırıldandı kendi kendine. "Ee, bir etki var mı?"

 

"Hayır, henüz yok."

 

"Ehh, geri kalanları da bir deneyebiliriz bence."

 

Diyen Layla, Quinn’in üzerine yeni kıyafetler geçirmeye devam etti. Bu defa yüzünü bir yün başlıkla örttü, hatta gözlerinin olduğu kısma bile bir uyku bandı geçirdi. Teninin her zerresi örtülünceye dek şapkaları taktı da taktı.

                                                   

"Bir gelişme?"

 

Quinn, "Yok!" diye bağırsa da sesi onca kıyafetin arkasından boğuk geliyordu.

 

Fakat Layla henüz pes etmemişti, şemsiye işe yaradıysa bu da işe yaramalıymış gibi geliyordu. Bu hisle getirdiği diğer kıyafetleri de Quinn’e giydirmeyi sürdürdü ve bu kıyafet yığma işi devam ederken Quinn, nihayet bir şekilde bağırmayı başardı.

 

"Bekle, işe yarıyor!" dedi.

 

Kıyafetler işe yaramış olsa da Quinn, yaklaşık 7 santimlik siyah bir kıyafet öbeğine dönmüştü. Layla tüm bu kıyafetleri çıkartması için hızlıca yardımcı oldu, çünkü Quinn’in bacakları titremeye başlamıştı ve her an bayılıp kalacakmış gibi bir hali vardı.

 

Soyunma işi bittiği anda Quinn, şemsiyeyi açtı ve kavuştuğu enerji bedenini yeniden onarmaya başladı. Sonra da taze kesilmiş çimlerin üzerine oturan ikili, deneylerinin sonuçlarını tartışmaya koyuldu.

 

"Ehh, bu şekilde dışarı çıkamazsın." dedi Layla. "Onca şeyin içerisinde kımıldayamıyorsun."

 

"Katılıyorum, ama hiç değilse en önemli şeyin güneşin bana değmesini engellemek olduğunu öğrendik."

 

Diyen Quinn, acaba şemsiyeyle aynı materyalden kıyafetler yapmak mümkün mü diye düşünmeye başladı. Ama bunda da materyalin fazla güçsüz olması gibi bir problem doğardı. Büyük ihtimalle kıyafetlerin pek iyi etki edememe sebebi güneşi yeterince engelleyememeleriydi. Quinn’in daha sağlam ama esnek bir materyale ihtiyacı vardı.

 

Siyah lateks bir takım elbise veya ona benzer şeyler işe yarayabilirdi ama onlar da kolaylıkla yırtılabilir veya yıpranabilirdi ve bu yaşandığı anda yeniden eski güçsüz Quinn olmaya dönerdi.

 

O saniyede aklına bir fikir geldi. Sanal gerçeklik oyunundaki mücadelesini anımsamaya başlıyordu. Sam, karşı karşıya geldikleri sırada Kan Tokadını engellemek için bir pelerin kullanmıştı. Materyali esnek olmanın yanı sıra güçlüydü de.

 

Büyük ihtimalle bir çeşit canavardan yapılmaydı, o materyalden yeterince toplayabilirse Quinn de kendisine bir çeşit takım elbise yapabilirdi. Bu sayede hem kendisini güneşten koruyabilir hem de mücadelede kullanılacak kadar güçlü olurdu.

 

Bunu düşünen Quinn’in yüzüne bir gülümseme yayılmaya başladı, artık canavar avlamak için ışınlanmayı iple çekiyordu.

 

#Şemsiye olayı iyiymiş, hiç değilse normal zamanlarda o güçsüz düşme olayını yaşamak zorunda kalmadan rahat rahat gezinebilir. Ama savaşacağı zamanlar için bir çözüm bulması şart. Şu pelerin materyali olayı da mantıklıymış, tabii ne zaman bulabilir orası ayrı konu. Şimdilik ilk portal gezisinin nereye olacağını ve bizim oğlana hiç uymayacağını biliyoruz sonuçta. Hadi günün son bölümünde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr