44. Bölüm : Nihayet Özgür

avatar
2406 45

My Vampire System - 44. Bölüm : Nihayet Özgür


Çevirmen : Clumsy



Toplantı salonunun içerisinde ne yapacağını bilemeyen bir oğlan vardı, o da Peter’dı. En başından beri ortamdaydı ama paniğe kapılmamak için kalabalığa karışma kararı almıştı. Quinn’in Vorden’a yardım etmek için sahneye çıktığını gördüğündeyse kendisini iyiden iyiye suçlu hissetmişti.

 

Neden mi? Çünkü Vorden’ın o tahtaya bağlı olmasının yegâne sebebi kendisiydi. Geçen gün ikinci sınıflar Peter’ı görmeye geldiğinde bir teklifleri olmuştu. Vorden’ın toplantı salonuna gelmesine yardım edecek ve bu sayede ikinci sınıflar tarafından korunacaktı.

 

Elbette ki başka bir şansı olmadığını düşünmüştü. İkinci sınıfları reddetmiş olsaydı öyle ya da böyle kabul edinceye dek işkence görecekti. E sonuç her halükarda aynı olacaksa karşılık vermek ne işine yarayacaktı ki?

 

Böylece Peter, dövüş derslerinin sonlanmasının ardından Vorden’dan pratik yapmasına yardımcı olması için toplantı salonuna gelmesini istemişti. Odaya girdikleri sıradaysa Momo’nun da dahil olduğu ikinci sınıfları karşılarında bulmuşlardı.

 

Doğru an geldiğinde hepsi bir anda açığa çıkarak Vorden’ın üzerine atlamıştı. Ama Vorden, Peter’ı şaşırtacak şekilde aynı saniyede arkasını dönerek Peter’ı uzaklaştırmıştı.

 

Ve "Kaç, hepsi benim hatam, üzgünüm." demişti.

 

Vorden, ikinci sınıfların boş zamanlarında yaptığı şeyler yüzünden kendisini hedef aldığını düşünmüştü. Bir başına yakaladığı her seferde ikinci sınıflarla savaşıyor, Momo’nun çetesini adım adım güçten düşürmeye çalışıyordu.

 

Ne yapacağını bilemeyen Peter odadan kaçmış ve geri kalanlarla birlikte geri dönmüştü. Kendisi kadar güçsüz biri olan Quinn’in ikinci sınıflara karşı koyduğunu gördüğü andaysa kalbinde çok güçlü bir acı duymuştu. Onlara ihanet etmişti.

 

Ama her şeyi yoluna koyacaktı, bu düşünceyle kimseler bakmazken ve herkes etrafındaki mücadelelere odaklıyken toplantı salonunu terk etmeyi başardı.

 

Bu esnada Erin ve Layla ikilisi, toplantı salonunun ortasında 2. seviye dört öğrenciyle yüzleşmekle meşguldü.

 

Birinci sınıflar çapraz ateşte kalmamak için etrafa yayılmıştı ama yardımcı olmak adına hiçbir şey yapmıyorlardı. Kimin galip geleceği belirsizdi ve yanlış tarafa dahil olurlarsa işler onlar için daha da kötüye gider diye düşünüyorlardı.

 

"Hey, değişsek olur mu?" dedi ikinci sınıflardan biri. "Benim su gücüm onun buz gücü karşısında güçsüz kalıyor?"

 

"Anlıyorum, demek 2. seviyedeki kullanıcıyı istiyorsun, ha." diye yanıtladı diğer öğrenci. "Ah neyse, işini çabuk bitir bari."

 

Böylece ikinci sınıf öğrencileri atağa geçti. Su gücü kullanıcısı Layla’yı hedef alırken toprak kullanıcısı, Erin’in peşine düştü.

 

Toprak kullanıcısı ayağını yere geçirdi ve dosdoğru Erin’i hedeflediği sivri uçlu bir toprak yığını yolladı. Fakat Erin sakinliğini korudu, toprak yığını yaklaşırken kılıcını savurdu ve tek bir darbeyle ikiye ayırarak yere düşmesini sağladı.

 

"Lan! O canavar silahı benim toprak gücümü kesebiliyorsa ileri düzey midir ki?" diye düşündü toprak kullanıcısı.

 

Fakat uzun uzadıya kafa yoracak vakti yoktu, çünkü Erin, diğer eliyle bir buz mızrağı kaldırarak rakibine fırlatmıştı. Bunu gören toprak kullanıcısı, kollarını kaldırarak saldırıyı engelleyecek bir toprak duvarı yarattı.

 

Sonra da ellerini iki yana açtı ve o saniyede yarattığı duvar ikiye ayrıldı. Ancak önünü görebilir hale geldiğinde Erin’den eser yoktu.

 

O saniyede bacaklarında bir soğukluk duydu. Ve bakışlarını aşağı çevirdiğinde donmaya başladıklarını fark etti.

 

"4. seviye bir ikinci sınıf öğrencisi için inanılmaz güçsüzsün." diyen Erin, oğlana tepki verme fırsatı bile tanımadan kılıcının kabzasını kafasının arkasına geçirdi. Yere düştüğü andaysa orada kalacağından emin olmak adına elleri ve ayaklarını dondurdu.

 

"Nasıl bu kadar kolay kazanabildi?" dedi izleyen birinci sınıflardan biri.

 

"Aynen, 4. seviyeyle 5. seviye kullanıcılar arasındaki maçın daha çekişmeli olması gerekmez miydi, üstelik çocuk ikinci sınıftı."

 

"Belki de düşündüğümüz kadar güçlü değildirler?"

 

Normal şartlarda gerçekten de 4. ve 5. seviyeli kullanıcılar arasındaki mücadele, hele de taraflardan biri ikinci sınıfsa daha çekişmeli olurdu. Ama bu iki savaşçı arasında büyük bir fark vardı, o da savaşçı zekasıydı.

 

Özel gücünüz ne kadar sağlam veya attığınız yumruk ne kadar güçlü olursa olsun o gücü nasıl ve ne zaman kullanacağınızı bilmeniz gerekirdi. Bu durum tecrübeyle geliştirilebilirdi, bazı insanlarsa doğuştan şanslı olurdu. Erin de o şanslı kişiler arasındaydı.

 

Erin mücadelesini hızlıca bitirmiş olsa da Layla için aynısı söylenemezdi. Saldırıları işe yaramıyordu. Bir okçu olarak yeteneklerini en iyi şekilde sergileyebilmesi için rakibini şaşırtması veya aralarında bir mesafe olması gerekiyordu.

 

Ve şu durum her iki koşula da uygun değildi. Gerçekleştirdiği her saldırı sudan bir duvarla karşılaşıyor ve engelleniyordu. En sonunda yorgun düştüğündeyse ikinci sınıf öğrencisi yumruğunu savurarak üzerine bir su topu fırlattı.

 

Top sırtına feci bir kuvvetle inerek salonun gerisine, Vorden’ın yakınlarına doğru uçmasına yol açtı.

 

Su kullanıcısı işini bitirmeyi planlayarak koşarken onu gören Layla mücadele etmeye çalıştı ancak ayağa kalkmak acı vericiydi.

 

"Hey sen, beni özgür bırak, onunla baş edebilirim."

 

"Ne?" deyip kafasını kaldıran Layla, kendisiyle konuşan kişinin Vorden olduğunu gördü.

 

"Hadi acele et, fazla vaktimiz yok, bacağıma dokun."

 

Layla bir an için tereddüt etti. Odada yaşadıkları şeyi unutmamıştı ve içgüdüleri hala ona Vorden’ın kötü biri olduğunu söylüyordu ancak şu anda güvenebileceği tek kişi oydu.

 

Bu yüzden Vorden’a doğru süründü ve istediği gibi bacağına dokundu. O saniyede Vorden’ın kolları ve bacakları titremeye başladı.

 

"Hadisene, yardım et seni kaltak!" diye bağırdı Vorden.

 

Layla’nın telekinezi gücünü kullanıyordu fakat prangalarını çözmesine yetecek kadar güçlü değildi. Layla elini kaldırıp onunla birlikte çalışmaya başladığındaysa prangalar nihayet çözüldü ve Vorden özgür kaldı.

 

Bedenini kullanmaya alışırcasına bileğini döndürmeye başladı. Uzuvlarını salladı ve birkaç kez zıpladı.

 

"Nihayet ortaya çıkabildim, uzun zaman olmuştu."

 

Bu sırada koşmaya devam eden su kullanıcısı, Vorden’ın özgür kaldığını görerek daha temkinli yaklaşmaya başladı. Geçen sefer toplantı salonundaki mücadelelerine dayanarak Vorden’ın toprak gücü olduğunu hatırlıyordu. O sırada son dokunduğu kişi Peter’dı.

 

Vorden histerik kahkahalar atmaya başlayarak su kullanıcısına doğru hücuma geçti. Beklenmedik bir hamleydi, bunu gören su kullanıcısı panikleyerek iki sıra su bıçağı gönderdi. Sıradan bir bıçak kadar keskin olabilen ama fırlatma imkanı olan bıçaklardı.

 

O bıçaklar yaklaşırken Vorden son saniyede bedenini tuhaf bir şekilde bükmeyi başararak ikisinden de kaçındı. Sonra da telekinezi gücüyle yerdeki siyah toplardan birini kaldırarak fırlattı.

 

Ancak su kullanıcısı için engellenmesi kolay bir saldırıydı, hemen bir su topu şekillendirerek topu durdurdu ama bir anda bir şeyler çatırdadı. Bacağının arkasında bir şey hissetti, bir çat sesi duyuldu ve saniyesinde tek dizinin üzerine yığıldı.

 

Önündeki Vorden’a baktığında görebildiği tek şey, ellerini öne uzatmış olduğuydu. Derken bedenine ikinci bir acı saplandı, bu seferkinin kaynağı diğer ayak bileğiydi.

 

Vorden farkına bile varmadan ona arkasından saldırmış, diğer siyah topları ona fırlatmıştı. Önündeki iki topa odaklanan su kullanıcısıysa arkasından bir saldırı gelebileceğini hiç düşünmemişti. Ayrıca Vorden’ın bir toprak kullanıcısı olduğunu düşündüğü için de gafil avlanmıştı.

 

Bu sırada Vorden, iki yeni siyah topu havalandırarak ellerini aşağı doğru savurdu. Aynı saniyede ikisi de delice bir hızla öğrencinin iki önkoluna ulaştı ve ikisini de kırdı.

 

Öğrenci acı içerisinde bağırdı ve kolunun sakatlanışıyla eskisi gibi su gücü kullanamaz hale geldi.

 

"Ben, Raten, nihayet geri döndüm."

 

#Vorden’ın ikinci karakteri mi diyelim, içindeki kişilerden biri mi diyelim, artık Raten tam olarak kimin veya neyin nesiyse iyi bir savaşçıymış gibi görünüyor. Sürekli çıldıran ve ortalığı dağıtan karakter o mu acaba, yoksa bir başkası mı? Vorden’ın gizemleri tam olarak ne zaman çözülecek? Kafamda deli sorularla sıradaki bölüme geçiyorum. Orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr