Çevirmen : Clumsy

Quinn, sonunda parka ulaştığı ana dek Rylee’yi ormanda takip etti. Dışarısı büyük oranda kararmıştı ve bölgedeki yegane ışık ya aydan ya da tek bir sokak lambasından geliyordu.

Etrafta birilerinin olup olmadığını kontrol eden Quinn, harekete geçme vakti diye düşünerek maskesini düzeltti.

"Beni görse bile intikam için kime gideceğini bilemeyecek."

Rylee saatindeki bilgileri kontrol etmekle meşguldü, parlak ışıklar toplam 80 kredisi olduğunu gösteriyordu.

"Ben bir dâhiyim, bunu daha önce neden yapmadım bilmiyorum." dedi Rylee. "Hem Dan’e olan borcumu ödeyebileceğim hem de kendime ayırabileceğim kadar kazandım, yani Dan’in huyuna gittiğim sürece kimse bana saldırmaya kalkmayacaktır."

Ancak Rylee bu düşüncelerinin sonuna geldiği anda sağ tarafında sağlam bir darbe hissetti.

Quinn tam da o saniyede ağaçların arasından fırlayarak attığı tekmeyle Rylee’yi yere devirdi. Kafasını kaldıran Rylee’nin tek görebildiğiyse üzerine kan sıçramış korkunç bir maske takan bir öğrenci oldu.

"Ne oluyor lan, sen de kimsin?" diye bağırdı Rylee.

Tabii ki Quinn ona cevap vermeyecekti, mücadelesini bir an önce sonlandırmak istiyordu. Rylee’ye doğru koşup ikinci bir tekme attı ama bu defa hazırlıklı olan Rylee, ellerini kaldırarak tekmeyi durdurmayı başardı.

Ve bacaklarını Rylee’nin ellerine geçiren Quinn, sağlam bir kayaya vurduğunu hissetti.

"OFFF!" diyen Quinn, bacağını kontrol etmek için hızlıca geriye sıçradı.

Paçasını kaldırdığındaysa bacağının fena halde yaralandığını, hatta kemiklerinin hafiften yerinden oynadığını gördü.

Takipçisinin geri çekildiğini gören Rylee, "Ne?" diye düşündü. Sonra da saldırganın karanlıkta parlayan ve bir numarasını sergileyen kol saatini fark etti.

Ve gülmeye başladı.

"Şimdi anlıyorum, muhtemelen daha önce kredilerini aldığım öğrencilerden birisin. Ve tahmin ediyorum ki intikam alabileceğini zannediyorsun."

Bu sırada Quinn, rakibi üzerinde hızlıca inceleme yeteneğini kullandı.

<HP: 8/10>

<Irk: İnsan>

<Özel Güç: Sertleştirme>

<Kan grubu: B+>

"Kahretsin, bacağım taşa vurmuş gibi hissetmeme şaşmamalı."

Quinn’in sürpriz saldırısı işe yaramasa da bu dövüşü kazanabilirmiş gibi geliyordu.

Bu düşünceyle bir kez daha hücum ederek bu defa yumruğunu savurdu. Saldırısı Rylee’nin beklediğinden çok daha hızlıydı ve sertleştirme gücünü kullanmaya vakit bulamayarak suratının ortasına yumruğu yedi.

"Galiba dişimi kırdı, bu herifin yumruğu ne kadar sağlammış!" diye düşündü Rylee.

Bu sırada Quinn diğer eliyle yeni bir yumruk savurdu ancak Rylee bunu öngördü ve bu sefer suratını sertleştirdi. Ve Quinn, yumruğu Rylee’nin suratına indiğinde yeniden taşa vurduğunu hissetti.

<Eliniz kırıldı>

<7/10 HP>

Quinn, geri çekilerek aralarında bir boşluk yarattı.

"Yine mi, bu herif bedenini sertleştirip dururken ne yapacağım ki?"

Derken aklına bir fikir geldi. Rylee bedenini sertleştirebiliyorsa neden sürekli o halde tutmuyordu? Eğer yapabilseydi Quinn’in ilk saldırısı hedefe ulaşmazdı.

Bu Rylee’nin aynı anda bedeninin yalnızca tek bir kısmını sertleştirebildiği anlamına mı geliyordu? Yalnızca bir teori olsa da Quinn’in kaybedeceği hiçbir şey yoktu, bu da ona bir plan sağladı.

Ve bu defa bağıra bağıra Rylee’ye doğru koşturdu.

"Yapacağım son şey olsa da o çirkin suratına yumruğu indireceğim!"

Bunu duyan Rylee suratını sertleştirerek hazırlandı ama Quinn son saniyede yumruk atmak yerine karnına tekmeyi geçirerek Rylee’nin iki büklüm olmasına yol açtı.

"İşe yaradı."

Ardından dizini yeniden Rylee’nin karnına doğru büktü ama son anda durarak ensesine yumruğu indirdi. Artık Rylee savunmasız halde yerde yatıyordu. Quinn’in ensesine indirdiği ikinci bir saldırı sonrasındaysa bilincini kaybetti.

"Gerçekten nereye saldıracağımı ilan edeceğimi mi sanıyordun?" dedi Quinn.

<Görev tamamlandı>

<50 exp kazanıldı>

<Güç seviyesi farkı 1>

<20 ekstra Xp kazanıldı>

<100/100>

<Maksimum exp miktarına ulaştınız>

<Seviye atlamak ister misiniz?>

"Seviye atlamak ister miyim mi? E herhalde yani." diye düşündü Quinn.

<Evet>

<Seviye atladığınızda gerçekleşecek değişiklikler geri alınamayacak>

"Kim takar, istiyorum!"

<Tebrikler! Artık 2. seviyesiniz>

<Evrim süreci başladı>

"Evrim mi?"

Quinn aniden göğsüne saplanan büyük bir acı duydu ve kalbi hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başladı. Kanı vücudundaki tüm damarlarda hızla dolaşıyordu. Acı öylesine yoğundu ki dizlerinin üzerine yığılıp kalmıştı ama birilerini alarma geçirme korkusuyla çığlık atmamak için elinden geleni yapıyordu.

Acı bütün vücuduna yayılıyor, kırık eli bacaklarıyla birlikte iyileşmeye başlıyordu, sonrasındaysa dişlerinde keskin, delici bir acı duydu. Ve o acı, nihayet sonlanıncaya dek beş dakika kadar devam etti.

<Tebrikler, başarıyla evrimleştiniz>

<Artık bir *Halfling’siniz>

Quinn sistemin sağladığı kelimelere bakıyor ama o kelimeler hiçbir anlam ifade etmiyordu, daha önce halfling terimini hiç duymamıştı. Derken yeni sistem mesajları belirmeye başladı.

<İstatistikleriniz gelişti>

<Yeni bir yetenek açıldı>

<1. Seviye Kan Tokadı>

Kan Tokadı: 5 metre menzilli bir yetenek. Kullanıcının ellerinden kırmızı bir enerji hattı ateşlenir. Kullanıcının bu yetenekten faydalanmak için kendi kanını harcaması gerekir, kullanım başına 1 HP kaybedilir.

Quinn henüz istatistiklerindeki değişimi kontrol etme fırsatı bulamamıştı ki sistemden o güne kadarki en şok edici mesajı aldı.

<Açlığınız kuvvetleniyor>

<Artık kan ihtiyacınızı bastıramıyorsunuz>

<İnsan kanı tüketinceye dek saat başı 1 HP kaybedeceksiniz>

#Öncelikle Halfling kelimesi Hobbitleri çağrıştırıyor ve buçukluk, yeterince büyümemiş kişi vb. anlamlara geliyor. Ama belki de half-ling demek istemiştir, ilerideyse ling olacaktır, artık ling her neyse :D Pek emin olamadığım ve henüz neyin nesi olduğunu bilmediğimiz için bu haliyle bıraktım. Bilgi edindiğimiz zaman uygun bir kelime seçeceğim.

Bu arada taze vampirimizin ilk defa ‘kan içmek zorundasın’ temalı bir bildirim alışıyla bölümü sonlandırdık. Ne tepki vereceğini ve ilk kurbanının kim olacağını merak ediyorum. Siz de ediyorsanız günün ikinci bölümünde görüşmek üzere!