Bölüm 368: Kalem Ruhu'nun İradesi

Çeviri: RassNt  

Habis bir hayalet mi?

Resmi gördüğünde kafasında oluşan terim buydu.

Topluluk neden kapının arkasına habis bir tayf resmi çizdi? Bu ne anlama geliyor?

Korku evinin içi çok sessizdi ve on tane gözün hedefinde olmak Chen Ge gibi tecrübeli birini bile huzursuz hissettirdi.

Yeni Yüzyıl Parkı'nın çevresinde beş cinayet işlendi ve bütün kurbanların gözleri oyuldu. Buradaki canavarın on gözü var, bu tesadüf mü?

Chen Ge yavaşça çömeldi ve parmak ucuyla dokundu. Resim kapıya değil daha çok kapının içine çizilmiş gibiydi. Chen Ge parmaklarında hiçbir şey hissetmedi.

Tabut Köyü'nden ayrılmadan önce Yüzbaşı Yan bana vaka ile ilgili bir şeyler söyledi. Bütün kurbanlar suçlu kişilerdi. Suçlular ayin için kullanıldı ve tayf çok sayıda işkence aleti taşıyor, bu cezayı sembolize ediyor. En garip şey ise resim içeri doğru bakıyor, yani yüzü kapının arkasındaki dünyaya dönük.

Chen Ge topluluğun amacını anlayamadı ve kafasını kaşıdı.

Gece yarısında tekrar gelip bakmam lazım.

Chen Ge kapıyı kapattı ve bir kaza olmaması için ahşap kalasları aldı ve kabini tekrar mühürledi. Bunun ardından yıpranmış bez bebeği ve kediyi alarak malzeme odasına yürüdü. İğne iplik bulup bez bebeği tamir etmek için ışığı açtı.

İğne iplik işinden anlayan erkek sayısı azdı ama Chen Ge buna bir istisnaydı. Korku evi çok fazla para kazandırmadığında çoğu giysiyi Chen Ge eliyle dikmişti. Birkaç kez iğneyi parmağına sapladıktan sonra bu işte uzmanlaşmıştı.

Küçükken anne babam sana karşı benden daha nazikti. Eğer seni bu halde görselerdi kahrolurlardı.

Chen Ge sabırla bez bebeğin yırtığını dikti. Bez bebek basit ve kaba görünüyor olsa da Chen Ge onun içinde güzel ve saf bir ruhun saklandığını biliyordu. İşine odaklandığı sırada bebeğin kolunda uzun ve ince kırmızı çivinin gizli olduğunu fark etti, dikkatli bakınca görülebilecek bir şeydi.

Bekle, bu benim Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan getirdiğim çivi değil mi?

Test Görevi sırasında Chen Ge bir odadaki şifonyerin içinde birçok mektup bulmuştu. Şifonyere yıllardır dokunulmamıştı ve dört köşesi bu çivilerle kapatılmıştı. O zaman Chen Ge bunların hayaletleri durdurma konusunda işe yarayacağını düşünmüş ve bu yüzden çekicini alıp geri döndüğünde çivileri sökerek korku evine getirmişti.

Çivide kan lekesi var, belki de katile aittir. Yarın birisinin üzerinde bunu test etmem lazım.

Chen Ge çiviyi cebine koydu ve işine devam etti. Zaman yavaş yavaş aktı ve canı sıkılan beyaz kedi ip yumağıyla oynamaya başladı. En sonunda vücudu ipe dolandı ve odanın içinde dolanmaya başladı. Chen Ge kediye aldırmadan bebeği tamir etmeye devam etti.

Bebeğin vücudunda iki tane şüpheli yara vardı, birisi eski birisi ise yeniydi. Yeni yarayı hayalet hikayeleri toplumu bırakmıştı ve eski yara boynundaydı, neredeyse bebeğin boynunu koparacak türdendi. Boyundaki yaraya dokununca Chen Ge yıllar önceki olayı anımsadı.

Bez bebeği yaptıktan sonra Chen Ge'nin ebeveynleri ona bebeği nereye giderse gitsin yanında tutması gerektiğini söylemişti. Chen Ge bunu reddetmişti çünkü bir oğlanın yanında bebek taşıması garip görünecekti ama ailesiyle bu konuda tartışmaya girmemişti.

Çocukluğundan beri korku evinde yaşadığı için Chen Ge çoğu insana göre daha cesur ve meraklı büyümüştü. Ailesi onu Jiujiang'ın doğu tarafına gitmesi dışında fazla sınırlamamıştı.

Chen Ge ailesinin bu kuralını Jiujiang'ın doğu tarafındaki bir yere yapılan okul gezisine kadar anlamamıştı. En başta her şey iyiydi. Saat dört civarında Chen Ge birisinin kendisine el salladığını görmüştü. O kişi tanıdık gelmişti ve ismini sesleniyordu. Chen Ge bunu öğretmenine söyledi ve öğretmeninin eşliğinde küçük bir yoldan yürümüşlerdi.

Yolun sonunda kırmızı bir ev görmüşler ve evin etrafında garip oyunlar oynayan çocuklar vardı. Bunun dışında hatırladığı bir şey yoktu. Sokakta baygın öğretmeniyle birlikte uyandığında kollarında yaralı bez bebeği bulmuştu.

"O zaman beni kurtaran sendin." Chen Ge bebeğin boynundaki yaraya dokundu ve o anda birçok şeyi anladı. "Bundan önce sen beni korudun, bundan sonra da ben seni koruyacağım."

Bez bebeği cebine koydu. Çekici kavradı ve bütün senaryoları incelemek için çıktı.

Xiaoxiao ailesi Geceyarısı Cinayeti senaryosundaydı. Onlarda bir sıkıntı yoktu. Ahşap kalasları çekti ve Mu Yang Lisesi senaryosuna girdi. Yirmi dört öğrenci mühürlü derslikte sakince duruyordu, aralarında eksik yoktu. Tıpkı gerçek manken gibi görünüyorlardı. İlerledi ve kızlar yatakhanesine girdiğinde bantlanmış kalem ruhu Chen Ge'ye bir şaşkınlık yaşattı.

Kağıt parçasında bir cümle vardı.

"Katil sırtında bir ceset taşıyor ve ona karısı olarak sesleniyor! Wang Xin ile ilgilenmeme ve öcümü almama yardım et!"

Chen Ge Kalem Ruhu'nun bıraktığı bu ‘vasiyeti’ görünce şaşırmıştı. "Kesinlikle nazik birisin. Böyle bir anda bile hala arkadaşlarını düşünüyorsun."

Chen Ge tükenmez kalemi aldığında ve Kalem Ruhu'nun güvende olduğunu fark ettiğinde rahat bir nefes aldı. Kendi vasiyetini yazabilen bir Kalem Ruhu'na sahipti, başkan kesinlikle böyle bir şeyi beklemiyor olmalıydı.

Sırtında bir ceset taşıyorsa korku evine giren kişinin 10 numara olduğu teyit edilmiş oldu. Sırtındaki cesede karısı olarak sesleniyor. Bu önemli bir ipucu.

Bütün senaryoları inceledikten sonra muhtemelen zamanı kısıtlı olduğundan başkanın korku evini mahvedemediğini anladı. Onun ana hedefi hala birinci katın tuvaletindeki kapıydı. Korku evine dokunulmadığını fark eden Chen Ge rahatlamış hissetti. Bütün ekipmanlarıyla birlikte tuvalete geri dönerek zamanın geçmesini bekledi.

Korku evinin içindeki kapı topluluk için bir hazineydi ama Chen Ge için değersizdi. Kapının arkasındaki dünya ile ilgili çok az şey biliyordu. Kapıyı saat 11:59'a kadar korudu.

O sırada oyun oynamakla meşgul olan beyaz kedi aniden dişlerini çıkararak içeri daldı. Chen Ge de içerideki değişikliği hissetti. Kapı tam açılacakken korku evindeki bütün ruhlar tepki verdi.

Chen Ge çekici iyice sıktı ve Xu Yin'i çağırmaya hazır bir şekilde parmağı butondaydı.

Saniyeler işledi.

Gece yarısı oldu. Kapının içindeki resim kapının diğer tarafında belirdi. Bütün gözleri canlandı. Bir resim gibi değil hareket edebilen gerçek gözlere benziyorlardı.

Zaman ilerlerken kapıda kan damarları belirdi ve canavarın ifadesi çarpıldı. Damarlar canavarın üzerine süründü. Gözlerden geçerken gözler kan kırmızısı oldu ve bu durum onuncu göze kadar devam etti. Ama kan damarları ne kadar son gözün etrafında dolansa da onu kırmızıya boyayamadı.

Chen Ge yaklaştı ve bu son gözün keskin bir şey tarafından kör edilmiş olduğunu fark etti.