Bölüm 350: Üçlü Mutluluk

Çeviri: RassNt  

Gözleri adeta yerinden çıkacak gibi olan sarı kafa bayılacak gibi hissetti!

"Elimi gördün mü?" Bai Quilin ona doğru eğerken kafası koptu ve yere düştü. "Elim nerede?"

…

Huang Xing'e doğru gelen Zhang Lan'ın grubu köşeden adamın çığlığını duydu. Çığlık adeta kulaklarını tırmaladı. Adama böyle çığlık attıracak ne gelmişti başına?

"Çok kötü!" Bunu duyan Zhang Lan'ın yüzü değişti. Çifte döndü, "Huang Xing'e bir şey oldu! O Bai Quilin de bir terslik olduğunu söylemiştim!"

"Bir korku evinin içinde çığlık atmak normal değil mi? Muhtemelen Bai Quilin ile alakası yoktur," Bay Zhou konuştu.

"Eğer bir dekor yüzünden olsaydı çığlığı sürekli olurdu. Böyle kısa kalmazdı," Zhang Lan ilerlemeye devam ederken durumu analiz etti.

"Anlaşıldı." Bay Zhou onun dediklerini hafızasına attı. "Yani Bai Quilin'in gerçek bir akıl hastası olduğunu mu söylüyorsun?"

"Tam olarak değil." Zhang Lan'ın ifadesi ciddiydi. "Aslında sizden bir şey saklıyordum."

Hareket etmeyi bıraktı ve Bay Zhou ile Duan Yue'ye döndü. "İnternetteki söylentilere göre bu korku evi gerçekten hayaletli."

"Hayaletli mi? Bai Quilin'in bir hayalet olduğunu mu söylüyorsun?" Bay Zhou ile Duan Yue aynı anda durdular. "Dalga geçiyorsun değil mi? Bu çağda ve bu yaşta buna kim inanır?"

"Ben de sanmıyorum. Bir insan korku eşiğini geçtiğinde bayılmak dışında illüzyonlar görebilir," Duan Yue bunu söyledi ama o da belli ki korkuyordu. Bay Zhou'nun elini tuttu ve paniklemiş gibi göründü.

"Yine de bu korku evi ürkütücü. Patron psikolojiden anlıyor. Hayalet olmasa bile ziyaretçilere varmış gibi hissettirebiliyor." Zhang Lan diğer ikisiyle yan yana yürümek için yavaşladı. Üçü köşeyi döndüler ve sokağın ucunda tahtırevanı gördüler. Perdeleri açıktı.

"Huang Xing ve Bai Quilin orada olmalı." Zhang Lan eski eve yalnız gitmeye cesaret edemedi. Destek için diğer ikisini de yanında sürükledi. Ön kapıyı açtıklarında Bai Quilin'in iç odadan çıktığını gördüler.

"Orada dur ve kımıldama!" Zhang Lan bağırdı. "Huang Xing nerede? İkiniz beraber değil miydiniz?"

"Nereden bilebilirim? Onunla ayrıldık ve ben de çığlık attığını duyunca buraya koştum." Bai Quilin'in eli cebindeydi ve sabırsız görünüyordu. Sorgulanmak onu kızdırmıştı.

"Peki ne buldun?" Zhang Lan çok temkinliydi. Bai Quilin'e yaklaşmadı.

"Evin içini aradım ama onu bulamadım," Bai Quilin konuştu ve onlara doğru yürüdü.

"Yaklaşma!" Zhang Lan onu tekrar uyardı.

"Xiao Lan hepimiz burada ziyaretçiyiz. Bunu yapmana gerek yok." Bay Zhou gerilimi düşürmeye çalıştı.

"Anlamıyorsun. İnceleme yazılarında bir seferinde patronun çalışanlarından birini onlarla ‘oynasın’ diye ziyaretçilerin yanına kattığını okudum! Adam delinin teki!" Zhang Lan Bai Quilin'i işaret etti. "Bu adamda bir terslik var! Bana inanmanız lazım, en büyük tehlike çoğu zaman tam yanında durur!"

"Benim bir korku evi personeli olduğumdan mı şüpheleniyorsun?" Bai Quilin güldü. "Aklını mı yitirdin?"

"Öyle değilse neden elin sürekli cebinde? Panik yüzünden mi yoksa bir çeşit uzaktan kumanda mı tutuyorsun?" Zhang Lan'ın yanında iki ziyaretçi vardı, o yüzden korkuyordu. "Eğer elini çıkartıp hiçbir şey olmadığını gösterirsen dediğim her şeyi geri alacağım."

Bai Quilin'in gözleri kısıldı. "Emin misin?"

"Evet! Eminim! Sen kesinlikle normal bir ziyaretçi değilsin!" Zhang Lan kendinden emindi.

"Pekala, öyle istiyorsan." Bai Quilin sol kolunu kaldırdı, elbise kolu boştu. "Sakat bir insan korku evine gelemez mi? Eski yaramı tekrar deşmek zorunda mıydın? Şimdi tatmin oldun mu?"

Zhang Lan afalladı. Bai Quilin'in sol kolunun boş çıkacağını hiç düşünmemişti.

"Xiao Lin, bu sefer çizgiyi aştın." Bay Zhou öne çıkarak herkesi sakinleştirmeye çalıştı. Özür diler gibi Bai Quilin'e baktı. "Bu kızın amacı kötü değildi. Neler hissettiğini anlıyorum, ben de benzer şeyler yaşadım."

"Sadece yanlış anlaşılma oldu." Duan Yue Zhang Lan'ı ikna etmeye çalıştı. "Şüphe çekmeyi bırak. Bir korku evinde en büyük tabu kendi kendini korkutmak değil mi?"

"Hayır, hala onunla ilgili bir terslik olduğunu düşünüyorum. Siz ikiniz beni takip edin. Evi birlikte araştıracağız. Bize yalan söylediğinden şüpheleniyorum." Zhang Lan'ın öncülüğünde Bay Zhou ve Duan Yue iç odaya girdiler. Kağıt paralar havaya savruldu.

"Bu odada değil." Zhang Lan yatak odasına yürüdü. "Döşek hareket ettirilmiş, burada biri vardı. Bai Quilin yalan söylüyor! Bay Zhou git ve ona göz kulak ol. Gözünün önünden kaybolmasın."

"Tamam," Bay Zhou kabul etti. Duan Yue ile birlikte odadan çıktılar.

"Bu konuda Kardeş Mao'yu bilgilendirmeliyim." Zhang Lan telefonunu çıkardı. Odaya bakındıktan sonra ahşap yatağın üstüne oturdu, "Saklanmak için yeterince geniş olan tek yer yatağın altı."

Telefon kısa bir süre çaldıktan sonra Kardeş Mao açtı. "Xiao Lan, ben de seni aramak üzereydim Huang Xing'e ne oldu? Buradan onun çığlığını duyduk. Bir şey mi geldi başına?"

Zhang Lan yatağın yanına çömeldi. Sesi aceleciydi. "Şu Bai Quilin isimli adam şüpheli! Yurt dışında gittiğimiz korku evindeki akıl hastasını hatırlıyor musun? Bai Quilin'in korku evi çalışanı ya da bir deli olduğundan şüpheleniyorum!"

"Tama anlaşıldı. Şu an neredesin? Seninle buluşacağız."

"Bu eski evin dışında bir tahtırevan var..." Zhang Lan yatağın altına baktı ve birbirine geçen çok sayıda kırmızı iplik bir çeşit ağ örmüştü. Ağın ortasında kırmızı gelinlikle kaplanmış bir adam duruyordu.

"Huang Xing?"

"Sorun ne? Xiao Lan, Huang Xing'i buldun mu?" Kardeş Mao telefondan sordu. Zhang Lan tam cevap verecekken aniden yatağın altından soğuk bir el onu yakalamak için uzandı!

Zhang Lan'In telefonu avuçlarından kayıp gitti. Onu yakalamak isterken yanında birinin durduğunu fark etti. Adamın omurgası bükülmüş, boynu kırılmıştı ama lanet suratı Zhang Lan'a oldukça tanıdık geldi.

"Bai Quilin!" Zhang Lan çığlık attı. Bay Zhou ve Duan Yue izlerken onun nasıl içeri geldiğini anlayamadı. İçgüdüsel olarak bağırdı, "Bay Zhou! Yardıma gel!"

Kopuk el sessizce telefonu kapattı. Zhang Lan'ı duyan Bay Zhou ve Duan Yue odaya girdiler. Fakat görünüşleri tamamen değişmişti. Üç ‘insan’ odaya doluşarak Zhang Lan'a üçlü bir ‘eğlence’ yaşattılar.

"Korkma, sana zarar vermeyeceğiz."