Bölüm 332: Kuyu Dövüşü

avatar
704 15

My House of Horrors - Bölüm 332: Kuyu Dövüşü


Bölüm 332: Kuyu Dövüşü

Çeviri: RassNt 


Bay Bai ve Yaşlı Wei'nin yokluğunda Chen Ge daha hızlı koştu. Canavarlarla dolu köyde koştururken bir yandan da Xu Yin ve Yan Danian'ın isimlerini haykırdı. Zhang Ya derin uykuda olduğundan cevap vermedi. Xu Yin ise belli bir derecede karşılık vermişti ama önemli bir dönüşümün ortasında olduğundan Chen Ge'ye yardım edemezdi.


Chen Ge'nin bel bağlayabileceği tek hayaket Yan Danian idi ama bu Küçük Kızıl Tayf çizgi romanının içinde korkudan sinmişti. Eline kalemini almış yere bir şeyler çizerken duymamış gibi yapıyordu. Onun Chen Ge'den daha fazla korktuğu belliydi.


Bu anlaşılabilirdi. Amca kendini çekmeceye kapatmış ve insanlarla etkileşim kurmayı reddetmişti. Birisine güvenip kendi rahat alanından çıktığında ilk yaşadığı olay Chen Ge'nin onu Tabut Köyü'ne getirmesi olmuştu. Bu köy amcayı huzursuz eden canavarlar ve tehlikelerle doluydu. Onun aklındaki dünya böyle bir şey değildi.


Tören sona ermişti. Köydeki bütün canavarlar uyanmıştı. Her köşe başında bir tehlike bekliyordu.


"Bu köyde sadece iki tane nispeten güvenli yer kaldı. Birisi ata binasının yanındaki küçük bina. Kızıl Tayf orada yaşayan kadına değer veriyor, o yüzden hiçbir hayalet oraya yaklaşmaya cesaret edemez. İkincisi ise tören kafilesi. Jiang Ling ve Zhu kadını orada. Biraz önceki gümbürtüyü düşününce muhtemelen hayalet hikayeleri toplumu ile dövüşüyorlar."


Chen Ge bunu düşündükten sonra gürültüye doğru gitmeye karar verdi. Ata binasının yanındaki binada yaşlı kadın oturuyordu. Eğer bir şey olursa yaşlı kadında onunla birlikte nasibini alacaktı. Bu yüzden bu kaosu hayalet hikayeleri toplumuna götürmeye karar verdi. Chen Ge bütün gücüyle koştu ve arkasında canavarlar toplanmaya devam etti. Chen Ge haksızlığa uğradığını hissetti, tek yaptığı bir tabutu kırmaktı neden bu ruhlar amansızca onu kovalıyordu?


Dövüşmekte olanlar da muhtemelen Chen Ge'nin tüm köyü peşine takacağını tahmin etmiyordu. Arkasında giderek büyüyen kalabalığı görünce Chen Ge Ah Qing'in haritasındaki kırmızı işaretli yerleri umursamamaya başladı. Onları koşarak geçti; tek istediği şey bir an önce oradan ayrılmaktı. Bu durum peşine takılan grubun daha da büyümesine neden oldu.


Yavaş yavaş Chen Ge'nin yarattığı kaosun köyün dış kısmına yakın yerdeki gürültüden aşağı kalır yanı olmamaya başladı. Soğuk rüzgar yüzünü yaladı ve arkasında dinmeyen inlemeler yükseldi. Chen Ge Tabut Köyü'nde körlemesine ilerledi. Muhtemelen alt ettiği ruhlar yüzünden Doktor Kafakıran çekicinde kan izleri oluşmuştu ve şimdi daha da korkunç görünüyordu.


Chen Ge duvara yaslandı ve derince bir nefes çekti. Fiziksel anlamda güçlü biri olsa da hızla limitine yaklaşıyordu. Arkasına bir göz attı ve gördüğü şey tüylerini diken diken etti.


Sayı inanılmazdı. Bu durumda Xu Yin Kızıl Tayf olsa bile durum değişmeyecekti. Chen Ge'nin Zhang Ya'nın yardımına ihtiyacı vardı. "Üç yıldızlı bir senaryonun kolay olmayacağını biliyordum!"


Şafağa hala zaman vardı ama Chen Ge daha fazla direnebileceğini düşünmüyordu. "Eğer bu üç yıldızlı senaryonun kilidini açamazsam bir daha şansım olmayacak. Her şeyimi ortaya koymam lazım."


Dişlerini sıktı ve başka bir sokaktan ilerledikten sonra nihayet köyün batı tarafına, dövüş seslerin duyulduğu yere vardı. Elinde çekici, peşinde hayalet sürüsüyle Chen Ge sokaktan çıktığında karşılıklı dövüşen iki grup aynı anda duraksadı. Chen Ge'yi gördüklerinde Chen Ge de onları gördü.


Tabut Köyü'nde dört tane kuyu vardı. Tören batı kuyusunda başlamıştı. Tören kafilesi daha sonra köyün içinde daire çizerek tekrar batı kuyusuna ulaşmıştı.


Zhu kadını yüzünde deliklerden başka bir şey olmayan o Kızıl Tayf hayalet bebeği tutuyordu. Jiang Ling ve Fan Yu onun arkasında duruyordu. Onların karşısında siyah cübbeli iki kişi vardı. Tüm vücutları cübbeyle sarılmıştı.


Hayalet hikayeleri toplumu!


Siyah cübbeleri gördüğü anda Chen Ge'nin zihninde bu kelimeler belirdi.


İkisi birden mi? Başkan onlardan biri olabilir mi?


Aralıksız cinayetler ve dağ yürüyüşünün ardından görünüşe göre hayalet hikayeleri toplumu bu gece bir şeyi bitirmeye karar vermişti. Amaçları uğruna kanun güçleriyle bile karşı karşıya gelmişlerdi.


Bu kadar önemli bir şey ise perde arkasında saklanan başkan bunu bizzat kendisi yapmak istemiş olabilir.


Durum çok kaotikti. Hayalet hikayeleri toplumu ve Zhu kadını kuyu için dövüşüyor gibiydi. Kuyunun yanında kırmızı beyaz giyinmiş ve örümceğe benzeyen Zhu Xinrou eşsiz biçimli ince bir canavarla dövüşüyordu.


İnsan arzusunu sembolize eden ince canavar topluluktaki en yaygın canavardı. Canavar ne kadar güçlüyse vücudu o kadar uzundu ve vücudunda o kadar fazla insan yüzü vardı. Fakat Jiang Ling'in ablasının dövüştüğü ince canavar biraz farklıydı. Aynı vücudun alt yarısını kullanan altı gölgenin birbirine dikilmesiyle oluşmuştu. Garip görünüyordu ama çok güçlüydü. Jiang Ling'in ablası karşısında üstün taraftı.


Dövüş kanlıydı ve iki tarafında yaraları vardı. Fakat daha az dövüş tecrübesi olan Zhu Xinrou yavaş yavaş yeniliyordu. Bu iki tayf Xu Yin'den daha güçlü görünüyor ama Kızıl Tayf değiller.


Chen Ge ilk başta Zhu Xinrou'nun bir Kızıl Tayf olduğunu düşünmüştü ama hayalet bebeğe kıyasla aradaki fark çok barizdi. Hayalet bebek ortaya çıktığında tüm sokağın fenerleri kızarmıştı ve varlığı tamamen farklıydı.


Sanırım bir Kızıl Tayf'ın dehşetini hafife almışım.


Zhang Ya yüzünden Chen Ge Kızıl Tayfların oldukça yaygın olduğunu düşünmüştü. Fakat bu iki tayf arasındaki dövüşe şahit olduktan sonra Kızıl Tayflar ile normal hayaletler arasındaki uçurumu fark etti.


Jiang Ling'in ablası zar zor direniyordu ama Zhu kadın hayalet bebeğe sıkıca sarılmıştı. Görünüşe göre Zhu Xinrou'ya yardım etmeyecekti. Yandaki dövüşe hiç bakmadı. Gözleri siyah cübbelilerin üzerindeydi.


Bir Kızıl Tayf'ın temkinli yaklaşmasına sebep olacak tek tehdit başka bir Kızıl Tayf. Zhu kadının karşısındaki siyah cübbeliler de bir Kızıl Tayf'a sahip olmalı.


Topluluğun gücü Chen Ge'yi şaşırttı. İblis diye bilinen hasta iki Kızıl Tayf'a sahipti ve şimdi bu siyah cübbelilerde de bir tane vardı. Topluluğun üç üyesi kalmıştı ama ortamda sadece iki tanesi görünüyordu, muhtemelen en tehlikelisi saklanıyordu!


İki taraf kuyunun etrafında durdu; birbirlerini yokluyorlardı ve hamle yapan olmadı.


Onların planı muhtemelen Zhu Xinrou'nun kaybetmesini beklemekti ve ardından şartlar Zhu kadını için daha zorlaşacaktı. Fakat iki taraf da Chen Ge'yi beklemiyordu. En korkutucu tarafı ise bu davetsiz misafir köyün hayaletlerinin yarısını peşinde getirmişti!


Chen Ge sadece birkaç saniye içinde neler olup bittiğini anladı. Çekicini salladı ve omuzunun üstünden bağırdı; "Gelin beni alın!"


Chen Ge peşinde sayısız hayaletle birlikte iki siyah cübbeli topluluk üyesine doğru fırladı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44234 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr