Bölüm 330: Ölümüne Korku

Çeviri: RassNt  

Grup yavaşladı. Bay Bai daha sözüne devam ederken arkalarından çocuksu bir ezgi geldi. Bay Bai arkasına bakmak için döndü. Yüzlerinde kırmızı boyalar olan iki çocuk sanki bir şeyden korkuyormuş gibi uzakta duruyordu. Belli bir mesafeden Chen Ge'nin grubuna bakıyorlardı.

"Yolda konuşalım." Bay Bai diğer ikisini alarak yola devam etti. Babasının zamanında anlattığı hikayeleri hatırlamak için hafızasını zorladı. "Dağın derinliklerindeki bu tür köyler geceleri çeşitli canavarlarla dolu olur. Sütun Hayaleti, Tahtırevan Çocuklar, Duvar Ruhu dışında en zorlayıcı olanlar Yastık Hayaleti, Mumya Sargılar ve Kafatası Feneri'dir."

"Kafatası Feneri mi? Bu üçünün nasıl göründüklerini betimleyebilir misin?" Chen Ge ve Yaşlı Wei bunu daha önce duymamışlardı.

"Bu köylerde bir kişi öldükten sonra uyuduğu yastık yakılır. Bunun amacı bir Yastık Hayaleti'nin oluşmasının önüne geçmektir. Bu tür hayaletler genelde ölü kişinin yastığında kalan başıboş ruhtur. Eğer birisi bu yastıklarda uyursa kabuslarla işkence görür ve hatta insanların kulaklarına fısıldadıklarını işitir.

"Eğer şanslıysan sabaha kadar uyuyabilirsin ama eğer değilsen gecenin ortasında uyanır ve yanında yastığı paylaştığın birini bulursun, o kişi Yastık Hayaletidir." Yaşlı adamın hikaye anlatma becerisi iyi değildi, betimlemeleri oldukça sığ idi. Fakat Chen Ge detayları almıştı, belki ileride bir gün korku evinde kullanabilirdi.

"Yastık Hayaletleri yastıklardan çok uzaklaşamazlar, o yüzden evlere girmediğimiz sürece sorun olmayacaktır. Asıl endişelenmemiz gerekenler Mumya Sargıları ve Kafatası Feneri," Bay Bai dikkatlice sözlerine devam etti. Bu şeylerin gerçek hayatta ortaya çıkabileceğinden endişeliydi.

"Yastık Hayaletlerine kıyasla Mumya Sargılarıyla baş etmesi daha zordur. Bunlar, gömü töreninde köylülerin ölüye giydirdikleri kıyafetlerdir. Gömülen cesetlerin kıyafetleriyle ilgili uyulması gereken tabular ve gelenekler vardır. Eğer onlar dikkatlice takip edilmezse Mumya Sargılarına dönüşebilirler. Yin enerjisi toplandığında sokaklarda dolanırlar. Bir insan gibi görünürler ama aslında bir kumaş katmanıdırlar.

"Canlı bir insanı sararak saldırırlar. Canlı birine ölünün kıyafetini giydirirler ve bunu o canlı insanı kontrol etmek için kullanırlar. Eğer yeni bir elbise takımı giymiş ama garip kokan birini görürseniz onlardan uzak durun çünkü ölü birinin elbisesini giymiş olabilir."

Bay Bai etrafına bakındı. Tören hala devam ediyordu ve sokaklar boştu. Sadece Tahtırevan Çocuklar tereddütle onların peşinden geliyordu. Bay Bai bebeği kucakladı ve hızlandı. Açıklamaya devam etti, "Kafatası feneri babamın anlattığı hikayeler arasında en korkunç olanı.

"Nasıl oluştuklarını kimse bilmiyor ama insanlar onları terk edilmiş köylerde ya da yüksek yoğunlukta kızgınlığın toplandığı yerlerde görmüşler. Gece vaktinde aceleyle ilerleyen insanlar bir köyde ışık görür. İnsanlar olduğunu düşünerek oraya doğru koşarlar ama ışık onlardan sürekli uzaklaşır.

"Işığa durmasını söylerler ve ışık durur. Yaklaştıklarında bunun aslında uçan bir kafa olduğunu ve dişleriyle bir feneri ısırdığını görürler. Efsaneye göre Kafatası Fenerleri yardım arayan ruhlardır, bu yüzden fenerle etrafta uçarlar."

Bay Bai son hikayeyi bitirdikten sonra Yaşlı Wei ya da Chen Ge'nin cevap vermediğini fark eder. "Sizin neyiniz var? Ben bu köy kültürü hakkında daha birçok şey biliyorum."

"Bay Bai, Mumya Sargıların normal insan gibi göründüğünü söylemiştin değil mi?" Yaşlı Wei arkasına doğru baktı.

"Evet, üstlerindeki elbiseler yüzünden normal insanlara benzer. Fakat yüzleri ya da elleri yoktur; sadece elbise vardır." Bay Bai'nin içinde kötü bir his oluştu.

"Peki baban Mumya Sargısı görünce ne yapılması gerektiğini söyledi mi?" Chen Ge çekici kavradı ve Bay Bai gibi arkasına baktı. Bay Bai geri dönmeye cesaret edemedi ve yüzü soldu. "Babam eğer bu şeylerle karşılaşırsak koşmamız gerektiğini söyledi."

Xu Yin gelini sindiriyordu, o yüzden Chen Ge çekicine sıkıca sarıldı ve bunun üzerine düşündü. "Sanırım rotamızı değiştirmemiz gerek."

Grup farklı bir sokağa döndüler. Arkalarında garip kokulu eski bir elbise yolun ortasında duruyordu. Kulaklarına gelen çocuksu ezgi durmamış ve hatta yeni şeyler ortaya çıkmıştı. Tören devam ederken gecenin ortasında canavarlar uyanıyordu. Sayı akıl almaz seviyedeydi.

Bu gerçek bir üç yıldızlı senaryo! Chen Ge Tabut Köyü ile Üçüncü Hastalık Koğuşu'nu karşılaştırdı. Üçüncü Hastalık Koğuşu'na gittiğinde İblis ve Wu Fei gibi çoğu hasta oradan ayrılmıştı. En delileri hayalet hikayeleri toplumuna katılmıştı, sadece normal olanlar kanlı kapıyı gözetlemek için geride kalmıştı. Üçüncü Hastalık Koğuşu ile Tabut Köyü arasındaki en büyük fark buydu. Diğer bir deyişle, Chen Ge ilk defa gerçek bir üç yıldızlı senaryodaydı.

Çeşit çeşit canavarlar gizlendikleri yerden çıkıyordu, habis dişlerini sıkıyordu.

Bu köyde her türden canavar vardı. Eğer hepsini korku evine kopyalama şansı olsa ziyaretçiler korkudan ölürlerdi!

Chen Ge oldukça heyecanlıydı. Tabut Köyü şu an piyasadaki popüler korku evi temasından farklıydı. Tarzı eşsizdi ve eğer Chen Ge korku evinde bu senaryoya sahip olursa türünün tek örneği olacaktı. Asıl nokta ise senaryo üç yıldızlı olacaktı ve ziyaretçilerin burayı uzun süre keşfetmesi gerekecekti.

Chen Ge ileriye doğru bir göz attı. Kumaştaki haritaya bakarak karmaşık yolları takip etti. Bir süre yürüdükten sonra karşılarında bir ışık parçası belirdi. İki katlı binadaki yaşlı kadın onu parlak ışıklardan kaçınması konusunda uyarmıştı. Bay Bai'nin hikayesi de benzer etkiye sahipti.

Canavarlar yavaş yavaş etraflarını sararken oldukları yerde durdular. Işıklar rüzgarla sallandı ve bulanık insan yüzleri oluştu. Yaşlı Wei ve Bay Bai iyi görünmüyordu. Daha önce hayatlarında böyle bir tecrübe yaşamamışlardı, bu yüzden istemsizce dikkatleri Chen Ge'ye döndü.

"Ne yapacağız?"

Chen Ge elinde çekiciyle dururken üzerinde baskı hissetti. "İlerlemek dışında başka seçeneğimiz yok. Bana yakın durun ve ayrılmayın."

Üçlü tam rotalarını oluşturdukları sırada köyün batı kısmından büyük bir gümbürtü sesi geldi. Chen Ge'nin daha önce yarattığı sesten daha yüksekti.

"Dövüş mü var? Hayalet hikayeleri toplumu tören kafilesiyle mi çatışıyor?"

Tabut Köyü'nün sessizliği tamamen parçalandı. Gece karardı. Bundan sağ çıktıkları sürece şafak vakti uzakta değildi.

"Chen Ge, doğu çıkışını atlayıp daha uzun bir rotadan mı gitsek?"

"Zamanımız yok! Bir an önce buradan çıkmalıyız!"