Bölüm 292: Mucize Çekiliş?

avatar
941 14

My House of Horrors - Bölüm 292: Mucize Çekiliş?


Bölüm 292: Mucize Çekiliş?

Çeviri: RassNt  


Gece yağmurunun ıslaklığı Chen Ge'nin yakalarından içeri sızdı ve derisi buz gibi soğudu. Tarlanın kenarında durmuş telefonuna gelen mesaja bakıyordu. Test Görevi seçebileceği bölümde yeni bir seçenek açılmıştı— Tabut Köyü!


3 yıldızlı bir senaryo benim için hala çok zor. Üçüncü Hastalık Koğuşu da üç yıldızlı bir senaryoydu. Zhang Ya olmasa orada ölmüştüm.


Üç yıldız demek, senaryodaki Kızıl Tayfların sayısının birden fazla olması demekti. Chen Ge'nin sahip olduğu bilgilere göre bir Kızıl Tayf'a tehdit oluşturabilmenin tek yolu başka bir Kızıl Tayf idi.


Siyah telefonun verdiği Test Görevleri bir görevden fazlası. Gerçek hayattaki ve gelecekteki diğer değişkenleri de dikkate almam lazım. Aceleci davranamam. Chen Ge tereddüt etti. Neyse, düşünmek için bir haftam var. Belki de Zhang Ya birkaç gün içinde uyanır. Eğer öyle olursa görevi almak için bir saniye bile düşünmem.


Kararını verdi ve gölgesine bir göz attıktan sonra telefonu cebine koydu. Beş gün içinde karar vereceğim.


Tabut Köyü yeni bir seçimdi ama en nihayetinde bir seçimdi. Jiang Ling ve Zhu Xinrou ekseninde gelişen olayları düşününce bu üç yıldızlı görevin Üçüncü Hastalık Koğuşu kadar tehlikeli olacağını hissediyordu. Ana problem,tepenin eteğindeki köyün adının Lin Guan Köyü olmasıydı fakat telefondaki görev mekanı Tabut Köyü olarak belirtilmişti. Yaşlı adamın anlattıkları ışığında düşününce muhtemelen görev mekanı dağın derinliklerinde gizli olan gizemli köydü!


Böyle bir senaryoyla korku evi gerçek anlamda ilgi görecekti. Ne de olsa tema olarak terk edilmiş lanetli köyleri kullanan çok fazla korku evi yoktu. O senaryo açıldığında birçok yeni ziyaretçi çekecekti. Doğrusu bu senaryo Chen Ge'nin ilgisini çekmişti. Fakat aynı zamanda temkinliydi.


Tabut Köyü her yerden uzakta, dağın derinliklerinde bulunuyordu. Orada muhtemelen telefon sinyali olmayacaktı. Eğer başına tehlikeli bir şey gelirse kaçış anlamında zorluk yaşayacaktı.


Tabut Köyü sakinleri anormalliklerle doğuyor ve her aile hazır tabut bulunduruyor. Orası muhtemelen birçok gizli canavarla dolu. Bai Aile Köyü'ne kaçanlar normal görünse de anormalliklere karşı tavırları çok garip Sanki hepsinin ölmesini istiyor gibiler.


Bu insanlar neden dağlardan kaçtılar? Bir salgın yüzünden mi?


Chen Ge sebebini anlamamıştı ama emin olduğu bir şey vardı. Tabut Köyü'ne girmeden önce Jiang Ling ile arkadaş olmalıydı. Kız kesinlikle göründüğü gibi masum değildi.


Hem Yin Xiaoxiao hem de Fan Yu benim gözümde birbirine benziyor. Belki de yetişkinlere kıyasla çocuklara karşı daha doğalım. Jiang Ling ile dostluk kurmam zor olmamalı.


Karanlıkta şeftali ağaçları hışırdadı. Yaşlı adam elindeki çapayla ağacın altındaki deliği açtı. Hareketleri yumuşaktı ve yüzünde bir suçluluk duygusu hakimdi.


Chen Ge yardım etmek istese de yaşlı adam reddetti. Ceketini çıkardı ve yukarıdaki bir dala asarak sanki cesedi yağmurdan korumak istiyormuş gibi davrandı. Yaşlı adam toprağı kenara itti ve kadın cesedi kaymaya başladı. Chen Ge normal kollarının altında büyümüş olan küçük kolları görünce iyi hissetmedi. Bu vücutla doğmuştu, etrafındaki insanlar neden bu onun hatasıymış gibi davranmıştı?


Chen Ge yaşlı adamın anlattıklarına dayanarak Zhu Xinrou'nun çocukluğunu düşündü. Hava durumu ne olursa olsun sıkıca giyinmek zorunda kalmıştı ve anormalliği keşfedilince etrafındaki insanların zorbalığına ve alaycılığına uğramıştı ve kontrol edemediği bir durum yüzünden özür dilemek zorunda kalmıştı.


Sanırım küçükken en sevdiği mevsim kıştı.


Zhu Xinrou'nun vücudunun tamamını görünce yaşadığı anlatılamazdı. Fakat iğrenme ve yalnızlaştırmaya kıyasla Chen Ge'nin hissettiği şey acımaydı. Birçok canavar ve birçok canavar görmüş insanlar görmüştü, o yüzden durumu daha öznel bir bakış açısından görebiliyordu.


"Senin hatan değil."


Chen Ge rüzgarın önünde durarak deliğe akma tehlikesi yaratan yağmuru engelledi.


Aniden siyah telefon tekrar titredi. Telefonu çıkardı ve Zhu Xinrou'nun ilgi seviyesinin yabancıdan Biraz Olumlu Görüş'e yükseldiğini gördü.


Xiaoxiao'yu ilk gördüğümde de benim hakkımda böyle düşünüyordu. Görünüşe göre bu da bana nedensiz yere saldırmayacak.


Taksi olmadan izole Lin Guan Köyü'nden gece yarısı ayrılmak zordu ama Chen Ge'nin bir planı vardı.



Saat 3:15'te polis olay yerine vardı. Cesedi bulan kişi olarak Chen Ge ifadesini vermesi için karakola götürülecekti. Saat 5:30'da Bay Bai ve Chen Ge müfettiş Lee'nin ofisindeydi.


Gergin duran Bay Bai'ye kıyasla Chen Ge daha rahattı. Hatta polis arabasında biraz kestirmişti.


"Bay Bai, sadece doğruyu söyle ve korkma. Jiujiang polisimiz en iyisidir; işleri senin için bilerek zorlaştırmazlar."


Müfettiş Lee odaya girdiğinde Chen Ge tecrübeli biri olarak yaşlı adama polislerle nasıl yüzleşmesi gerektiğini anlatıyordu. Müfettiş Lee bu duruma nasıl tepki vereceğini bilemedi. "Bu çocuk gün geçtikçe bizim muhbirimiz gibi olmaya başladı."


"Amca San Bao!" Chen Ge müfettişi görünce ayağa kalktı. "Bu gece seni yine rahatsız ettik. Polisin işi asla bitmez değil mi?"


Yanındaki yaşlı adam başıyla onayladı. O dürüst bir adamdı. Olayı bildirdikleri gece sabahı beklemeden dağa gelmişlerdi. Cidden sıkı çalışıyorlardı. "Bütün bu sıkıntılara göğüs gerdiğiniz için teşekkürler bayım."


"İşimiz," Müfettiş Lee Bay Bai'ye hafif bir gülümsemeyle cevap verdi ve ardından Chen Ge'ye döndü. "Jiujiang çok büyük. Acaba biraz da bizim bölgemizin dışında mı dolaşsan? Lütfen bu bölgeden dışarıya tatile çık, hem kendine hem de bize bir nefes aldır."


"Müfettiş Lee, bana karşı çok naziksin. Endişelenme, vücudum hala buna dayanabilir." Müfettiş Lee Chen Ge'ye baktı ve onu tokatlamak için ayağa fırlamak istedi ama odada bir yabancı olduğu için kendini tuttu.


Müfettiş şakaklarını ovuşturdu ve onların ifadelerini aldıktan sonra hemen Chen Ge'yi götürmesi için Da Yong'u çağırdı. Göz altı morluklarıyla gelen Da Yong Chen Ge'yi kapıya kadar götürdü. Chen Ge'nin omuzlarını sıkarak konuştu, "Kardeş, Müfettiş Lee dobra bir insan ona aldırma. Fakat tatile çıkmak istemiyorsan bile birkaç gün dinlenmek için evde kalmaya ne dersin?"


Da Yong samimi konuştu; cidden Chen Ge'yi düşünüyordu. Batı Jiujiang karakolunun nezaketini gören Chen Ge başıyla onayladı ve samimiyetle cevap verdi, "Tamam, elimden geleni yaparım."


Chen Ge bir taksiye atladı ve Yeni Yüzyıl Parkı'na geri döndü. Güneş ufukta doğuyordu. Chen Ge korku evinin önünde doğan güneşe doğru baktı ve aniden siyah telefonu çıkardı.


Gün ortasında şans çekilişinin iyi etkiye sahip olmadığını hatırlıyorum. İyi bir sabahın her anlamda iyi bir başlangıç olduğunu söylerler. Belki de şimdi denersem şansım yaver gidebilir!


Chen Ge bunu düşündü ve Talihsizlik Çarkı'nı çevirmek için yüz çığlık puanı harcadı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44225 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr