Bölüm 268: Hayatının Değeri

Çeviri: RassNt  

Senaryonun derinliklerinden garip sesler geliyordu ve havadaki koku genelden daha hafifti. Eşit güçteler mi? Görünüşe göre topluluğun bu iki üyesi oldukça güçlü.

Chen Ge hızlandı. Yol boyunca Wei Wu'ya rastlamadı. Chen Ge'den korktuktan sonra muhtemelen senaryonun derinliklerine kaçmış olmalıydı.

Nereye gideceksin? Bu senaryo tamamen kapalı ve tek bir çıkışı var.

Hayalet hikayeleri topluluğu üyeleri iş saatinde korku evine sıkıntı çıkarmaya gelmişti. Bu durum Chen Ge için büyük bir tehlike hissi yarattı. Eğer onları bir an önce ortadan kaldırmazsa ileride geri döneceklerdi, o yüzden Chen Ge elinden geleni ardına koyamazdı. On metre kadar yürüdükten sonra nihayet dövüşü gördü.

Kong Xiangming'in yüzünde karanlık bir ifade vardı. Omuzlarında duran ince bir canavar vardı ama bu canavar Üçüncü Hastalık Koğuşu'nda gördüklerinden daha uzun ve güçlüydü. Büyük ihtimalle birçok masum insanı yiyip bitirmiş olmalıydı. Kong Xiangming'in üzerindeki canavar neredeyse dört metre uzunluğa sahipti ve vücudundaki ağlayan suratlar onu çarpık bir kırkayak gibi gösteriyordu!

Canavarın dövüştüğü şey boynunda ip bağlı olan mankendi. Mankenin vücudunda bariz hasarlar mevcuttu ama canavara saldırmaya devam ediyordu.

"Ruh ne kadar vahşiyse tadı o kadar güzeldir."

Kong Xiangming mankene baktı ve gözlerinde oyunbaz bir ifade mevcuttu. Omuzlarındaki canavarın dikkati mankenin üzerinde değil başka bir yöndeydi.

Senaryoyu kaplayan koku yoğunlaşarak iri bir adamın gölge vesiyonuna dönüşmüştü. Şişman adamın yüzü bulanıktı ama son derece kuvvetliydi. Fakat çevikliği arzu edilen seviyede değildi ve koridoru kapatmak dışında başka bir şey yapamıyordu.

Şişman adam ve manken dövüşmeyi bilmedikleri için Kong Xiangming sahip olduğu taktiksel üstünlük sayesinde üstün taraftı. Yavaş yavaş manken ve şişman adamın üzerindeki yaralar arttı. Vücutları bulandı ve senaryodaki kötü koku yavaş yavaş dağılmaya başladı.

Bu kadar zayıflar mı? Chen Ge bunu düşündü ve sebebini anlayabiliyordu. Batı Jiujiang Özel Akademisi'ndeki en güçlü ve dirençli Meşum Tayflar Zhang Ya tarafından tüketilmişti ve geriye en zayıf olan ikisi kalmıştı.

Wei Wu ise Kong Xiangming'in arkasında saklanıyordu. Kan surat, Chen Ge'nin yaklaştığını görünce hemen çığlık attı!

"Dikkatli ol! Hedefimiz bize doğru geliyor!"

Kong Xiangming üstün taraf olsa bile yine de iki rakiple dövüşüyordu ve eğer Chen Ge dövüşe katılırsa bu onun için iyi olmayacaktı.

"Onu neden bu tarafa getirdin?" Kong Xiangming'in sesinde hala bir sakinlik vardı ama konuşma hızı öncekinden daha hızlıydı.

"Ben böyle olsun istemedim! Yer değiştirelim mi? Ben bu ikisiyle uğraşırken sen ona git." Wei Wu'nun kafasının arkasındaki kan surat özel bir güce sahipti ve tıpkı Kalem Ruhu gibi dövüş için uygun değildi, Kong Xiangming bunun farkındaydı. "Pekala."

Daha önce de iş birliği yapmışlardı. Sırt sırta vererek hareket ettiler. Wei Wu'nun kafasından kan damarları sızdı ve suratın ifadesi yavaş yavaş değişerek mankeni taklit etti. Garip şekilde kan surat mankenin kopyasına dönüştüğünde vahşi manken aniden sakinleşti ve gözleri boş bir bakışla doldu.

Wei Wu mankeni durdurmuştu ama şişman adama bir şey yapamazdı. Yavaş yavaş şişman adamın vücudu iyileşti ve senaryodaki koku tekrar geri döndü. Tayfları ekip arkadaşına bırakan Kong Xiangming ve ince canavar Chen Ge'ye döndü.

Doktor Kafakıran üniformalı, deri maskeli ve çekiçli rakibine bakınca hangisinin daha korkutucu olduğunu söylemek güçtü. Kong Xiangming'in yarattığı her zamanki korku hikayelerindeki kurbanlar gibi değildi rakibi. Karşısındaki ‘canavara’ kıyasla kendisi daha normal olan taraftı.

"Aslında bunu konuşarak çözebiliriz," Kong Xiangming doğal bir ses tonuyla konuştu. "İkimiz de kötü niyetle gelmedik; burada olmamızın sebebi emir almamız."

Chen Ge cevap vermedi. Adam o delilerin bulunduğu toplulukta uzun süre hayatta kaldığına göre ağzından çıkan kelimelere güvenmek doğru olmayacaktı. Chen Ge çekicini kaldırdı. Belki de Kong Xiangming doğruyu söylüyordu ama kumar oynamaya niyeti yoktu.

"Hamleni yapmadan önce iyice düşün. Kapının ardındaki dünyaya daha önce girdiğini biliyorum. Sana kapıyla ilgili bir sır verebilirim ama bana bir şeyin sözünü vermen lazım." Kong Xiangming tehlike hissinin artmasıyla konuşma hızını artırdı. "Bu değerli bir fırsat. İş birliği yapabiliriz, bana sadece tek bir söz vermen gerekecek; tek kırmızı çizgim bu."

"Kırmızı çizgi mi?" Chen Ge bir adım daha attıktan sonra aniden hızlandı. "Benim korku evimin içinde benimle pazarlık mı yapmak istiyorsun? Cidden hayatının değerini bilmiyorsun! Xu Yin!"

Chen Ge'nin çağrısıyla birlikte yanında yara bere içinde melankolik genç bir adam ortaya çıktı. Adam ve hayalet birlikte Kong Xiangming'e doğru hücum ettiler.

Durumun farkına varan Kong Xiangming'in dudakları titredi. Omuzlarındaki ince canavar rakip tayfı durdurabilirdi ama çekiçli deli adamı kim durduracaktı!?

"Çok acı verici!" Bacakları yere indi ve vücudundaki yaralar açılarak kanlar dışarı aktı. Yüzü öfke ve kızgın bir ifadeyle çarpılan Xu Yin ince canavara doğru hücum etti. Canavarın gücü Chen Ge'nin düşündüğünden daha yüksekti. Vücudundaki yüzler ağlayıp inlemeye başlayarak Xu Yin'in hızını azalttı. İnce canavarın kolları Xu Yin'i boynuna dolandı ve vücudundaki insan yüzleri Xu Yin'in elbiselerini çiğnedi.

İnce canavar vücudundaki yüzleri kullanarak Xu Yin'i geçici olarak yakalamak için kullandı ama ana problem şuydu, o Xu Yin ile birbirine girdikten sonra Kong Xiangming'i kim koruyacaktı?

Chen Ge daha önce Üçüncü Hastalık Koğuşu benzer canavarlarla dövüştüğü için zayıflığını biliyordu. İnce canavar konağını kaybettikten sonra gücü en az yüzde otuz oranında azalacaktı, o yüzden Chen Ge'nin ilk hedefi ince canavar değildi.

"Bekle biraz!"

Çekiç havayı yardı ve Kong Xiangming'in yüzü soldu. Umutsuzca, ince canavarı Xu Yin'i bırakarak kendisini korumaya zorladı. Canavar da konağının önemini biliyordu, o yüzden hemen Xu Yin'i bırakarak Kong Xiangming'e kalkan oldu.

Canavardan kurtulan Xu Yin yere indi ve tekrar ince canavara doğru hücum etti. Canavarın boynunu aç kurt gibi ısırdı. Yedikçe gömleğinin üzerindeki kan lekeleri daha da parladı.

Aynı zamanda çekiç de ince canavarla temas etti. Chen Ge saldırısının etkisini kontrol etmek için yavaşlamadı ve Kong Xiangming'e de konuşma fırsatı vermedi. Çekici aldı ve rakibine daldı!

Kong Xiangming engellemeye çalıştı ama arkasındaki Wei Wu'nun durumu kötüye gidiyordu. Asılı adam Wei Wu'nun kontrolü altındaydı ama ana problem şişman adamın yavaş yavaş iyileşmesine karşı hiçbir şey yapamamasıydı.

"Eğer burada kalırsak ikimiz de yok olacağız. Büyük Kong, iyi şanslar!" Wei Wu bağırdı ve ardından savaşı terk etmeyi seçti. Arkasını döndü ve koşarak Kong Xiangming ve Chen Ge'nin yanından geçti!