Bölüm 259: Korku Evindeki Üç Tabu (Çift Bölüm)

Çeviri: RassNt  

"Patron, korku evin fena değil." Adam Chen Ge'nin kendisini izlediğini fark etti ve nazikçe gülümseyerek ekledi, "Çok korkak bir çocuktum ve bu yüzden komşu çocukları bana hep zorbalık yaparlardı. Cesaretimi yükseltmem için abim beni korku evine götürdü ama en nihayetinde bu heyecan verici tecrübeye adeta aşık oldum."

"O zaman sıradaki senaryoda kesinlikle keyif alacaksın." Chen Ge adamın çok tuhaf davrandığını düşündü. Daha bir şey sormaya kalmadan bütün hayatını kendi isteğiyle anlatmıştı. Endişeye kapıldığı için mi?

Chen Ge adamı ifşa etmedi. Ziyaretçilerin önünde gülümsemesini koruyarak onlara karşı samimi ve nazik bir izlenim bıraktı.

"Pekala, içeri girme zamanı." Chen Ge önden yürüyerek yol gösterdi ve güneş ışığını engelleyen perdeleri çekti. Korku evine girdiklerinde Chen ge feragat sözleşmelerini çıkardı ve ziyaretçilere sundu. "İki yıldızlı senaryolar bir yıldızlı senaryolardan farklı olduğu için girmeden önce bu sözleşmeleri imzalamanız lazım."

Masaya basılmış kağıt koydu ve yedi ziyaretçiden üç tanesi hiç tereddüt etmeden imzaladı. İki tanesi sözleşmeleri alarak dikkatlice okudular.

"Bunu imzalamak zorunda mıyız?" Yedinci ziyaretçi, Chen Ge'nin daha önce gözüne batan kişi bu olay karşısında bariz tereddüt belirtisi göstermeye başladı. Gözleri sessizce başka bir ziyaretçinin gözleriyle buluştu.

Partneri mi var?

Chen Ge bunun üstüne gitmedi. Sanki bir şey olmamış gibi devam etti. "Tabii ki. Aslında bir yıldızlı senaryolara girerken de bu feragat sözleşmelerini imzalatıyoruz ama yoğun ziyaretçi akışı yüzünden son dakikada kuralları değiştirdik."

"Pekala o halde."

Chen Ge bu ufak grubu dikkatle izleyerek hiçbir detayı gözünden kaçırmamaya çalıştı. Bugün parkın yoğun reklam kampanyasının başladığı gündü ve korku evi için yeni bir başlangıç sayılırdı. Chen Ge herhangi bir kaza ya da hatanın olmasına izin veremezdi.

Ziyaretçiler isimleriyle imzalarını atmaya başladılar. Normal görünüşlü adamın adı Wei Wu idi, gizlice göz göze geldiği diğer ziyaretçinin ismi ise Kong Xiangming'di. Diğerlerine kıyasla bu ikisi heyecan ve gerginlik eksikliği gösteriyorlardı ve göze batmıyorlardı.

Diğer beş ziyaretçi çok daha normaldi. Üç tanesi üniversite öğrencisine benziyordu ve diğer ikisi ise taze tartışmış bir çiftti. Chen ge dikkatini Wei Wu ve Kong Xiangming'in üzerinden ayırmadan sözleşmeleri almak için yürüdü ve o sırada kız öğrencilerden birisi ona ismiyle seslendi.

"Sen He San'ın forumda bahsettiği korku evi patronu Chen Ge'sin değil mi?"

Chen Ge'nin ismi geçtiğinde diğer ziyaretçiler de dönerek ona baktılar.

"He San'ı tanıyor musun? Bekle, siz üçünüz Batı Jiujiang Tıp Üniversitesinde öğrenci misiniz? Adli tıp bölümü?" Chen Ge bakışlarını fark ettirmeden çekti. Chen Ge'nin şüphelendiği iki ziyaretçi ifşa olduklarının farkında olmayan hayalet hikayeleri toplumu üyeleriydi.

"Şu sıralar He San bizim okulda ünlü biri sayılır." Kızın tek örgülü bir saçı vardı. Biraz kilosu vardı ve cildi son derece soluktu. Yerel bir güzellik sayılmazdı ama çekici bir tarafı vardı. "Bizim okulda korku evine ziyarete geçen birçok öğrenci var. Hatta forumda senin korku evini ilk hangi bölüm tamamlayacak diye ortaya atılan bahisler bile var."

"Benim korku evimi tamamlamak kolay olmayacak. Tavsiye almak için He San'a başvurabilirsiniz." Chen Ge gülümsemeye devam etti. Olabildiğince samimi görünmeye çalıştı.

"Cidden kolay değil. Altı kişi geldik ama yarısı çoktan pes etti." Kızın yanında oldukça zayıf görünen bir genç adam vardı. Kıza yanık gibi görünüyordu. Yüzünün rengi atmıştı ve bacakları zayıftı ama kızın kalbini kazanmak için ona eşlik ediyordu.

"Neden vakit harcıyoruz? Bu turda başarısız olursak tekrar deneyeceğiz. Eğer aynı senaryoyu defalarca tekrar edersek artık korkutucu gelmemeye başlayacaktır." Bu sefer konuşan üçüncü öğrenciydi. Kızın diğer yanında duruyordu ve her şeye ilk dalan patavatsız tiplere benziyordu.

Chen Ge sözleşmelerdeki isimlere baktı ve ezberledi.

"Çok bekledik, o yüzden açıklama yapmakla vakit harcamayacağım. Amacınız isim etiketlerini bulmak. Yedi kişi olduğunuz için sadece 17 isim etiketi bulduğunuzda senaryoyu tamamlamış olacaksınız." Chen Ge gruba baktı. "Bunun dışında, korku evinin yeni bir özelliği var. Sadece 20 Yuan karşılığında kostüm kiralayabiliriz. Polis, doktor, haberci seçeneklerimiz var ve seçim tamamen size ait."

"Kostüm değiştirebiliyor muyuz?" Kızın ilgisini çekmişti ama zayıf görünümlü adam tarafından durduruldu.

"Sorun yok. Biz üçümüz almıyoruz."

"Diğerleri?"

Çift hala tartışma içindeydi, o yüzden Chen Ge'ye aldırmadılar. Hayalet hikayeleri toplumu üyesi olabilecek iki kişi de elbise değiştirmekle ilgilenmedi. Chen Ge üzüldü; yeni yapıyı anlamasına yardım edeceklerini ummuştu.

Tahtaları açtıktan sonra grubu senaryoya yolladı. "Ziyaret edeceğiniz senaryonun adı Mu Yang Lisesi. Sol tarafta, yanlış tarafa dönmediğinize emin olun. Sağ taraftaki senaryo Üçüncü Hastalık Koğuşu ve bizim şu anki tek üç yıldızlı senaryomuz. Orası çok tehlikeli. Önceki ziyaretçilerimiz korkudan hastanelik oldular."

Chen Ge'nin Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan bahsetmesinin sebebi ziyaretçilere kibarlık yapmak için değil, şüphelendiği iki kişinin tepkilerini ölçmek içindi. Eğer onlar Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan kaçan hastalar ise bu ismi duyduklarında kesinlikle bazı belirtiler göstereceklerdi. Ziyaretçiler başlarıyla onayladılar ve kendi başlarına hareket etmeyeceklerine söz verdiler. İki şüpheli ziyaretçinin suratında herhangi bir ifade değişimi olmadı. Üçüncü Hastalık Koğuşu'nun varlığından haberdar değil gibilerdi.

Yanlış mı düşündüm? Chen Ge birkaç tavsiye daha verdikten sonra tahtaları kapattı ve ana kontrol odasına koştu. O ikisi Üçüncü Hastalık Koğuşu hastası gibi görünmese de hayalet hikayeleri toplumu üyesi olma ihtimalleri çok yüksek.

Chen Ge'nin gözleri sakindi ama yüzündeki gülümseme çoktan kaybolmuştu. Yüzbaşı Yan Xu Tong'un telefonunda benim Yeni Yüzyıl Parkına girerken çekilmiş resimlerimi buldu, yani hayalet hikayeleri toplumu üyeleri benim görünüşümü biliyor.

Geçen gece canavar tarafından ele geçirilmiş 5 numarayı Xu Yin yemişti ve 12 numara polis tarafından alınmıştı. En önemlisi ise Chen Ge 12 numaranın telefonunda başkanın sesini duymayı başarmıştı. Çok fazla konuşmasa da o gece elde ettiği en iyi ödül buydu. Başkanın sesini daha önce başka bir yerde duymuştum. Büyük ihtimalle bildiğim ya da tanıyabileceğim birisi!

Hayalet hikayeleri toplumu üyelerinin her biri canavar tarafından sahiplenilmiş olmalıydı. Yani en güçlü zamanları gece vakti olacaktı ama onlar gündüz vakti Chen Ge'nin korku evine girmeyi seçmişlerdi. Bu olağandışı davranışa bakınca Chen Ge iki tane kanaate vardı.

Birincisi, başkanın sesinin ifşa olması Chen Ge'nin düşündüğünden çok daha önemli olması. Başkan onun aniden kim olduğunu hatırlayacağından korktuğu için ağzını sonsuza kadar kapatmak istemiş olabilirdi.

İkincisi, belki de Zhang Ya'ya karşı temkinliydiler. Canavarların güçlerinin en yüksek olduğu vakit gece yarısından sonraydı ve en zayıf halleri gündüz vaktiydi. Bu durum Zhang Ya için de farklı değildi.

Ama neden gelmek için bu anı seçtiler? Tam da tanıtım periyodunun başlangıcında geldiler. Görünüşe göre bunu çok uzun zamandır planlıyorlar. Benim dikkatimden kaçabilmek umuduyla ziyaretçilerin arasına karışmaya çalışıyorlar.

Hayalet hikayeleri toplumunun planı iyiydi ama şanssızlardı. Chen Ge'nin 5 numaranın da yakalandığı güvenlik kamerası resmindeki Wei Wu'nun yüzünü görmüş olmasını beklemiyorlardı. Yani plan daha en başından ifşa olmuştu.

Şimdilik onlara ayak uydurmalıyım. Çok fazla ziyaretçi var ve iş akışının baltalanmasına izin veremem.

Hayalet hikayeleri toplumu Hai Ming Apartmanlarındaki ince canavarın izini sürerken en az iki kişi göndermişlerdi. Chen Ge'ye verdikleri önemi düşününce bundan daha az kişi göndermeyeceklerdi.

Benim dışımda toplulukta 12 üye var. Zhu Xiu, 5 numara ve 12 numaranın icabına bakıldı, yani geriye sadece dokuz kişi kaldı.

Chen Ge ana kontrol odasına girdi ve bilgisayar ekranlarının karşısına geçti.

Bugünden sonra geriye yedi kişi kalacak.

Chen Ge telefonla Xiao Gu'yu aradı. Doktor Kafakıran giysisini çıkarmasını ve personel gizli geçidinden geçerek ana kontrol odasına gelmesini söyledi.

"Ziyaretçiler gitti mi?"

"Çıkışı buldular. Sanırım benden korkmadılar." Xiao Gu'nun sesi telefonda üzgün geldi. "Elimden geleni yaptım. Belki de bu işe kabiliyetim yoktur."

"Hemen pes etme." Chen Ge Gu Feiyu'nun çıkardığı kostümü giydi. Dudakları seğirdi ve deri maskede korkutucu bir gülümseme belirdi. "Bu karakterde uzmanlaşmak ister misin?"

"Hiç istemem." Gu Feiyu kararlı bir şekilde başını sağa sola salladı. Chen Ge Doktor Kafakıran'ın Üniformasını giydikten sonra tüm aurası değişmişti. Sanki giysi sanki özellikle onun için yapılmıştı.

"O zaman isteğini artıralım. Benimle gel." Chen Ge adamı omuzlarından tuttu ve yeraltına doğru götürdü.

…

Tahtaların kapanmasıyla ışık tamamen kesildi. Yeraltı senaryosu çok karanlıktı ve ziyaretçilerin alışması için zaman lazımdı.

"Millet, panik yapmayın. Bu senaryonun zorluğu yüksek olsa da tamamlama şansımız az değil."

Daha önce Chen Ge'nin karşısında zayıf ve güçsüz görünen öğrenci yeraltında tamamen başka birine dönüştü. Sesi aniden dingin ve sakin bir hal adı. Cebinden bir not defteri çıkardı ve konuştu, "Lütfen bana bir otuz saniye verin. Dikkat etmemiz gereken şeylerin üzerinden geçmek istiyorum."

"Bir korku evi ziyaretinde notlara mı ihtiyacımız var? Ayrıca sen hangi çağda yaşıyorsun? Telefon kullanmayı bilmiyor musun? Niye hala defter taşıyorsun?" Aralarında tartışan çiftten kadın sıkkın bir şekilde homurdandı. Oldukça kızgındı.

"İlk bahsedeceğim şey bu." Genç adam defterindeki ilk şeyi açıkladı. "Patron Chen'in korku evinde telefonunuzu kullanmamalısınız! Hatta dokunmayın bile!"

Elindeki defteri salladı. "İnanmayabilir ya da abartı bulabilirsiniz ama bu defterdeki her detay kıdemlilerin gözyaşları ve akıttıkları terlerle öğrenildi. Bunu bizim okulun bir geleneği olarak düşünebilirsiniz."

"Bence sen çok çalışmaktan aklını yitirmişsin," kadın alaycı bir şekilde söylendi. Onun arkasındaki adam elbise kolundan çekti. "Na Na, lütfen. Sıkıntı çıkarmayı bırak."

"Bana dokunma!" Kadın cidden iyi bir ruh halinde değildi. Adamın elini hemen itti. "Chen Zining, iki yıl önce ilk defa bu korku evinin içinde karşılaştık, aynı şekilde bugün yine burada ayrılacağız! Artık yollarımızı ayırmanın zamanı geldi! Güle güle!"

"Lütfen mantığını devreye sokar mısın!? Kariyerimde önemli bir noktada olduğum için sana eşlik edecek zamanım yok, dikkatimin dağılmaması lazım!"

"Yani mantıksız olan ben mi oldum? Ben dikkat dağınıklığı mıyım? Paranı istediğimi mi düşünüyorsun!?" Kadın topuklu ayakkabı giyiyordu ve yüzünde makyajı vardı. Üstündeki elbiseler pahalı markalar olmasa da onları şık bir şekilde giymişti. "Chen Zining, en kötü halindeyken senin yanında durdum ve sana iki koca yıl boyunca eşlik ettim!"

"Biliyorum, Na Na..."

"Nefesini boşa harcama. Artık işlerin farklı olduğunu biliyorum. Tıpkı bu korku evi gibi iki yılda işler çok değişti." Kadın ağzına gelenleri söylerken Mu Yang Lisesi senaryosunun derinliklerine doğru yürüdü. Adam da hemen peşinden gitti.

"Hey, lütfen bekle!" Zayıf görünümlü genç adam elinde defteriyle oldukça huzursuz görünüyordu. "Belirtmek istediğim ikinci şey, asla ayrılmamamız lazım!"

Yüksek sesle bağırdı ama tartışmanın hararetine kapılmış olan çift ona aldırmadı.

"Yang Chen, boşver onları. Bunu kendi başımıza yapmalıyız." Batı Jiujiang Tıp Üniversitesinden diğer iki öğrenci ona destek oldular.

"Ama bu senaryoyu tamamlamak için birçok kişinin iş birliği yapması lazım ve daha başından sayımız azaldı bile." Yang Chen isimli genç adam üzüntüyle iç geçirdi. "Şimdi beş kişi kaldık, daha fazla bölünmemek için dikkatli olmalıyız."

Dönerek Wei Wu ve Kong Xiangming'e baktı. "Beyler, iş birliğine var mısınız? Ne de olsa bu senaryoyu tamamlamak için sadece 17 isim etiketi bulmamız lazım."

"İş birliği mi?" Wu Wei Kong Xiangming'e baktı ama ikisi de bunun ötesinde bir şey söylemedi.

"Bu korku evinin patronunun ne kadar deli biri olduğunu bilmiyorsunuz. Eğer beraber hareket etmezsek bu senaryoyu tamamlama ihtimalimiz sıfır." Yang Chen defterinden el çizimi bir resim çıkardı. Üzerinde 41 tane çarpı işareti vardı.

"Samimiyetimizin bir göstergesi olsun bu. Mu Yang Lisesi açıldığından beri okulumuzdan bir çok kıdemli buraya meydan okumaya geldi. Bu 41 noktada isim etiketi buldular." Yang Chen el çizimi haritayı o ikisine gösterdi. "İsim etiketlerinin yerleri değişebilir ama onları kesin olarak bulacağımız bazı değişmez yerler olmalı. O yüzden yapacağımız ilk şey bu 41 noktayı olabildiğince hızlı bir şekilde aramak."

Genç adamın elindeki harita Wei Wu ve Kong Xiangming'in ilgisini çekmişti ama senaryoyu tamamlamak hiç umurlarında değildi.

"Tabii, iş birliği yapmaktan memnun oluruz. Ne de olsa hepimizin yararına."

Hayalet hikayeleri toplumu üyesi şüphelisi olan iki ziyaretçi Yang Chen ile iş birliği yapmaya niyetli göründü.

"Zamanımız kısıtlı, o yüzden iş bölümü yapmalıyız."

"İki beyefendi, eğer sorun olmazsa lütfen soldaki dersliklere odaklanın. Wang Dan, Li Xue ve ben de sağ tarafa bakacağız. Lütfen dikkatli olun! Arkadaşlarınızın daima görüş açınızda olduğundan emin olun ve eğer ayrılmanız gerekirse iki kişilik gruplara halinde kalmaya özen gösterin."

Yan Chen haritayı cebine attı. Grubun geri kalanına ciddiyetle baktı. "Patron Chen'in mekanında bazı tabular var. Telefonunla oynama, tek başına dolaşma ve evlilik ya da ilişki ile ilgili soru sorma. Bu uyarılar kıdemlilerin vardıkları sonuçlar. Bazılarını ben de anlamadım ama kesin bir anlamı vardır. Lütfen bunları unutmayın ve sırf meraktan bunları denemeyin."

Yang Chen'in ifadesi ciddiydi ve sözleriyle Wei Wu ve Kong Xiangming'in kafasını karıştırmıştı.

Ekip ikiye ayrılarak koridorun sağındaki ve solundaki derslikleri incelemeye başladı. Mesafe yeterince açıldığında Wei Wu sessizce Kong Xiangming'in yanına geldi. "Bu korku evi beni huzursuz ediyor. Bu tabularda garip bir şeyler var."

"Benden uzak dur. Unutma, birbirimizi tanımıyoruz. Korku evinin içinde kameralar var. Görülmediğinden emin ol." Kong Xiangming isim etiketi arıyormuş gibi yaparken son derece temkinliydi.

"Niyeyse rahatsızlık hissediyorum." Wei Wu da isim etiketlerini aramaya yardım etti ama aklı işte değildi.

"Konuşmayı bırak ve işine bak. Buradaki asıl amacımızı unutma." Kong Xiangming sesini alçak tuttu ve gözlerinde kan damarları parladı. Dönerek girişe baktı. "Şu patron Chen yakında gelir."