Bölüm 245: 10 Numaranın Kimliği

Çeviri: RassNt  

Chen Ge kuş adamın sorusuna cevap vermedi. Siyah saçlar boynuna dolandığı anda kuş adamın kaderi belirlenmişti. Zhang Ya harekete geçtiğinde kimseyi sağ bıraktığı olmamıştı.

Üçüncü Hastalık Koğuşu'nda ince canavarı takip etmek için kapıdan içeri girmişti. Bunun ardından da bir Kızıl Tayf olan eski müdürü yaralamıştı. Zhang Ya öldükten sonra hayattaki halinin tam tersi bir kimliğe bürünmüştü. Neyse ki Chen Ge'ye karşı yumuşak bir tarafı vardı.

Chen Ge uysal bir şekilde kapıda durdu ve olup bitenleri görmüyormuş gibi yaptı. Kuş adamın tuhaf aletlerini aldı ve onları incelemeye başladı.

Odanın içinden korkunç bir çığlık geldi. Adamın yüzündeki kan damarları keskin gagalı bir kuzgun biçimini aldı. Odadan uçarak kaçma girişiminde bulundu. Çok hızlıydı ve göz açıp kapayıncaya kadar kapıya ulaştı ama onu başka bir şey bekliyordu.

Kuş adam daha önce konuşurken siyah saçlar çoktan tüm odayı sarmıştı ve koridoru mühürlemişti. Siyah saç dalgası kan kuzgununu ve kuş adamı bütün halinde yuttu. Biraz sonra kan kuzgunu ortadan kaybolarak geriye sadece yerde yatan sakat bir adam kaldı. Gözleri odaksızdı, sanki bilinci tamamen parçalanmış gibiydi.

Zhang Ya kan kuzgununu yuttuktan sonra hala tatmin olmamıştı. Siyah saçlar tüm odayı sardı. Sanki bir şey bulmuş gibi saçları geri çekilmeye başladı.

"Bir şey mi buldun?" Hayalet hikayeleri toplumunun üssündelerdi, o yüzden burada muhtemelen bazı önemli eşyalar olmalıydı.

Zhang Ya başını eğere uzun bir süre Chen Ge'yi inceledi. Hiçbir şey söylemeden onun gölgesinin içine geri döndü. Zhang Ya kendisini incelerken Chen Ge adeta donmuştu. Kan gölgesinde tamamen kaybolduktan sonra nefes almaya cüret edebilmişti.

İlgi seviyesi çok hızlı yükseldiği için Zhang Ya artık geri dönmeyi reddediyor. Eğer böyle devam ederse ilerde kazara beni öldürebilir.

Zhang Ya'nın bakışını tekrar düşününce tüyleri diken diken oldu. Kız muhtemelen onu öldürmeyi düşünüyordu, böylece ölümde beraber olacaklardı.

Daha önce kızların gözünde bu kadar popüler olacağım hiç aklıma gelmezdi! Hiçbir şey yapmıyorum ama ilgi seviyesi sürekli yükseliyor. Mutlak gereksinim duymadıkça artık Zhang Ya'yı rahatsız etmemem lazım.

Chen Ge kuş adama doğru yürüdü ve yüzüne baktı. Kapının ardındaki canavar onu ele geçireli o kadar uzun zaman olmuştu ki yüzü çarpıklaşmıştı.

Yüzü bu haldeyken herhangi bir bilgi elde edemem.

Chen Ge odadan çıktı ve koridorun sonuna yürüdü. En sondaki kapıyı itti. Odanın ortasında yemek masası duruyordu ama kimse kalmamıştı.

Nasıl gittiler? Gizli çıkış nerede?

Elinde satırla birlikte masanın etrafında yürüdü. Normal bir masaydı ve sandalyelerin üzerinden birden ona kadar sayılar vardı.

Başkan onlardan biri ve kapının ardındaki canavarların gücünü kullanarak bu topluluğu yarattı. Bu kişi hafife alınmamalı.

O anda Chen Ge 10 numaralı sandalyenin yanında durdu. Odaya ilk girdiğinde 10 numara bir şey söylemişti. O zaman Chen Ge Zhang Ya'yı çağırmaya odaklandığı için çok dikkat edememişti. Şimdi düşününce 10 numara şüpheliydi.

Bana ilk söylediği şey maskemi sevdiğiydi. Neden özellikle maskemden bahsetti?

Chen Ge Doktor Kafakıran'ın maskesini giyiyordu ve daha önce korku evini ziyaret edenler bu maskeyi görmüştü.

Acaba 10 numara benim eski ziyaretçilerimden biri mi? Diğer dokuz üye ilk oylamada benden vazgeçerken o çekimser kaldı. Çekimser oyu bir anlamda destek oyu gibiydi ve bir yabancıyı durduk yere kurtarması pek mantıklı gelmiyor.

Bunun ötesinde çok fazla anormallik vardı. Örneğin, yemek servisi yapılacağı sırada 10 numara aniden üç yeni üyeye isterlerse gidebileceklerini söylemişti. Bunu önceki davranışıyla birleştirince muhtemelen Chen Ge için yapmıştı. Yeni üyeler için verilen yemekler acaba problemli miydi?

Chen Ge 10 numaranın hareketlerini düşünürken sandalyeye baktı. Herkesin elleri siyah cübbesinin içinde saklıydı ama 10 numara ellerini masanın altında tuttu.

Chen Ge çömelerek masanın altına baktı. 10 numaranın oturduğu yerde tırnakla kazınmış küçük küçük kelimeler yazıyordu. Chen Ge telefonunu çıkardı ve onlara uzunca bir süre baktıktan sonra yazıları anladı.

Linjiang Yeni Sistozomyas Kontrol Merkezi mi?

İsim tanıdık geldi. Üzerine düşündü ve gözleri şaşkınlıkla açıldı. Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndaki müdür ofisinde dört tane mektup vardı ve tek adresli mektup Linjiang Yeni Sistozomyas Kontrol Merkezi'neydi!

Doktor Chen'e gönderilen mektup, yani bu 10 numara Doktor Chen mi?

Bütün ipuçları bağlantılı görünüyordu ama hiçbiri kanıtlayıcı nitelikte değildi. Bulmacanın anahtar bir parçası eksikti.

Maskeyi ilk defa Yeni Yüzyıl Parkı'nın dışında giydim. Maskemi daha önce görmüş olmalı, yani ya bir ziyaretçi ya da bir park çalışanı. Fakat maskeyi alalı fazla olmadı, son zamanlarda tanıştığım biri mi?

Vücudu siyah cübbe ile kaplıydı ve sesi tuhaftı. Muhtemelen sesini değiştirdiği için Chen Ge onun kim olduğunu kavrayamadı. Chen Ge'nin emin olduğu tek şey 10 numaranın erkek olduğuydu. Acaba Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan bir hasta ve bu sadece beni kandırmak için bir yöntem mi?

Hayalet hikayeleri toplumu üyeleri kesinlikle normal değildi; Wu Fei ve iblis büyük ihtimalle baş etmesi en zor olanlardı.

Yüzbaşı Yan bana bir resim göstermişti. Üçüncü Hastalık Koğuşu hastaları beni takip ediyordu. Xu Tong ve fantom ekstremite sendromlu hastanın telefonlarındaki resimlerde benim Yeni Yüzyıl Parkı'na girdiğimi görmüşlerdi.

Bu deliler benim Yeni Yüzyıl Parkı'nda olduğumu biliyorlar, belki de daha önce kılık değiştirerek korku evime girdiler ve o yüzden maskemi daha önce gördüler.

Linjiang Yeni Sistozomyas Kontrol Merkezi'ne mektup yazan kişi eski müdürdü. Müdür hayatını uzatmak için hastalarla iş birliği yaptı, o yüzden hastaların bu adresi bilmeleri ihtimal dahilinde.

İlk bakışta bana yardım ediyor gibi görünse de belki de tehlikeyi sezdi ve aslında topluluğa yardım ediyordu!

En önemli ipucu kuş adamdan geldi. Birisinin başkandan mesaj aldığını ve aceleyle ayrılmaya karar verdiklerini söyledi. Ben ayrıldıktan saniyeler sonra gizli çıkıştan mı kaçtılar!? Bu rastlantı olamaz!

Masanın altındaki yazıya bakarken Chen Ge'nin bakışları karardı. Bunun bir tuzak olabileceğinden şüphelendi. Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan kaçan hastaların deli insanlar olduğunu düşünerek dikkatli olması gerekiyordu. Onları normal mantık yollarıyla anlamaya imkan yoktu.

Bir şeylerin ters gittiğini fark ettiği anda tepki vermeyi başardı. Durumu alttan alta kontrol etti. Eğer 10 numara tanıdığım biri değilse, o büyük ihtimalle başkan.

İki farklı tahmin, iki farklı sonuç. Birisi cennet birisi cehennem.