Bölüm 238: Buldum Seni!

Çeviri: RassNt  

"Kız güneş gibi parladıkça diğer kızlar onu daha da kıskandılar. İşin doğrusu kız hiçbir şey yapmasa bile diğerleri onu dışladılar. Bazen tanrının sevdiği kulu olmak iyi sonuçlar doğurmuyor. Ne de olsa hepimizin içinde bir şeytan vardır.

"Beş kızdan birisi aşıktı ve bununla birlikte gelişen olay gayet sıradandı. Aşkını itiraf etmek için bir mektup yazdı ama oğlan onu sevmiyordu. Hatta o kız sırf diğer kızı daha iyi tanıyabilmek için yaklaşmıştı.

"Kız bunu keşfettiğinde kıskançlık ve utanç duygusu onu çılgınca bir karar vermeye itti. Ekipmanlarla ilgilenen çalışanı buldu ve o kızın hayatını mahvetmek için bir plan yaptılar.

"Yarışma günü yaklaşırken altı kız her öğlen vakti dans stüdyosunda pratik yapıyordu. Yaz tatili dolayısıyla okul tenhaydı. Diğer kızlar o kıza nazik davranıyordu ve kız da masum bir şekilde onlarla gerçekten arkadaş olabileceğini düşünmüştü.

"Birçok gündelik işi üstlendi ve hatta ‘arkadaşlarına’ el yapımı şeker yaptı.

"Fakat tüm bunların tuzak olduğundan habersizdi. Onu cehennemin derinliklerine itenler bu arkadaş sandığı kişilerdi."

2 numara hikayesini anlatıyordu ama Chen Ge'nin yumrukları çoktan sıkılmıştı. Buldum seni!

Katil günahını oradaki herkese anlatıyordu ve sesinden en ufak bir pişmanlık yoktu.

Zhang Ya... Zhang Ya içinden söylendi. Tüm hikaye kalbine farklı bir duygu yüklemişti. Kalbi acıdı. Gölgesinin rengi değişti ama Zhang Ya ortaya çıkmadı. Belki de Üçüncü Hastalık Koğuşu'nda çok fazla hayalet yediği için henüz onları sindirememişti.

Bir şeylerin döndüğünü anlamış gibi görünen 2 numara Chen Ge'ye doğru bir bakış attı.

"Kız ‘arkadaşlarından’ yardım istedi ama ona yardım etmek yerine içlerinden birisi sırt çantasından bir aşk mektubu çıkardı. Sevdiği oğlan tarafından yazılmıştı ama alıcı kendisi değildi.

"Köşeye sıkışan kız arkasındaki pencereye baktı. Dördüncü kattan düştü ve kan etrafında bir çiçek gibi açtı. O an bile çok güzeldi.

"Hala hayattaydı. Tek bir ses dahi çıkaramadı ve gözleri açık bir halde kendisine sırt çeviren ‘arkadaşlarına’ bakışlarını dikti.

"Beyaz balerin elbisesi kan kırmızı oldu. Kimse tam ölüm zamanını bilmiyordu ve cesedi sonraki gün bulundu."

Her cümlede Chen Ge'nin gölgesindeki kanlı çizgiler daha da derinleşti. İki ince canavarı ve eski müdür olan Kızıl Tayf'ın büyük kısmını tükettikten sonra Zhang Ya'nın içinde bir şeyler değişmişti. Chen Ge'nin onu çağırmasının bir yolu yoktu. Zhang Ya ona yardım etmek için üç kez kendini göstermişti ve her seferinde kendi isteği doğrultusunda gelmişti.

"Kızın vücudunda düşüşten kaynaklı yaraların dışında başka yara yoktu. Çirkin ördek yavrularının şahitliğiyle dava intihar denilerek kapandı."

2 numara en başta sakinliğini korusa da konuşmaya devam ettikçe nefes alış verişi bozuldu ve Chen Ge'ye bakmaya başladı. Bir şey fark etmiş gibiydi ve beş kızın sonunu hızlıca anlattı. Gece vakti kanla yazılmış bilinmeyen aş mektupları almışlardı ve mektubu aldıktan bir hafta sonra bilinmeyen sebeplerden dolayı ölmüşlerdi. Nedense hepsinin sonu bir sandalyede bitmişti.

"Okuldaki söylentiler bunun lanetli bir müzikal sandalye oyunu olduğunu söylüyordu ama işin aslı ölen kız hayalet olarak geri dönmüştü ve dans stüdyosunda dolanıyordu."

2 numara bir adım geri çekildi. "Ve son."

"Hikaye fena değil ama tempon karmakarışıktı. İleride diğer insanlara iyi bir hikaye nasıl anlatılır öğreneceksin." Sağ taraftaki adam esnedikten sonra masanın diğer tarafında döndü. "Siz ne düşünüyorsunuz?"

"En azından geçen haftaki yeni üyelere göre ilginçti." Sol taraftaki ilk adam gözlerinde soğuk bir parıltıyla parmağını masaya vurdu. Sağdaki adam gülerek ekledi, "O da geçtiğine göre sıra 3 numarada."

"Bekle biraz," sol taraftaki adam konuştu. Bakışları yavaş yavaş 2 numaradan Chen Ge'ye doğru çevrildi. "2 numara ve 4 numara, birbirinizi tanıyor musunuz?"

Chen Ge adamın bu kadar akıllı olacağını beklemiyordu. Zhang Ya'dan ses seda yoktu, o yüzden bu işin içinden kendi başına çıkması gerekecekti.

"Hayır, birbirimizi tanımıyoruz," dedi 2 numara. O da adamın hafif ipuçlarına bakarak bunu anlayacağını beklemiyordu.

"Onu tanımıyorsan neden hikayeni anlatırken ona bilinçli ve bilinçsiz şekilde bakıp durdun?"

Adam bunu söyledikten sonra masadaki bütün maskeli insanlar dönerek 2 numaraya ve Chen Ge'ye baktılar. Bütün bu bakışlar onları bıçak gibi delip geçti.

Odadaki atmosfer gerildi. Chen Ge içten içe Zhang Ya'yı çağırmaya devam etti ama karşılık gelmedi. Fakat gölgesindeki kanlı çizgiler daha da kızardı. Ona kıyasla 2 numara daha dürüsttü. "Beni huzursuz hissettirdi. İçimden bir ses bu adamın tehlikeli olduğunu söylüyor."

"Tehlikeli mi?" Maskeler Chen Ge'ye odaklandı. "Tehlikeli bir yeni üye mi?"

"Maskesi yüzünden mi?" daha önce Chen Ge'nin maskesine ilgi gösteren kişi konuştu. Çenesini sanki onun maskesini taktir eder gibi tuttu. "Maske cidden bir sanat eseri gibi. Bir gün benim olacak."

Adam teknik olarak odağı Chen Ge'nin üstünden almaya yardım etti. Soldan ilk adam daha fazla üstelemedi. Omuz silkti ve konuştu, "3 numara, senin hikayeni dinleyelim."

Dört yeni üyeden sadece 3 numara kadındı. Boyu ve ağırlığı ortalama seviyedeydi.

"Soy ismim Zhong ve bir kimya tesisinde çalışıyorum." Kadın yüzündeki el yapımı maskesine dokundu ve ilk cümlesiyle herkesin kaşları çatıldı.

"Bayan Zhong, güvenliğin için lütfen daha fazla özel bilgini verme," sağ taraftaki adam uyardı ama kadın umursamamış gibiydi.

"Anlatmak istediğim hikaye karımla ilgili." Kadının sesi bir kuş cıvıltısı gibi yatıştırıcı etkiye sahipti. "Benden dört yaş küçüktü ve bir gece yarısı radyo şovunda DJ idi.

"Zaman dilimi gece yarısı ile saat 2 arasıydı, o yüzden her gece eve geç geliyordu. İlk evlendiğimizde birlikte uyuyalım diye onu beklerdim ama işe gitmek için sabah erken kalkacağım için bunu çok uzun süre devam ettiremedim.

"İkimiz için akşam yemeği yapardım ve eve döndüğünde yemeği ısıtıp yemesi için not bırakırdım.

"En başta her şey iyiydi ama bir geceden sonra karım masaya bıraktığım yemeğe dokunmamaya başladı. Sonraki sabah uyandığımda yemeğe dokunulmadığını gördüm ama mutfaktaki yemek aletlerinin kullandığını fark ettim.

"Karım görünüşe göre karanlıkta yemek yapıyordu."