Bölüm 218: Düşündüğümden Farklı

Çevirmen: RassNt  

"Bu kadar basit mi?" Han Qiuming ve birkaç Tian Teng Tıp Okulu çalışanı buna inanamadılar. Kasetçalar oldukça büyüktü ve bulması zor olmayacaktı.

"Patron Chen, dalga geçmiyorsun değil mi?" Ye Xiaoxin defterini çıkardı. Birçok korku evi incelemişti ve ilk defa böyle enteresan bir meydan okumayla karşılaşmıştı.

"Kasetçalar zaten Tian Teng Tıp Okulu'na ait, o yüzden bu vesileyle onu size geri vermiş olacağım." Chen Ge formları dolaba kilitledi. Onlara kısa süre sonra ihtiyacı olacağını hissetmişti.

"Bu kadar çabuk mu pes ettin?" Han Qiuming hayal kırıklığına uğramıştı.

"Bu taraftan." Chen Ge onu duymamazlıktan geldi ve grubu Yaşayan Ölülerin Gecesi'nin girişine götürdü.

"Bu dekorlar onlarca yıllık ve görünüşe göre aylardır bakımı yapılmamış. Mankenler bir çocuğun eliyle yapılmış gibi ve aksesuarlar adeta çöp yığını gibi destelenmiş. Herhangi hikaye görüntüsü yok. Bizi böyle bir senaryoya mı sokacaksın? Bizi aşağılamak mı istiyorsun?" Han Qiuming hemen açtı ağzını yumdu gözünü. Ama adam en azından yetenekliydi; Yaşayan Ölülerin Gecesi'nin durumunu tek bir bakışla özetlemeyi başarmıştı.

Ye Xiaoxin ve Su Luoluo da senaryonun hiç iç açıcı olmadığını hissetti. Senaryonun zayıflıklarını listeleyen Han Qiuming içeri girmeye hazırlanırken işletme sahibi Guo Miao tarafından durduruldu.

"Yaşlı Gao, niye beni durduruyorsun?" Adam başını sağa sola salladı. Kalbi hızlandı ve içine kötü bir his doğmuştu. "İçerinin atmosferi çok garip."

"Neyi garip?"

"Tam olarak anlatamıyorum ama normal bir odadan farklı." Gao Miao'nun nefesi hızlandı. "Xu Zhenzhen'in olay yaşadığı hastaneyi incelemeye gittiğimde bu hissi yaşamıştım. Güpegündüz kalbim bocaladı ve beş dakikalık gezintiden sonra dışarı kaçtım."

"Durduk yere kendini korkutuyorsun." Han Qiuming adamın kolunu kenara itti ve Yaşayan Ölülerin Gecesi'ne girdi.

"Bu senaryoyu bir süre önce kendi haline bıraktım. Bazı sebeplerden ötürü onu kaldırmaya zamanım olmadı." Chen Ge Han Qiuming'e baktı ve aklına nedense Fei Youliang geldi. Bay Han buradaki turunu bitirdikten sonra Fei Youliang'a yattığı hastanede arkadaşlık edecek gibi görünüyordu.

Ahşap plakayı kaldırıldığında yukarı doğru soğuk bir hava akıntısı yükseldi.  Chen Ge gözleriyle ziyaretçi grubunu süzdü ve kararlık merdivenleri işaret etti. "Ziyaret edeceğiniz Üçüncü Hastalık Koğuşu aşağıda."

"Yeraltında mı?"

Grup girişin etrafında kümelendi. Merdivenlerin sonunda sonsuz bir koridor vardı, hepsinin kalbinde garip bir hissiyat oluştu. Yanık basamaklarda bitmemiş test kağıtları dağılmıştı ve hava soluk bir kötü kokuyla doluydu. Belli belirsiz bir şekilde ziyaretçilerin zihinlerine bazı korkunç fikir tohumlarını ekmek için yeterliydi.

"Sol taraftan Mu Yang Lisesi'ne gidiliyor ve sağ taraf Üçüncü Hastalık Koğuşuna çıkıyor. İki senaryo bağlantılı, o yüzden doğru yöne gittiğinize emin olun." Chen Ge son birkaç uyarı yaptı. "İki senaryo son derece büyük olduğundan birbirinizden ayrılmamanızı tavsiye ediyorum."

Chen Ge her şeyi açıkladıktan sonra telefonunu çıkardı. "Cihazı yirmi dakika içinde bulup bana getirin. Oyunu kazanmış sayılacaksınız."

Ziyaretçi grubu hareket etmedi. Han Qiuming arkasından birinin itmesiyle ileri doğru sendeledi.

"Harcayacak zamanınız yok." Chen Ge'nin teşvik etmesiyle birlikte grup merdivenlerden aşağı indi. Son grup üyesi de karanlıkta kaybolduğunda Chen Ge ahşap plakaları aldı ve onlara doğru salladı. "İyi eğlenceler."

Chen Ge girişi kapattıktan sonra ana kontrol odasına gitti ama arka plan müziği seçme konusunda zorlandı. Normal ziyaretçiler için Gelinlik ve Kara Cuma'yı nadiren kullanıyordu. En fazla gizli bir sürpriz gibi normal müziklerin arasına karıştırıyordu.

"Han Qiuming bir korku evi tasarımcısı. Tek bakışla Yaşayan Ölülerin Gecesi'ndeki çeşitli zayıflıkları tespit edebildi, yani adam sadece laf üreten biri değil. Tian Teng Tıp Okulu çalışanları ise korku evinin içindeki atmosfere alışık olacaklar, o yüzden normal korku etkenleri onların üzerinde işe yaramayacak. Ye Xiaoxin ise profesyonel bir korku evi eleştirmeni, yani güçlü bir yüreği olmalı. Sadece Su Luoluo işletme sahibi tarafından bataklığa sürüklenen masum konumunda."

Ziyaretçilerin hepsi profesyonel kişiler olduğu için onlara kibar davranmak saygısızlık olurdu. Chen Ge elinde fareyle iki müzik arasında gidip geldi. "Hangisi daha uygun? Pekala, sadece çocuklar birisini seçer. Hepimiz yetişkiniz, tereddüt etmeye gerek yok."

İki şarkıyı da sıraya soktuktan sonra soyunma odasına gidip Doktor Kafakıran giysisini giydi ve biraz makyaj yaptı. "Deri maskenin altındaki yüzün daha korkutucu olduğunu anlayamazlar değil mi?"

Chen Ge her şeyi hazırladı ve yüzsüz hemşirenin üniformasıyla birlikte Üçüncü Hastalık Koğuşu'na girdi.

…

Ahşap plakalar sanki dış dünyanın umut ve sıcaklığını mühürlemiş gibi kapandı. Grubun en genci Du Chaojin ürperdi. Daha içeri gireli on saniye olmasına rağmen çoktan pişman olmaya başlamıştı. Buraya gelmeyi o kadar kolay kabul etmemeliydi. Kız Kardeş Rui ve Kardeş Lin gibi ben de gelmeliydim, bunun için daha çok gencim.

Gizemli bir soğuk hava onların yanından esip geçti ve sol koridorda boş test kağıtlarının havalanmasına neden oldu. Koridorun iki tarafındaki dersliklerde sanki bir şey onları izliyormuş gibi gölgeler hareket ediyordu. Ortam karanlıktı ve grup olduğu yerde bir dakika boyunca durdu. En sonunda harekete geçen kişi Gao Miao oldu. "Bay Han, aramızda en deneyimli kişi sensin. Bugün sana güveniyoruz."

Han Qiuming gözlüğünü düzeltti. Korku evine girdiğinden beri gözlem yapmayı bırakmamıştı. Atmosfer ve sahnenin yaratılması anlamında bu korku evi onun ziyaret ettiği çoğu korku evinden çok daha iyiydi. "Burayı Jiujiang'ın en korkutucu korku evi olarak ilan etmeye cesaret etmesine şaşırmamak gerek, enteresan."

Koridorda durdular ve ileri doğru baktılar. Sol koridorun sonunda birçok manken vardı. Bazıları yerde yatıyor bazıları ise ayakta duruyordu. Mankenlere bakınca ziyaretçilerin kalpleri korkuyla kısıldı. Sanki mankenler de onlara bakıyor gibiydi.

"Patron, şu mankenin kafası mı hareket etti?" Song An Gao Miao'nun kolunu tuttu.

"Hayır." Gou Miao'nun da yüzü soluktu. "Ama ortadaki kız öğrencinin bana biraz önce gülümsediğini hissettim."

"Ben de gördüm. Bekle, o hareket mi etti? Neden bir anda bize yakınlaştı?"

"Bir çeşit illüzyon olabilir..."

"Konuşmanız bitti mi?" Han Qiuming ileri yürüdü. "Sol taraftaki senaryo ne kadar korkutucu ise bizim için o kadar iyi. Bana teşekkür etmelisiniz."

"Neden?" Xiao Du sanki her an çıkmaya hazır gibi arkada saklandı.

"Bu Patron Chen kesinlikle bizi kandırmaya çalıştı! Sol taraftaki senaryo korku evinin ana noktası, o yüzden en korkutucu senaryo orası olmalı! Neyse ki onun numarasını gördüm." Han Qiuming sağ koridora doğru yürüdü. Orada bir hastane binasına açılan kapı vardı. Elleriyle kapının kolunu tuttu. "Eğer ben olmasam şimdi sol taraftaki senaryoya girecektik."

"Dediği doğru," Xiao Du uysal bir şekilde ona uydu.

Song An da başıyla onayladı. "Soldaki senaryo ürkütücü görünüyor. Neyse ki sağdakini seçtik. Bay Han iyi iş çıkardın."

Hepsi sağ koridora yöneldi. Sadece Gao Miao bunun doğru olmadığını hissetti. "Patron Chen bana hiç yalancı biri izlenimi vermedi."

"Bu kapının arkasında ne olduğunu görünce anlayacağız."

Grup koridorun ortasında durdu ve Han Qiuming Üçüncü Hastalık Koğuşu'na giden kapıyı açtı. Kapının menteşeleri gıcırdadı ve karşılaştıkları ilk şey yüzlerine vuran tesirli bir antibiyotik kokusuydu. Eski duvarlarda kanlı yazılar ve çizikler vardı. Hastanenin derinliklerinden belli belirsiz çığlıklar geliyordu.

En şaşırtıcı şey ise karanlık koridorda döşeklere sarılmış birçok manken yola serilmişti. Adeta açık bir mezarlığı andırıyordu.

"Bu..."

Bacakları uyuştu ve tepeden tırnağa bir soğukluk tüm vücutlarını titretti.