Bölüm 216: İçimde Kötü Bir His Var

Çeviri: RassNt  

"Patron, bu sabah oldukça enerjik görünüyorsun." Xu Wan geldiğinde Chen Ge'yi ağacın tepesine çıkmış olan beyaz kedi ile tartışırken buldu. Buna şaşırmak yerine gayet normal karşıladı.

"Xiao Wan git ve makyajını yap. Bugün çapraz çalışma için Tian Teng Tıp Okulundan insanlar bize gelecek. Sen benim tek düzgün personelimsin, o yüzden bugün sana güveniyorum!"

"Tamam." Xu Wan Chen Ge'nin ceketini çiğneyen beyaz kediyi işaret etti. "Yardım lazım mı?"

"Yok. Bir tane kediyle tek başıma başa çıkabilirim."

Hikayeyi özetlemek gerekirse Chen Ge o sabah uyandığında çamaşır için hala vaktinin olduğunu fark etmişti ve o yüzden yıkamak için kirli elbiselerini toplamaya kalkmıştı. Dikkati başka yerdeyken beyaz kedi zamanında yavrularının kokusunun sindiği ceketi sürükleyerek ağaca çıkarmıştı. "Ceketi yıkamayacağım! Lütfen aşağı in!"

Yeni Yüzyıl Parkı saat dokuzda açıldı ve ziyaretçilerin neredeyse yarısı doğrudan Korku Evine yönelmişti. "Bugünün ziyaretçileri düne göre daha da fazla."

Chen Ge'nin Korku Evi en popüler eğlence programı olmuştu artık.

"Patron Chen!" Kalabalığın önünde tanıdık yüzlerden oluşan küçük bir grup vardı. Chen Ge onları görünce yüzü aydınlandı. Chen Ge'nin gülümsemesini gören Tian Teng Tıp Okulu sahibi istemsizce titredi. Başını öne eğdi ve öksürdü. "Camiadan birkaç arkadaşla birlikte geldik ve herkes senin Korku Evini ziyaret etmek istedi."

Patron, Chen Ge'ye göz kırptı ve bunun anlamı barizdi. Arkadaşlar ve hayranlarla birlikte gelmişlerdi ve Chen Ge'nin onlara biraz yardımcı olmasını umuyorlardı. "Camiadan arkadaşlar mı?"

Chen Ge onların arkasına baktı ve garip bir havanın olduğunu fark etti. Tian Teng Tıp Okulu'ndan birkaç oyuncu dışında geri kalanları oraya oyun için gelmemiş gibiydi.

"Tanıştırmama izin ver. Bu Han Qiuming, bizim bölgemizin en iyi Korku Evi tasarımcısı. Birçok uluslararası ekiple çalıştı ve Tian Teng Tıp Okulu'nun arkasındaki beyin konumunda. Bize ziyarete geldiğinde bay Han ülke dışındaydı." Patron ya tarafa doğru uzanarak kalın gözlüklü, uzun ve ince bir adamı gösterdi. Adamın duruşu soğuktu.

"Bay Han'ın yanındaki kısa saçlı kız Ye Xiaoxin. 600,000'den fazla takipçiye sahip ünlü bir blog yazarı. Odağı Korku Evleri üzerine ve tüm ülkede elliden fazla Korku Evinin incelemesini yazdı." Adamın yüzü dondu. "Seni duyduğunda meraklandığı için bana ulaştı ve gelmek istediğini söyledi."

"Tanıştığımıza memnun oldum." Kız yirmili yaşlarının başındaydı ve cildi çok soluktu. Boyu 1.74 civarıydı ve uzun bacakları herkesin dikkatini cezbediyordu. Tarzı tamamen tek cinsliydi. Kırpılmış saçlarıyla genç bir adam gibi yakışıklı görünüyordu. Bu tarz bir kızın tek başına bir Korku Evine girmesi eğlenceli olabilirdi, o yüzden o kadar takipçisinin olması şaşırtıcı değildi.

"Patron Chen, onu hafife almayın." Adam daha önce bu genç kadından çok çekmiş gibiydi. "Korku eşiği gerçekten çok yüksek. Benim Tian Teng Tıp Okulu'ma ilk girdiğinde çalışanlarıma bazı edepsiz şakalar bile yaptı. Ama yön duygusu çok kötü olduğu için Korku Evinde tam kırk dakika dolandıktan sonra kendisini dışarı çıkarmamızı talep etti."

"Bu harika. Cesur insanlara her zaman saygı duyarım." Birçok kadın ziyaretçi Korku Evine girmeden önce korkmadığını söylerdi, örneğin Gao Ru Xue. Chen Ge nazikçe gülümsedi ama içten içe daha önce kendi Korku Evinde bu tarz bir kadının korkup korkmadığını merak etti.

"Güzel. Eğer senin için sorun yoksa tamam." Tian Teng Tıp Okulu'nun patronu Chen Ge'nin sakinliğini görünce el salladı ve konuştu, "Gelin, Korku Evine girmek için hazırlanmamız lazım."

Kalabalığın içinden iki oğlan ve bir kız öne çıktı. Chen Ge bu kızı tanıyor gibiydi. Tian Teng Tıp Okulu'nu ziyaretinde sıradayken onu görmüştü. Tatlı bir yüzü vardı.

Kız Chen Ge'yi selamlamak için ileri yürüdü. "Beni hatırlıyor musun? Tian Teng Tıp Okulu'na giderken asansörde karşılaşmıştık. Benim adım Su Luoluo."

"Luoluo bir Korku Evi tutkunudur ve çoğumuz onu tanırız. Buraya gelmesinin ana sebebi çekilişten isminin çıkması. Bizimle birlikte senin korku Evine girmek için seçildi," patron beceriksizce açıkladı. Gerçeği kabul etmeyi kendine yedirememişti. Kendi çalışanları onunla birlikte gelmeyi reddetmişti ve yeterince insan olmadığından hayranlar arasında bir çekiliş yapmaya karar vermişti.

"Öyle mi? Cidden ‘şanslıymış’ o zaman." Güneş Chen Ge'nin yüzüne vurdu ve gülümsemesi bir bahar esintisi gibi sakinleştirici ve yatıştırıcıydı. Su Luoluo ona baktıktan sonra utanmış gibi başını eğdi.

"Diğer ikisiyle daha önce tanışmıştın. Benim Korku Evimin çalışanları." Patron arkada duran iki erkeği işaret etti. "İri olan Song An, güvenlik görevlisi rolünü oynayan kişi. Daha küçük olan ise çelik kutunun içinde saklanan Du Chaojin."

Song An Chen Ge tarafından ‘saldırı’ görmediği için ileri çıktı ve onu nazikçe selamladı. Fakat Du Chaojin'in tepkisi farklıydı. O zaman Chen Ge'yi korkutmak için çelik kutunun içinde saklanıyordu ama ‘Gelinlik’ şarkısının aniden arkasında çalmaya başlamasıyla kendisi şok olmuştu. İşleri daha da kötüleştirmek isteyen Chen Ge kutunun önünü engelleyerek onun içeriden çıkamamasına neden olmuştu. Adam çığlık atıp bağırmıştı ve daha sonra kutunun önü açılınca kutudan sürünerek kendini dışarı atmıştı.

Bu ‘can düşmanı’ ile tekrar karşılaşan adamın yüzü solmuştu. Chen Ge Du Chaojin'e doğru yürüdü ve onu şaşırttı. Genç adam en fazla on sekiz yaşındaydı ve inanılmaz genç ve inceydi. Muhtemelen Tian Teng Tıp Okulu'nda yarı zamanlı çalışıyordu. "Makyaj olmayınca seni tanımakta zorlandım. Kutudan çıkmak için umutsuzca bağıran o hasta değil misin sen?"

Xiao Du patlayacakken patron hemen Chen Ge'yi kenara çekti. "Patron Chen, altı kişilik grup halinde gireceğiz, o yüzden ayarlamayı ona göre yapabilirsin."

Adam diğer konuklara göstermeden Chen Ge'ye göz kırpıp duruyordu. Chen Ge onun ne demeye çalıştığının farkındaydı. "Şu an Korku Evimde dört tane senaryo var. Minghun, Geceyarısı Cinayeti, Mu Yang Lisesi ve yeni eklenen Üçüncü Hastalık Koğuşu. Minghun ve Geceyarısı Cinayeti'nin zorluğu normal seviyede, Üçüncü Hastalık Koğuşu en zor olanı, o yüzden size önerim orta zorluktaki Mu Yang Lisesi olacak."

"Pekala o senaryoyu deneyeceğiz." Patron başıyla onayladı ama arkasındaki insanların diyecekleri vardı.

"Patron Chen nezaketsiz davranıyor." Han Qiuming kalın gözlüklerini düzeltti. "Buraya gelmeden önce soruşturduk ve insanlar senin Korku Evinin en zor senaryosunu bize anlattı. Söyledikleri senaryo şimdiye kadar kismenin çözemediği Mu Yang Lisesi'ydi. Elindeki en zor senaryoyu ortalam zorlukta senaryo diye yutturmaya mı çalışıyorsun? Bu biraz fazla değil mi?"

"Nezaketsiz miyim?"

"En zor senaryonu bitirerek itibar kaybetmene neden olacağımızdan mı korkuyorsun? Bu yüzden mi en zor diye bahsettiğin senaryoyu uydurdun?" Han Qiuming sırıttı. "Büyük temalı senaryoları tasarlamak en az iki ya da üç ay sürer. Mu Yang Lisesi açılalı daha bir hafta olmamış; yeni bir set tasarlayacak zamanı nereden buldun?"

Adamın ince dudakları yükselmeye devam etti. "Ama ne olursa olsun sonuç aynı olacak. Bugün buraya gelme sebebimiz bütün senaryolarını tamamlamak!"

"Qiuming, aptallık etme. Patron Chen öyle bir insan değil." Patron, Han Qiuming'in kolundan çekti. Adamın içinde kötü bir his doğmaya başlamıştı. Chen Ge adamı sessizce dinledi ve karşılık vermedi. Xu Amca'nın her zaman dediği gibi, bir tema park çalışanı olarak ziyaretçileri tatmin etmek için elinden geleni yapmalıydı.

Bunu düşündü ve yüzüne gülümsemesi tekrar oluştu. "O halde Üçüncü Hastalık Koğuşu ile başlayalım mı? Eğer oradan yürüyerek çıkmayı başarırsanız Mu Yang Lisesi ile devam ederiz."