Bölüm 200: Benim Korku Evime Ziyarete Gelin

Çeviri: RassNt  

Chen Ge'nin oyalanmaya vakti yoktu. Biraz önce Yüzbaşı Yan'dan bir telefon gelmiş ve Üçüncü Hastalık Koğuşu ile ilgili haberler onu huzursuz etmişti.

"Patron!" He San ve Gao Ru Xue kalabalığın içinden sıyrılarak ona doğru koştular. "Korku Evi personeline ne yaptın?"

"Ben sadece bir müşteriyim, ne yapabilirim?" Chen Ge kaşlarını kaldırdı. "Ayrıca neden biraz olsun benim güvenliğimden endişe etmiyorsunuz?"

He San ve Gao Ru Xue afalladı. Cidden normal şartlar altında, bir ziyaretçi Korku Evinin içinde tek başına kaldığında ziyaretçi için endişelenmek gerekirdi. Fakat nedense ikili onun Korku Evinden yürüyerek çıktığını görünce oranın çalışanları için endişelenmişlerdi.

"Tabii ki senin için endişelendik." He San hemen yalanını gizlemek için yüzüne her zamanki gülümsemesini yerleştirdi.

"Pekala, zamanınız olunca benim Korku Evime gelmeyi unutmayın. Yeni senaryolar geldi, eminim çok heyecanlanacaksınız." Chen Ge oradan ayrılmak için aceleciydi. Elektrokardiyograf monitör ve ses kaydediciyi çıkarmak için gömleğine uzandı. Yüzünü oranın patronuna doğru çevirdi. "Kalp ritmim yüzün üstüne çıkmadı değil mi?"

"Evet, en düşük 60 en yüksek ise 90 üstüydü."

"90 üstü mü? Neden o kadar yüksek?" Chen Ge biraz şaşırmıştı. Tian Teng Tıp Okulu'nun içinde hiçbir şey hissetmedi. Eve dönüyormuş gibi rahat hissetmişti ama kalp ritmi yine de yükselmişti. Chen Ge'nin yüzündeki memnun olmayan ifadeyi görünce patron umutsuzluk içinde ağlamak istedi. "Kardeşim, bu gün ilk iş günüm..."

"Kalbimi bu kadar hızlandırabildiğine göre Korku Evin fena değil. Fakat 13 numaralı otobüse binip gidebileceğiniz Yeni Yüzyıl Parkı'ndaki Korku Evine kıyasla oldukça sığ," Chen Ge açık konuştu. "Aslında kendini yukarı çıkarmak için Jiujiang'ın yerel Korku Evine sataşmak gibi ucuz taktiklere ihtiyaç duymayacak kadar iyi bir Korku Evin var."

Chen Ge henüz travmadan çıkamamış olan personele baktı ve beyni çalışmaya başladı. "Set tasarımın oldukça profesyonel ve hikaye arka planı oldukça ilginç. Hatta bulmaca çözme de dahil iki olay örgüsü var. Açıkçası bugün eğlendim."

Eğlenmek mi? Korku Evinde eğlendin mi?

Patron ve oyuncular Chen Ge'den övgü almıştı ama bundan çok mutlu olmadılar. "Gerçek şu ki yenildik. İnternette senin Korku Evini hedef alan yorumu değiştireceğiz."

"Teşekkürler. Eğer benzer sıkıntılarla karşılaşırsanız bana gelebilirsiniz, profesyonelliğinizden çok etkilendim." ‘Hamile hayaletin’ ifadesi ve ‘cesedin’ bakışları ayna karşısında birçok kez pratik yapılarak oturtulmuş şeylerdi. Tian Teng Tıp Okulu oyuncuları bu işte yıllardır çalışıyordu ve onlar Tian Teng Tıp Okulu'nun en büyük servetiydi.

"Söyleyeceklerim bu kadar. İşinize geri dönünce boş zamanınızda bana ziyarete gelmeyi unutmayın." Chen Ge patron ve oyunculara şöyle bir baktı ve ayrılmak için dönerken gülümsedi. Kazandığı için böbürlenmedi ya da alaycı hiçbir şey söylemedi.

Ayrıca bütün çalışanlar dışarı çıktığı sırada Korku Evinin içinde tek başına kalmıştı; bu bir kaza olarak sayılabilirdi. Eğer bu kişisel bir ziyaret olsaydı belki durumu hasır altı edebilirlerdi ama herkesin gözleri önünde olmuştu. Eğer Chen Ge bunu büyütmek isteseydi işler Tian Teng Tıp Okulu için hiç iyi olmayacaktı. Fakat Chen Ge bunu yapmadı. Hatta Korku Evini övmüştü ve patronu şaşırtmıştı. Adam minnettar kalmıştı.

Herif düşündüğüm kadar kötü biri değil. Belki de bizim gibi paranın değil gerçek dehşetin anlamının peşindedir.

Patron Chen Ge'nin dişini izledi ve hayalet filmleri ve şakalarına bayılan gençlik halini anımsadı. Son yıllardaki kötü mali durum para kazanmaya odaklanmama neden oldu ve Korku Evini ilk açma sebebimi unuttum.

Patron çok nazikti. Chen Ge en başından beri onları rakip olarak görmemişti. Bu kadar çok şey söylemesinin sebebi gelecekte Tian Teng Tıp Okulu'nu kendi bünyesine katarak korku temalı eğlence parkına eklemek istemesiydi.

"Patron." Güvenlik görevlisi patronun omuzuna vurdu.

"Ben iyiyim, hadi işe geri dönelim!"

"Erm..." Güvenlik görevlisi sesini alçalttı. "Herif kasetçalarımızı yanında götürdü."

"Ne? Ben niye fark etmedim?"

…

Chen Ge binadan çıkıp otobüse bindiğinde kasetçaların hala yanında olduğunu fark etti. Konuşmaya çok fazla odaklandığımdan kasetçaları elimde tuttuğumu fark etmemişim. Neyse, bana ziyarete geldiklerinde veririm.

Chen Ge Yeni Yüzyıl Parkı'na geri döndü. Kapıdaki tabelayı kaldırdığı anda hemen ziyaretçiler toplanmaya başladı. Sadece birkaç haftada Korku Evinin ziyaretçi sayısı ve ünü çarpıcı biçimde artmıştı.

"Öğleden sonra açık olacağız. Endişelenmeyin, yeni bir korku senaryosu tasarladık! Size hayatınızın korkusunu yaşatacağız!" Chen Ge Korku Evine girmeden önce Xu Wan'ı çağırdı. Tian Teng Tıp Okulu'nda gördüğü numaraları tekrar düşündü ve onları kendi Korku Evinde uygulamayı denedi.

"Korku Evimin güncellenme hızı çok yüksek ve hala büyümeye devam ediyor. Üçüncü Hastalık Koğuşu'nun gizli görevleri tamamlandığında bazı korku eşyaları ekleyerek gerçek ve sahte hayaletleri birbirine karıştırmak için korku sahnelerini tekrar düzenlemem gerekecek. Bu bayağı ilginç olacak."

Tian Teng Tıp Okulu'nu ziyareti ona ilham vermişti. Unutmamak için bütün düşüncelerini bir yere not aldı.

Öğle vakti polis bilgilerini çıkardı ve bütün kaçak hastaların bilgilerini ezberledi. Bilgiler her an kullanışlı olabilirdi. Basit bir yemeğin ardından Korku Evinin kapıları işe açıldı. Chen Ge gizli görevleri tamamlamadan önce Üçüncü Hastalık Koğuşu'nu müşterilere açmayı planlamıyordu. Bu çok sorun olmayacaktı çünkü ziyaretçiler henüz önceki senaryoları daha sindirememişti.

Saat altıya kadar Korku Evi canlıydı. Kapıda bilet satmak için duran Xu Amca ziyaretçileri gönderdikten sonra ona nadir görülen gülümsemesini gösterdi. Chen Ge'nin Korku Evinin popülerliği bütün parkı yukarı çekiyordu ve yönetim bu yüzden Korku Eviyle iş birliğini en iyi şekilde tutmaya çalışıyordu.

"İyi işti."

Chen Ge Xu Amca ve Xu Wan'ın gitmesini bekledikten sonra dinlenme odasına gitti. Kasedi ve kırmızı örtüye sarılı satırı sırt çantasına koyduktan sonra beyaz kediyi aramaya başladı.

Tüm Korku Evini aradı ve en sonunda onu girişteki ağacın tepesinde buldu. Beyaz kedi oldukça zekiydi. Sanki kötü bir şeylerin olacağını sezmiş gibi ağacın tepesine zıplamıştı. Chen Ge onu ne kadar ikna etmeye çalışsa da aşağı inmeyi reddetti.

"Niye bu kadar korkuyorsun? Gideceğim yer Üçüncü Hastalık Koğuşu'ndan daha güveli! Aşağı in!"