Bölüm 174: Canavarın Zayıflığı

Çeviri: RassNt  

"En genç persona mı? Men Nan'ın üçüncü kişiliği çok iyi tecrit edilmiş ve nadiren ortaya çıkıyor. Bu konuda başarılı olacağımın sözünü veremem, kendini mental olarak buna hazırlasan iyi olur." Doktor Gao'nun tarafından kapı açılma sesi geldi, evden aceleyle çıkıyordu.

"İhtiyacım olan şeyi sadece en genç persona biliyor. Doktor Gao ne olursa olsun onu uyandırmalısın!" Arkasından kapıya vurma sesi geldi ve telefon yoluyla doktor da bunu net şekilde duydu.

"Elimden geleni yapacağım!" Chen Ge'yi Gao Ru Xue yoluyla tanımıştı. En başta Chen Ge'yi psikolojiye meraklı biri olarak görse de onun Wang Xin ve Men Nan'ı iyileştirmek için gönüllü olması gözündeki etkisini büyük ölçüde artırmıştı ve aynı zamanda bu genç adamla ilgili aklında yeni sorular belirmişti.

Özellikle o gece Hai Ming Apartmanında şüpheli bir şey görmüştü ama bunu kimseye söylememişti. Bunu kalbinde tutarak kendi kendine cevap bulmayı denemişti. Telefon açık kaldı ve Doktor Gao Men Nan'ın hastanesine doğru yola çıkarken Chen Ge sırtını dayadığı kapıyı kapalı tutmak için elinden geleni yaptı.

Üç dakika kadar sonra kapıya vurma sesi durmadı ve daha da kötüsü Chen Ge'den çok uzakta olmayan 8. odadan dişli açılma sesi geldi. Odanın sağlamlaştırılmış bir kapısı vardı ve kapı hafifçe aralandı.

İki tarafı denk olmayan bir surat dışarı baktı. Boynunu uzattı ve odadan üzerinde doktor kıyafetiyle çıktı.

"Adam hasta odasında saklanıyormuş." Chen Ge kapıyı daha önce açmayı denemişti ama başaramamıştı. Şimdi düşününce muhtemelen çarpık surat kapıya bir şey yapmış olmalıydı. Doktor Kafakıran çekici 3 numaralı odanın kapısına dayanmıştı ve geriye elinde sadece satır vardı.

Chen Ge çarpık suratlı adama baktı ve onu da kapının içine tuzağa çekmeyi düşündü.

"Eğer kapının içine canlı bir insanın atsam ne olur? Eğer bana saldırmaya cüret ederse benim için kusursuz bir deney faresi olur." İşler ne kadar tehlikeli olursa Chen Ge o kadar sakindi. Satırı tuttu ve çekicin pozisyonunu ayarladı. Çekici kapının önüne dayamıştı ve kendisi kapıdan ayrılsa bile kapı anında açılmayacaktı.

Gece yarısından sonra adamın çarpık suratında bazı değişimler olmuştu. İfadesi daha deliceydi ve boş ellerle Chen Ge'ye doğru yavaşça yaklaştı.

"Bir şeyler ters." Chen Ge problemi hemen saptadı. Adam ikinci hastalık binasında baltası olmasına rağmen hiç düşünmeden kaçmıştı ama Üçüncü Hastalık Koğuşu'nda bomboş ellerle çekiç ve satırlı Chen Ge'ye doğru yaklaşıyordu.

Beyaz kedi tehlikeli biçimde tısladı. Chen Ge hemşire ile dövüşürken kedi Chen Ge'nin omuzundan zıplamıştı ve şimdi çarpık suratlı adama dişlerini gösteriyordu. Kedi ve adam karşısında, çarpık suratlı adamın ifadesi öncekinden tamamen farklıydı. Ameliyat geçirmiş gibi görünen yüzünde çirkin bir gülümseme belirdi.

Her adımda sanki omuzlarında ağır bir şey varmış gibi yavaşladı ve her adım onun için sanki bir çileydi.

"Duruşu Wang Shenlong'a çok benziyor..."

Satırı göğsüne doğru kaldırmış olan Chen Ge en istemediği şeyi gördü. Çarpık suratın dudakları daha da açıldı ve omuzlarının arkasında ikinci bir kafa belirdi.

Bu normal bir kafaydı ama kafa yükseldikçe, çarpık suratlı adamın sırtında 2.5 metre uzunluğunda ince bir canavar uzandı. Canavarın vücudunun alt kısmı adamın sırtına bağlıydı ve tavana kadar uzanıyordu. Bunun ardından adeta insan kafalı bir kobra gibi Chen Ge'ye doğru büküldü.

"Bu ne?" Chen Ge hazırlıklı olsa da canavarı gördüğü anda yine de şok oldu. Canavar ince ve uzundu, birbirine dikilmiş büyük beyaz bir kumaş giymişti. Dikişlerin açıklığından sessiz ve tükenmiş haldeki çok sayıda insan yüzü görünüyordu.

En başta canavar muhtemelen bu kadar uzun değildi ama insanların omuzlarına atladıkça ve onları tükettikçe nihayet bu uzunluğa ulaşmıştı. Chen Ge bir şeyi fark etti. Wang Shenlong o günkü tahtaya çizdiği resimde bir canavarla ilişkisini yansıtmıştı. Resimde kendisi alttaydı ve canavar omuzlarına çıkıyordu.

Chen Ge'nin karşısındaki çarpık suratlı adam ile bu canavarın farklı bir ilişkisi vardı. Canavar doğrudan adamın sırtından çıkmıştı.

Çarpık suratın kendisi mi canavar yoksa aralarında karşılıklı faydaya dayanan bir ilişki mi var?

Düşünmeye zaman yoktu çünkü çarpık suratlı adam belli bir mesafede dursa da uzun canavar çoktan Chen Ge'nin kafasının üstüne ulaşmıştı. Canavarın suratı son derece sıradandı. Kolayca unutulabilecek bir yüzdü ama böylesine sıradan bir yüzün altında zalim bir canavar gizleyeceği kimin aklına gelirdi?

"Bir oyun oynayalım. Eğer sen kazanırsan gitmene izin veririm ama ben kazanırsam vücudunu alırım." Canavar ve çarpık suratlı adamın dudakları aynı anda oynadı ve ses Chen Ge'nin zihnine girdi. "Oyunun ismi ‘İlk Kim Konuşur’."

Bu kaybetmeye mecbur olduğun bir oyundu çünkü zaman sınırı yoktu; Wang Shenlong buna kusursuz bir örnekti. Oyunu kabul ettikten sonra canavar oyuncunun sırtına tırmanacak ve işkence başlayacaktı.

Eğer oyuncunun sabrı taşıp konuşursa canavar kazanacaktı ama konuşmasa da canavar onun omuzlarında oturmaya devam edecek, oyun sonsuza kadar sürecekti. Elbisenin aralığından gördüğü insan yüzleri muhtemelen canavarın kurbanlarıydı.

"Eğer oyun oynamak istiyorsan olur ama kuralları gözden geçirmen gerek," Chen Ge sakin bir sesle konuştu. Doktor Gao hastaneye gittiği için kendine zaman kazanıyordu.

Canavar Chen Ge'nin kafasının üstünde durdu. Yarım metre kadar yukarıdaydı ve daha önce böyle bir durumla karşılaşmadığı için hafif bir nefes aldı. Bir anlık duraksamanın ardından fikrini sorarcasına çarpık suratlı adama baktı. Normal birisinin hemen çığlık atması gerekmiyor muydu?

Çarpık suratlı adamın gülümsemesi dondu. Chen Ge'nin kendileriyle oynadığını düşündü, o yüzden parmağıyla onun kafasını işaret etti. Canavar bunun ne demek olduğunu anladı. Aşağı doğru eğildi ve vücudu hala genişlerken bir çift buruşmuş el Chen Ge'nin yüzüne doğru uzandı.

Chen Ge canavarın yaklaştığını gördü ama sakinliğini kaybetmedi, hatta zihni o an daha iyi çalışıyordu.

Canavarın zayıflığı bu! Bana saldırmayı denediğinde sadece vücudunun üst kısmı hareket etti ve vücudunun alt kısmı adama yapışık kaldı. Yani muhtemelen vücudunun alt kısmını kolayca hareket ettiremiyor.

İnsanlarla oyun oynamak istemesine şaşırmamak gerek. Eğer insanların omuzlarına zıplayıp vücutlarını alabilseydi onları oyun oynama bahanesiyle çekmesine gerek kalmayacaktı.

Chen Ge bir adım geri attı ama gözleri parlıyordu. Muhtemelen bir vücuttan diğerine geçerken en zayıf ve korumasız durumunda olacak.