Bölüm 170: Tek Çözüm

Çeviri: RassNt  

Resimdeki kadının makyajı yoktu ve sanki büyük bir hastalığı yeni atlatmış gibiydi. Doğal bir çekiciliği vardı. Daha önce Hai Ming Apartmanlarında Chen Ge Men Nan'ın babasının böyle güzel bir karısı olmasına rağmen neden ondan ayrı kalmak istediğini eleştirmişti ve şimdi nedenini anlıyordu. Chen Ge'nin gözleri daha sonra resimdeki utangaç oğlana döndü.

Bu çocuk gerçekten Men Nan mı? Bebeklik zamanında inanılmaz yetenekli olan bu çocuk nasıl büyüdükten sonra basit bir ayna canavarının üstesinden gelemedi? Büyüdükçe yeteneği köreldi mi? Mektupta anlatılan hikaye gerçekti. Chen Ge yeni yürümeye başlayan çocukların yetişkinlerin göremediği şeyleri görebildiğini duymuştu ama büyüdükçe her şey normale dönüyor ve anıları kaybolup gidiyordu.

Bu kadar basit olamaz. Chen Ge Doktor Gao'nun kendisine söylediklerini hatırladı. Derin bir analizin ardından Men Nan'ın üç ayrı kişiliğinin olduğunu teşhis etmişti.

İlki annesinin biçiminde beliren kendini koruma kişiliğiydi. Bu muhtemelen Men Nan'ın annesinin başıboş ruhuydu. Her gittiği yerde onu korumak için kendini Men Nan'a bağlamıştı.

İkincisi Men Nan'ın ana kişiliğiydi. Bu persona onunla birlikte büyümüştü ve arkadaşlarının tanıdığı normal Men Nan buydu.

Son kişilik ise Men Nan'ın zihninin derinliklerinde saklanıyordu. Doktor Gao'ya göre bu kişilik Men Nan'a çocukluk zamanında yapışmıştı. İletişim kurmayı reddediyordu ve ortaya çıkma periyotları çok kısaydı. Üçüncü persona ortaya çıktığında Men Nan insanüstü yetenek sergiliyordu.

Üçüncü personanın gerçek Men Nan olma ihtimali var mı? Peki ona tam olarak ne oldu? Bu personanın ortaya çıkmasına sebep olan şey ne?

Üçüncü Hastalık Koğuşu'na girmeden önce Chen Ge bunun üzerinde çalışmıştı. Bölünmüş kişilik rahatsızlığına aşinaydı ve her personanın ortaya çıkışının ardında belli bir sebebin yattığını biliyordu.

Belki yalnızlık belki de öz savunma mekanizmasıydı. Chen Ge üçüncü personanın neden ortaya çıktığı hakkında bir fikri yoktu ama bunun üçüncü hastalık binasıyla alakalı olduğunu hissediyordu.

Resmi zarfa geri koyduktan sonra üçüncü mektubu okumaya başladı.

"Kapı tam olarak gece yarısında ortaya çıkıyor. Ortadan kaybolmadan önce bir dakika kalıyor.

"Üçüncü hastalık binasını mühürledim ve gece vakti 3 numaralı odaya yaklaşmayı yasakladım. Hemşirelere gece devriyesinde bir gözlerinin kanayan kapıda olması gerektiğini söyledim.

"Üç gün geçti ve hemşireler bana kapının arkasından garip bir ses geldiğini söylediler. Kapı normale döndüğünde kapıyı açmış ve odanın boş olduğunu görmüştü. Düşündüğü gibi bir fare yokmuş.

"Dördüncü gün kapının nöbetini bu sefer bizzat ben tuttum. Gerçekten de kapının arkasında bir hareketlilik vardı ve kemirme seslerinin geldiğini duydum.

"Beşinci gece kapının arkasındaki şey sanki bir şey hissetmişti. Kapının arkasından tıklatma sesi geldi. Boş olduğu teyit edilen bir odadan gelen tıklama sesi. Eğer daha yeni zihinsel test yapmış olmasaydım delirdiğimi düşünürdüm.

"Kalaslarla kapıyı mühürledim ve onuncu gece kapıdan aceleci bir gümbürtü geldi.

"Kapıdan taze kan sızdı ve onu kırmızıya boyadı. Bu bir kabus sahnesi gibiydi. İşçileri çağırarak kapıyı sökmelerini söyledim ve birkaç doktordan 3 numaralı kapıya göz kulak olmalarını istedim.

"On birinci gece orada bulunan herkes kapının açıldığını duydu. Kapı olmamasına rağmen 3 numaralı odadan yine ses geldi.

"Ses meydana geldiği anda kapı çerçevesinin kırmızıya boyandığını gördüm. Dikkatli bir bakış atma imkanım oldu. Bu kan değil kan damarlarına benziyordu. Bir dakika sonra her şey normale döndü ve doktorlardan birisi odadan bir gölgenin sürünerek çıktığını gördüğünü söyledi.

"Bunu söyleyen doktor ertesinin gün hemen istifasını verdi. Hastane personel sıkıntısı yaşıyordu, o yüzden doktorun istifasını geri çevirdim. Bu durum onun duygu patlaması yaşamasına neden oldu, herhangi bir şekilde konunun üzerine tartışmaya yer kalmadı.

"Kapıyı sökmek işe yaramadı, o yüzden çalışanlara orayı tuğlalar örüp kapatmalarını söyledim. İlk birkaç gün bu yöntem işe yaramış gibi göründü ama bir hafta sonra 3 numaralı odada yeni bir problem baş gösterdi. Her gece yarısı 3. oda, hatta yan duvarları çürümüş deri halini almaya başladı. Kırmızılık yayılıyordu ve bir gün bunun tüm hastaneyi kaplamasından korktum.

"Aklıma gelen her yöntemi denedim ama durduramadım. Bu oda en başta normaldi ve her şey çocuğun annesinin gelmesiyle başladı. Oğlanı bulabilir miyim? Çözüm üretebilir ya da ondan bir şeyler öğrenebilir miyim?"

Üçüncü mektubu okuduktan sonra Chen Ge'nin yüzü karardı. Bu kapı düşündüğünden daha can sıkıcıydı. Eski müdür bütün yöntemleri denemişti ama başarısız olmuştu. Sadece kapıyı kapatmak konusunda başarısız olmakla kalmamış aynı zamanda durumu daha da kötüye götürmüştü.

"Ama demek ki bir çözüm bulunmuş, aksi takdirde merkez beş yıl önce değil on yıl önce kapanırdı."

Chen Ge son mektubu aldı ve yüz ifadesi ciddileşti. Çünkü son zarfta öncekilerden farklı olarak bir adres vardı. Bu adres Linjiang Yeni Şistozomiyaz Kontrol Merkezini tarif ediyordu.

"Doktor Chen, senin talimatlarını uyguladım ve çok şükür kapı geçici olarak kapandı. Ama anlayamadım, neden Men Nan kapıyı kapatabildi?"

Mektup kısaydı ama Chen Ge'ye çok önemli iki noktayı göstermişti. Birisi kapı kapatılabiliyordu, ikincisi ise Men Nan onu kapatma konusunda anahtar rolündeydi.

Eğer Korku Evindeki kapıyla baş etmek istiyorsam Men Nan'ın yardımını almam lazım.

Chen Ge kısa mektubu tekrar okudu.

En nihayetinde eski müdürün kapının arkasındaki dünyaya karşı bir ilgisi vardı. Onun ortadan kaybolması bununla alakalı olabilir mi?

Merkez beş yıl önce kapanmıştı ve kapanmadan önce müdür ortadan kaybolmuştu. Bu iki olayın alakası olmalıydı. Mektubu bırakan Chen Ge şifonyere baktı.

"Bir şey ters. Mektupların pulu yok. Önceki üç mektupta adres bile yoktu, yani gönderilmemiş olmalılar. Müdür bu Doktor Chen ile nasıl iletişim kurdu?

"Dahası, neden gönderilmiş mektuplar müdürün ofisine geri döndü?"

Zihnine giren birkaç ihtimalle birlikte Chen Ge'nin gözleri kısıldı.

"Müdür de mi bölünmüş kişilik rahatsızlığından muzdaripti ve personalarından birisi Doktor Chen miydi? Ya da mektupları teslim alan gizemli Doktor Chen müdürün ortadan kaybolmasının ardından hastaneye geri döndü ve bilerek mektupları buraya mı bıraktı? Ama neden bunu yapsın?"

Chen Ge daha fazla soruyla karşı karşıya kaldı.

"Bu Doktor Chen kim?"

Chen Ge bunu düşünerek adresli mektubu gömleğinin cebine attı.