Bölüm 146: Canlı Yayın Zamanı 

Çeviri: RassNt  

Wang Shenlong'un yüzündeki gülümseme çok önceden kaybolmuştu. Tahtaya yazdığı kelimeleri sildi ve boncuk gibi gözlerinde acı belirdi.

"İkimiz de canavara mı dönüştük?" Chen Ge kapıya sırtını çarptı ve vücuduna bir acı yayıldı.

Yatak odasından gelen sesler Doktor Gao ve Wang ailesinin hemen içeri girmelerine neden oldu. "Chen Ge, ne oldu?"

"Ayağım kaydı ve kapıya çarptım." Chen Ge ayağa kalkarken sırtını ovuşturdu.

"Ciddi misin? Bir yerlerde merhem olacaktı." Wang Shenlong'un babası ondan şüphelenmedi ve oturma odasına dönerek merhemi aramaya başladı. Fakat doktor bir şey fark etmiş gibiydi. Gözleriyle dümdüz halıyı inceledi ve hiçbir şey söylemedi.

"Sorun yok." Doktor Gao ona yardım etti. Beraber yatak odasından çıktılar. İşler onun beklediği gibi pürüzsüz gitmemişti. Wang Shenlong diğer herkesten en büyük sırrı saklamıştı, görünürde iş birliğine yatkın gibi olsa da sadece hastalığının gerçek nedenini gizlemek için dikkat dağıtmıştı.

Wang Shenlong bunu neden yapıyor? Kendince nedenleri mi var? Chen Ge, adamın tahtaya yazarken yüzünde oluşan ifadeyi düşündü. Çaresizlik ve acıyla doluydu ama anahtar problem değişmek istemiyor gibi görünmesiydi. Chen Ge omuzlarını hareket ettirdi ve Wang Shenlong'un aslında çoğu yetişkinden daha güçlü olduğunu fark etti.

Masum görünüyordu ama aslında çok tehlikeli. Wang Shenlong gerçeği söylemek istememişti ve Chen Ge babası ve kardeşlerinin yanında onu zorlamak istememişti. Zorlamak istese bile Wang Shenlong'a üstünlük sağlayabileceğinden emin değildi.

En nihayetinde Chen Ge Doktor Gao'ya ayrılabileceklerini söyledi. Ona Wang Shenlong'un bir şey sakladığını söylemek istedi. Wang Shenlong'un babası kapıdan içeri girdi. Birbirlerine iletişim bilgilerini verip yatak odası kapısından çıkmak üzereyken Chen Ge Wang Shenlong'un yazı tahtasını tekrar aldığını gördü. 

Chen Ge'nin kendisine baktığının farkındaydı. Hızlıca bir şeyler çizdi ve tahtayı açık kapıya doğru çevirdi.

Ne çizdi?  Evin içinde birkaç küçük insan oturuyordu. Onlardan en küçüğünün omuzlarında bir canavar duruyordu. Canavar sırtını eğmiş sanki başka bir insana atlamaya hazırlanır gibi etrafı kolaçan ediyordu.

Bana ipucu vermeye mi çalışıyor? Chen Ge bu çizimi hafızasına attı ve Doktor Gao ile birlikte apartmandan ayrıldı. Oradan çıktıktan sonra Men Nan'ın eşyalarını almak için 304 numaraya gittiler.

Chen Ge kapıyı kapattı ve Wang kardeşlerin gelmediğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladı, "Doktor Gao, Wang Shenlong'un büyük bir problemi olduğunu düşünüyor musun?"

"O gerçekten de biraz anormal." Doktor Gao Men Nan'ın çarşaflarını ve yastıklarını döşeğinin ortasına koydu ve onu katladı. "Wang Shenlong'un babasına göre onun durumu çok kötü ama ilk teşhisim onun gayet iyi olduğunu işaret ediyor. Beyni açık, berrak ve mantıklı. Fakat bu durum yüzündeki boş gülümsemeyle büyük bir zıtlık oluşturuyor. Normal bir insanın yüzündeki ifadeyi kontrol edebilmesi gerekir. Benden bir şey sakladığından eminim. Bu hasta oldukça zeki ve hislerini saklama konusunda uzman ama bunu çok belli ediyor."

Chen Ge doktorun bu tahminine şaşırmıştı. "Ne de olsa sen profesyonelsin ama bunu fark etmene rağmen niye babasına bunu söylemedin? Tedavi konusunda yardımı olmaz mıydı?"

"Doktor ile hastanın ailesi arasındaki ilişkiyi yönetmek biraz karmaşık bir beceridir. Wanf Shenlong'un babası bugün bize karşı nazikti ama eğer oğluna bir şey olursa kesinlikle oğlunun yanında olacaktır ve Wang Shenlong'a erişimimizi engelleyecektir." Doktor Gao gerekli eşyaları topladı. "Gel ve bana yardım et. Men Nan'ın çekmecesindeki notları ve kitapları al ve kutuya yerleştir. Bunlar onun için çok önemli."

Chen Ge yatak odasına girdi ve çekmecedeki kitapları aldı. Çekmece neredeyse boşaldığında en dipte bir resim gördü. Bir kadın hasta elbisesiyle bir hastane yatağında yatıyordu. Onun yanında utangaç bir oğlan oturuyordu.

"Bu resim Men Nan ve annesine mi ait?" Resme bakan Chen Ge şok oldu. Men Nan'ın resimdeki annesi makyajlı olmamasına rağmen inanılmaz güzeldi. "Men Nan'ın babası bu kadar güzel bir karısı olmasına rağmen yine de birlikte yaşama konusunda sıkıntı yaşamış."

Chen Ge'nin aldığı ilk aşk mektubu bir hayaletten gelmişti, o yüzden romantik ilişkiler konusunda pek bir şey bilmiyordu. Belki de Men Nan'ın babasında bir sorun olduğunu düşündü. Resmi kitaplardan birinin içine koyduktan sonra bütün kitapları kutuya yerleştirdi ve Doktor Gao ile birlikte 304 numaradan ayrıldı.

Chen Ge Hai Ming Apartmanlarından çıktıktan sonra derin bir nefes aldı. "Nihayet, bu kokuya artık katlanamıyordum."

"Koku mu? Eğer kokudan bahsediyorsan, burada daha güçlü değil mi?" Doktor Gao dağ gibi yığılmış çöplüğü işaret etti.

"Wang Shenlong'un odasında garip bir koku almadın mı?"

"Hayır, evi gayet temizdi, babası onunla iyi ilgileniyor gibi." Doktor Gao iç geçirdi. "Aslında çocuk şanslı sayılır. En azından ailesi ona destek oluyor ve sadece onun iyi olmasını istiyorlar."

"Ailesi cidden nazik." Aile üyelerinin endişesi sahte olamazdı ve Chen Ge bunu hissetmişti. Birkaç adım attıktan sonra aniden durdu. "Aile mi?"

"Evet, bazı hastaların aileleri onları rehabilitasyon merkezine atıp kaçıyor." Doktor Gao onu yanlış anlamıştı. Başka bir şey düşünmüştü. Wang Shenlong'un son çiziminde oturmakta olan birkaç küçük insan vardı. Omuzlarında canavar duran kendisini temsil ediyordu, o yüzden etrafındaki diğer insanlar ailesini temsil ediyor olmalıydı. Canavar diğer insanlara atlamaya hazırlanıyordu, o yüzden Wang Shenlong tedaviyi reddediyor olabilir miydi? Eğer yanlış bir şey yaparsa canavar ailesine zarar verecekti.

Wang Shenlong'un çizdiği resim onca yılın ardından iki metrelik canavarın hala onun omuzlarında durduğunu ve oyunlarının hala devam ettiğini kanıtlar nitelikteydi.

"Kokunun kaynağı o canavar olmalı, ama neden bu kokuyu sadece ben alabiliyorum?" İlk problemi çözdükten sonra ortaya daha fazla problem çıktı. Chen Ge bu sorunu çözmek için Üçüncü Hastalık Koğuşu'na girmesi gerektiğini fark etti. Men Nan'In eşyalarını kamyona yerleştirdikten sonra Doktor Gao onu Yeni Yüzyıl Parkı'na götürdü.

Ayakları yere değdiği anda Liu Dao'dan bir çağrı aldı. "Kardeşim, Qin Guang'ın bir sonraki canlı yayın tarihi belli oldu, yarın gece!"

"Çok erken değil mi? Pekala, yerini biliyor musun?"

"Mu Yang Lisesi." Liu Dao tanıdık bir yer söyledi. "Fakat bu sefer Qin Guang dersini almış olmalı. Birisini tutup senin canlı yayınını temel alarak bir senaryo yazmış, o yüzden artık hırsızlıkla suçlanmayacak ve bu bir saygı göstergesi olarak sayılacak, platform bile ona bir şey yapamaz."

Chen Ge uzun süre sessiz kalınca Liu Dao onun öfkeli olduğunu düşündü. "Bazı şeylerde elden bir şey gelmiyor ama sıkı çalıştığımız sürece sorun olmayacak."

"Konu o değil, eğer mümkün olursa Qin Guang'a bir mesaj göndermeme yardım etmeni istiyorum."

"Mesaj nedir?"

Chen Ge karanlıklar içindeki Korku Evine baktı. "Ona beni takip etmeyi bırakmasını söyle. Eğer bırakmazsa başına neler geleceğinin garantisi yok."