Bölüm 145: Hepimiz Canavarız (2)

Çeviri: RassNt  

Wang Shenlong'un babası göz ucuyla Chen Ge ve doktoru kontrol etti. Oğlunun ne kadar anormal göründüğünü biliyordu ve birisi oğlunu garip gözlerle yargıladığında kalbine tarifsiz bir acı saplanıyordu. Fakat bu sefer farklıydı. Hem Doktor Gao hem de Chen Ge normal davranıyordu.

"Egzersiz yapmak onun kalp problemlerini uzaklaştırabilir ve stresini alabilir. Onu evde kapalı tutmamaya çalışın." Doktor Gao ayakkabılarını çıkardı ve odaya girdi. Yüzünde en ufak bir iğrenme ya da acıma olmadan Wang Shenlong'un yanına oturdu. Wang Shenlong ona karşı herhangi bir korku belirtisi göstermedi, hatta ona yardımcı olmaya niyetli gibiydi.

Geniş vücudunu zar zor oynatarak elinden geldiğince kibar bir şekilde hoş geldin demeye çalıştı. Wang Shenlong ve Doktor Gao huzurlu bir şekilde yakınlaştıktan sonra Chen Ge yatak odasına girmeye hazırlandığından her şey değişti.

Doktor Gao'nun arkasından giderek ayakkabılarını çıkardı ama odaya girdiği anda gülümseyen Wang Shenlong aniden duraksadı. Yüz ifadesi ciddileşti. Gözlerini ona dikti ve sanki başka bir tehlikeli yaratık bölgesine girmiş bir aslan gibiydi.

Onun yanında oturan Doktor Gao bunu hemen fark etti. Şaşkın bir şekilde Chen Ge'ye baktı. Chen Ge de bunu hissetmişti. Wang Shenlong'un tepkisi ona anormal geldi.

Benimle ilgili ne hissetti? Üzerime sinen sokak kedisinin kokusu mu yoksa içindeki canavarın Zhan Ya'nın varlığını hissetmesi mi? Chen Ge duraksadı ve Wang Shenlong'dan uzakta bir yere oturdu.

"Belki de yabancıların aniden gelişi onu rahatsız etmiştir." Doktor Gao durumu toparlamaya çalıştı ve Wang Shenlong ile konuşmaya başladı. O bir profesyoneldi. Mental hastalıkla ilgili hiçbir şeyi gündeme getirmedi. Sanki bir arkadaşıyla muhabbet ediyordu ve Wang Shenlong yavaş yavaş gevşeyerek elindeki tahta yoluyla onun sorularını cevapladı.

Chen Ge hiçbir şey söylemeden tamamen dinlemeye odaklandı. Doktor Gao konuşma sanatında becerikliydi. Bu normal bir muhabbet gibi görünse de fark ettirmeden Wang Shenlong'dan birçok bilgi almıştı, buna çocukluğundaki en karanlık anılar, günlük alışkanlıkları ve doktorlarla olan geçmişi de dahildi.

Konuşma kırk dakika sürdü ve muhabbet devam ettikçe Doktor Gao bunun bir psikolojik hasta olmadığını hissetti. Wang Shenlong'un zihni berrak ve açıktı. Diğer insanlarla iletişime istekliydi ve tedavi almaya karşı arzuluydu. Onların konuşmasını dinleyen aile memnundu. Görünüşüne rağmen Wang Shenlong'un kibar ve zararsız bir çocuk olduğunu biliyorlardı.

Konuşma bittikten sonra Doktor Gao yatak odasından çıktı. Shenlong'un babasını bir kenara çekerek konuştu, "Bu çocuk gayet doğal davranıyor. Herhangi bir psikolojik rahatsızlığı yok gibi. Benden bir şey sakladığından şüpheleniyorum."

Mental hastalar çoğunlukla normal insanlara benzerdi. Sadece hastalıkları devreye girdiğinde normal insanların anlayamayacağı hareketler yaparlardı.

"Çocuk kimseyi incitmedi ve garip hiçbir şey yapmadı. Konuşmayı ve hareket etmeyi reddetmekten başka sıradan bir insan." Wang Shenlong'un babası doktora bir bardak su ikram etti.

Doktor Gao Wang Shenlong ile konuşurken çocukluk kabusunu anlatmasını sağlamıştı. "Normal bir çocuk aniden konuşma becerisini kaybediyor, anlattığı hikaye doğru olabilir mi?"

Wang Shenlong'un babası iç geçirerek başını sağa sola salladı. "Gerçek olup olmadığından emin değiliz. Birçok doktora götürdük ama hiçbiri bunu teyit edemedi."

"Gerçek olup olmaması önemli değil. Aradan geçen zamana rağmen Shenlong her şeyi detaylıca hatırlıyor, bunun anlamı olayın onun üzerinde büyük bir etki bırakmış olması. Bu problemi çözdüğümüzde konuşma becerisini geri kazanabilir."

"Eğer bu anlattığı hikaye tamamen uydurmaysa onu nasıl çözeceğiz?" Wang Hailong sordu.

"Uydurma olsa bile bu hikayenin her bir detayı onun için gerçek, tıpkı rüyaların sık sık gerçek hayatı yansıtması gibi." Doktor Gao telefonunu çıkartarak Wang Shenlong ile muhabbetinin kaydını gösterdi. "Her şeyi yüzeysel değerlendiremeyiz. Şimdilik hiçbir şey için söz veremem ama elimden geleni yapacağım."

"Doktor Gao, Shenlong'u iyileştirdiğin sürece..."

"Bu konuda çok emin değilim. Ne de olsa yıllardır konuşmadığı için konuşma gücü gerilemiş olmalı." Doktor Gao yatak odasına doğru baktı. "Ama en sıkıntılı durum onun psikolojik problemi değil fiziksel durumu. Ciddi şekilde kilo fazlası var ve bu onun hayatını tehlikeye sokan bir durum."

"Bu konuda onunla konuştuk ama egzersizi sevmiyor. Sadece yatak odasında durmayı tercih ediyor. Oturma odasına bile çıkmak istemiyor." Wang Shenlong'un babası da üzgündü.

"Onunla iletişim kurmayı ve ona dünya görüşünü ve bakış açısını değiştirmenin normal olduğunu söylemeyi deneyin. Bunun ardından davranışlarında değişim olabilir."

Doktor Gao yatak odasının dışında durumu aileyle konuştu. Yatak odasında Chen Ge Wang Shenlong'un karşısında oturuyordu. O sırada Shenlong'un yüzündeki gülümseme tamamen kaybolmuştu. Chen Ge'yi inceleyen boncuk gibi gözleri kilolu et tabakalarının arasında kaybolmuştu adeta.

"Wang Shenlong sana yardım etmek istiyorum, umarım benden bir şeyler saklamaktan vazgeçersin." Chen Ge onunla arasındaki güvenli mesafeyi korudu. Adam Chen Ge'ye karşı oldukça temkinliydi ve Chen Ge adamdan gelen koku yüzünden daha fazla yaklaşmayı reddetti. Fakat görünüşe göre bu kokuyu sadece Chen Ge alabiliyordu.

Tahtayı kavrayan Wang Shenlong bir şeyler yazdı, "Hiçbir şey saklamıyorum, her şeyi söyledim."

"Bunun doğru ya da yanlış olduğunu biliyorsun." Chen Ge sesini alçalttı. "Onlar senin konuşma becerinle ilgileniyor ama ben farklıyım. Ben senin en iğrendiğin anılarını merak ediyorum. Üçüncü Hastalık Koğuşunda başına ne geldi?"

Üçüncü Hastalık Koğuşundan bahsedilmesi Wang Shenlong'un etli yüzünün şiddetle sallanmasına neden oldu. Tombul elleri yumruk şeklini aldı ve vücudu titredi.

"Doktorlara karşı olan nefretin oradan çıktıktan sonra oldu, o hastanede neler oldu?" Chen Ge Wang Shenlong'un yumruklarını tuttu. "Sen normal birisin ama anormal bir şeyin tehdidi altındasın. Bana gerçeği söyle, sana yardım edebilirim."

Wang Shenlong Chen Ge'nin teklifini reddetti. Aniden çıldırdı ve Chen Ge'yi büyük bir güçle itti.

Nefesi hızlanan Shenlong gözlerini Chen Ge'ye dikti. Uzun bir süre sonra tahtaya bir şeyler yazdı.

"İkimiz de canavara dönüştük. Benim için endişelenmek yerine kendin için endişelensen daha iyi olur."

Ç.N: Arkadaşlar bildiğiniz gibi şu ana kadar haftada 30 bölüm gibi bir düzenle ilerliyorduk ama önümüzdeki günlerde yoğun olacağım için bir hafta boyunca fazla bölüm gelmeyecek. Onun ardından büyük ihtimalle tekrar aynı düzende devam ederiz. İyi okumalar.