Bölüm 133: Kabus Zorluk

avatar
1176 4

My House of Horrors - Bölüm 133: Kabus Zorluk


Bölüm 133: Kabus Zorluk

Çeviri: RassNt  


Yüzü bembeyaz olan Pei Hu birkaç adım geri sendeledikten sonra kendini dengeledi.


"İyi misin? Ne oldu?" Arkasındaki Wang Wenlong ve Xia Meili hemen koştular.


"Ona bakmayın. Bir şey yok." Wang Hailong'un bacakları titriyordu ve yüzü hafifçe seğiriyordu ama sakin görünmeye çalıştı. "Sadece bir avuç manken."


Mental olarak hazırlanmış olsalar da diğer üçü dersliğe baktıklarında yine de şok oldular. Mankenlerin aniden karşılarına çıkması zaten yeterince korkutucuydu ama hepsinin boyunları 180 derece dönmüş bir halde aynı yöne bakmaları olayı bambaşka bir boyuta taşımıştı. Böyle bir görüntüye hiç hazırlıklı olabilirdi?


"Önceki dersliklerin neden korkutucu olmadığını merak ediyordum. Hepsi burada ki sürprize hazırlıkmış." Aralarında en sakin kalan Wang Wenlong idi. Telefonunun ışığını açtı.


"Wenlong, patron senaryonun içinde telefon kullanmayın dedi," Xia Meili uyardı.


"Bilmediği sürece sorun yok." Wang Wenlong ışığı mühürlü dersliğe yönelttiğinde ışık mankenlerin parlak vücutlarından yansıdı. "Hepsi manken olmalı. Işık gözlerine vurunca hiçbiri gözünü kırpmadı. Bekle! İsim etiketi gördüm, iki tane var!"


"Nerede?"


"Mankenlerin üniformasında asılı!" Wang Wenlong ışığı tuttu ve herkes bakmak için döndü. Etiketlerden birisi dersliğin ortasındaki bir mankenin üniformasının yakasında takılıydı, diğeri ise en arkadaki masadaydı. Bu isim etiketlerini almak için tüm mankenlerin içinden geçmeleri gerekecekti.


"Bu patron cidden ahlaksız bir adam!"


"Neyse ki beş kişi birlikte girdik. Eğer kurallara uysaydık ve isim etiketlerini bulmak için tek başımıza gelseydik kesinlikle korkudan aklımızı kaçırırdık."


"Pekala, başkalarını övmeyi ve moralimizi düşürmeyi bırakın." Wang Hailong birkaç kez ileri geri yürüyerek bacaklarının uyuşukluğunu attı. "Hala zaman var. Bu derslikte ikiden fazla isim etiketi olmalı. Sadece içeri girmekle kalmayıp dersliği iyice araştıracağız!"


"Kardeş Long, lütfen iyi düşün! 4,000 Yuan için hayatımızı ortaya koymaya gerek yok!" Pe Hu hala korkusundan kendine gelememişti ve beyni allak bullaktı.


"Ne diyorsun sen be? Saçmalamayı bırak da buraya gel!" Wang Hailong şişko Pei Hu'yu mühürlü dersliğin girişine sürükledi.


"Niye ilk ben giriyorum?" Pe Hu hemen hayatta kalma içgüdülerini devreye soktu.


"Eğer gözümüzün önünde olmazsan kaçıp gideceğinden korkuyorum!" Wang Hailong onu odaya itti ve arkasını dönerek Dou Menglu ve Xia Meili ile konuştu. "Biz üçümüz önden giriyoruz. Eğer bir şey olursa yardımımıza geldin."


"Tamam, dikkatli olun."


"Sorun yok. Wenlong'un dediği gibi. Bunların hepsi manken." Wang Hailong ve Wenlong da dersliğe girdi. Üç erkek kürsüde durarak dersliğe baktılar. Hemen tüyleri dikilmeye başlamıştı.


"Bu harika. Mankenler her yeri kaplamış, bize hareket edecek boşluk bırakılmamış."


"Pei Hu, sen çok korktun o yüzden gidip odanın ortasındaki isim etiketini al. Wenlong sen çekmeceleri kontrol et ve ben de en uzaktaki isim etiketine bakayım." Wang Hailong gerçek bir abi gibi davrandı. Pei Hu tatmin olmamış gibi görünse de yapabileceği bir şey yoktu.


Kürsüden inerken Pei Hu tekrar geri zıpladı. "Kardeş Long, bu mankenler çok garip, gözleri hareket ediyor!"


"Biraz sessiz olsan ölür müsün?" Pei Hu, Wang Hailong'u da endişelendiriyordu.


"Buna Esrarengiz Vadi etkisi denir. İnsana çok benzeyen şeyler doğal olarak negatif tepkilere yol açar," Wang Wenlong açıklama yaptı ama buna kendisi de inanmamış gibiydi.


"İkiniz de sessiz olun! Patron geri sayımı başlattı ve parayı kazanmak için bütün isim etiketlerini yirmi dakikadan az bir sürede bulmalıyız. Zaman harcamayı bırakın." Wang Hailong en arkadaki masaya doğru gitmek için kendini zorladı.


"Kardeş Long, sinirlenme." Pei Hu biraz tereddütle ortadaki masaya doğru harekete geçti. Şişman olmasından dolayı kürsüden indiğinde karnı yakındaki bir mankene çarparak onun hareket etmesine neden oldu.


"Bu Korku Evini tasarlayan kişi böylesine hastalıklı bir iş çıkartması için kesinlikle bir çeşit travma geçirmiş olması gerekiyor..." Pei Hu homurdandı ama daha sözünü bitiremeden bir anda sırtına birisinin vurduğunu hissetti. "Wenlong?"


Arkasını döndü ve Wang Wenlong ondan metrelerce uzaktaydı.


"Kim dokundu bana?" Etrafına baktığında gözleri hala titremekte olan mankenin üzerine geldi. Manken son derece gerçekçiydi. Eğer dikkatli bakmazsan onun gerçek bir insan olduğunu zannedebilirdin. "Bu manken bana mı dokundu?"


Pei Hu ürperdi. Orada kalmaya cesaret edemedi ve hemen odanın ortasındaki masaya doğru ilerledi. Masaa oturan bir kızdı. Onun üniforması diğerlerinden farklıydı ve sanki hayatının son anında başına korkunç bir şey gelmiş gibi kanla sırılsıklam olmuştu.


Pei Hu yakadaki isim etiketine baktı ve derin bir nefes alarak ona uzandı. Parmakları kızın boynuna dokunduğunda pencereye dönük olan kafa aniden hareket etti.


"Siktir lan!" Pei Hu aniden sanki elektrik çarpmış gibi elini çekti.


"Gerçekten de hareket mi etti? Bu gerçek insan olabilir mi?" Etrafa bakındı. Wang Hailong en arkadaki masaya doğru ilerliyordu ve Wang Wenlong ona yakındı. Arkadaşlarının kendisine yakın olması Pei Hu'ya bir nebze cesaret verdi. Bir kez daha uzandı ve nihayet isim etiketini tuttu.


"Başardım." Yaptığı işte etkileyici bir şey olmasa da Pei Hu inanılmaz mutlu olmuştu. Fakat tam elini çekecekken isim etiketinin etrafının bir iple bağlı olduğunu ve ipin diğer ucunun kızın boynunun arkasındaki bir ilmiğe bağlı olduğunu fark etti.


"Siktir! Buna gerçekten gerek var mıydı!"O anda patronu ikiye kesmek istedi. İsim etiketini kavradı ve mankenin etrafında döndü. Derslik karanlıktı, o yüzden düğümü çözmek için ışık lazımdı. Telefonunun ışığını açtı ve düğümü görmek için kıza doğru eğildi.


Telefonun ışığı kızın yüzüne vurduğunda ifadesi değişti ama Pei Hu bunu fark etmedi. Elinde telefonla kızın arkasında durdu ve düğümü çözmek için kafasını yaklaştırdı.


Fakat tamamen odaklandığı sırada Wang Wenlong'un derin bir nefes alıp fısıldadığını duydu, "Bu garip, neden mankenler beni takip ediyormuş gibi hissediyorum?"


"Muhtemelen fazla kafa yoruyorsun." Amacında ilerleme kaydeden Pei Hu güldü. Düğümü çözmek için geri döndüğünde aniden önünde oturan kızın kafasının dönmüş olduğunu fark etti ve biri canlı diğeri cansız iki yüz birbirinden sadece bir parmak uzaklıktaydı.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44808 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr