Bölüm 127: Ekipman Yükseltme

Çeviri: RassNt  

Taksi parkın girişinde durdu ve Chen Ge Xu Wan'ı çağırarak kutuları taşımasına yardım etmesini istedi.

"Patron, bu kutularda ne var? Çok ağırlar."

"Manken kafaları." Chen Ge fazla ayrıntıya girmedi. "Eğer kolay korkan biriysen onları açma."

"Anlaşıldı."

Kutuları taşıdıktan sonra Xu Wan'ı hazırlanması için soyunma odasına gönderirken kendisi de bilet satışına baktı.

Yarın Mu Yang Lisesi senaryosu da açılınca personel problemini çözmem gerekecek. En kötü ihtimalle Direktör Luo'dan bir park çalışanı isteyerek onu bilet satışına koyarım.

Bu sırada otuzlu yaşlarında bir adam Chen Ge'yi böldü. "Bay Chen? Sonunda buldum sizi."

Ona nadiren bu şekilde hitap edilirdi. Adama baktı. Üzerinde normal bir takım elbise vardı ve elinde siyah bir el çantası tutuyordu. Kısa saçları, gülümseyen bir suratı ve parlak dişleri vardı. "Beni mi arıyorsunuz?"

"Canlı yayınlarını hiç kaçırmadım, çok iyiler." Adam övgüyle söze başladı ama Chen Ge kendi canlı yayınlarının kalitesini biliyordu. Onun içeriği eşsizdi ama iyi kayıt cihazı olmadığından canlı yayınlar hala gelişime açıktı.

"Çok naziksiniz." Chen Ge adamın niyetini hala anlamamıştı. "İzleyicisiniz demek?"

"Hayranınızım. İlk videonuz gece yarısı popülerlik sıralamasına girdiğinden beri sizi takip ediyorum. Daha sonra Qin Guang içeriğinizi taklit ettiğinde foruma sizin videonuzu atarak onun hırsızlığını ortaya çıkaran kişi bendim." Adam Chen Ge'ye hayranı olduğunu söylese de son derece sakindi ve yüzünde profesyonel bir gülümseme vardı. Sanki idolüyle tanışmak için değil de bir iş toplantısına gelmiş gibiydi.

"Teşekkür ederim." Chen Ge ona tam olarak inanmadı ama adam düşmanca bir niyette değil gibiydi, en azından doğruyu yanlıştan ayırabiliyordu. "Madem bir hayranımsın o zaman sana bilette yüzde elli indirim yapacağım."

"İşinizi bölmek istemiyorum, arkamdaki ziyaretçiler önce girsinler." Yana çekilerek arkasındaki insanlara yol verdi. Chen Ge müşterilerle ilgilendikten sonra ufak bir mola verdiğinde adam tekrar yanına gelerek devam etti. "Qin Guan'ın stüdyosundan birilerinin buraya gelip sana sıkıntı çıkardığını ama onlara dersini verdiğini duydum, öyle mi?"

"Bunlar sadece dedikodu. Qin Guang'ın adamlarının etik sınırları yok, bilerek iki akıl hastası gönderdiler ve onlar Korku Evinin içinde arıza çıkarınca ismimi lekelemek için mağdur numarası yaptılar. Ne utanmazlık!" Chen Ge dişlerini sıkar gibi yaptı.

Adam bunu duyunca ifadesi değişti. Gülümseyerek ekledi, "Ben de onların size tezgah kurduklarını düşünüyordum. Sadece bir Korku Evi ziyareti yaptılar, neden sonları hastanede bitsin ki? Daha iyi bir bahaneyle gelmeleri gerekirdi."

"Hastanede mi bitti?"

"Evet, ayrıca bütün tavsiye kanallarını kapatarak senden intikam alacaklarını söylediler ama başka bir stüdyo tarafından durduruldular." Adam Chen Ge'ye yüzünde kuyruğunu sallayan bir tilki gibi sırıtışla baktı. "Ne de olsa platform herkesin, sadece Qin Guang'ın değil."

O anda Chen Ge her şeyi anlamıştı. Karşısındaki adam başka bir stüdyodan gelmişti. Görünüşe göre Qin Guang'ın stüdyosuyla kötü bir geçmişleri vardı, aksi takdirde Qin Guang'ın hırsızlık yaptığını fark ettiklerinde Chen Ge'nin tarafına yanaşmazlardı.

Bir platform için izleyicilik ve tavsiye kanalları sınırlıydı. Eğer Qin Guang hepsini domine ederse diğer içerik üreticilerinin yavaş yavaş düşmesine neden olacaktı.

"Buraya benimle iş birliği yapmak için geldin değil mi? Sana nasıl hitap edebilirim?" Chen Ge adamın elindeki çantayı inceledi ve içinin parayla dolu olduğunu hayal etti.

"Aslında ben de bir yayıncıyım. Bana Liu Doa diyebilirsin."

"Liu Dao mu?" Chen Ge başıyla onayladı. "Pekala, nasıl bir iş birliği öneriyorsun?"

"Son zamanlarda doğaüstü canlı yayınları şaşırtıcı bir popülerlik kazandı ve doğal olarak biz de bunun bir parçası olmak istiyoruz ama stüdyomuz bu projeye öncülük edecek doğru adaya sahip değil. Bütün imkanlarımızı seçilen bir yayıncıya odaklasak bile popülerliği Qin Guang'ı geçemeyecek. Qin Guang'ın iş ahlakı konusunda çok eksiği olsa da canlı yayınları enteresan ve eğlenceli, aynı zamanda adam karizmatik."

"Yani bunun için bana mı geldiniz? Benim gibi normal bir aramın karizma konusunda Qin Guang ile yarışabileceğini sanmıyorum."

"Burada hatalısın. Senin canlı yayınlarını gördüm. Belki farkında değilsin ama canlı yayınların diğer herkesten farklı." Liu Dao gülümsemeyi bıraktı ve ciddileşti. "İnsanlar bir bakışta canlı yayınların sahte olduklarını anlayabiliyor ve bu Qin Guang'ın yayınları için de geçerli. Adı doğaüstü yayınları ama sadece yayıncının uydurma hikayelerini dinlemekten öte geçemiyor.

"Fakat seninki farklı.

"Canlı yayınların sırasındaki atmosfer ve endişe tıpkı her köşede hayati bir tehlike varmış gibi hissettiriyor. İzleyiciler seninle birlikte korkunu paylaşıyor ve sadece bu bile beni derinden etkileyen bir nokta."

Çünkü yaşadıklarımın hepsi gerçek! Chen Ge doğruyu söylese bile Liu Dao'nun kendisine inanmayacağını düşündü. "Belki de iyi bir oyuncuyumdur."

"Çok alçakgönüllüsün. Hayat ve ölüm arasında dans etme hissini profesyonel aktörlerde bile görmedim." Liu Dao ona büyük bir hayranlık duyuyor gibiydi. "Sadece senin canlı yayınlarının Qin Guang ile baş edebileceğini düşünüyorum. Eğer bizimle iş birliği yapma sözü verirsen daha fazla kaynak kazanmana yardım etmek adına elimizden geleni yaparız."

"Peki o halde ne yapmam gerekiyor?" Katkı ve ödül karşılıklı alınıp verilen bir şeydi, Chen Ge bunu iyi biliyordu.

"Sana korkutucu ve terk edilmiş görünen yerler bulup oraya seti kuracağız. Ayrıca önceden bazı korkutucu özellikler ekleyeceğiz. Sen ise sadece canlı yayınlarını orada yapacaksın ve canlı yayın odasında stüdyomuzun reklamını basacaksın." Liu Dao, Chen Ge'nin kendisini reddedeceğinden çekindi ve siyah çantadan bir dosya çıkardı. "Setin ve senaryonun hazırlanması lazım.  Her on günde bir doğaüstü canlı yayını yapacağız, Qin Guang'ın stüdyosunun takvimiyle aynı eksende olacak. Al, seçtiğimiz set konumlarını ve senaryo özeti burada."

Bu adamlar seçimlerinde çok tutucular. Setlerden bazıları yerleşim bölgelerinin yakınında, sadece bir kamera hareketiyle bile her şey açığa çıkacaktır.

"Uygun olmadıklarını mı düşünüyorsun? Endişelenme, tamamen güvenli olduğuna dair söz veriyorum. Bütün set konumları önceden incelendi ve canlı yayınların sırasında seni takip etmesi için otomatik kamera tayin edeceğiz."

"Bunlarla Qin Guang'ı yenebileceğini mi düşünüyorsun?" Chen Ge iç geçirdi. Dosyayı Liu Dao'ya geri verdi. "Bu setlerin hiçbiri ilgi çekici değil ve senaryolar tahmin edilebilir. Sana bir tavsiye verebilirim."

"Nedir?"

"Üçüncü Hastalık Koğuşu'nu duydun mu?" Chen Ge telefonunu açtı ve ismi girdi. Kısa süre sonra ekranda ürpertici, zalim ve delice başlıklar belirdi. "Sonraki canlı yayınımda oraya gitmeyi planlıyorum."

Liu Dao ekranda beliren haber yazılarını gördü. Filtresiz resimler adamın yutkunmasına neden oldu. Alnındaki teri silerek konuştu, "Emin misin? Bu biraz abartı olmaz mı?"