Bölüm 122: Uyandır Onu!

avatar
1155 4

My House of Horrors - Bölüm 122: Uyandır Onu!


Bölüm 122: Uyandır Onu!

Çeviri: RassNt  


Men Nan oldukça korkutucu görünüyordu, sanki ele geçirilmiş gibiydi. On dakika kadar sonra ellerini bir kez daha kendini itmek için ileri uzandı. Birkaç başarısız denemenin ardından nihayet oturma pozisyonuna gelebildi.


Gözleri tamamen beyazdı ve yatakta otururken kafası hafif öne eğikti.


"Doktor Gao, uyandı mı?"


Chen Ge ve Doktor Gao ondan bir metre kadar uzakta duruyorlardı ama genç adam onların farkında değilmiş gibi gözleri ileri dikilmişti. Göz bebekleri yukarı doğru devrilmişti, o yüzden sadece gözlerinin beyaz kısmı görünüyordu.


"Muhtemelen hayır." Doktor Gao Chen Ge'ye bir adım geri çekilmesini işaret etti. İkisi de Men Nan ile yüzleşmemek için duvara doğru yaslandılar.


"O zaman uyurgezerlik mi bu?" Chen Ge ilk defa böyle garip bir şey görüyordu.


"Uyurgezerlik yaygın görülen bir uyku engelidir ama bu uyurgezerlik olsaydı göz bebekleri böyle olmazdı."


İkili alçak sesle konuşmaya devam ettiler. Men Nan yatakta bir süre oturduktan sonra aniden yavaşça ayağa kalktı.


"Onu uyandırmalı mıyız?" Normalde planları garip bir şey olduğunda onu uyandırmaktı ve şu anki durum garipliğin ötesindeydi.


"Hayır, eğer onu şimdi uyandırırsak hassas durumdaki zihnini kırabiliriz." Doktor Gao biraz duraksadıktan sonra ekledi, "Men Nan'ın yüzünü ve ifade değişimlerini izliyordum. Eğer onu uyandırmak zorunda kalsak bile duygularında çarpıcı değişimlerin olmasını beklemeliyiz."


İkili yatak odasından çıktılar ve dışarıda izlemeye devam ettiler. Men Nan yatağın yanında birkaç dakika durduktan sonra yavaşça yüzünü oturma odasına çevirdi. Kafası hala öne eğikti ve gözleri açıktı ama çoğunlukla beyazdı. Bu şartlarda bacakları onu yatak odasından dışarı çıkardı.


Chen Ge, doktoru yavaşça dürttü. "Şimdi ne yapıyor?"


"Daha önce uyurgezer bir çocukla ilgilenmiştim. Hafif OCD rahatsızlığı vardı ve her gece uykudan önce yarım saatini yatağının dört köşesini kusursuzca ayarlamak için harcıyordu. Uyuduktan sonra, gecenin bir yarısı uyurgezer olarak tekrar yatağın köşelerini ayarladıktan sonra tekrar uyuma pozisyonuna geçiyordu." Doktor Gao Men Nan'a baktı ve yüzü endişeyle doluydu. "Bu tarz uyurgezerler en sonunda yatağa döndükleri için tehlike söz konusu olmaz ama en korktuğumuz uyurgezerler beklenmedik şeyler yapmaya meyilli olanlardır."


Men Nan yatak odasından çıktıktan sonra durmadan ya da tereddüt etmeden doğruca banyoya doğru ilerledi. Ahşap kapı açıldı ve hiçbir tarafa dönmeden aynaya yöneldi.


Musluk açıldı ve kısa sürede banyo su sesiyle doldu.


"Saçını yıkamayı mı planlıyor?"


Chen Ge Doktor Gao'ya baktığında onun da eşit derecede şaşkın olduğunu gördü. "Bana bakma, ben de ilk defa böyle bir şey görüyorum."


Su sesi şiddetlendi ve Doktor Gao ile Chen Ge banyoya koştular. Lavabonun önünde duran Men Nan yavaşça eğiliyordu.


Kafası öne eğikti ve ikisi de Men Nan'ın baş aşağı yüzünü gördüler. o an bile göz bebekleri neredeyse görünmüyordu. Kafası suya dokunan Men Nan'ın ifadesi nihayet değişti. Yüzü sanki inanılmaz korkunç bir şey görmüş gibi hafifçe seçirdi.


Chen Ge bu bakışla ürperdi. Dönüp arkasına baktı ama odada hiçbir şey yoktu.


"Rüyasında bir şey mi gördü? Gerçeklik ve rüya birbiriyle bağlantılı mı?" Men Nan rüyasındaki adamın odaya dışarından geldiğini ve yanında durduğunu söylemişti.


Saçları ıslaktı ve ustalıkla şampuanı eline aldı, kafasına bolca akıttı. Kafasını mekanik hareketlerle ovuşturdu ama gözleri belli bir yöne dikilmiş durumdaydı.


Şampuan yavaşça saçlarından aşağı doğru aktı ve gözlerine ulaştığında içgüdüsel olarak gözlerini kapatmak istedi. O anda korku ve panik gibi çeşitli negatif duygular bir anda ortaya çıktı!


"Çabuk! Uyandıralım onu!"


Doktor Gao bu sözleri söylediği anda Men Nan kendini boğmak için uzandı!


Kendi boynunu kırmaya çalışırken kollarındaki damarlar şişti. Vücudu dengesini kaybetti ve yere devrilirken su ve şampuan her yere saçıldı.


"Uyan! Men Nan!" Doktor Gao ve Chen Ge kollarını ayırmaya çalıştılar ama ne kadar bağırsalar da genç adamdan cevap gelmedi. Kendini boğmaya ve kafasını lavaboya vurmaya çalışmaya devam etti.


"Onu durdurmamız lazım!"


Doktor Gao daha önce benzer hastalarla karşılaşmıştı. Uzman gibi Chen Ge'ye genç adamın vücudunun üst kısmını tutmasını söylerken kendisi kemerini çıkartarak bileklerini bağlamaya çalıştı.


"Men Nan, ben Doktor Gao." Doktor Gao onun ellerini bağladıktan sonra kafasını elleriyle kendi alnında tutarak kafasını duvara vurmasını engelledi. "Geçti, hepsi geçti."


Doktor Gao'nun sesi kibar ve nazikti, ses tonu güven vericiydi ama Men Nan üzerinde bir etkisi yok gibiydi. Genç adamın durumu kötüleşmekten öte gidemiyordu. Etrafındaki insanları ısırmak için ağzını açtı ve başarısız olduğunda kendi dilini ısırarak dudaklarından kanların saçılmasına neden oldu.


"Bana havlu getir!" Doktor Gao bağırmadan önce Chen Ge çoktan Men Nan'ın ağzına havluyu sıkıştırmıştı. O ana kadar Men Nan'ın çoktan uyanmış olması lazımdı ama uyanmamıştı. Göz bebekleri yukarı doğru devrilmeye devam etti ve Chen Ge aniden bir şey anımsadı. Genç adamın aynı şeyi daha önce parkta da yaptığını görmüştü.


Yukarı doğru bakıyor! O şey kafasının üstünde! Chen Ge Men Nan'ın saçını kavramaya çalıştı ama orada hiçbir şey yoktu.


"İlk önce yatağa taşıyalım." Doktor Gao da Men Nan'ın rüyasında neler olduğunu bilmiyordu. Chen Ge ile birlikte Men Nan'ın yerden kaldırdılar. Men Nan'ın elleri bağlıydı ve ağzına bir havlu sıkıştırılmıştı ama Men Nan hala kendine zarar vermeye çalışıyordu.


Kafası şiddetle kımıldanıyordu. Chen Ge aynaya çarpacağından korktu, o yüzden onun kafasını sabit tutmak için öne yürüdü ama kafasını kaldırıp aynaya baktığında orada şok edici bir yansıma gördü.


Chen Ge'nin göz bebekleri kısıldı ve aynadaki görüntüde bir adam Men Nan'ın sırtında yatıyordu. Adam dal gibi inceydi ama yüzü iki taraftan da dengesizdi, sanki yüzünü tam ortadan bir çizgi bölmüştü ve iki farklı yüz birbirine dikilerek tek bir yüz halini almıştı.


Adam Men Nan'ın boynunu sıkıyor ve vücuduna girmeye çalışıyordu ama Men Nan'ın içindeki başka bir kuvvet canavarı durdurarak onu yavaşlatıyordu. İki farklı güç Men Nan'ın vücudu üzerinde savaşıyordu ve acının ana sebebi buydu. Aynadaki görüntü korkutucuydu ama Doktor Gao bunu göremiyordu. Şu an Men Nan'a sadece Chen Ge yardım edebilirdi.


303 numaradan ayrıldığımda bir gölgenin aynaya kaçtığını gördüm, bu canavar muhtemelen benim daha önce uğraştığım ayna canavarıyla aynı türden bir varlık, o yüzden aynayı parçalamak ona bir şekilde zarar verebilir. Chen Ge bunu Doktor Gao ile konuşmadı. Çekicini çıkardı ve aynaya doğru savurdu!


Ayna parçaları her yere dağıldı ve parçalanma sesi gecenin sessizliğini kırdı, tüm bina muhtemelen bunu duymuştu. Ayna dağıldığında kabusun içinde sıkışıp kalan Men Nan en sonunda uyanma belirtileri göstermeye başladı. Çığlık attı ve göz bebekleri yavaş yavaş normale döndü.


Aynı zamanda sanki kaçmaya çalılan bir gölge zeminde kaydı.


Chen Ge Men Nan'ın Doktor Gao'ya doğru itti ve kendisi çekiciyle birlikte zıpladı. O banyodan çıktığında gölge çoktan giriş kapısına ulaşmıştı. Chen Ge, onun uyku arkadaşı olmaktan biraz biçimi bozulmuş olan Xiaoxiao'yu aldı ve onu gölgeye doğru attı!







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43989 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr