Bölüm 116: OCD

Çeviri: RassNt  

Men Nan uyumayı reddetti ve inatla odanın ortasında durmaya devam etti. Sanki birisi boynunun kafasına bastırıyormuş gibi görünen garip duruşunu devam ettirdi.

"Sanki birisi sürekli kafasının üstünden baskı uyguluyormuş gibi hissediyorum." Men Nan'ı kızdırmaktan korkan Chen Ge alçak sesle konuştu. "Psikolojik olarak değil sanki gerçekten böyle bir durum var gibi."

Doktor Gao Men Nan'ın yanında durmaya devam ederken gizlice elini salladı. Telefonunu çıkardı ve birisine mesaj yolladı. Doktor Gao'dan cevap alamayan Chen Ge küçük evdeki diğer odaları incelemek için dolanmaya başladı.

Burası otuz metre kareydi ama içinde her şey vardı: yatak odası, oturma odası ve bir banyo.

Normal bir kiralık apartmana benziyor.

Chen Ge etrafa baktı ve herhangi bir gizli köşe bulamadı, ceset saklayacak bir yer yoktu. Oturma odasından çıktı ve tuvalete açılan ahşap kapıyı itti. Şaşırtıcı şekilde tam kapının karşısında yarım boy bir ayna asılıydı.

Kapı tam aynanın karşısında mı?

Birinci Kabus Görevden beri Chen Ge aynalara karşı çok hassastı. Yavaşça aynaya doğru yürüdü ve aynadaki yansımasına baktı. Bir oda tasarımında aynanın doğrudan kapının karşısında olması normalde görülen bir şey değil. Garip hissettirmiyor mu?

Ayna temizdi, sanki sık sık temizleniyor gibiydi. Üzerinde leke görmek çok zordu. Bakışlarını aşağı doğru indirdi. Aynanın altında bir lavabo olduğunu gördü. Burası Men Nan'ın kabusundaki yerdi.

Chen Ge, genç adamın anlattığı gibi pozisyon aldı. Vücudunu 95 derece öne eğdi ve kafası musluğa zar zor uzandı. Bu açıdan oturma odasının içini görebiliyorum, yani rüyadaki senaryonun olabilme ihtimali var.

Eğer kafası musluğun altına ulaştığında oturma odasını göremeseydi ya da görüşü bir şey tarafından engellenseydi korkmayacaktı, sadece bir rüya deyip geçebilecekti.

Fakat bizzat test edip rüyadaki tarif edilenlerin gerçek hayatta gerçekleşebileceğini fark etmişti. Kafası musluğun altındayken dünya ters dönmüştü.

Men Nan rüyasında adamın her seferinde kendisine biraz daha yaklaştığını söyledi. Bu garip, o kişi neden ona doğrudan zarar vermedi? Bilerek bu yavaş işkenceyi seçti, aralarında geçmişten kalan bir şey mi var?

Chen Ge bunları düşünürken soğuk bir şeyin ensesine dokunduğunu hissetti. Hemen doğrularak o noktaya dokundu.

Bir su damlası mı? Nereden geldi? Chen Ge kafasını kaldırarak tavana baktı. Sızıntı yoktu, su sanki hiçlikten ortaya çıkmıştı.

Aynayla alakalı olabilir mi? Zihninde saçlarını yıkarken aynadan bir görüntünün dışarı çıkıp kendisini boğmaya başladığı bir görüntü canlandı.

Siyah telefonda bu Test Görevinin ismi Üç Kişilik Oda, görev ismi belki büyük bir ipucu olabilir. Chen Ge aynada kendisine baktı ve zihninde bir düşünce filizlendi. Bu odada üç ‘insan’ var, birincisi Men Nan, diğeri rüyasındaki adam ama üçüncüsü kim? Bu üçüncü aynada saklanıyor olabilir mi?

Ellerini lavaboya yerleştiren Chen ge etrafa bakındı ve banyodaki çöp kutusunda iki tane boş şampuan şişesi olduğunu gördü.

Men Nan burada yaşamaya başlayalı çok uzun olmadı ve şimdiden iki şişe şampuan mı bitmiş? Eğer uykudayken saçlarını yıkamıyorsa gerçek hayatta şampuan nasıl bitebilir? Çocuk uyurgezer olabilir mi? Gecenin bir yarısı kafasını mı yıkıyor? Chen Ge bunu düşündü ve fikri dikkate almadı. Doktor Gao genç adamı evine davet ettiğini ve onun rüyalarının yine durmadığını söylemişti.

Uyurgezerlik ihtimalini geçici olarak rafa kaldırırsak, eğer Men Nan iki şişe şampuan bitirecek derecede bilerek saçlarını yıkadıysa bu daha da tuhaf bir durum. Neden saçlarını yıkamak için bu kadar şampuan harcadı?

En temiz insan bile saçlarını en fazla günde iki kez yıkar ama Men Nan kısa bir süre içinde iki şişe şampuan bitirmiş. Chen Ge daha sonra lavaboda duran şişenin de yarı yarıya bitmiş olduğunu fark etti.

Bir insan hangi şartlar altında saçlarını böyle titizlikle yıkar? Kepek yüzünden mi? Cilt hastalığı mı? Ya da temizlemesi gereken başka bir şey mi? Chen Ge düşünmek için duvara yaslandı. Men Nan okulunda iki kez tartışma yaşamış. Birisi perdedeki hayvan deseni yüzünden diğeri ise bisküvideki susam tanelerinin sayısı yüzünden, yani ciddi bir OCD ( obsesif kompulsif bozukluk) yaşıyor gibi.

OCD hastası olan birisi eğer bir şeyin doğru olmadığını fark ederse onu düzeltmek için elinden geleni yapardı. Eğer o hata düzelmezse son derece rahatsız olurdu. Chen Ge saç yıkama saplantısının arkasındaki nedenin bu olduğundan şüphelendi.

Bu soruya sadece Men Nan cevap verebilir. Muhtemelen Doktor Gao'dan önemli bir şey saklıyor.

Aniden Chen Ge'nin telefonu titreşti. Onu çıkardı ve Doktor Gao'dan mesaj geldiğini görünce şaşırdı.

"Men Nan'ın ailesi durumu düşündüğümden çok daha karmaşık. Ailesine onun durumunu anlattığımda bunu çok kolay kabullendiler. Tıbbi giderleri için ona yeterli parayı göndereceklerini söylediler ama ikisi de Jiujiang'a gelip onu ziyaret etmekten bahsetmediler. Bunu Men Nan'ın yanında söyleyemedim, o yüzden mesajla anlatıyorum."

"Oğulları hasta ve anne babası gelip onu görmek bile istemiyor mu?"

"Bunu ben de beklemiyordum. Men Nan'ın arkadaşlarıyla görüştüğümde hepsi Men Nan'ın mutlu bir aileden geldiğini düşündüklerini söylediler. Sosyal medyadan araştırdım ve ailesiyle birlikte birçok sevgi dolu resim paylaşmış." Men Nan dışarıya samimi bir aile hayatına sahip olduğunu yansıtan eğitimli, mutlu, profesyonel ve gayretli bir genç adam profili gösteriyordu ama bu sadece işin görünen yüzüydü.

Mesajı okuduktan sonra Chen Ge bulduklarını Doktor Gao'ya anlattı. Bundan kısa bir süre sonra Doktor Gao'dan cevap geldi.

"Dört tip OCD vardır: Kontrolcülük, Simetri ve Düzenleme, Tekrar Düşünme, Kirlenme. Gözlemlerime göre Men Nan'ın semptomları bunların hiçbirine uymuyor, onun saç yıkama saplantısı sadece bu ihtiyacını tatmin etmek için.

"Gözlemlerime dayanarak Men Nan'ın PTSD (travma sonrası stres bozukluğu) adı verilen farklı bir psikolojik hastalık çektiğini düşünüyorum. Örneğin deprem kurbanları depremden çok sonra bile hala tetikte olmaya devam eder. Zihinleri yanlış bilgi göndererek onlara depremin her an geri dönebileceğini söylediği için travmadan çıkmakta zorlanırlar.

"Men Nan'ın semptomları PTSD'ye benziyor. Sürekli alarm halinde ve gözleri sağa sola dönüp duruyor, bu güven eksikliğine işaret. Sanki potansiyel tehlikeleri gözetliyor gibi. Bu durumda saç yıkama eylemi muhtemelen bir çeşit öz savunma mekanizması."