Bölüm 101: Mu Yang Lisesi'nin Gizli Görevi!

Çeviri: RassNt  

Bilgisayardan gelen ses yüksek değildi ama herkes net şekilde duyabiliyordu. Herkes yerde ağzında köpüklerle yatan Fei Youliang'a baktı ve yüzlerde karmaşık ifadeler belirdi. Orta yaşlı adam kalabalığın fikrinin değişmeye başladığını hissedince hemen videoyu ileri sardı.

Bir ya da iki dakika sonra nihayet ekrana görüntü geldi. Zhu Jianing ve Fei Youliang Korku Evine girmişlerdi. Dışarıdaki ziyaretçiler içeriyi merak ediyordu, hatta bazıları gizli tuzak ve tasarımları görebilmek için önce doğru gelmişti.

Mu Yang Lisesi senaryosu yeraltına inşa edildiğinden son derece sessizdi. Kayıtta ikilinin muhabbetleri açık bir şekilde duyuluyordu, nasıl online rehber hazırlayacaklarını ve paralı adam tutarak Korku Evine kötü inceleme yazdıracaklarını konuşuyorlardı.

"Demek buraya sıkıntı çıkarmaya gelmişler öyle mi?"

"Daha önce onlara neredeyse inanacaktık."

Kalabalıktan mırıltılar yükseldi ve orta yaşlı adam çaresizce biraz daha ileri sardı.

Işık eksikliği yüzünden görüntüler net değildi. Tek görebildikleri loş bir koridor ve iki taraftaki boş derslikleri ama bunlar yeterince korkutucuydu.

Qin Guang stüdyosu bu videoyu Chen Ge'nin Korku Evini öne çıkarmak için açmamışlardı, Chen Ge'nin çalışanlarına saldırı emri verdiğin kanıtlamaya çalışıyorlardı ama altı dakikalık sürecin ardından tek görebildikleri şey Fei Youliang ve Zhu Jianing'in korktuklarıydı. Bir çalışana ait gölge bile yoktu.

Qin Guang stüdyosu insanları endişelenmeye başladılar ama ziyaretçilerin ilgisi de iyice artmıştı. Böylesine büyük bir Korku Evinde hayaleti oynayan çalışan yok muydu? O zaman ziyaretçileri nasıl korkutmayı planlıyorlardı?

Kısa süre sonra video onların Kalem Ruhu oyunu oynadıkları yere geldi. Chen Ge, Fei Youliang'ın tanıdık sorusunu duyunca adeta dilini ısırdı. Nihayet ikilinin Kalem Ruhunu nasıl kızdırdığını anlamıştı.

Video bunun ardından daha da garipleşti. Zhu Jianing aniden elini çekerek odadan kaçarken Fei Youliang beyaz kağıda deli gibi bir şeyler yazmaya başladı.

"ÖLECEKSİN! ÖLECEKSİN! ÖLECEKSİN!"

Kağıtta beliren kelimelere bakınca çevredeki insanların kafası karıştı.

"Ne yapıyor öyle?"

"Sinir krizi mi? Park doktorunu uğraştırmaya gerek yok, doğrudan akıl hastanesini aramamız lazım."

"Diğer bir deyişle, ikili Korku Evine girdiler ve birisi arkadaşı tarafından korkutuldu mu?"

Videoyu izlerken Chen Ge rahat bir nefes aldı. İki kurban dışında aslında neler döndüğünü sadece o biliyordu. Kalem Ruhu orada ortaya çıkmış olmalıydı ama kameraya alınamadığı için mi yoksa açısı içinde olmadığından mı bilinmez kameraya yansımamıştı. Yine de Kalem Ruhu videoya yoktu ama kayıt altına alına şey oldukça tuhaftı.

Video devam etti ve Chen Ge iyice ekrana yaklaştı, bunun ardından gerçekleşen olay ilgisini iyice çekmişti. Zhu Jianing kaçtıktan sonra Fei Youliang odada tek başına kaldı. Kağıda çılgınca bir şeyler karalayan adam aniden durdu.

Kamera göğsüne tutturulmuştu ve video birkaç saniyeline hareketsiz kaldı. Ardından görüntü geriye doğru yaslandı—Fei Youliang bayılmış gibiydi.

"Ona kimse dokunmadı değil mi?"

"Evet, neden bayıldı ki?"

On saniye sonra daha da garip bir şey oldu. Kamera açısı aniden hareketlendi, Fei Youliang tekrar ayağa kalkıyordu!

Dengesiz bir halde yatak odasından çıktı. Kamera şiddetle sallanıyordu, adam sanki yürümeyi unutmuş gibi sağa sola yalpalıyordu. Bayılan biri aniden ayağa kalmış ve kendi başına yürümeye başlamıştı... Chen Ge bayılan ziyaretçilerin başına böyle bir şeyin geldiğini hiç görmemişti.

Bu adam muhtemelen Kalem Ruhu tarafından alınmıştı!

Chen Ge hiçbir şey söylemeden gözlerini kıstı. Fei Youliang bir süre sonra vücuduna tekrar alıştı. Birkaç saniyenin ardından hızlandı ve yürüyüşü normale döndü. Dönemece vardığında Chen Ge ve Zhu Jianing daha yeni tuvalete girmişlerdi, birbirlerini kıl payı kaçırmışlardı.

Kalem Ruhu Korku Evinden mi kaçmaya çalışıyordu? Chen Ge bu düşünceyle ürperdi. Bunun ardından gerçekleşen kaza olmasa Kalem Ruhu kaçmayı başarabilirdi.

Videoda Fei Youliang tuvalette insanların olduğunu fark etmiş gibi göründü, o yüzden tuvaleti yavaşça geçerek mühürlü dersliğe doğru koştu. Hedefi belliydi, son sıraya doğru yürüdü ve üniformalardan birini kucakladı. Tam ayrılmaya hazırlanırken Chen Ge'nin kürsüye bıraktığı isim etiketlerini taşıyan kağıt kutuyu gördü.

Sanki korkunç bir şey hatırlamış gibi hemen kutudaki etiketleri kurcaladı. Onlardan birini alıp cebine attıktan sonra çıkışa doğru koştu. Fakat bunun öncesinde dersliğin arızalı kapısı kendi kendine kapandı.

Ardından videonun en garip kısmı gerçekleşti. Fei Youliang arkasını dönerek boş derslikte kendi kendine konuşmaya başladı.

"Ben de bu sınıfı evim gibi görüyorum ama ayrılmak için nedenlerim var, bunu Wang Xin'e açıklamam lazım!

"Lütfen bırakın beni!

"İşim bittiğinde geri döneceğime söz veriyorum!

"Uzaklaşın benden! Bugün buradan gitmeliyim! Kimse beni durduramayacak!"

Bilgisayardan Fei Youliang'ın çıldırmış çığlıkları yükseldi. Boş sınıfa öfkeyle bağırıyordu.

"Bırakın! Bırakın!"

Kamera sallandıktan sonra yere doğru düştü. O açıdan kamera adamın yüzündeki ifadeyi kusursuz bir şekilde alıyordu, vücudunun içinde sanki aynı anda ondan fazla kişilik varmış gibi çılgınca değişen bir ifadeydi.

Saniyeler sonra Fei Youliang'ın yüzündeki ifade normale döndü ve dersliğin kapısı açıldı. Hiçbir şey söylemeden kamerayı aldı ve onu göğsüne yerleştirdi. Ardından bir kukla gibi Mu Yang Lisesi senaryosunun en derin kısmına doğru yürüdü.

O sırada Chen Ge'nin siyah telefonu titredi. Telefonunu sessizce çıkardı ve birkaç adım geri çekilmesine rağmen gözü hala ekrandaydı.

Tüm bunlar olurken kendisi tuvaletteydi. Aralarında sadece bir duvar vardı ama o derslikten gelen hiçbir gürültüyü duymamıştı. Sanki dersliğin kapısı kapandıktan sonra içerideki alan başka bir boyuta geçiyordu.

Video devam etti. Beceriksiz bir şekilde yürüyen Fei Youliang kuyuya doğru emin adımlarla yürüdü. Kuyunun kenarına adım attı ve kendi kendine konuşmaya başladı.

"Atlayacak mıyız?"

"Chen Yalin'in acısını anlayabiliyorum, kendi nedenleri var."

"Eğer onun yerinde ben olsam aynı şeyi yapmam gerektiğine inanırdım. Ne de olsa Wang Xin onun en iyi arkadaşıydı."

"O zaman ona bir şans daha verecek miyiz?"

Fei Youliang kuyudan geri adım attı. Yüz ifadesi yavaş yavaş boş bir hale geldi ve kafasını eğerek yere düştü. dört dakika kadar sonra ise Chen Ge geldi.

Kamera her şeyi kaydetmişti. Chen Ge'nin yaptığı ilk şey ilk yardım uygulamaktı ve videoyu izleyen herkes buna şahit oldu.

"Patron kötü bir şey yapmamış. Hatta senin arkadaşını kurtarmaya çalışıyormuş."

"Biz de senin yüzünden masum bir insanı suçlayacaktık!"

Qin Guang'ın stüdyosundan gelenler ne diyeceklerini bilemediler. Bu sırada Chen Ge kalabalığın dışına doğru çekildi ve siyah telefona bir bakış attı.

"Sevgili Tayfların Gözdesi! Tebrikler, 2 yıldızlı senaryo Mu Yang Lisesi'nin Gizli Görevini tetikledin—Kalem Ruhu'nun Dileği!"