Bölüm 79: Kendini Affettirmenin Bir Yolu

avatar
1285 4

My House of Horrors - Bölüm 79: Kendini Affettirmenin Bir Yolu


Bölüm 79: Kendini Affettirmenin Bir Yolu

Çeviri: RassNt  


Küçük odayı garip bir koku boğdu. Fenerin ışığının ötesindeki yatak örtüsü sanki altından bir şey sürünerek çıkıyormuş gibi hafifçe dalgalandı. Yağmur damlaları pencereye vurmaya devam etti. Dışarıda fırtına vardı ama yatakhane odasından garip bir sessizlik hakimdi.


Kolu beyaz kağıdın üzerinde duran Chen Ge kendini sakinleştirmeye çalıştı. Kalem Ruhunu çağırma ilahisini söyledikten sonra elinin üstünde sanki birisi elinin üstüne elini koymuş gibi bariz bir baskı hissetmişti. Hatta diğer kişinin parmak uçlarından gelen soğukluğu bile hissedebiliyordu.


"Kalem Ruhu, Kalem Ruhu, önceki hayatımdan benim ruhumsun ve ben bu hayatta senin ruhunum. Eğer benimleysen lütfen kağıda bir daire çiz."


Chen Ge sözleri tekrar söyledi ve elinin üstündeki soğukluk daha da şiddetlendi. Fakat şaşırtıcı şekilde elindeki kalem hareketsizdi. Daire ya da herhangi bir şey çizmedi.


Çağrıma cevap vermeyi mi reddediyor?



Odadaki hava bariz şekilde baskıyla doldu ve elinin üstündeki soğukluk şu an koluna yayılıyordu.


Bir nedenden ötürü sanki odada birden fazla kişi bana katılmış gibi hissediyorum.


Chen Ge odaklandı ve göz bebekleri karanlıkta açılmaya başladı. Muhtemelen Yin Yang Görüşü sayesinde, elleri Chen Ge'nin avucundaki kalemi tutmak ister gibi uzanmış olan üç tane bulanık gölgenin etrafında durduğunu görebiliyordu.


Üç kişi mi?


Chen Ge'nin kalbi tekledi ama göz kırptığında gördüğü görüntü anında ortadan kayboldu. Fakat Chen Ge oradan ayrılmadıklarından emindi. Avucunu adeta soğuk bir suya daldırmış gibi hissediyordu. En az üç tane daha elin avucundaki kalemi kavradığından emindi.


Üç birey çağırma cevap verdi. Bu benim Tayfların Gözdesi ünvanımın bir etkisi mi?


Chen Ge kendi içinde cevaplar ararken kağıdın üstünde duran kalem aniden hareket etti. Hafif bir hareketti ama Chen Ge bunu net bir şekilde hissetti.


Başlıyor mu?


Yan tarafa koyduğu fener sönmeye başladı ve Chen Ge'nin dikkatli bakışları altında elindeki kalem hareket etmeye başladı. Kalemin ucu kağıda bağlandı ve kağıt ile kalem arasındaki sürtünme sonucu ortaya kırmızı bir daire şekli çıktı.


Chen Ge kalemi kendisinin hareket ettirmediğini biliyordu ama yine de kalem bir daire çizmişti. Chen Ge daireye baktı ve aklına yan görevin ismi geldi—Ayrılmayı Reddeden Kalem Ruhu.



Kalem Ruhu oyununda üç tane tabu vardır. Birincisi ölüm sebebini sormamalısın, ikincisi hayat beklentilerin hakkında sormamalısın, üçüncüsü ise işin bittiğinde ruhu serbest bırakmalısın. Bu kuralları çiğneyenler korkunç sonuçlarla karşı karşıya kalır.


Üçüncü kural çok önemliydi çünkü eğer ruh serbest bırakılmazsa sonsuza kadar kendisini çağıran kişiyle birlikte kalacak, en sonunda kötüleşecek ve oyuncuyucu öldürecekti.


"Umarım bir kaza olmaz," Chen Ge kendi kendine mırıldandıktan sonra odağını beyaz kağıda kaydırdı. Kağıdın ortasına kırmızı bir daire çizilmişti.


Görünüşe göre sesimi duydu. Şimdi birkaç soru sorma zamanı.


Chen Ge'nin burada olma amacı siyah telefonun görevini tamamlamaktı. Ruhu kızdırmamak için aptalca şeyler yapmak istemiyordu.


Kalem Ruhu çağırmak nadir görülen bir olay. Chen Ge bunu düşündü ve cevabını en çok merak ettiği soruyu dile getirdi. "Kalem Ruhu, Kalem Ruhu, ebeveynlerimin nerede olduklarını biliyor musun?"


Banyo küvetinde yaptığı Kabus Görev sırasında Chen Ge'nin görüşmek istediği kişiler anne ve babası olmuştu ama bu isteği gerçekleşmemişti. Fakat bu olay ona ailesinin en azından hayatta olduklarını kanıtlamıştı. Ama hala kayıplardı.


Chen Ge bu sorunun cevabını bilmek istiyordu. Fakat şaşırtıcı şekilde bu soruyu sorduktan sonra avucundaki kalem titremeye başladı ve hatta kalemin üzerinde hafif bir çatlak belirdi.


Bu beklediği bir durum değildi. Sorum zor mu geldi?


İki dakika sonra odanın aydınlandığına dair uğursuz bir hisse kapıldı. Elindeki kalem tekrar hareket etmeye başlayarak bir daire daha çizdi.



Bu ne demek? Pas mı geçecek? Chen Ge kağıttaki iki daireye baktı ve Kalem Ruhunun beceriksizliğini hissedebiliyordu. O da sorunun cevabını bilmiyordu.


Bu garip ama görünüşe göre ailemin ortadan kayboluşu göründüğünden daha karmaşık gibi. Chen Ge uzun süre sessiz kaldı. Bu sorunun dışında pek merak ettiği bir şey yoktu. Öyle olsun, bu yan görevi tamamlamak için rastgele bir soru soracağım.


Kolundaki soğukluk omzuna kadar yayılmıştı. Oyun devam ettikçe vücudunun yarısının sanki yavaş yavaş kontrolünden çıkıyormuş gibi uyuşmaya başladığını hissediyordu.


"O zaman başka bir soru soracağım. Kalem Ruhu, Kalem Ruhu, lütfen gelecekteki eşim kim olacak söyler misin?"


Kalem titredi ve fener sanki olay yerine başka biri daha gelmiş gibi titreşti. Odanın atmosferi tekrar gerilmeye başladı. Pencerelerin menteşelerinden ses geldi ve yağmur damlaları odanın içine sızdı. Gökyüzünde yıldırım çaktı ve o saniye içinde duvarda dört tane gölgenin yansıması belirip kayboldu.


Chen Ge elinin zayıflayarak avucundaki kalemin hareket etmeye başladığını hissetti. Beyaz kağıtta kan kırmızısı renkte yazı oluştu ve kısa süre sonra ilk karakter ortaya çıktı.


"Xu? Bu Xu Wan mı?" Rastgele bir soru sormuş olsa da Chen Ge'nin ilgisi yükselmişti. Elindeki kalem hareket etmeye devam etti ama ikinci karakteri yazmaya başladığında aniden duraksadı.


"Neler oluyor?"


Chen Ge dikkatle olup bitenleri gözlemliyordu. Herhangi bir güç uygulamadı ama avucundaki kalem şiddetle titremeye başladı ve yüzeyinde daha fazla çatlak belirdi.


GÜM!



Karanlık odada birden fazla kuvvet dövüş halindeydi. Tükenmez kalem en sonunda baskıya boyun eğdi ve çatladı. Bu kuvvetlerden birisi teslim olmuş gibiydi. Ardından Chen Ge şok edici bir şey gördü.


Kalem "Xu" kelimesinin üzerini çizdi ve altına başka bir isim yazdı!


"Zhang... Ya?"


İsim kağıda o kadar kusursuz ve net yazılmıştı ki Chen Ge nasıl karşılık vereceğini bilemedi. "Kalem Ruhu, en başında yazmaya niyetlendiğin ismin bu olduğuna emin misin?"


Cevap gelmedi ve kolundaki soğukluk da kayboldu. "Kalem Ruhu, hala benimle misin? Eğer beni duyuyorsan lütfen bir daire çiz."


Yin enerjisi hissi tamamen dağılmıştı ve oda normale geri dönmüştü. Görünüşe göre Kalem Ruhu vedalaşmadan gitmişti. Fakat güvenlik amacıyla Chen Ge ilahi sözlerini mırıldandı, "Kalem Ruhu, Kalem Ruhu, sen benim önceki hayatımın ruhusun ve ben bu hayattaki ruhunum. Eğer gitmek istiyorsan lütfen git."


Oyun bittiğinde Chen Ge sandalyenin yanında ayaktaydı. Elini açtığında avucundaki tükenmez kalem birkaç parçaya dağıldı. Bu üzücü bir sahneyi andırıyordu.


Benim Kalem Ruhu oyunum kesinlikle diğerlerinden farklı.


Chen Ge telefonu aldı ve canlı yayınının popülerliğinin 20,000 izlenmeyi aştığını fark etti—bu onun yeni rekoruydu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44308 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr