Bölüm 76: Okulda Yağmurlu Gece

Çeviri: RassNt  

"Bugün Korku evime gelen bir çocuk vardı. Sekiz ya da dokuz yaşlarındaydı, konuşmayı sevmiyordu ve karanlık yerlere girdikçe heyecanı artıyordu, bunlar ne tür belirtiler?" Chen Ge problemi doğrudan aktardı. Sorabileceği sadece iki kişi vardı, birisi He San diğeri ise He Feng'di.

"Adli doktorlar pratik tıp biyoloji ve biraz kimyaya odaklanır. Psikoloji ise mental fenomenler, nörolojik bilim ve psikiyatriye odaklanır. Birbirinden tamamen farklı alanlar. Bana sorsan bile sana bir cevap sunamam." He San çaresizce iç geçirdi. "Patron, gerçekten de bu konuda bir şey yapmayacak mısın? Birkaç gündür aktif değilsin ve önceki canlı yayının günler önceydi. Eğer böyle devam edersen popülerliğin düşmeye başlayacak. Profil sayfana bak, fikirlerinin tükendiğini söyleyen ve hatta Korku Evinle alay eden yorumlar başladı."

"Korku Evimle alay etmek mi? Böyle bir şey mi var?" Bu, Chen Ge'yi endişelendirdi. Kişisel sayfasına baktı ve gerçekten de çok sayıda negatif yorumun olduğunu gördü.

"Patron, şuan çok sayıda kısa video var ve homojenleştirme ciddi bir problem. Güncelleme yapmadığın sürece izleyicilerin hızla diğer yükleyicilerin eline düşer."

"Haklısın ama durum düşündüğün kadar ciddi değil," Chen Ge cevap verdi. Odağında hala Fan Yu ve halası vardı. Canlı yayınları ve videoları daima ek destek olarak görmüştü, en önemli şey hala siyah telefonun görevleriydi.

"Öyle olsun. Sadece hatırlatmak istedim." He San'ın sesinde bir üzgünlük vardı. "Qin Guang kendini kanıtlamış bir yayıncı ve bunun ötesinde stüdyosundan büyük destek alıyor. Platform ona kesinlikle birçok tanıtım fırsatı sağlayacak ama ben hala senin canlı yayınlarının ondan daha iyi olacağını düşünüyorum."

"Onun içeriği benimkinin taklidi," Chen Ge gülümseyerek cevap verdi. Onun içeriğiyle diğer yayıncıların arasındaki en büyük fark onunkinin tamamen hakiki ve kopyalanamaz olmasıydı. "Doğru, kaynak, kanallar ve fanlar açısından arkadan geliyorum ama eğer iş korku faktörünü ele almaya gelince o benim yanımda hala bir çaylak olarak kalır."

"Haklısın! Ne de olsa sen bir profesyonelsin." He San bir an duraksayarak ekledi, "Patron, aniden bir şey hatırladım."

"Ne?"

"Ağlatana kadar korkuttuğun kıdemlimi hatırlıyor musun?"

"Bu tarife bir çok kıdemlin uyuyor, bana direkt olarak isim vermelisin."

"Gao Ru Xue. Onun babası bir psikolog ve suç psikolojisinde iyi bir hoca.  Bu gece sana yardım edip edemeyeceğini soracağım."

"Tamam, eğer bu işi halledersen sana bir yemek ısmarlayacağım ve Korku Evinin yeni senaryosuna beleş bir tur girme hakkı vereceğim." Chen Ge bu dürüst genç adamın yardımını kabul etti ve hemen ortaya bir ödül bıraktı. 

"Teşekkürler ama almayayım! Geçen sefer geldiğimde sonraki birkaç gece kabuslar gördüm," He San yakındı. "Bir seferinde sınıfta uyuyakaldım ve hocanın yanıma geldiğini fark etmedim. Rüyamda elinde çekiç olan deli bir doktor tarafından kovalanıyordum. Merdivenlerin en üstüne çıktığımda omzumda bir el hissettim. O kadar şok olmuştum ki vücudum istemsizce elini sallayarak tepki verdi ve gözlerimi açtığımda hocanın gözlükleri kırılmıştı..."

Chen Ge gülme isteğini tutmaya çalıştı ama başaramadı. "Pekala o halde. Korku Evine gelmek için seni zorlamayacağım."

Biraz daha muhabbetin ardından Chen Ge telefonu kapattı. Pencereden dışarı baktı ve güneş yavaş yavaş yağmur bulutları tarafından kapandı. Yeni Yüzyıl Parkına geri döndüğünde uzaktan bir insan kalabalığının Korku Evinin girişinde toplandığını gördü. Xu Wan onlarla anlaşmakla meşguldü.

"Xiao Wan, sorun ne?"

"Nihayet geldin. Bu ziyaretçilerin hepsi Korku Evi için geldi ama seni bulamadığım için onlara sabırlı olmalarını söyledim." Xu Wan makyajını silmişti ve endişeyle alnı terlemişti.

"Aferin. Dışarıda kalıp bilet sat ve gerisini bana bırak." Chen Ge kapıyı açtı, Doktor Kafakıran giysisini giydi ve Geceyarısı Cinayeti senaryosuna girdi.

Saat dört civarında hava çiselemeye başladı ve gökyüzünde bulutlar karardı. Park programlarının çoğu kazaya mahal vermemek için durmuştu ve henüz tatmin olmayan çoğu ziyaretçi kapalı mekan programlarına gitmişti. Bu yüzden Chen Ge'nin Korku Evi alışılmadık şekilde favori haline gelmişti. Dışarıdaki büyük kalabalık saat beşe kadar devam ettikten sonra azalmaya başladı.

Bir süredir binanın içinde koşturan Chen Ge yorulmuştu. Giysiyi çıkardı ve Korku Evinden çıktı.

Gökyüzü karanlıktı ve rüzgar uğulduyordu.

Tıpkı yıllar önce Fan Yu'nun ailesinin kaybolduğu zaman gibi yağışlı. Chen Ge gökyüzüne karmaşık duygularla baktı. Xu Wan'a eve gitmesini söyledikten sonra bakım odasına geri dönerek sırt çantasını hazırlamaya başladı.

Bir fener, çakmak, çok kullanışlı çekiç ve oyuncak bebek alarak yağmurluğuyla Korku Evinden ayrıldı. Beklenmedik kalabalık yüzünden Chen Ge saat altıda ancak parktan ayrılabilmişti. Girişte bir taksi durdurdu ama taksiciye Mu Yang Lisesine gitmek istediğini söylediğinde taksici onu almayı reddetmişti.

Çaresizce başkasını beklemeye başladı. Diğer taksici Chen Ge'ye liseye giden yolun çalılıkla dolu olduğunu ve arabanın geçemeyeceğini, bu yüzden onu lisenin yakınında indirebileceğini söyledi.

Görevin zaman sınırı vardı. Erken gitmek ortamı gözlemlemek ve riskleri azaltmak anlamında önemliydi. Chen Ge zamanını boşa harcamak istemedi. Taksiciyle fiyatta anlaştıktan sonra ayrıldı.

Yolda taksiciye Mu Yang Lisesi ile ilgili sorular sordu ama adam ciddi bir tonla önüne bakmaya devam ederek işine odaklandı. O anda Chen Ge Batı Jiujiang Özel Akademisine giderken arabasına bindiği konuşkan taksiciyi özlediğini fark etti.

Saat yedi civarında nihayet hedefe vardılar. Yol berbattı ve kırsal olmaktan çıkmış tamamen ormanlık olmuştu.

"Araba daha ileri gidemez, o yüzden burada durmam lazım." Taksici pencereden dışarıyı gösterdi. "Yakınlarda yaşayanlar olmalı, kaybolursan onlara gidersin. Ücreti WeChat ile gönder, nakit kabul etmiyorum."

"Nakit olmuyor mu?" Chen Ge şaşırdı ama daha fazla irdelemedi, herkesin kendi çapında huyları vardı. Ödemeyi yaptıktan sonra taksiden indi.

Yağmur şiddetlenmeye başladı ve gökyüzü tamamen kararmıştı. Chen Ge etrafına bakındı ve uzaklarda gerçekten de bir dizi evler vardı ama tamamen karanlık olduğundan terk edilmiş gibi görünüyorlardı.

"Mu Yang Lisesini nasıl bulacağım?"

Chen Ge sormak için taksiciye döndüğünde onun daha önce oturduğu koltuk minderini pencereden attığını ve arkasını dönerek hiç tereddüt etmeden ayrıldığını gördü. 

Nakit paramı kabul etmedi ve şimdi de üzerine oturduğum minderi attı... ne demek oluyor bu? Benim kirli olduğumu mu düşünüyor?