Bölüm 55: Beş Kız

avatar
1411 4

My House of Horrors - Bölüm 55: Beş Kız


Bölüm 55: Beş Kız

Çeviri: RassNt  


Sandalye koridorun ortasında duruyordu, o yüzden Chen Ge eğer ikinci kata girmek istiyorsa onun yanından geçmeliydi. Kızlar yatakhanesinde gördüğü görüntü hala hafızasında tazeydi. Bu sandalyelerin canlı insanlara doğru yaklaşma eğilimi var gibiydi.


Merdiven boşluğunda gizlenerek tereddüt etmeye başladı.


Arkasında yaslanma yeri var ve bu binada gördüğüm diğer sandalyelerden farklı görünüyor. Sanki buraya başka bir yerden getirilmiş gibi ama bunu neden yaparsın ki?


Chen Ge dikkatli incelediğinde sandalyenin yatakhanede gördüğü sandalyeye benzediğini fark etti; belli ki okul yönetiminin yatak odaları için tahsis ettiği sandalyelerden biriydi.


Chen Ge telefon kamerasının yakınlaştırma özelliğiyle kapılardaki tabelalara baktı; ses eğitimle ilgili şeyler yazıyordu. Dans stüdyosu ikinci katta değil, acaba doğrudan üçüncü kata gidebilir miyim? Ama ya o katta da sandalye varsa? Eğer beni takip etmeye başlarsa iki taraftan kıstırılmış olmaz mıyım?



Zihninde ürkütücü görüntüler beliren Chen Ge ikinci kat koridoruna girmeye karar verdi. Koridor çok karanlık olduğundan sonunu göremiyordu. İki taraftaki kapılar kapalıydı ve camları kaplayan toz ve pislikler Chen Ge'nin içeriyi görmesini engelliyordu.


Chen Ge temkinli adımlarla ilerledi. Ahşap sandalye tehdidi yüzünden acele etmeyi düşünmüyordu. Hatta Chen Ge için koridorun iki tarafındaki derslikler sandalyenin kendisinden daha korkutucuydu.


Acaba buraya en son ne zaman canlı bir varlık girdi? Zemindeki tozlar yoğun ve arkamda ayak izleri bırakıyorum. Eğer beni takip eden kişi de bu binaya girerse kesinlikle yerimi fark edecek.


Chen Ge bu durumda bile gizli üçüncü taraf tehlikesini unutmuyordu. Bu işi bir an önce bitirmeliyim!


Chen Ge'nin telefonunun ışığı kolunu hareket ettirmesiyle dalgalandı. Yavaş yavaş sandalyeye yaklaştı.


Gerçekçi bakınca bunda korkacak bir şey yok değil mi? tahta bir sandalye bana ne yapabilir ki?


Chen Ge sandalyenin etrafından dolandı ve aldığı hissiyat onun sadece sıradan bir sandalye olduğu yönündeydi.


Belki de ona daha dikkatli bakmalıyım...


Bu düşünce zihninde belirdiğinde çoktan harekete geçmişti. Sandalyenin yan tarafına yatırdı ve bunun ardından altındaki el yazısını fark etti.


Qian Yujiao? Bu bir kız ismine benziyor.



Her halükarda ismin ortaya çıkışı Chen Ge'nin önceki şüphelerini teyit etti. Sandalye Etkinlik Merkezine ait değildi, belli bir kişinin malıydı. Okul büyük etkinlikler yaparken yönetim öğrencilerin kendi sandalyelerini getirmelerini istemiş olmalıydı. Karışıklığı önlemek için birçok kişi sandalyesinin altına ismini yazmıştı.


Yani kızlar yatakhanesindeki sandalyenin altında da bir isim olabilir mi?


Chen Ge ismi hafızasına kazıdı. Biraz tereddütten sonra sandalyeyi kırmaktan vazgeçti ve onu boş dersliklerden birine koydu. Burada kaldıkça huzursuz oluyorum. Sanırım hızlıca üçüncü kata gitsem iyi olacak.


Geldiği yoldan geri döndü ve merdivenlerden üçüncü kata çıktı. Bu sefer koridor boştu. Chen Ge bazı dersliklerin kapılarını açtı. Masalar ve sandalyelerin hepsi odanın arkasına itilmişti ve duvarın bazı kısımları yeniden boyanmıştı—duvarın iki farklı tona sahip olmasından belliydi.


Okul zaten kapanıyorsa neden duvarı yeniden boyamaya para harcadılar? Kimin için?


Chen Ge'nin Ping An Apartmanındaki tecrübesi ona bir ihtimalin kapısını açtı. Muhtemelen bir şeyi saklamak için.


Çekicini kullanarak duvarın boyasını soydu ama garip şekilde yeni boyanın altındaki duvar tamamen normaldi; ne bir kan lekesi ne de tuhaf izler vardı.


Hayır, bundan fazlası olmalı.


Chen Ge dersliklerdeki turuna devam etti. Bütün odaların yeni boyayla kaplanmadığını fark etmişti. Yeniden boyanan yerler vardı ve bunların bazıları garip şekilde iç borulara yakındı.


Bu binanın su drenaj sistemi muhtemelen kapanmadan önce güncellenmiş. Chen Ge borulara baktı ve kararını verdi, birinci ve ikinci katlardaki derslikler bariz kullanılma izleri barındırıyordu ama üçüncü kattaki derslikler kapanmadan daha önce terk edilmiş gibi.



Masalar ve sandalyeler birbiri üstüne yığılmıştı ve herhangi bir tebeşir parçası bile yoktu. Hatta bazı odalarda kilit vardı.


Hayalet dadanması mı? Cinayet? Gizli güvenlik kaygıları?


Buranın mühürlenmesinin birçok nedeni olabilirdi ve Chen Ge tam nedeni kestiremedi. Derslikten çıktı ve dördüncü kata çıktı.


Oraya doğru ilk adım attığında arkasına dönüp kendisini takip eden sandalye olup olmadığına baktı.


Yoktu.


Üçüncü ve dördüncü katlar arasına ulaştığında orada iki korkuluğun arasında asılı bir urganın merdiveni kapattığını gördü. Üzerinde ahşap bir levha asılıydı. Ön kapıdakine benzer şekilde ‘GİRİŞ YASAK’ yazıyordu.


Doğal olarak ahşap levha Chen Ge'yi engelleyemedi. Onu aldı ve yana koyarak urganın altından geçti.


Dördüncü kata ulaştığında tam karşısındaki kapının üstünde duran tabelayı gördü.


Dans stüdyosu!


Etkinlik Merkezindeki uzun arayışın ardından sonunda kırmızı dans ayakkabısının bulunma ihtimalinin en yüksek olduğu mekanı bulmuştu. Dördüncü katın yapısı diğerlerinden farklıydı ve bireysel derslikler yerine duvarlar yıkılarak büyükçe bir stüdyo oluşturulmuştu.



Mühürleri kırıp kilitleri sökerek açtıktan sonra kapıyı itti ve yıllardır kullanım dışı kalan dans stüdyosuna girdi. Burası adeta zaman tarafından bile unutulmuştu; her şey yıllar önce olduğu gibi duruyordu.


Pürüzsüz zemin kalın bir toz tabakasıyla kaplanmıştı ve oda garip bir kokuya boğulmuştu. Chen Ge için bu kokuyu tarif etmenin en yakın şekli kapalı odada yıllardır kapalı kaldıktan sonra salınan ağır bir deodorant kokusuydu.


Chen Ge duvara yakın durarak stüdyonun içine girdi. Burası profesyonel seviyede bir stüdyoydu; ahşap zemin dans pratikleri için cilalanmıştı ve duvarlarda diğer derslikleri rahatsız etmemesi için gürültüyü emen paneller ve akustik levhalar vardı.


İlk defa böylesine büyük bir dans stüdyosu gördüm.


Chen Ge telefonun kamerasını kullanarak odayı çeşitli açılardan yakınlaştırdı. Duvarlar bir zamanlar bale dersleri için kullanılan çubuklarla doluydu. Çubukların yükseliği ayarlanabilirdi ve onların altında öğrencilerin dinlenmek için kullandıkları yere yakın oturaklar mevcuttu.


Odanın diğer bir köşesinde altı tane yere kadar uzanan aynalar bir arada kusursuzluk içinde duruyorlardı. Her ayna yaklaşık bir metre genişliğe ve iki metre uzunluğa sahipti.


Aynaların bir dans stüdyosunda olmazsa olmaz demirbaşlardan olduğunu neredeyse unutmuştum.


Chen Ge ayna dizisine baktığında soğuk bir nefes çekti. Ardından tam aynaların ortasında üç tane ahşap sandalye olduğunu fark etti.


Üçü bir arada mı?


Chen Ge dudaklarını ısırdıktan sonra sandalyelere doğru yürürken her hareketi aynalara yansıdı.



Gece yarısı, boş bir dans stüdyosunda aynalarda kendi yansımasını gören Chen Ge'nin huzursuzluğu katlanarak artıyordu.


Aynaları kırma dürtüsüne direnerek sandalyeleri yan yatırdı ve daha önce bulduğu sandalye gibi bunların altında da kız isimleri vardı.


Yatakhanedeki de dahil toplam beş sandalyeyle karşılaştım. Eğer her biri bir kızı temsil ediyorsa o zaman beş tane kız ruhuyla karşı karşıyayım demektir. Yani soru şu, onlara tam olarak ne oldu?






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr