Bölüm 28: Bize Anlattığından Daha Farklı

Çeviri: RassNt  

"Şimdi mi geliyorlar?" Chen Ge aslında He San'ın kıdemlilerini umursamıyordu.

"Bu bilgiyi sana ileterek hayatımı riske atıyorum; kıdemliler senin Korku Evinde komikli video çekerek onu internete atacaklar ve Kıdemli Gao'nun keyfini yerine getirecekler. Umarım buna kızmazsın; ne de olsa bizim burada sadece beş sınıf var ve toplamda yedi kız mevcut. Senin ağlattığın kız bunların arasındaki en güzeliydi, o yüzden lütfen dikkatli ol patron!" He San ayak seslerinin geldiğini duydu ve hemen telefonu kapattı.

Benim Korku Evimde komik video çekecekler ha? Chen Ge telefonunu koyarken yüzünde habis bir sırıtma ifadesi oluştu. Tıp öğrencilerinin cesaretinin herkesten yüksek olduğunu söylerler. Yeni senaryomu denemek için çok uygun denek olacaklar, bakalım en sonunda kim gülecek.

Öğle yemeği arasından sonra Chen Ge kapıyı açmak için merdivenlerden indi. Sabah Korku Evini ziyaret etme şansını kaçıranlar hemen koşturdu. Bazılarının geliş amacı Chen Ge'nin videolarını ve online canlı yayınını izlemiş olmasıydı, bazıları ise aileleri ya da arkadaşları tarafından zorla getirilmişti. Geri kalanlar ise sadece meraklılardı. Yani, bu kadar sıra olduğuna göre eğlenceli olmalıydı, değil mi?

"Bilet fiyatları 20 Yuan. En yii etki için üç kişilik gruplar halinde girmenizi öneriyoruz." Chen Ge sırayı düzenli tutarken Xu Wan ile iletişim kurdu. İkisi de inanılmaz meşgul durumdaydı. Zaman aktı ve saat üçe geldiğinde yedi tane şık giyimli genç Yeni Yüzyıl Parkına giriş yaptı. Sanki özel bir göreve çıkmış gibi doğruca Korku evine yönelmişlerdi.

Her biri farklı kişiliklere sahipti ve aralarında fazla konuşmuyorlardı. Korku Evinin önündeki sırada sessizce beklerken atmosferi garip bir şekilde ciddiyete boğmuşlardı. Dakikalar sonra ilk gelen grup birbirinin desteğiyle dışarı çıktığında aralarında en uzun olanı Chen Ge'ye doğru yürüdü.

"Patron, altı bilet lütfen." Sesi derin ve ciddiydi.

Chen Ge kafasını uzatarak genç adama baktı ve arkasındaki gruba göz attı. "Ama yedi kişisiniz."

"Bizi buraya getiren kişi bu." Uzun genç, He San'ı öne doğru çekti.

"Patron, ben girmeyeceğim." He San önceki Korku Evi deneyiminden çok etkilenmişti. Chen Ge'ye gülümsedikten sonra hemen kalabalığın arasına karıştı.

"Buraya kadar gelmişsin, dışarıda seni tek başına bırakır mıyım hiç? Al, bizden olsun." Chen Ge uzun gence yedi tane bilet verdi. "Hepiniz Jiujiang Tıp Üniversitesindensiniz değil mi? Tanıştığımıza memnun oldum."

Chen Ge'nin hevesi ve kibarlığı bazı tıp öğrencilerinin biraz utanç hissi yaşamasına neden oldu.

"He San, patron sana bir bilet hediye etti, onu geri çevirmek kaba bir davranış olur." Uzun genç biletleri herkese dağıttı ama bir sonraki hamlesi diğer ziyaretçileri şaşırttı. Korku Evine direkt olarak girmek yerine bir çeşit taktiksel toplantı yapıyormuş gibi dışarıda bir araya yoğunlaştılar.

"He San ile ben bir grup olacağız; Maymun ile Lao Zhao bir grup olacak; Lao Song, Xiao Hui ve Shi Ling de üçlü grup olacak. Herkes ayrılmadan önce forumda paylaşılan taktikleri ezberledi değil mi?"

"Evet. Hepsini ezberledik."

"Setin tasarımı zaten He San tarafından çizildi ve karşımıza çıkacak her türlü hileyi biliyoruz. Hazırlıklı olun ve korku belirtisi göstermeyin, Jiujiang Tıp Üniversitesine utanç getiremeyiz!"

"Anlaşıldı!"

"Pekala, şu andan itibaren kafa olarak hazırlanın ve adrenaliniz tavan yapsın! Nefes hızınızı artırın, sanki hava dalışı ya da bungee jumping yapıyormuş gibi, ve bütün hücrelerinizi canlandırın!"

"Ayrıca vahşi ve sert olun! Siz en acımasız hayaletlerden bile daha vahşisiniz unutmayın! Hiçbir şeyden korkmuyorsunuz!"

"Üniversiteye girerken yaptığımız yemini hala hatırlıyor musunuz!?"

"Düzgün bir kalp doğru bir yola götürür! Jiujiang Tıp Üniversitesi, Yaşayanların ve Ölülerin Sözcüsü!"

"Pekala gidelim!"

Konuşma öyle etkileyiciydi ki diğer ziyaretçiler bile istemsizce tezahürat yapıp alkış tuttular. Chen Ge bile içten içe etkilenmişti.

He San ve uzun genç gruptan ayrılarak konuştular, "Biz önden gideceğiz, iyi haberlerimizi bekleyin."

İkili ateşli ve hevesli bir şekilde Chen Ge'ye doğru yürüdüler.

"Sadece ikiniz mi?"

"Kurallarınıza göre bir grup en fazla üç kişi olabilir, değil mi?"

"Ah, bu kural sadece Minghun senaryosu için geçerli. Küçük detaylara takılmayın, yedi kişi aynı anda girebilirsiniz; birbirinizi bekleyerek zaman kaybetmenizi istemem." Chen Ge grubu Korku Evine götürdü ve içerisi sanki dışarıya göre çok daha soğuk hissettiriyordu. "İlk olarak hepinizin masadaki sorumluluk anlaşmasını imzalaması gerekiyor, devam etmeden önce herhangi bir yaralanma yüzünden Korku Evine dava açma hakkınızdan feragat etmelisiniz."

"Bekle, önceki sefer böyle bir şey yoktu." He San masaya doğru yürüdü.

"Çünkü içeride bayılan ilk müşteri sen oldun." Chen Ge öğrenci grubuna doğru nazikçe gülümsedi. "Sanırım He San sizlere buranın tarihinden bahsetmiştir, o yüzden detaylara girmeyeceğim. Sadece bir uyarı ve tavsiye vereceğim."

Chen Ge'nin gülümsemesi yavaşça kayboldu. Telefonunu çıkartarak sabah haberlerini aradı. "Dört yıl önceki Ping An Apartmanları olayı en sonunda çözüldü ama hala katillerden birisi kaçak durumda. Tabii ki bunun bizimle bir alakası yok ama bu sabah işe geldiğimde Korku Evinin kapısı başıboş dolaşan biri tarafından birisi tarafından açık bırakılmıştı. Ping An Apartmanları ve Yeni Yüzyıl Parkı şehrin batı tarafında; umarım sadece ben fazla kafa yoruyorumdur."

Birkaç kelimeyle öğrencilerin kalplerine şüphe tohumlarını ekmişti. Gerçeğe onları ikna etmesine gerek yoktu; sadece zihinlerine bu fikri aşılaması yeterliydi. Ne de olsa bir insanın hayal gücü gerçekten daha korkunç şeyler üretebilirdi.

Anlaşma imzalandıktan sonra Chen Ge onları üçüncü kata çıkardı ve Geceyarısı Cinayeti senaryosunun kapısını yavaşça açtı.

Bir yerlerden soğuk bir hava akışı geldi. Karanlık koridor boyunca yarı açık kapılarından gözler onları izliyormuş gibiydi. Koridor sonu görünmeyen bir merdiven boşluğuna uzanıyordu ve labirent gibi dönüşler ve köşeler vardı. Tavan kapkaraydı ve her yerde sanki birisi çaresizce tırmalamış gibi çizikler görmek mümkündü.

Bunu gördüğünde grubun ateşi yarı yarıya düşmüştü. Hepsi de olduğu yerde donmuş ve hep bir anda He San'a dönmüşlerdi.

"Siheyuan nerede?"

"Burası bize anlattığından daha farklı."

"Tabut kapağı kaldırmak için gece boyu ağırlık kaldırdım."

He San'ın gözleri adeta ağlamaklı oldu. Dürüst çocuk Chen Ge'ye doğru dönse de Chen Ge onu görmezden geldi. "Bu senaryonun teması Geceyarısı Cinayeti. Lütfen resim çekmeyin, kuralı çiğneyenler olası sonuçlardan bizzat kendisi sorumludur. Çıkış, setin içinde gizlidir ve zaman sınırı yirmi dakikadır. Eğer teslim olmak isterseniz sadece kameraya bağırın ve sizi almaya geleyim."

Grup hep birlikte koridora girdiğinde Chen Ge onlara gülümsedi ve veda sözlerini söyledi, "Keyfini çıkarın."