Bölüm 22: Geceyarısı Cinayeti

avatar
1488 8

My House of Horrors - Bölüm 22: Geceyarısı Cinayeti


Bölüm 22: Geceyarısı Cinayeti

Çeviri: RassNt  


Chen Ge ses yapmamak için ağzını kapattı. Cesedi gördüğünde hemen He San'a mesaj gönderdi. "Hemen polisi ara!"


Merdivenlerde ışık yoktu ve Chen Ge ile onlar arasında sadece bir kapı duruyordu, o yüzden izleyicilerin ne olup bittiğinden haberleri yoktu. Tabii ki Chen Ge'nin böyle bir anda onlarla ilgilenecek zamanı yoktu. Kırığa doğru daha da yaklaşırken gözlerini kırpmaya bile cesaret edemedi.


Ceset duvarın içinde gizlenmiş, o yüzden kazmaya çalışıyorlar, diye düşündü Chen Ge kendi kendine. Ani hareket yapmaya bile cesaret edemedi. Son derece korunmasız bir durumdaydı; kiracılar birkaç adım uzağındalardı. Eğer dönüp odaya girseler onun sakladığı yeri göreceklerdi.


"Sahilde kumla mı oynuyorsun? Biraz daha güçlü!" Ev sahibi cesede doğru yürürken bağırdı. Çuvalı yere koydu ve çömelerek cesedin etrafındaki beton parçalarını temizledi. Muhtemelen diğer kiracıları uyandırmaktan korktukları için hareketleri yavaştı ve ses yapmak istemiyorlardı.


Duvar kazınmış ve beton tozları yere dökülmüştü. Herkes bol bol terliyordu ama bu terlerin sebebinin gerginlik mi yoksa çalışmadan kaynaklı mı olduğu belirsizdi. İş bölümü yapmışlardı ama hayatlarında ilk defa böyle bir işe giriştikleri için herkes hala biraz bunalmıştı ve bu durum işlerini oldukça yavaşlatıyordu.



On dakika kadar sonra nihayet cesedi duvardan çıkarmayı başardılar ve onu çuvalın içine yerleştirdiler.


"Şişko, sen burada kalıp temizlik yap; geriye kalanlar onu tepeye gömmeye gidecek." Ev sahibi emirler verirken çekici uzattı.


"Ben de sizle geliyorum!" Bodur adam hemen konuştu. Bu olay onu hem mental hem de fiziksel olarak yormuştu; karanlıkta tek başına kalmak istemiyordu.


"Biraz adam olmayı denesen!?" ev sahibi gruptaki tek kadına doğru döndü, "O zaman Juan Er, sen onun yanında kal; daha sonra tepede aynı yerde buluşalım."


Ardından dövmeli adamla birlikte çuvalı alıp merdivenden inmek için harekete geçtiler.


Topal olduğu için onun ayak sesleri ağır ve hafif olarak farklılık gösteriyordu. Chen Ge'nin saklandığı odanın önünden geçerken aniden duraksadı.


"Yerde neden bu kadar pamuk var?"


Chen Ge ev sahibinin bu sorusunu duyunca yüreği ağzına geldi. Oyuncakları parçalarken bazı pamuk ve kağıt parçaları yanlışlıkla yere düşmüştü. O zaman bunları fark etmesi için hava çok karanlıktı ama şimdi onları toplamak için çok geçti.


"Muhtemelen çer çöptür. Daha sonra bakarız, bu şey çok ağır; önce önemli meseleye bakalım," onun arkasındaki dövmeli adam aceleciydi. Ev sahibi başıyla onayladı ve ikili koridorda devam ederek merdivenlere gittiler.


"Şişko, orada boş boş durma da çalışmaya başla." Kadın ve şişman adam birlikte bütün çöpleri topladılar ve aletlerin üstünde kalan kan izlerini sildiler. Dakikalar sonra onlar da ağır bir çuvalla merdivenlerden indiler.



Ayak sesleri yavaş yavaş kayboldu. Üçüncü kat tamamen sessizleşene kadar Chen Ge nefes bile alamamıştı. Temkinli bir şekilde kapının kırığından dışarıya baktı. Koridor karanlık ve boştu. Herkes gitmişti.


Siktir! Ödüm koptu.


Üç dakika daha bekledi. Kimsenin gelmediğinden emin olduktan sonra kapının arkasından çıktı ve yavaş adımlarla dışarı çıktı. Kimse görmesin diye telefonunu kullanmadı. Elini duvara koydu ve yavaşça yolunu buldu.


Aralarında geçen konuşmaya göre evet masum insanlar olmasalar da duvardaki kadın cesediyle bir alakaları yok gibi.


Bilakis bir derece şanssızlık denilebilirdi. Yaşlı adamın mülkünü ele geçirdikten sonra duvardaki bir cesetle baş başa kalmışlardı. Böyle bir durum karşısında normal birisi hemen polisi arardı ama onlar gizledikleri suçları olduğundan bunu yapmamışlardı. En nihayetinde bu sırrı gizleyerek gerçek katile yardım etmişler ve şimdi de kanıtı gömecek kadar ileri gitmişlerdi.


Ev sahibinin bana karanlıktan sonra binada gezinmemem gerektiğini söylemesine şaşırmamak gerek.


Chen Ge'nin gözleri karanlığa alıştıktan sonra hızı arttı. Binadan çıkmak için bekleyemezdi. Chen Ge sırt çantasından vazgeçmeye karar verdi ve doğruca birinci kata yöneldi.


Siktir!


Ön kapı kilitliydi, yani binanın içinde hapis kalmıştı.


Bu insanlar dışarıya bir ceset gömmeye gittiklerinde bile kapıyı kilitlemeyi unutmuyor mu!? Chen Ge'nin kalbinde bir korku belirtisi alevlendi. Birinci kattaki bütün pencereler hırsızlığa karşı korumalı, üçüncü kattakiler de ahşap tahtalarla kapatıldığına göre tek kaçış rotam ikinci katın pencereleri.



Apartmanda kaldığı sürece endişesi de artıyordu. Chen Ge ikinci kata geri dönerken elindeki çekici daha da sıktı. Koridor, karanlıkta adeta kocaman açılmış bir canavar ağzı gibi uğursuz görünüyordu.


Çok sessiz. Chen Ge'nin odası ev sahibinin odasının yanındaydı, yani koridorun en sonunda kalıyordu. Chen Ge gergindi, aniden herhangi bir odanın kapısının açılmasından korkuyordu. Nefesini tutarak sessizce odasına doğru sıvıştı.


Neyse ki bir sürpriz olmadı. Eğer yatak örtülerini birbirine bağlarsam pencereden atlamam ve birinci kata ulaşmam çok uzun sürmeyecek. Chen Ge anahtarını buldu ve telefon ışığıyla anahtar deliğinin yerini buldu. Tam anahtarı deliğe sokmaya hazırlanırken eli dondu.


Deliğe koyduğum saç teli nerede lan?


Tüyleri diken diken oldu ve korku dört bir yanını ele geçirdi. Eli kolu kaskatı kesilmişti.


Birisi odama girmiş! Odamda olmadığımı biliyorlar!


Chen Ge'nin nefesi hızlandı; adeta akciğerinde bir buz kütlesi varmış gibi hissetti.


Ne zaman girdiler? Cesedi çıkardıktan sonra mı? Yoksa zemindeki pamukları gördükten sonra mı? İşin doğrusu cevap çok önemli değildi. Chen Ge birkaç adım geriledi ve yavaş yavaş sakinleşerek odasının kapalı kapısına baktı. Odaya giremem; muhtemelen içeride beni bekliyorlar!


Chen Ge, güçlü kalbi sayesinde duruma adapte olma konusunda yeterince hızlıydı. Buradan bir an önce toz olmalıydı yoksa büyük bir tehlikenin içinde kalacaktı. Chen Ge hiç ses yapmadan biraz daha geri çekildi. Biliyordu ki apartmandan tek çıkış ikinci katın pencereleriydi.


Olabildiğince az ses yaparak koridorun en sağdaki köşesine kadar geri çekildi, orası odasına en uzak noktaydı.



Bu kiracılar beklediğimden daha tehlikeliler. Bu gece hayatta kalıp kalmamam tamamen şansa bağlı! Chen Ge dişlerini sıktı ve çekicini kaldırarak en sağdaki odanın kapısının kilidine vurdu.


Ping An Apartmanlarındaki garip sessizlik parçalanmıştı. Chen Ge kilide çıldırmışcasına vurdu. Gürültülerin ardından görmek istemediği bütün o bireyler ortaya çıktı.


208 numaralı oda, Chen Ge'nin kiraladığı oda itilerek açılmıştı. Dövmeli adam ve ev sahibi hemen demir bir çekiç ve satır savurarak dışarı çıktılar. Yüzlerinde korkunç ifadelerle Chen Ge'ye doğru geliyorlardı!


Lütfen açıl!


Kilit en sonunda baskıyla kırıldı ve Chen Ge hiç tereddüt etmeden kapıyı tekmeleyerek açtı!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44308 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr