Bölüm 20: Suç Mahalli

avatar
1463 9

My House of Horrors - Bölüm 20: Suç Mahalli


Bölüm 20: Suç Mahalli

Çevirmen: RassNt  


Gizemli bir yangın, ortadan kaybolan bir katil, Chen Ge iyi bir hikaye anlatıcısı olduğunu fark etmişti. Okuduğu birçok haber makalesini özet geçmiş ve onları kendi hipoteziyle birleştirerek izleyicileri için inanılabilir ve etkileyici bir hikaye ortaya çıkarmıştı.


"Olaylar bu şekilde. Korku Evim için ilham arayışına girmiştim ve bu lanetli apartmanda bir gece kalmaya karar vermiştim ama burada tüyler ürpertici bir şey keşfettim: bu apartmanın kiracılarının her biri garip insanlardı ve yıllar önceki katilin onlardan biri olduğunundan şüphelenmeye başladım!" Chen Ge sigarasını üfledi ve kameraya döndü.


"İlginç, demek bir gerçek hayat cinayet gizemi. Gerçek katilin kim olduğuna dair parlak fikirleri olan var mı?"


Ben bir Küçük Yeşil Solucanım alaycı yaklaştı, "Yayıncı, zırvalama konusunda baya iyisin ama biz ahmak değiliz!"


"Jiujiang Şehri Fu An Apartmanları, şimdi internetten baktım da yayıncı yalan söylemiyor sanırım."



He San biraz destek attı. "Yayıncıya inanıyorum."


Fakat Ben bir Küçük Yeşil Solucanım kolayca ikna edilebilecek biri değildi. "Yayıncı olay ile ilgili yalan söylemiyor olsa bile şu an o lanetli apartmanda olduğunu nereden bileceğiz? Daha önce dediği gibi orası yanmış olmalıydı. Ama adamın odasına bir bakın. Duvar temiz ve boyalı, ayrıca eşyalar biraz eski olsa da kullanılabilir halde; burası size bir lanetli apartman gibi mi geliyor?"


"Bu konuda size yalan söylemeyeceğim çocuklar. Kanıt mı istiyorsunuz? Tamamdır." Chen Ge hemen harekete geçti ve cep bıçağını çıkardı. Duvardaki boyanın küçük bir köşesini kazıdı. "Binanın ismi değişebilir ve yeniden boyanıp yeniden döşenebilir ama bazı şeyler gizlenemez ya da silinemez."


Duvarın üzerindeki boya katmanının kazıdı ve altındaki simsiyah olmuş tuğla kısmı ortaya çıktı. "Burasının bir yangın vakası geçirdiğine dair kanıt budur işte."


"Hayır, benim ilgimi çeken şey neden bir hostelde kalırken yanına çekiç ve bıçak getirdin... nefsi müdafaa mı?" Bütün Erkeklere Ölüm, enteresan bir konuyu gündeme getirmişti.


"Yayıncı durduk yere duvarı mahvediyor. Zavallı ev sahibi için bir dakikalık saygı duruşu."


"Böyle bir oda için ne kadar ödedin? İçinde televizyon bile yok sanırım."


Chat ekranına bakan Chen Ge istemsizce iç geçirdi. "Beyler, alakasız noktalara odaklanmayı bırakır mısınız? Biraz saygıya ne dersiniz? Size bu canlı yayını yapmak hayatımı ortaya koyuyorum!"


Bütün Erkeklere Ölüm bir dolarlık bağış attı. "Saygı belirtisi olarak sana bir dolar."


Chen Ge çaresizce online trollerle uğraşıyordu ama en azından onu bırakıp gitmiyorlardı. "Pekala, işimize geri dönelim. Bu apartmana geldiğimden beri altı kişiyle karşılaştım. İlk karşılaştığım kişinin hafif mental problemleri olduğunu düşündüğüm bir kadındı; geldiğimde bana isteklice habis bir şekilde gülümsedi.  Bu durum beni hafif kararsızlığa düşürdü ama bu kadınla ondan sonra başka bir iletişimim olmadığı için diyecek daha fazla şeyim yok..."



Chen Ge izleyicilerine bütün kiracıları anlattı ve tanıtım bitince kendi analizini ekledi. "Sebep bakımında kesinlikle en şüpheli kişi ev sahibi ama onun hareket hızı topallığından dolayı sıkıntılı. Yani bu açıdan bakınca birinci kattaki dövmeli adam ve ikinci kattaki bodur adam katil olma ihtimalleri en yüksek kişiler. Tabii ki kadını ve zayıf görünen Wang Qi'yi de gözardı etmemek gerek."


"Basitçe, elinde hiçbir şey yok yani," Bütün Erkeklere Ölüm düşüncesini söyledi. "Senin analizine göre gerçek katil olarak benim şüphemi en çok tekerlekli sandalyedeki adam çekti; ne de olsa yangından en fazla fayda sağlayacak kişi oydu."


"Bu mantıksız değil aslında. Ne de olsa yaşlı adam şuan tekerlekli sandalyeye bağımlı olsa da dört yıl önce de bu durumda olup olmadığı bilinmiyor. Dahası, bahsi geçen suç yangınla ilgili; bunun için fiziksel hüner gerekmiyor, o yüzden yaşlı adam da mantıklı şüpheli."


"Ayrıca ya yaşlı adam engelli numarası yapıyorsa? Çoğu zaman en beklenmedik kişi katil çıkar."


"Aslında ben birinci kattaki kadından daha çok şüphelendim. Yayıncıya gülümsemiş, yani ona bir şeyler anlatmaya çalışmış gibi. Yayıncı, kadının dudaklarının nasıl kıvrıldığını ve sana gülümserken ağzının hangi açıyla açıldığını hatırlıyor musun? Psikolojik bakış açısıyla analiz etmene yardım edeceğim.


"Hatırlamıyorum..."


İzleyicilerin ilgisi yükseldikçe bu durum canlı yayının popülaritesini de etkiledi. Chen Ge akan chat bölümüne baktı ve kalbinden iç geçirdi. Kendi kendine düşündü, Bu insanlar umutsuz vaka. Görünüşe göre herhangi bir sonuca varmadan önce daha fazla ipucu toplamalıyım.


Telefonu önüne yerleştirdi ve ekledi, "Canlı yayından önce binayı araştırmayı denedim. Binanın birinci ve ikinci katlarının çoğunlukla tamir edildiğini, üçüncü katın ise dört yıl önceki haliyle bırakıldığını keşfettim. Biraz sonra daha detaylı bir inceleme için yukarı çıkacağım; umarım bazı işe yarar ipuçları bulabilirim."


"Dört yıl önceki haliyle mi bırakılmış? Bu kulağa... kötü geliyor."


"Ailenin hayaletleri vaka henüz çözülmediği için hala orada mı?"



"Gece vakti bir lanetli apartmanı araştırmak mı? Yayıncı kesinlikle kafayı yemiş!"


"Tabii ki, yayıncı ne de olsa bir Korku Evi işletmecisi! Size söyleyeyim, geçen sefer korkutucu videosunun hesabını sormak için onun Korku Evini ziyarete gittik ama hiç beklemediğimiz bir şey oldu. Aramızdan iki tane cesur kişi içeri girdi; birisi zırıl zırıl ağlayarak, diğeri ise orada bayılarak dışarı çıktı."


"Bekle, ne oldu onlara? Ve diğer cesur olmayanlar?"


"Aklını mı yitirdin? Olup bitenleri gördükten sonra o Korku Evine girmiş olabilir miyiz sence?"


"Yani... haklısın."


"LOL!" He San yorum yaptı.


Chat tamamen raydan çıkmıştı ama Chen Ge bunu önemsemedi. Cep bıçağını cebine attı ve bir elinde telefonu, diğerinde çekiçle odanın kapısına doğru yürüdü.


Önceki tecrübesinden ders aldığı için çömelerek kapının altından bakarak dışarıda kimsenin durmadığından emin oldu ve ardından kapıyı yavaşça açtı.


Kapıyı kapatıp kilitledikten sonra bir saç telini anahtar deliğine soktu. Bu yolla eğer o burada değilken birisi odasına girerse saç telinin anahtar deliğinde ileri itildiğini görecekti.


Her şeyi hazırladıktan sonra merdiven boşluğuna doğru yürüdü.



Adımları, ışığı etkinleştirmeyecek kadar hafifti. Telefonunun ışığı ona her adımda yardım ediyordu. Merdivenlerden çıktıkça her iki taraftaki duvarlarda bariz şekilde kararma başladı ve hatta havada tarif edilemez bir koku da vardı.


Üçüncü kata ulaştığında Chen Ge telefonunun flaş özelliğini açtı. Duvara yaslanarak odaklandı.


Kazara ilk kez üçüncü kata çıktığında önünde hızla geçip giden karanlık bir gölge görmüştü. Gölgenin biçimi adeta bir insana benziyordu.


İster hayalet, ister insan olsun, dikkatli olmalıyım. Flaş ışığı Chen Ge'ye dört yıl öncesinin suç mahallini ortaya çıkardı. Duvara işlenmiş kazıma izlerine bakan Chen Ge'nin eli çekici daha da şiddetli sıktı.


Ping An Apartmanları eşsiz bir mimari tarza sahipti. Sadece tek bir merdiven boşluğu vardı ve sol tarafa giden koridor şüpheli bir şekilde uzunmuş izlenimi veriyordu.


Koridorda yürürken tüylerinin ürperdiğini hissetti. Sırtı duvara dönük olsa da garip şekilde korunmasız bir halde hissediyordu.


Eğer yangının başlama noktası üçüncü katsa, o zaman bütün bunlar böyle kalmazdı, o yüzden katil muhtemelen o zaman üçüncü kata gelmedi.


Chen Ge karanlık koridorda devam etti. İki taraftaki kapılar yangınla dağılmıştı ve içindeki harap ve yanmış odalar görünüyordu.


Zeminde dağılmış çöpten yönünü belirleyen Chen Ge hemen girebileceği en yakın odaya daldı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr