1. Cilt: Yabancı, Bölüm 6

avatar
333 2

Mathias - 1. Cilt: Yabancı, Bölüm 6


1. Cilt: Yabancı
Bölüm 6

Yaşlı büyücü, törenin başlayabileceğini söyledikten sonra bir süre daha sessiz kaldı. Tüm kalabalık onun diyeceklerini bekliyordu, her ne kadar ezbere bilseler de.

"Nihai Büyü Töreni, üç kısımdan oluşuyor." diye başladı açıklamasına, yaşlı adam. Sonrasında ise herkesin bildiği şeyleri bir kere daha tekrar etti.

"İlk kısımda Nihai Büyü Açılışı olacak. Büyü gücünüz Nihai Büyülerinizi açabilmeniz için desteklenecek. Nihai Büyü açabilenler ikinci kısma geçebilecekler...

"İkinci kısımda büyü gücünüzün seviyesi ölçülecek. Bunun için güç ölçüm kristaline Nihai Büyü kullanarak saldıracaksınız. Saldırı tipi harici bir Nihai Büyüye sahip olanlar da bu gücü yine kristal üzerinde kullanacak. Güç seviyesi 3'ü geçenler, başkente götürülüp krallığın en iyi akademisinde eğitim görmeye hak kazanacaktır. Nihai Büyü açmayı başaramayanlar ikinci kısma geçemeyecekler. Bir sonraki seneyi beklemek zorunda kalacaklar."

Son cümleleri gençlerin içine bir kuşku düşürmüştü. Güçlerinin büyüyü açmalarına yetecek seviyeye gelmiş olması için dua etmeye başlamışlardı.

"Son kısım ise Miras Testi olacak. Bu teste Nihai Büyü açsın açmasın herkes katılabilir. İsteyen yetişkinler de girebilirler. Bu testte bir mirasa sahip olup olmadığınız test edilecek." Yaşlı adamın konuşması bitmişti. Sağında ve solunda birer geçit daha açıldı, soylu görünüşlü bir kız ve bir erkek, onun yanındaki yerlerini aldılar.

Yaşlı büyücü "Şimdi lütfen sırayla gelin." dedi. İnsanlar önce gidebilmek için acele ediyorlardı ama sahnedeki iki gencin bakışları, onları sakin olmaya zorladı. Sahneye ilk çıkan kişi bir kızdı. Kendisine verilen bir hapı yuttuktan sonra yaşlı adamın büyü gücüyle onun bedenine etki etmesine izin verdi.

Yaşlı adam garip bir büyü kullanıyordu. Destek sınıfı bir büyücü olan bu adam, kızın enerji sistemindeki tıkanıklıkları geçici olarak gidererek, hapın etkisinin daha yüksek olmasını sağlıyordu. İlacın sağladığı büyü gücüyle birlikte kızın bedeninden bir anlığına yüksek bir güç yayıldı ve tekrar normale döndü.

"A-Açtım." dedi kız, heyecanla. Yerinde duramıyordu, dudakları kulaklarına varıyordu.

"İkinci kısma katılabilirsin, kızım. Şimdi herkesin sırası geçene kadar büyünü anlamaya bak."

Kız daha sahneden inmeden insanlar onu alkışladılar. Nihai Büyü bir büyücünün gerçek gücüydü ve bunu açmayı başaran herkes heyecanla karşılanıyordu. Sıradaki kişi sahneye koşar adım çıkan bir erkekti. Aynı şeyler tekrarlandı ve o da açmayı başardı.

Gençler ardı ardına büyülerini açarlarken biri daha çıktı. Hapı yuttu ve yaşlı adam onu büyüsüyle destekledi; ama herkesten yayılan güç ondan yayılmadı. Destek büyüsü kesildiği zaman kalabalığa mutlak sessizlik hakim olmuştu. Gencin yüz ifadesi çirkinleşti.

Yaşlı adam başını yavaşça sağa sola sallarken "Ne yazık ki başaramadın." dedi, hayal kırıklığına uğramış bir şekilde. "Seneye tekrar deneyebilirsin. Şimdi lütfen sıradaki gelsin."

O genç utanç içinde inip kalabalığın arasında gözden kaybolurken sıradaki kişi olan Mathias, sahneye çıkıyordu. Ondan hemen önceki kişinin başarısızlığı, kendi büyü gücünü gözünün önüne getirdi. Belki de o da başarısız olabilirdi. Sonuçta büyülerinin ikisinde de ustalaşabildiğini söyleyemezdi. Soğuk terler dökmeye başlamıştı içten içe.

Sahneye çıkınca yaşlı adamın yanındaki gençlerden biri ona hapı uzattı. Tedirgin bir şekilde hapı alıp ağzına yerleştirdiğinde, daha dili değmesine rağmen daha enerjik hissetmeye başlamıştı. Hap ağzında dağılmıyor ve bir bütün olarak durmaya devam ediyordu.

"Onu yutmalısın, evlat." Mathias'ın hapı ağzında tuttuğunu anlayan yaşlı büyücü onu uyardı. Uyarının gelmesiyle ilacı yutmuştu.

Kaliteli ilaç midesine indiği anda bir anda dağıldı. Bedenindeki büyü enerjisinin hızla arttığını hissediyordu. Tüm bu güç kollarında, bacaklarında ve bedeninin geri kalan her yerinde şiddetlenerek akıyordu.

"Şimdi bir çarpma atsam ne kuvvetli olur ha!" diye düşündü Mathias. Gittikçe artan bu büyü gücünün geçici olduğunu bilse de harika hissediyordu.

"Nihai Büyüye odaklan." Yaşlı adamın sesi bir kere daha duyulmuştu.

Nihai Büyü... Bir insanın ruhuna mühürlenmiş olan en güçlü büyüsü. Eski zamanlarda bu büyüleri açmak oldukça zordu. Çünkü insanların büyü gücü seviyesinin oldukça yüksek olması gerekiyordu. Şimdi ise bu güç, geçici güç artışı sağlayan şeylerle elde edilebiliyor ve gençler büyülerine kavuşabiliyordu. Tüm krallıklar için Nihai Büyü kullanabilen kişi sayısı oldukça önemliydi. Yine de bir ilaçla elde ettikleri geçici etki sebebiyle açabildikleri bu büyüler, eski zamanlardakilerin açtığı kadar güçlü olamıyordu. Sonuçta geçici güç kaybolunca büyücünün gücü gözle görülür oranda azalıyordu.

Mathias bu büyüyü açabilmek için ruhuna odaklandı. Tüm enerjisini ruhuna ve Nihai Büyüsüne odakladı. Geç başlaması nedeniyle hapın etkisi bitmek üzereydi. Acele etmesi gerektiğinin farkındaydı. Bu nedenle kendini zorladı ve bir anda ondan da yüksek bir güç yayıldı. Yaşlı adam başıyla onayladıktan sonra o, bir anda dans etmeye başladı.

Sahnedeki iki genç büyü ona hayretle bakarken beyaz saçlı büyücü bundan utanıyormuş gibi görünmüyordu. "İşte böyle! Kimdi şimdi bana açamazsın diyen!?" diye bağırdı ve sahneden dans ede ede indi. Onca tedirginliğine rağmen başarmış olması üzerinden büyük bir yükün kalktığını hissettirmişti.

"Alain nerede? Hala görünürde yok." Mathias, arkadaşına bakınıyordu ama kalabalığın içinde görmek zordu. Neden birden bire gitmişti ki zaten? Bugünkü davranışları zaten şüpheliydi. Sanki törene gelmek istemiyor gibiydi. Acaba başarısız olacağını mı düşünüyordu? Bundan çekindiği için törenden kaçmayı mı denemişti? Alain böyle biri değildi.

Sahnede kısa boylu bir genç vardı. Diğerleri ona kıskançlık ve hayranlığın karışımıyla dolu gözlerle bakıyorlardı.

"Gel genç büyücü." dedi yaşlı adam, Luth'a hap uzatılmadan önce. Hapı aldıktan sonra hiç beklemeden yuttu. Diğerlerine göre çok daha kısa süre içerisinde büyük bir güç yayıldı. Bu seferki diğerlerinden farklıydı. Gücün yayılışı sadece bir anlık olmak için biraz uzundu. Bu durum yaşlının da iki gencin de dikkatini çekmişti.

"Pekala, yerine geçebilirsin." diyen yaşlı, Luth gittikten sonra yanındakilere "Ona dikkat edin." diye ekledi. Herkesin ondan beklentisi artmıştı.

Nihayet bir kişi hariç herkes Nihai Büyü açmayı denemişti. Sona kalan kişi ise Alain'den başkası değildi. Bir süre beklediler ama o hala sahneye gelmemişti.

"Başka gelmeyen kaldı mı?" diye sordu yaşlı adam. Bir an önce diğer teste geçmeliydi. Çok fazla zamanı yoktu.

"Sanırım kimse kalmadı?" Diğer teste geçmeye hazırlanıyordu. Ama kalabalığın içinden birisi isteksizce sahneye doğru yürüyordu. Merdivenleri çıkarak yaşlı büyücünün önüne çıktığı zaman o "Neden bizi bekletiyorsun genç adam? Tüm gün seni bekleyeceğimizi mi sanıyorsun?" diye azarladı.

"En içten özürlerimi sunuyorum, kıdemli. Geciktiğim için üzgünüm." Alain'in sözleri içten gibi geliyordu. Aslında onun söylediği her şey her zaman içten gibi gelirdi. Yalan söylemezdi ve samimi bir insandı.

"Pekala, başlayalım öyleyse." Ona da hap uzatıldı. Aynı şeyleri o da yaptığı zaman sıradan kişilerle aynı şekilde bir güç yayıldı ve Nihai Büyüsünü açtı.

Onun da açmasıyla birlikte herkes denemişti ve geriye kimse kalmamıştı. Sahnenin üzerindekiler kalabalığı süzdükten sonra yaşlı adam yavaşça konuştu.

"Böylelikle herkes denemiş oldu. Nihai Büyü açmayı başaramayanların seneye tekrar denemeleri için çalışmalara başlamalarını öneririm. Lütfen kalabalıktan ayrılın ve sadece ikinci teste girmeye hak kazanmış olanların burada kalmasına izin verin."

İsteksiz sesler yükselse de küçük bir kısım, kalabalığı terk etti ve oradan ayrıldı. Bu sırada Mathias da Alain'in yanına gitmeye çalışıyordu. Kalabalığın içinde zorlukla ilerlese de onun olduğu yere gelince onu bulamadı. "Tanrı aşkına! Nerdesin be adam!?"

Bunlar olduktan sonra gür bir ses "İkinci aşamaya başlayabilmemiz için lütfen biraz yer açın." dedi. Gelen istek üzerine kalabalık, ortalarında daire şeklinde bir alan kalacak şekilde yer açtı. Yaşlı büyücünün yardımcılarından birisi bu dairenin ortasına basket topu büyüklüğünde bir kristal yerleştirirken diğeri elindeki bir şişede bulunan tozu, dairenin kenarlarına sınır çizermiş gibi döküyordu. O da işini tamamlayınca yaşlı adam "İkinci Test için, Nihai Büyülerinizi kristal üzerinde kullanmanızı istiyoruz." diye açıkladı.

Dairenin sınırlarına dökülen tozun içinden bir bariyer yükselmişti. "Bu bariyer, büyülerinizin diğer insanları etkilememesini sağlayacak. Güç seviyeniz, büyü gücünüze göre belirlenecek ve size bildirilecek. Büyücü Ustası veya daha yukarısı çıkan birileri olursa, başkente bizimle birlikte gelip krallık akademisine girmeye hak kazanacak."

Nihai Büyüsünü kullanmak için bir genç ortaya atılmıştı. Krallık Akademisi... Nasıl da gaza getirici bir ödüldü. Orada ona ulaşmak istemeyecek bir aptal var mıydı? En iyi eğitmenlerin gözetiminde en iyi malzemelerle desteklenerek kendilerini geliştirmek... Bundan daha iyi ne olabilirdi?

Bariyere giren genç haykırarak Nihai Büyü ile kristale saldırdı. Tüm gücüyle attığı ateş topu, kristale çarpınca emilmişti.

"3. Kademe Acemi Büyücü!" dedi yardımcılardan biri. Bu bir hayal kırıklığı olabilirdi. Ama Erimer gibi bir köyde olduklarından beklentilerini çok yüksek tutmamaları gerektiğini biliyorlardı. Köyün en güçlüsü Brogan bile hala bir Büyücü Büyükustasıydı.

"Sıradaki!"

Gençler peş peşe bariyere giriyor ve Nihai Büyülerini kristal üzerinde kullanmaya devam ediyorlardı. Kimisi şifacı olduğundan kristal üzerinde şifa büyüsü deniyor, kimisi geçit büyücüsü olduğundan kristali başka bir yere göndermeye çalışıyordu. Kristal tüm bunlara dayanıklı olarak yapılmıştı ve en azından bir Büyücü Kralı değilseniz onu çatlatmanız bile mümkün değildi.

"Bu büyü ne yapıyor ki lan?" Mathias kendi Nihai Büyüsünü nasıl kullanacağını çözmüştü ama etkisinin ne olacağını tam olarak bilmiyordu. Kullanıp görmesi gerekecekti.

"Sıradaki!"

"Sıradaki!"

"Sıradaki!"

İnsanlar peş peşe çıkmaya devam ederken en yüksek çıkan kişi 1. Kademe Büyücü Çırağı çıkmıştı. Bir köy için bile olsa, durum vasattı.

"Sıradaki!"

Nihayetinde sıra Mathias'a gelmişti. Diğer büyülerinde usta değildi ve bu yüzden kendine çok güvenmiyordu. Üstelik öyle bir Nihai Büyü açmıştı ki bunu Enerji İpçiği ile güçlendirmesinin hiçbir yolu yoktu. Nihai Büyünün gücünün tek başına yeterli olması gerekecekti.

Bariyerin içine girerek kristalin karşısında durdu. İnsanların bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. Yaşlı büyücüye de göz ucuyla bakınca dikkatle kendisini izlediğini gördü. Üzerinde hissettiği baskıyla bir kere yutkundu ve "Ne olacağı varsa olsun." diye düşünerek Nihai Büyüsünü kullandı.

Herkes hayrete düşmüştü. Gençlerden kimisi güçlü saldırılar yapmıştı, kimisi ise ağır yaraları tedavi edebilecek bir şifa büyüsü. Bazıları çok daha farklı ama büyük şeyler de yapmıştı. Ama bu... Bu da neydi böyle?

Bir misket büyüklüğündeki enerji topu Mathias'ın parmağının ucunda duruyordu. Yardımcılar hayal kırıklığına uğramış gibi bakarken yaşlı adamın ifadesi hala aynıydı.

Mathias diğerlerine aldırmayı bıraktığı anda parmağındaki enerjiyi kristale fırlattı. Enerji misketi uçarak kristalin üzerine yapıştığı zaman herkesten çok Mathias meraklanıyordu. Acaba ne olacaktı?

Derken on saniye geçti. Yirmi saniye geçti. Otuz, kırk derken zaman geçiyordu. Hiçbir şey olmadığı gibi enerji misketi hala kaybolmamıştı.

"Bu mu lan Nihai Büyün?"

"Bir şey olması gerekmiyor mu?"

"Bununla fena misket oynarsın ha!"

Kalabalık gülmeye başladığı zaman yaşlı adam yavaşça başını kaldırıp yukarıya baktı. Yardımcıları da onunla birlikte bakınca kara bir bulutun oluştuğunu gördüler. Hava güneşliydi. Ama bulut büyümeye ve kararmaya devam ediyordu.

Süre bir dakika olunca herkesin gülüşmeleri arasında buluttan bir yıldırım düştü. Tam kristalin üzerine düşen bu yıldırım Mathias'ı geri gitmeye zorlamıştı. Birkaç adım gittikten sonra dengesini kaybederek yere düştü. Ama yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Tüm kalabalık aniden sessizleşirken o heyecanla yaşlı adama doğru bakıyordu.

"3. Kademe Büyücü Çırağı. Şimdiye kadar çıkanların en yükseği."

Mathias hızlıca ayağa kalktıktan sonra tüm kalabalığın üzerinde gezdirdi gözlerini. Bir elini havaya kaldırarak yumruk yaptığı diğer elinin üzerine hızla indirdi. "Bu da hepinize kapak olsun! N'oldu lan az önce gülüyordunuz!" Ardından kendisi kahkaha atmaya başladığı zaman erkek yardımcı "Alanı meşgul etme." diye uyardı. Artık kahkaha atamasa da gülerek yerine geçti. Daha birkaç gün önce hiçbir şey yapamayan bu gencin diğer herkesi geride bırakacak bir gücü olmasını beklememişlerdi. İçleri kıskançlıkla doluyordu. Yaşlı adam düşündü. "Nihai Büyüsü güçlüydü ama diğer büyülerinde hiç de iyi değil anlaşılan. Yoksa en azından Büyücü Ustası çıkabilirdi."

"Sıradaki!"

Sırada iki kişi kalmıştı. Luth ve Alain. Luth ondan önce öne çıkmak zorundaydı çünkü Alain yine görünürde yoktu. "Yine kaybolmuş bu. Hemen bulmam gerek."

Mathias hızla oradan ayrıldı ve kalabalığı yararak Alain'i aramaya başladı. Bu törende ne kadar da çok kaybolmuştu. Gerçekten de gücünü öğrenmek istemiyor muydu?

"Alain!" diye seslendi. Birkaç kişiye de "Alain'i gördün mü?" diye sordu. Nihayetinde bir kişiden onun gittiği yönü öğrendi ve oraya doğru koştu.

İnsanların arasından onu gördüğü zaman tüm gücüyle koşmaya devam etmişti. Yakaladığında elini omzuna koydu ve "Alain..." dedi nefes nefeseyken. "Sen..." Nefes almaya devam etti. "Ne yaptığını..." Yine nefes aldı. "Sanıyorsun?"

"M-Mathias, s-senin törende olman gerekmiyor mu?" diye geçiştirmeye çalıştı siyah saçlı genç.

"Dalga mı geçiyorsun? Yine sona sen kaldın. Benimle gel çabuk." Kenni sürükleyen Mathias'ı hiçbir sözüyle vazgeçiremeyen Alain, mecburen onunla birlikte gitti. Onlar daha toplanmış kalabalığın en arkasındayken bariyerin olduğu yerden büyük bir ateş yükseldi. Bu ateş herkesin geri çekilmesine neden olmuştu. Birkaç kişi çığlık bile atmıştı.

"Neler oluyor?" diye sordu Alain. İkisi de kalabalığı yararak en öne çıkarken insanların "Büyücü Ustası!" diye hayretle konuştuklarını duyuyorlardı. "Büyücü Ustası çıkan biri mi var?" diye düşünerek en öne çıktıklarında onu gördüler.

Luth, tüm bedenindeki damarları köz gibi görünürken karşılarında duruyordu. Yüzünde, kollarında, göğsünde ve bacaklarında bile bu közden damarlar görülebiliyordu. Ortamdaki sıcaklık artmıştı.

"Vay anasını..." dedi Mathias.

İnsanlar hayretle ona bakarken yaşlı adam tatmin olmuş gibiydi. "Genç adam, senin ateş gücün oldukça saf. Hatta damarlarında bile ateş akıyormuş gibi. 2. Kademe Büyücü Ustasısın. Bizimle birlikte başkente gelip krallık akademisine katılmak ister misin?"

Luth hala mangaldaki bir köz gibi görünüyordü. O halindeyken başını yavaşça eğdi ve "Böyle bir teklifi hangi aptal reddedebilir ki efendim?" diye cevapladı. İhtiyar oldukça memnun görünüyordu.

"Pekala. Güç ölçümü testini burada bitiriyorum." Yaşlı adam artık diğer teste geçmeye hazırlanırken Mathias bağırmak için ağzını açtı. Ama Alain hızla onun ağzını kapattı ve onu geriye doğru çekmeye başladı. Ne kadar kurtulmaya çabalasa da bırakmadı onu.

"Miras ölçüm testi için burada olamayacağız. Size Miras Testi Kristali'ni bırakıyorum. Üzerine bir damla kanınızı damlattığınızda kristal parlarsa mirasınız var demektir. Değişim olmazsa yok demektir. Bunu kendiniz de yapabilirsiniz." İhtiyar büyücü ardından Luth'un yanına geldi ve onun göğsüne dokundu. Gencin görünüşü bir anda normale döndü ve Nihai Büyüsü bozuldu.

"Bu adam Büyücü Kralı..." diye düşündü Luth.

"Genç adam ismin nedir?"

"Luth Astorio, efendim."

"Luth, bana Yaşlı Milos diyebilirsin. Köyden ayrılmadan önce sana 10 dakika veriyorum. Yanına almak istediğin bir eşyan varsa al ve ailenle vedalaş."

"Yaşlı Milos, almak istediğim bir eşyam veya vedalaşacak bir ailem yok. Hemen şu anda bile gidebiliriz."

"Anlıyorum. Öyleyse gidiyoruz."

Yaşlı Milos, Luth'u da alarak tekrar yardımcılarının yanına döndü. Erkek yardımcı bir geçit açtı. Dörtlü o geçitten geçerek gitmeden önce ihtiyar, bir kristal bırakmıştı. Bahsettiği Miras Testi Kristali buydu. Onlar gittiğinde bir süre sessizlik oluşmuştu.

Alain'in elini ısıran Mathias ondan kurtuldu. "Ne yaptın sen!? Bir sene daha mı bekleyeceksin!?"

"Lütfen sessiz ol Mathias. Beni buna zorlama hakkın yok." Alain arkasını döndü ve oradan uzaklaştı. Mathias onun bu ani tavır değişikliği yüzünden kalakalmıştı.

İnsanlar akın akın kristale koşuyordu. Büyükler, küçükler herkes kristale doğru hücuma geçmişti. O gün bitene kadar bir izdiham vardı. Herkes mirası olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu ama kimsede bir miras ortaya çıkmamıştı. Yaşlı adam da zaten buna güvenerek gitmişti. Ona göre bir Büyücü Ustası bulabilmesi bile büyük şanstı. Miras ise, hayal bile edilemezdi.

Kendine gelince Alain'in bu tavrına üzülse de Mathias da miras ölçümü için kristalin yanına gitti ve kanını damlattı. Artık köydeki en güçlü genç olduğu için insanlar onu dikkatle izliyorlardı. Belki de bir miras kazanmıştı da gücü böyle artmıştı? Her şekilde Luth burada değilken en güçlü genç oydu.

Onun kanı kristale düşünce şüpheler doğrulandı ve kristal parlamaya başladı.

"Mirası var!"

"Gerçekten de mirası varmış!"

"Miras mı!?"

Herkes şaşkınlık içindeyken Mathias heyecanla haykırdı. Miras gibi üstün bir güç, onun kanında var mıydı gerçekten de? Buna sevinmemek için deli olmak lazımdı! İnsanlar da onu alkışlıyordu coşkuyla. O yaşlı adam sadece bir Büyücü Ustası bulunca gitmiş ve mirasa sahip bir genci yanına almaktan mahrum kalmıştı. Artık ona haber verilemezdi. Verilse bile geri gelemezdi çünkü obun kontrolünde gerçekleşmiş bir testin sonucunda mirası olan birini köyünde bıraktığı duyulursa itibarı yerle bir olurdu ve onunla alay edilirdi. Haline yanması gerekecekti.

----------

"Hey duydunuz mu? Malcer Castillon bu gece malikanesinde parti veriyormuş."

"Alain'in amcası mı? Neden ki?"

"Duyduğuma göre Alain de bir mirasa sahipmiş."

"Yok be, atma öyle. Alain testi yapmadı ki? Nereden biliyorlarmış?"

"Herkes gittikten sonra yapmış. Ne atacağım adi herif? Kolpacı mı sanıyorsun beni?"

"Bir dakika, Alain'in mirası varsa bu onu da Luth'tan daha güçlü yapmaz mı?"

"Hem de onu beşe katlar be! Miras diyoruz."

İki kişi törenden sonraki gün dolaşırken konuşuyorlardı. Alain gece vakti tek başına miras testi yapmaya gitmişti ve gerçekten de kristal parlamıştı. Bunu gören kişilerden birisi de tüm köye yaymış, amcası da bunu duyunca kutlama yapma gereği görmüştü. Bu kutlamaya da tüm köy halkı davetliydi.

"Bir tane mirasın çıkması zaten fazlasıyla abartıyken şimdi iki tane miras çıkıyor. Köyümüz bir anda değerlenecek!"

"Aynen öyle dostum! Aynen öyle!"

Hikaye İle İlgili Bilgiler #6

Nihai Büyüler sınırsız türde olabilirler. Dönüşüm geçirten büyüler de bunun bir türüdür. Dönüşüm süresinde büyücünün büyüleri güçlenir ve bazı Nihai Büyüler dönüşüm süresinde büyüleri değiştirebilirler bile. Bu tür bir Nihai Büyüye sahip büyücüler diğerlerinden daha şanslı kabul edilir. Çünkü bu türe ait bir Nihai Büyü, kişinin gücünü yüksek ölçüde arttırır.

Kristaller, simyacılar tarafından yapılmış sayısız üründen sadece bazılarıdır. Bu aletler yapılış amaçlarına göre farklı şeyler gerçekleştirebilirler. Ölçüm kristalleri olduğu gibi güç kristalleri, gelişim kristalleri ve daha pek çok farklı etkiye sahip kristaller vardır. Lakin bunları herkes alamaz çünkü simyacıların yaptığı eşyalar oldukça pahalıdır.

Her bir seviye içinde 5 kademe bulundurur. 1. Kademe başlangıç ve 5. Kademe zirvedir.  Birisi seviye atladığında, büyü gücü ve büyüye karşı direnci artar. İnsanların bedenlerini güçlendiren bir büyüsü yoksa Büyücü Tanrısı bile olursa olsun sıradan bir kılıçtan yiyeceği bir darbe onu öldürebilir. Bu nedenle büyücüler bir yandan da silah eğitimine devam ederler ve büyülerini saldırı kadar savunma için de kullanmaları gerekir. Her seviyenin ilk kademesi hızlı geçilmelidir. Çünkü 1. Kademeler gücün oturmaya başladığı kademelerdir. 1. Kademe bir Büyücü Ustasının gücü 5. Kademe bir Büyücü Çırağından azdır. Buna karşılık 1. Kademeleri geçmesi oldukça kolaydır. Kişi biraz zaman ayırarak hemen 2. Kademeye geçiş sağlayabilir. Bu yüzden 1. Kademe güce sahip olanlar genellikle 2. Kademeye ulaşmadan ortalarda dolaşmazlar.

Seviyeler

Acemi Büyücü
Büyücü Çırağı
Büyücü Ustası
Büyücü Büyükustası
Büyücü Üstadı
Büyücü Kralı
Büyücü İmparatoru
Büyücü Atası
Büyücü Azizi
Büyücü Tanrısı






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44445 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr