Bölüm 29: Süvariyi Alaşağı Etmek

avatar
10896 46

Martial World - Bölüm 29: Süvariyi Alaşağı Etmek


 

Çeviri: bebebiskuvisi

 


Zhu Yan parmağındaki yüzükle oynayarak düşündü. Ardından dedi ki: “Kardeş Wang, Göklerin Talihi Şehri senin bölgen, kim bilir ne tür bağlantıların vardır? Dördüncü Seviye’nin zirvesinde ya da daha üstünde birini bulman zor olmaz.” Zhu Yan, Lin Ming’in sağlam bir temeli olduğundan ve göründüğünden daha güçlü olduğundan şüpheleniyordu. Üçüncü Seviye’nin zirvesinde bir uzmanın onunla rahat bir şekilde ilgilenebilmesi imkansız olacaktı ve bu yüzden doğrudan Dördüncü Seviye birini aramak en iyisi olacaktı.


Wang Yigao cevap verdi: “Dördüncü Seviye’de birkaç uzman tanıyorum ama...onlar babamın ya da abimin korumaları. Daha önceki meseleden dolayı babam emir verdiği için, şimdi kimse beni dinlemiyor.”


Beden Dönüşümü’nün Dördüncü Seviyesi’ndeki insanlar, genellikle hayatının baharındaki taze çiçekler olmazdı. Bu tür insanlar otuz yaşının üzerindeydi ve geneli yüksek bir pozisyondaydı, öyle olmayanlar da güçlü insanların kişisel muhafızlarıydı. Wang Yigao’nun emriyle on beş yaşındaki bir çocuğa zorbalık etmeleri imkansızdı.


Zhu Yan bunu düşünüp Wang Yiago’ya dedi ki: “Yedi Derin Savaşçı Evi’nin testlerinde güvenliği sağlayanlardan biri Zhao Mingshan değil mi? Babandan yakın zamanda bir terfi almamışş mıydı?”


Wang Yigao şaşırdı, ama başını sallayıp konuştu: “Evet doğru. Kardeş Zhao genellikle bana çok kibar davranıyor.” Zhu Yan, başkalarından Zhao Mingshan’ın Göklerin Talihi Şehri’nin Kolluk Kuvveti’nin kaptanı olduğunu duymuştu. Şehrin Kolluk Kuvveti ve Savunma Ordusu sistemin iki parçasıydı. Kolluk Kuvveti, hırsızları yakalamak, yasaları ve düzeni korumak gibi işleri kapsayan kamu güvenliğinden sorumluydu; Savunma Ordusu ise, imparatorun egemenliğini korumak ve ayaklanmaları bastırmaktan sorumluydu.


“Ah, biliyorum...Lin Ming’i sakatlaman için bir fikrim var…” Zhu Yan arabanın perdesini araladı ve zehirli yılanlar gibi Lin Ming’e bakarken yüzü kararmaya başladı.



Yedi Derin Savaşçı Evi’nin testleri üç kısma ayrılıyordu; Güç Testi, Amaç Testi ve Zarif Tapınak!


Bu sabahki ilk test, Güç Testi’ydi.


Güç Eğitimi, Beden Dönüşümü’nün İlk Seviyesi’ydi. Aynı zamanda da dövüş sanatlarının temeliydi. Güç Eğitimi sağlam değilse, sonraki aşamalar, yani Vücut Eğitimi, İç Organ Eğitimi, Kas Değişimi, Kemik Gelişimi yararsız olurdu.


Bundan ötürü, dövüş sanatçıları için güç çok önemliydi. Bu gücün ölçümü de nispeten basitti. Test hakkıyla yapıldığı sürece çok sayıda katılımcı elenirdi.


Bundan dolayı da, Yedi Derin Savaşçı Evi, son yıllarda güç testini ilk sıraya almıştı.


Test, bir adam boyutunda olan özel taş bir heykelden ibaretti. Heykelin tepesinde, gerçek öz tarafından oluşturulmuş bir ışık hüzmesi vardı. Kişi taşa yumruk attığında, hüzmeler kişinin gücünü işaret eden bir ışık yayardı. Bir inç yüksekliğindeki bir ışık demeti, 100 jin’den biraz daha az olurdu. Bir feet yükseklik ise 1000 jin’e tekabül ederdi ve bu da geçme sınırıydı. Bu sınırın altındaki her değer, elenmek anlamına gelirdi.


Ama Beden Dönüşümü’nün İlk Seviyesi olan Güç Eğitimi’nin zirvesindeki birinin gücü genellikle dokuz taş civarındaydı. Demir Ağaç’ı kırmak için yeterli olsa da 900 jin civarında olurdu, bu nedenle de böyle dövüş sanatçıları bu testte zor zamanlar geçirirdi.


Lin Ming’in Birinci Seviye’nin zirvesine varmadan gücü 1000 jin’i aşmıştı zaten. Şu anki gücü, 2600 jin’den daha fazlaydı. Bunun sebebi de ‘Kaotik Meziyet Savaş Meridyenleri’nin baskınlığıydı. Doğal olarak da bu test onun en güçlü yanıydı ve birinciliğe oynayabilecek durumdaydı.


Meydanda, test henüz başlamamıştı. Lin Ming yolun kenarındaki taş platform üzerine oturmuş meditasyon yapıyor, solunumunu kontrol ediyordu.


Aniden bir ses patlaması olurken birisi bağırdı: “Yoldan çekilin! Yoldan çekilin!”


Lin Ming gözlerini açtı ve yirmi yaşlarında bir adamın yoldan aşağı doğru bir at üzerinde ilerlediğini görünce şaşırdı. Kalın, parlak bir zırh giyiyordu ve elinde bir çocuk kolu kadar kalın, iki metre uzunluğunda bir kargı tutuyordu. Bir eliyle kargıyı sallarken diğer eliyle de at için kullandığı kırbacı sallayarak kalabalığı dağıttı.


“Dadada.” Toynakların çıkardığı sesler netti ve geniş yol üzerindeki kalabalığı çoğunu dağıttı. Lin Ming kaşlarını çattı. Bugün, Yedi Derin Savaşçı Evi’nin giriş sınavının yapıldığı gündü. Göklerin Talihi Şehri de Kolluk Kuvveti'ni düzeni koruması için buraya gönderecekti. Birinin atıyla çılgınca kalabalığa dalmasına nasıl izin vermişlerdi?


Lin Ming çok geçmeden bu kişinin etrafta mızrağını sallamasına rağmen kimseyi hedef almadığını fark etti. Bu adamın dövüş sanatları iyiymiş gibi görünüyordu ve üstelik, at binmekte de iyiydi.


Lin Ming ilk başta yol kenarında oturmaya devam edip kalkmadı. Ama o anda, adamın uğursuzca gülümsediğini, dönüp atın dizginlerini şaklattığını ve kendisinin üzerine doğru dörtnala koşturmaya başladığını gördü.


Lin Ming’in ifadesi çarpıldı. Bu adamın onun için geldiğini fark etti! At, hızla ona doğru yaklaşıyordu. Adam sadece zırh giymekle kalmıyor, elindeki kalın ve uzun kargı da en azından 100 jin’i buluyordu. Atın süratiyle de birleşince, bir duvarı delebilecek güce ulaşıyordu!


On metreden daha yakına yaklaştığında, adamın elindeki kargı soluk sarı bir ışıkla parlamaya başladı.


Dövüş becerisi!


‘Bir dövüş becerisi kullandıklarına göre beni ciddiye alıyorlar.’ Lin Ming bunu düşünürken gözleri buz gibi oldu. Hafifçe sağa açıldı ve hızla ‘İlk Gerçek Kaos Formülü’nü dolaştırmaya başladı. Lin Ming’in algısı bir an içinde maksimuma ulaştı. Görüşünde, kargının hızı yavaşlarken, gürültülü toynak sesleri kayboldu.


Adamla arasında üç metre kaldığında, Lin Ming esnek bir şekilde durduğu oturur pozisyondan fırladı ve beklenmedik bir şekilde adama doğru hareket etti. Lin Ming kaçınmayı denememişti, bunun yerine her iki elini de uzattı ve kargıyı yakaladı!


Yüz jinlik bir kargı, atın koşma hızıyla beraber bir ağacı parçalayabilecekken bu çocuk elleriyle onu yakalamaya mı çalışıyordu?


Kargıyı eliyle tuttuğunda, Lin Ming gerçek özünü ellerine ve ayaklarına yönlendirdi. Sağ ayağıyla bir geri adım attı, taş platformdan destek alarak ve her iki eliyle birlikte kargıyı çekerek bir anda 2600 jin’den daha fazla olan gücünü ortaya çıkarttı!


“Kalk!”


Lin Ming bağırdı ve kargıyı tuttuğu kollarını aniden yukarı kaldırdı. Adam kargı tarafından kaldırılıp bir bez bebek gibi fırlatılırken sadece ani bir güç duygusu hissetti!


Adam şaşkın hissetti, havada dönerken bir uğultu duydu ve görüşü bulanıklaştı. Bir sonraki an, sırtında fena bir acıyla doğrudan yere çarptı. Bir ağaç gibi yere yıkılır ve ağız dolusu kan tükürürken organları yer değiştirmiş gibi görünüyordu.


Lin Ming elindeki 100 jinlik kargıyı bir yana fırlattı ve geri çekildi. Bu adam, Beden Dönüşümü’nün İkinci Seviyesi’nin gücüne sahipti sadece. Attan da destek almasına rağmen, Lin Ming’in çalıştığı ‘Kaotik Meziyet Savaş Meridyenleri’ne kıyasla, gücü çok yetersizdi!


Kalabalık, tüm olanları nutukları tutulmuş bir şekilde izlemişti. Zırhlı adam, atını tam hız ona doğru sürmüştü ama yine de Lin Ming tarafından kaldırılıp bir yana atılmıştı! Bu genç, insan şeklinde bir vahşi canavardı!


Zhu Yan da uzaktaki arabasından olanları izlemekteydi. Ve yüzü gittikçe daha kasvetli oluyordu. Wang Yigao! İşe yaramaz pirinç kovası! Tanıdığın kişi bile yürüyen patatesten başka bir şey değil! Atın gücüyle desteklenmesine rağmen kenara fırlatılan kendisi oldu!


Ama Zhu Yan sonucun böyle olacağını beklemişti. Sadece Lin Ming’in karşı saldırısının bu kadar güçlü olacağını düşünmemişti!


Tam o sırada, gürültülü ayak seslerinin yaklaştığı duyuldu. “Burada neler oluyor lan? Bunca kalabalığın içinde insanlara saldırmaya cüret eden de kim?”


Lin Ming başını kaldırıp baktığında, oraya bir sürü insanın eşliğinde gelen kişinin Wang Yigao olduğunu gördü. İçinden alay ederek güldü. Belli ki, bu olanları bu adam planlamıştı.


Wang Yigao, Lin Ming tarafından fırlatılmış adama baktı ve kalp atışlarının hızlandığını hissetti. Bu güç, gerçekten korkutucuydu. Ama destek olarak getirmiş olduğu insan kalabalığını hatırlayıp sakinleşti. Dişlerini sıkıp öfkeyle Lin Ming’e bakarken oradakileri cesaretlendirdi. “Lin Ming! Seni piç! Tekrar tekrar adamlarımla savaşıyorsun! Seninle bu küçük ayrıntılar üzerine tartışmaya gelmedim, ama bu sefer çok ileri gittin!”


“Gidin! Gidin ve onu bana getirin! Onu ayağınızın altın alın! Gerekirse onu öldürün! Sorumluluğu ben alacağım!” Wang Yigao kahramanvari bir tavır takınıp elini salladı. Ama beklenmedik şekilde, şifreyi söylediği hâlde kimse hareket etmedi!


Gerekirse onu öldürün! Sorumluluğu ben alacağım mı? Yok ya! Ne boktan şaka! Bizi öldürürse de sorumlu olacak mısın?


Kalabalığın büyük kısmı Beden Dönüşümü’nün İlk Seviyesi’ndeydi ve ufak bir kısmı da İkinci Seviye’deydi. Ama kendi seviyelerinde olanlardan daha zayıf sayılırlardı. Lin Ming’in at üstündeki adamın fırlatışını hepsi görmüştü ve bu sahne zihinlerine kazınmıştı. Onu indirmeye çalışmak ölümle dans etmek değil miydi?


Lin Ming gülümseyip konuştu: “Nasıl? Aradan üç ay geçmesine rağmen nasıl olur da bir grup fino sahibi olmaktan öteye gidemezsin?”

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr