Bölüm 839: Mor Aslan Yıldırım Kaynağı

Savaş ruhunun evrimi ani gerçekleşmezdi, yavaş bir süreçti. Mızrak şekilli savaş ruhu yavaşça bronz rengini döktü ve parlak gümüşe döndü.

Zaman geçti. Mor Dao desenleri mızrak şekilli savaş ruhunun etrafında dönmeyi sürdürdü ve sürekli altın denizin enerjisini emdi. Bu enerji, zirve aşama ruh özü taşının, cennet adım Şeytan Tanrı Kemiği'nin, deniz yılanı kristallerinin ve diğer ilahi materyallerden yayılan enerjiydi; kalitesi son derece yüksekti.

Ancak bu geniş ve korkunç enerji ince mor Dao desenlerine aktı. Bu değişime neden olmadı, sadece biraz daha parlaklaştı.

Enerji sürekli Lin Ming'in etrafında dönmeye devam etti, Gökyüzü Kilidi Dizisi'nin içindeki enerji de çökmeye başladı. Gökyüzündeki altın ışık soldu ve artık göz kamaştırıcı değildi. Semada parlayan altın ilahi yıldırım da solmaya başladı ve bulutların arasına gizlendi.

Bir süre sonra enerji sonunda hareketini bıraktı. Herkesin şok eden süper ve ezici güç sonunda kaybolmuştu. Herkes Gökyüzü Kilidi Dizisi'nin içindeki sahneyi görmek için gözlerini dikti.

Lin Ming gerçekten ortadan kaybolmuştu. Vücudu yeniden oluşmamıştı.

“Bitti mi?”

Lin Ming'in bedeni ortadan kaybolduktan sonra çevredeki dövüş sanatçıları bir saat boyunca bekledi. Ancak hiçbir değişiklik olmadı.

“Bir saat oldu. Lin Lanjian gerçekten burada öldü mü?”

“Lin Lanjian'ın yetişimi yetersiz gelmiş olmalı. Üç Tanrı Dönüştürücü Hap ile zoraki atılım yapmaya çalışmak çok riskli bir şey! Bu sonsuz nadir yeteneğin Asura Kutsal Krallık tarafından çıkmaza zorlanmasına ve bunun son kumarı olmasına üzülmekten yapacak bir şeyimiz yok. Sonunda o da düştü!”

Beşinci seviye bir tarikatın Hayat Yıkımı dövüş sanatçısı pişmanlık ile başını salladı. Lin Lanjian'ın büyümesine izin verilseydi, kaçınılmaz olarak Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın tarihindeki en büyük dahi olacaktı!

Ancak bu hayallerin hepsi ateşe düşen su damlaları gibi yok olmuştu, geriye buhardan başka bir şey kalmamıştı.

Henüz hiçbir dövüş sanatçısı ayrılmadı. Yüksek seviyeli figürler gitmeden düşük seviyeli dövüş sanatçıları da körü körüne izlemeye devam etti.

Gökyüzü Kilidi Dizisi'ni izleyen bir elder iç çekti ve arkasındaki öğrencisine söyledi. “Hayat Yıkımı'nı geçmek en riskli adımdır. Yetişimin denemek için yeterli olana kadar bekle. Aksi halde sonsuz nadir bir yetenek olsan bile ölme ihtimalin olur.”

“Bu öğrenciniz öğretilerinizi unutmayacak!”

“Mm.” Yaşlı adam başını salladı ve başka bir şey söylemedi. O sırada gökyüzünden hafif bir ses duydu.

“Mm? Bu da ne?”

Bunu sadece yaşlı adam değil, diğerleri de duydu.

Mor Dao desenleri Lin Ming'in savaş ruhunda ortaya çıktığı anda, gece gökyüzünde çekici bir güç oluşturmuşlardı. Büyük Dao'nun sesi soğuk, sakin ve hiçbir duygu belirtisi olmayan ilahi tanrı fısıltıları gibi patladı.

Bu heyecan verici sesi kulaklara geldiği anda, herkesin kalbinde bir korku hissi uyandırdı, hatta bazıları ona karşı dizlerinin üstüne çökmeyi bile istedi.

Ses giderek netleşiyordu. Xiantian Âlemi ve altındaki dövüş sanatçıları bu baskıya dayanamadı ve dizlerinin üzerine çökerek titremeye başladı.

Herkes yukarı bakmadan edemedi. Gökyüzüne baktıkları anda, şiddetli yıldırımlar meydana geldiğini gördüler. Başlangıçta sessiz ilahi yıldırım, bir kez daha hayat bulmuş gibiydi. Havada yoğunlaştı, yoğunlaştı ve şiddetli dalgalara dönüştü!

Gök gürültüleri bulutlara nüfuz edip onları ayırana kadar arttı, neredeyse dinleyenlerin kulak zarlarını patlatacaktı!

“Neler oluyor!?!?”

Bütün dövüş sanatçılarının ifadesi değişti, özellikle düşük yetişime sahip olanların. Dünyanın bu ihtişamıyla karşı karşıya kaldıkları için, çaresizce ruhlarının titrediğini hissediyorlardı.

Yıldırım arkları gökyüzünde döndü ve mor bir yıldırım ağına dönüştü. Boşluk şiddetle tekrar tekrar titredi, sanki her an yırtılabilirmiş gibiydi!

Shibai afalladı. “Bo... Boyutsal bölgenin uzay bariyeri...”

“Bu imkansız! Birkaç İlahi Deniz Yüce Elderi birleşse bile kararalı bir boyutsal bölgenin uzay bariyerini yırtamaz!”

Ancak tanrılar Shibai'nin düşüncesini hiçe sayıyormuş gibi uzay bariyeri sonraki anda aniden parçalandı!

Yok edilmiş gibi görünmüyordu ama ortadan kayboldu! O anda boyutsal bölge sonsuz evren ile birleşti!

“Bu fenomen de ne böyle? Bu nasıl oluyor!?”

Shibai inanamıyordu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın 100.000 yıllık uzun tarihinde böyle bir olay daha önce yaşanmamıştı.

Sadece Shibai değil, Asura Kutsal İmparator da şok olmuştu ve yüzünde belirsiz bir ifade vardı. Bu...

Asura Kutsal İmparator gökyüzüne baktığı anda havada mor çizgiler oluşmaya başladı. Bu çizgiler ejderhanın solgun izlerine benziyordu, pervasızca bükülüyor ve sallanıyordu! Mor çizgiler, Lin Ming'in mızrak şekilli savaş ruhunun ortaya çıkan çizgileriydi.

Bunlar, evrenin kökenine en yakın fenomenlerdi. Boyutsal bölgenin uzay bariyeri durdurulamazdı.

Mor desenler ağır bir dağ gibi aşağı düşmeye başladı. Elder Sarayı böyle büyük bir baskıya dayanamadı ve kumdan kale gibi çökmeye başladı.

“Geri çekilin! Hemen geri çekilin!”

Hayat Yıkımı'nın altındaki tüm dövüş sanatçıları gökyüzünün bu ihtişamına dayanamazdı. Hemen bir düzine milden fazla geriye çekildi, hepsi susup kalmıştı.

“Ne oluyor? Bunlar uçan hava ejderhaları gibi bir şey mi?”

“Birisi Lin Lanjian'ın ölü mü yoksa canlı mı olduğunu söyleyebilir mi?”

Genç bir dövüş sanatçısı şaşkınlıkla söyledi. En çok merak ettiği soru buydu.

“Seni salak, elbette ölmedi. Yoksa bu sahne nasıl meydana gelecekti!” Genç dövüş sanatçısının ustası hızla yanıtladı. Ancak konuştuğu anda kendisi de bunu doğrulayamıyordu. Bu muazzam sahnenin meydana gelmesinin sebebi gerçekten Lin Lanjian olabilir miydi?

Shibai de uzaktan yüzündeki onurlu ifadesiyle izlemeye devam etti.

Lin Ming'in Gökyüzü Kilidi Dizisi'nin içindeki durumunu ruh gücü kullanarak inceledi. Daha önce Lin Ming altın kırmızı yıldırımın veya ilahi hazinelerin enerjilerinin hepsini emmişti. Ama şimdi altın mor yıldırım, Lin Ming'den gelmiş gibi görünmüyordu.

Gökyüzündeki yıldırım ağı giderek yoğunlaştı ve sonunda tek bir boşluğu bile olmayan ağa dönüştü. Tüm boyutsal bölgeyi kapladı ve gökyüzünün gündüz gibi aydınlık görünmesine neden oldu. Çoğu insan bu sahne karşısında gözlerine inanamadı.

Ve o sırada boyutsal bölgenin kuzey tarafında bir ışık demeti göründü. Bu mor ışık demeti bir galaksinin çöküşü gibiydi!

Devasa miktarda yıldırım ışığı bir araya geldi ve vahşi bir canavara dönüştü. Altındaki mor ışık yoluna adım attı ve ufukta ilerledi!

Nefret dolu bakışları Lin Ming'in olduğu yere kilitlendi ve gözleri çılgın öfkesiyle doluydu.

Bu yıldırım vahşi canavarı, 8000 Millik Siyah Bataklık'ın Dokuz Semanın Yıldırım Bölgesi'ndeki Mor Aslan Yıldırım Kaynağı'ydı. İkiz Hayat Yıldırım Kristali'nin aniden paramparça olduğunu hissetmişti ve kalbinde derin acı yaşamıştı. Mucizeler Denizi'nden çıkarak Lin Ming'i öfkesiyle parçalara ayırmak istiyordu.

“Bu da ne!?”

“Bir aslan bu! Mor bir aslan!”

“Yıldırımın izdüşümü... bu bir Yıldırım Ruhu mu!?”

“Tanrım! Böyle güçlü bir enerji, en azından cennet adım Yıldırım Ruhu olmalı! Yıldırımı kendisine çekiyor!”

Birkaç yüksek seviyeli yıldırım özellikli Hayat Yıkımı dövüş sanatçısının ifadesi ortaya çıktı. Böyle bir aura, böyle bir güç, bu kesinlikle cennet adım Yıldırım Ruhu olmalıydı. Orta aşama veya yüksek aşama cennet adım bile olabilirdi!

Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda kimse bir Yıldırım Kaynağı'nın varlığını bilmiyordu. Düşük aşama cennet adım Yıldırım Ruhu bile ömür boyunca nadiren görülebilirdi. Bu dövüş sanatçıları nasıl bir Yıldırım Kaynağı görebilirdi ki?

“Bu Yıldırım Ruhu kuzeydan geldi, Lin Lanjian ile hiçbir ilgisi yok. Buraya büyük yıldırım gücü için gelmiş olmalı!” Bir yıldırım özellikli yaşlı adam söyledi.

Bu ustasız bir hazineydi ama paha biçilemezdi!

Bir yıldırım özellikli dövüş sanatçısı için düşük aşama cennet adım Yıldırım Ruhu'nun değeri yüksek aşama cennet adım hazineye denkti; yarı Aziz seviyesiyle bile karşılaştırılabilirdi!

“Çok muhteşem bir şey! Gerçekten muhteşem bir hasat!”

“Birlikte saldıralım! Onu yakalayabiliriz!”

Cennet adım bir Yıldırım Ruhu güçlüydü ama kimse cennet adımda hangi aşamada olduğunu tam olarak söyleyemiyordu. Buradaki yıldırım özellikli dövüş sanatçıları Hayat Yıkımı'nın yüksek aşamalarına ulaşsa ve Kader Hükmü'nün yüksek sıralarında olsa bile hiçbiri böyle bir şeye cesaret edemezdi.

Şu anda bu Yıldırım Ruhu'nu nasıl bölüşüleceğini tartışacak zaman değildi; önce onu yakalamalıydılar.

“Birlikte saldırmalıyız!”

Mor kıyafetli bir yaşlı adam öne geçti. Yüksek sesle bağırdı ve gözleri heyecan ile doldu!

Kader Hükmü'nün 250. sırasında yer alan bir ustaydı. Şu anda sadece yüksek aşama dünya adım Yıldırım Ruhu vardı. Bu cennet adım Yıldırım Ruhu'nu elde edebilirse, gücü bir seviye daha atlayacaktı!

Beş yıldırım özellikli dövüş sanatçısı süper yeteneklerini kullandı. Aralarından en zayıfı dördüncü aşama Hayat Yıkımı ustasıydı. Düşük sınırdakiler bir şey yapamazdı, çünkü saldırıları önemsizdi. Cennet adım bir Yıldırım Ruhu'nu bastırmaları imkansızdı; bu gücün seviyesiyle baş edemezlerdi.

Mor kıyafetli yaşlı adam öne fırladı. Elindeki topuzu tuttu ve cennet adım Yıldırım Ruhu'na doğru vurdu. Cennet adım Yıldırım Ruhu'na karşı tek başına kendine hiç güveni yoktu ama dört kişiyle birlikte tek bir hamleyle onu mühürleyebileceğini düşünüyordu.

Bang bang bang!

Mor kıyafetli yaşlı adamın hazine topuzu mavi beyaz yıldırım ile parladı, gücünün tamamını kullanmıştı.

“Hah!”

Mor kıyafetli yaşlı adam kükredi ve topuzu Mor Aslan Yıldırım Kaynağı'nın başına vurdu.

“Kükreme!”

Mor Aslan Yıldırım Kaynağı yeri göğü sarsan bir kükreme patlattı. Tüm Hayat Yıkımı dövüş sanatçıları kendilerini bir an sağır gibi hissetti. Kulak zarı patlayanlar bile oldu!

Mor kıyafetli yaşlı adam şok dalgasıyla yüzleşti. Vücudu, kükreme üstünden geçtiği anda sallandı ve kafasından kan sızdı! Mor Aslan Yıldırım Kaynağı daha sonra devasa bir mor pençe çıkardı ve mor kıyafetli adama doğru savurdu. Yüksek bir patlama sesiyle, mor kıyafetli yaşlı adam top gibi geriye doğru gitti!

Geriye uçarken hazine zırhı yıldırım gücüyle patladı. İç organları tamamen dağıldı ve büyük miktarda kan kustu, hayatı hızla soldu.

“Ne!?”

Diğer dört yıldırım özellikli dövüş sanatçısı aniden gökyüzünde durdu. Neyse ki fazla yaklaşmamışlardı ve bu saldırıdan kaçmayı başardılar. Aralarındaki en güçlü mor kıyafetli yaşlı adamın acı çektiğini gördükleri anda hepsi ruhu bedenden çıkacak seviyeye gelene kadar korktu. Kaçmak için arkalarını döndüklerinde ise çok geçti!

Mor Aslan Yıldırım Kaynağı yıldırım yasalarıyla çok uyumluydu; gururlu ve kibirli bir varlıktı! İkiz Hayat Yıldırım Kristali paramparça olduğu için öfkeyle yanıyordu. Ve şimdi onu kışkırtmaya cüret eden kime merhamet gösterecekti?

Büyük bir kükreme patlattı ve kükremesi dört yıldırım özellikli dövüş sanatçısına doğru ilerledi. Koyun sürüsüne saldıran bir kurttan farkı yoktu. Bir süre için havayı sefil çığlıklar doldurdu ve gökyüzünden yağmur gibi kan yağdı!

Sadece bir göz açıp kapayıncaya dek dört yıldırım özellikli dövüş sanatçısı yok olmuştu. Birinin kafası patlamıştı; oracıkta ölmüştü. Diğer üçü ise bedenleri köze dönmüştü ve hayatlarının son anını yaşıyorlardı!

Bu ani sahne çevredeki tüm dövüş sanatçılarının solmasına neden oldu; bu şey de nereden gelmişti!?