Bölüm 834: Atılımın Başlangıcı

“Gerçekten gelmişsiniz! Bir yıl sonra bir daha görüşeceğimizi hiç düşünmemiştim.” Lin Ming duygulu sesiyle söyledi. Duanmu Qun ve diğerlerinin yetişimine baktı. Duanmu Qun üç yıldızlı Sevimli Kral'ın zirvesine ulaşmıştı ve dört yıldıza erişmesine sadece bir adım kalmıştı. Sevimliler insanlardan farklı bir yetişim sistemini çalıştıkları için, dört yıldızlı Sevimli Kral, ikinci aşama Hayat Yıkımı dövüş sanatçısına denkti.

Lan Xin ve Feng Shen ise sorunsuz şekilde üç yıldızlı Sevimli Kral Âlemi'ne geçmişti. Bu yetişim Geç Dönen Çekirdek Âlemi'nden güçlü olarak kabul edilse de, birinci aşama Hayat Yıkımı Âlemi'nden biraz daha zayıftı.

Üçü de İmparator seviyesi yetenekti ve Lin Ming'den daha büyüklerdi. Şimdiye kadar, Lin Ming dışında karşılaştıkları kişilere karşı yetişim konusunda kaybetmemişlerdi. Sadece toplam savaş gücü konusunda zayıflardı.

“Evet. Seni de görmek çok güzel. Geçen yıl dört Kutsal Krallık'da her türlü tehlikeli bölgeye girdik. Fazla bir şey elde edemesek bile Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın kahraman elitleriyle yaptığımız savaşlar ile birlikte çok sayıda deneyim elde ettik. Bazen kaybettik, bazen kazandık, bu şekilde bilgi elde ettik. Kardeş Lin, gelecekte Kutsal Şeytan Kıtası'na dönmeyi düşünüyor musun?”

Duanmu Qun gerçek öz ses iletimiyle söyledi. Lin Lanjian'ı duyduğu anda bu gencin Lin Ming olduğunu düşünmüştü. Şimdi bu tahminini doğruladıktan sonra, Lin Ming'in statüsünün çok hassas olduğunu ve Kutsal Şeytan Kıtası sırrını başkalarına söylememesi gerektiğini fark etmişti. Aksi takdirde başkaları Lin Ming'in diğer kıtalara ulaşmak için geçerli bir yöntemi olduğunu öğrenirse, gereksiz yere başı belaya girecekti.

“Kutsal Şeytan Kıtası... elbette bir gün oraya geri döneceğim.”

Lin Ming İmparator Yolu'nu hiç unutmamıştı. Oraya geri dönecekti ama şu anda gücü çok yetersizdi.

“Birkaç yıl içinde geri dönmeyi planlıyorum. Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın yakınlarında kalabilirsiniz. Geri dönmeye karar verdiğimde, Terk Edilmiş Tanrı Klanı'na bir mesaj bırakacağım.”

Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın merkez bölgesi son derece geniş bir yerdi. Özel ses iletim tılsımlarına sahip olan birisi bile, bir milyon mil uzaktaki birine mesaj gönderemezdi, üstelik merkez bölgesi bir düzine milyon mil genişliğin üzerindeydi. Burada birini ses iletim tılsımı ile bulmak kolay değildi. Bu nedenle geride bir ses iletim işareti bırakmak mantıklı değildi.

“Güzel, biz de birkaç yıl içinde dönmek istiyorduk. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'na yaptığımız maceramızda büyük miktarda hasat yaptık.” Lan Xin parlak gülümsemesiyle söyledi. Kişinin ufkunu geliştirmesi, çok şanslı olmasa bile bir dövüş sanatçısının büyümesi için çok önemliydi.

“Kardeş Lin, bu savaşa girmek istediğinden ne kadar eminsin? Asura Kutsal Krallık'ın gizli yeteneklerinin yanı sıra, Sofular'ı da çağırdığını duydum.” Sessiz Feng Shen aniden söyledi. Geçmiş yılda Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın merkez bölgesinin dövüş sanatçıları konusunda çok iyi bilgi elde etmişlerdi ve Asura Kutsal Krallık'ın arka planının ne kadar güçlü olduğunun farkındaydılar. Lin Ming'in ne kadar güçlü olduğunu bilseler bile, Feng Shen arkadaşı için endişelenmeden edemiyordu.

Lin Ming derin bir nefes aldı. Başını salladı ve söyledi. “Hayat Yıkımı'na geçtikten sonra şansımın hangi seviyede olacağını veya gücümün seviyesini bilemiyorum. Ayrıca Asura Kutsal Krallık'ın ustalarının gücünü de bilmiyorum. Baskı hissetmediğimi söylersem yalan olur. Yoksa zaten dinlenmek için restorana gelemezdim. Bu, kendi elimdeki kartları bile bilmediğim bir kumar. Elbette Asura Kutsal Krallık'ın durumu da aynı. Kimse son ana kadar kazananı bilemeyecek.”

Onlar konuşurken, havada ilahi bir müzik sesi patladı. Pencerenin dışından baktıkları anda altın ilahi bir arabanın yavaşça uçtuğunu ve iki tane görkemli vahşi canavar tarafından çekildiğini gördüler. Bu ilahi arabanın bir yanına iki kulplu fırın şekli, diğer yanına ise güzel şekilde ‘Yun’ harfleri kazınmıştı.

Bu ilahi arabanın ortaya çıkışı, herkesin dikkatini çekti.

“Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın ilahi arabası!”

“Yun... o Veliaht Prens Yang Yun olmalı! Yang Yun bile gelmiş!”

“Bu mantıklı aslında. Yang Yun'un Lin Lanjian'ı beğendiğini ve çok takdir ettiğine dair söylentiler duymuştum. Antik metinlerde bile olmayan bu savaşı elbette görmek isteyecektir!”

Yang Yun, Dokuz Fırın Kutsal Krallık'da sarsılmaz bir statüye sahipti. 10 yılı aşkın bir süredir hiç savaşmamıştı ve yetişimi gizliydi. Kimse ulaştığı sınırı bilmiyordu.

Bazı söylentilere göre Yang Yun yetişiminde darboğaza girmişti ve uzun süredir gelişim kaydedemiyordu.

Ancak başka bir söylenti de Yang Yun gücünün inanılmaz olduğunu ve gelişmeye devam ettiğini gösteriyordu.

Gerçeği ise kimse bilmiyordu.

“Yang Yun...” Duanmu Qun'un kaşları yükseldi. Gerçek öz ses iletimiyle söyledi. “Bu kişiyi daha önce görmüştüm. Oldukça ürpertici birisi, onu yeniden görmek istemezdim. Kardeş Lin, biz kalkalım artık.” Duanmu Qun, Feng Shen ve Lan Xin birbiriyle iletim kurmaya söz verdikten sonra veda ettiler.

İlahi araba altın bir ışıkla parlıyordu. Gökyüzünden aşağı gerçek öz ile çevrili nazik mizaca sahip bir genç adam süzüldü.

“Veliaht Prens Hazretleri'nin bizzat gelmesini beklemiyordum. Gerçekten onur duydum.” Lin Ming Yang Yun'u selamlamak ve gizlice bunun arkasındaki anlamı anlamak için selamladı. Yang Yun hiç değişmemişti. Dantianı hala sis katmanıyla kaplıydı ve yetişimini görmek imkansızdı.

Lin Ming müthiş bir duyuya sahip olsa da, Yang Yun'un yetişiminin derinliğini göremiyordu.

Söylentilere göre, Yang Yun Dokuz Fırın Kutsal İmparatoru'nun haremindeki güzel bir cariyenin çocuğuydu. Kadının dövüş yeteneği sıradandı ve Yang Yun da özelliği olmayan sıradan bir dövüş sanatları yeteneğine sahipti. Ama 12 yaşında dövüş sanatları potansiyeli aniden çarpıcı şekilde fırlamıştı ve yükselişi durdurulamaz hale gelmişti.

Dövüş sanatları dünyasında böyle bir durum azdı ama çok nadir de değildi. Örneğin, Sekiz Güz Yıldırım İmparatoru gibi hayatı iniş çıkışlar ile dolu birisi gelecekte yüksek seviyelere ulaşmayı başarmıştı.

“Haha, Kardeş Lin bu kadar kibar olmana gerek yok. Kardeş Lin'in bir Kutsal Krallık'ın tüm Hayat Yıkımı dövüş sanatçılarına meydan okuyacağına hiç ihtimal vermiyordum, hem de birinci Hayat Yıkımı aşamasında.”

Lin Ming söyledi. “Çıkmaza girmiştim. Tek şansım, ölümün pençesine yürümek ve oradan canlı çıkmayı ummaktı.”

“Mm... Asura Kutsal Krallık oldukça kararlı. Kardeş Lin bu savaşı gerçekten kazanmayı başarabilirsen, Asura Kutsal Krallık'ın seni artık rahatsız edemeyeceğine eminim.”

Yang Yun ciddiyetle söz verdi. Lin Ming güldü ve söyledi. “Kardeş Yang'ın iyi niyetlerine gerçekten teşekkür ederim.”

Lin Ming bu savaşı gerçekten kazanır ve Terk Edilmiş Tanrı Klanı'nın koruması altında Hayat Yıkımı'nın ikinci veya üçüncü aşamasına geçebilirse, Evrensel Eritme Fırını, Yıldız Alevi veya Dokuz Semanın Yıldırım Ruhu gibi sırlarını ortaya çıkarsa bile bu yaşlı İlahi Deniz ustaları artık hazinelerine göz dikemeyecekti. Bu, gücün getirdiği bir ayrıcalık ve statüydü.

Şu anda birçok güç Lin Ming'i kazanmayı düşünüyordu zaten.

Yang Yun Lin Ming'in dantiana iyice baktı ve konuyu değiştirdi. “Ama bundan önce, Kardeş Lin Hayat Yıkımı Âlemi'ne geçmek istiyorsa bu kolay olmayacak. Aslında, Kardeş Lin'e küçük bir hediye de getirmiştim.”

Yang Yun bir Tahta Ruhu Yeşimi kutusu çıkardı. Lin Ming açtıktan sonra içindekini görünce şaşkına döndü.

Tahta Ruhu Yeşimi kutusunun içinde iki Tanrı Dönüştürücü Hap vardı!

Bir Tanrı Dönüştürücü Hap bile son derece değerliydi. Bir Hayat Yıkımı ustasının İlahi Deniz Âlemi'ne geçmesini sağlayabilirdi. Asura Kutsal Krallık, Lin Ming'i yakalamak için bir Tanrı Dönüştürücü Hap ödülü vermişti.

Böyle bir hapın bir Dönen Çekirdek dövüş sanatçısı tarafından Hayat Yıkımı'na geçmek için kullanılması tamamen israftı.

Lin Ming, Yang Yun'un ona böyle bir hediye vereceğini düşünmemişti. Üstelik iki tane vermişti! Onun Hayat Yıkımı'na geçerken çekeceği zorlukların farkında mıydı? Aksi takdirde neden ona sadece birinci aşama Hayat Yıkımı Âlemi'ne geçerken iki tane Tanrı Dönüştürücü Hap verecekti ki?

Lin Ming bunu düşünmeden edemedi.

Yang Yun etkilenmiş görünmüyordu. Hafifçe gülümsedi ve söyledi. “Bu küçük bir hediye sadece. Umarım Kardeş Lin Hayat Yıkımı Âlemi'ne başarıyla adım atar. Lütfen al bunu.”

İki Tanrı Dönüştürücü Hap, Lin Ming'in Hayat Yıkımı'na geçmesinde gerçekten çok yardımcı olacaktı. Ama Yang Yun'un ifadesini gördüğü anda kalbine bir şüphe düştü. “Kardeş Yang'ın hediyesini kabul edemem.”

Dokuz Fırın Kutsal Krallık gibi simya Kutsal Toprakları'nda bile bir Tanrı Dönüştürücü Hap'ın üretimi en az 100.000 ruh özü taşı ederdi. Halka sunulurken 300.000 ruh özü taşına bile satılabilirdi! Yoksa zaten Asura Kutsal Krallık bunu bir ödül olarak sunar mıydı?

Buna rağmen Dokuz Fırın Kutsal Krallık, Tanrı Dönüştürücü Hap satışına sınır koymuştu. Kimse sonuçta düşmanın ustalarını eğitmek istemezdi.

İki Tanrı Dönüştürücü Hap, yüksek seviyelerdeki herhangi bir Hayat Yıkımı ustasının çılgına dönmesine yeterdi. Lin Ming Yang Yun'a böyle bir iyilik borçlu olmak istemiyordu.

Yang Yun, Lin Ming'in düşüncelerini zaten bekliyordu. Hafifçe güldü ve söyledi. “Kardeş Lin bunu reddetmene gerek yok. Buna ihtiyacın olduğunu biliyorum. Bir dövüş sanatçaısı Hayat Yıkımı'na geçerken, vahşi canavarın ilahi türbülanstan geçtiğine benzer bir sıkıntıya girer. Daha güçlü vahşi canavarlar, daha güçlü keder çekerler ve tanrılar onları barındırmak istemez. Kardeş Lin senin Hayat Yıkımı'na geçmek istemen, bir ilahi sel ejderhasının bir Gerçek Ejderha'ya dönüşmesi gibi bir şey.  Ejderha kapıdan geçerse ve gökyüzüne yükselirse, kesinlikle dünyada onun uçmasını engelleyebilecek birisi kalmayacak.”

Yang Yun konuştuğu anda Lin Ming'in şüpheleri daha da arttı. Sakinliğini korudu ve söyledi. “İnsanlar vahşi canavarlardan farklıdır. Vahşi canavarların göksel kederden geçmesinin nedeni yetişimlerinin tanrılara meydan okuması, tanrılar onları bu yüzden arasında barındırmaz. Daha güçlü bir vahşi canavarın, kederininden kurtulması daha zor normal olarak. Ama bir dövüş sanatçısının Hayat Yıkımı'nda ölümlü bedeni parçalanır ve tekrardan oluşur. Aksine daha sağlam temele sahip olan bir dövüş sanatçısının, Hayat Yıkımı'na geçmesi daha kolay olur.”

“Haha, biliyorum ama bazen insanlar vahşi canavarlara benzer.” Yang Yun öylesine söylerken güldü. Lin Ming'in kaşları büzüldü; Yang Yun'un hep başka bir niyeti olduğunu hissediyordu.

“Kardeş Lin, burada sadece iki Tanrı Dönüştürücü Hap var, bunlar fazla bir şey sayılmaz. Kalbinde suçluluk hissediyorsan, bunu ödünç veriyorum gibi düşün. Savaşı kazandıktan sonra kesinlikle büyük bir servet elde edeceksin. O zaman bana kolayca 400.000 ruh özü taşını ödeyebilirsin!”

Yang Yun'un tarzı kaygısız ve rahattı. Lin Ming bu şüpheli hislerini bir kenara  bıraktı ve hapları aldı. Şu anda onlara gerçekten ihtiyacı vardı. Onun için Hayat Yıkımı'na geçmek tam bir meydan okumaydı. Başarısızlık, mutlak ölüm demekti!

Bu nedenle iki Tanrı Dönüştürücü Hap şansını iyice artırabilirdi, üstelik sadece 400.000 ruh özü taşı ödemesi gerekecekti.

Bu, Yang Yun'un giderek gizemli olduğunu düşündürtüyordu.

Yang Yun'dan sonra kahramanlar gelmeye devam etti, bu kahramanlara Yedi Yıldız Kutsal Krallık'dan Li Yifeng de dahildi.

“Haha, burası çok canlı! Gerçekten doğru zamanda gelmişim! O kadar uzun süre hapsedildim ki boğularak öleceğim sandım!” Li Yifeng, daha önce benzeri olmayan bir etkinliğe katıldığı için ellerini ovuşturdu. Macerasında yaramazlık yaptıktan ve bela çıkardıktan sonra nişanlısı tarafından rapor edilmişti ve hapis cezasıyla cezalandırılmıştı. Bu sefer, ‘gözlemleyerek öğrenme’ tekniğini kullanmış ve gizlice çıkmıştı. Doğal olarak çok mutluydu.

“Bu Lin Lanjian'ın kim olduğu ve nereden geldiği hakkında hiç fikrim yok ama benden bile çılgın birisi.”

Li Yifeng yüksek sesle söyledi. O da Geç Dönen Çekirdek Âlemi'nin zirvesinde olmasına rağmen bir Hayat Yıkımı ustasıyla zor bela savaşıyordu.

“Bir Kader Hükmü ustası, elbette senden çılgın olacak.” Yanındaki genç hizmetçi söyledi. Kalbinde Li Yifeng'i son derece yüksekte tutmasına rağmen, sıradan bir Hayat Yıkımı ustası ve bir Kader Hükmü ustası arasındaki farkı biliyordu.

İkisi de Lin Lanjian'ın Lin Ming olduğunu bilmiyordu. Bunun ana sebebi, hapis cezasına çarptırılmaları ve dışarıdan haber alamamalarıydı. Ama antik çağlardan beri görülmeyen bu savaşın patlak vereceğini öğrendikten sonra elbette izlemek için sabırsızlanıyorlardı. Lin Lanjian hakkında yetişim yöntemi ve kullandığı silah konusunda bilgi sahibi değillerdi. Aksi takdirde Lin Ming ile olan benzerliklerini kesinlikle fark ederlerdi.

“Üzgünüm, Bay Lin Lanjian şu anda Hayat Yıkımı'na geçmek için inzivaya girdi. Konuk almak istemiyor!”

Elder Sarayı'nın önündeki iki muhafız soğuk şekilde Li Yifeng ve genç hizmetçiyi reddetti. Li Yifeng dünyanın kahramanları ile tanışmayı severdi. Bu yüzden Lin Lanjian ile tanışmayı da kaçıramazdı. Ancak geç kalmıştı.

“İnzivaya mı girdi?” Li Yifeng'in gözleri parladı. Bu doğruysa, iki ya da üç gün enerjisini topladıktan sonra tüm enerjisini patlatacak ve resmen Hayat Yıkımı'na geçmeye çalışacaktı. Bu gerçekten büyük bir olaydı!