Bölüm 808: Hayat Yıkımı Denemesi

Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın 38.000 mil kuzey batısında, birkaç yüz mil boyunca uzanan küçük sıra dağlardan oluşan Beş Zirve Dağı vardı. Burada cennet ve toprak kökenli enerji zengin kabul edilmezdi ve ruh damarlarının seviyesi zorlukla dördüncü aşama olarak derecelendirilebilirdi; Beş Element Bölgesi'nin yedi büyük tarikatının ruh damarlarından biraz daha kötüydü.

Beş Zirve Dağı'nda üç küçük tarikat vardı, hepsi de üçüncü seviye tarikatlardı.

Üç tarikat genellikle kendi arasında çatışsa da, ortak düşmanlarına karşı bir araya geliyorlardı. Bu şekilde dördüncü aşama ruh damarlarını diğer tarikatlardan koruyabilirlerdi.

Sabahın erken saatlerinde, öğrenciler süpürgeleri almış ve dağın taş merdivenlerindeki yaprakları süpürüyordu. Bazı çekirdek öğrenciler de eğitimlerine başlamıştı. Her şey sakin ve huzurluydu.

Burası, dört Kutsal Krallık'ın dışında ve uzakta bir yerde, bu nedenle dış dünya ile fazla etkileşim olmazdı. Burada yaşayan öğrenciler çok sakin ve durgun bir hayat yaşıyordu. Çoğu öğrenci İlahi Deniz Âlemi'ni bile bilmiyordu; Xiantian Âlemi'ne ulaşmak onlar için yeterince tatmin ediciydi.

Üç tarikatın her biri, onları koruyan Dönen Çekirdek elderlere sahipti. Genel olarak konuşmak gerekirse, Hükümdarlar ve iç bölge Büyük Elderler'i aşırı Xiantian yetişime sahipti.

Üç tarikatın en iyisi, Beyaz Sanat Tarikatı'ydı, çünkü onların elderı orta Dönen Çekirdek Âlemi'ndeydi. Bu elderın adı Beyaz Chun'du. Üçünü seviye tarikattaki bir orta Dönen Çekirdek elderı, diğer tüm tarikatları yönetmek için fazlasıyla yeterliydi.

Bugün, Beyaz Chun her zamanki gibi zirvedeki sandalyesine oturmuş ve meditasyon yapıyordu. Aniden kalbinde bir değişiklik hissetti. Gözlerini açtı ve üstünden bir rüzgar geçtiğini hissetti. Vücudu uyuştu ve ne olduğunu bile anlamadan yere yığıldı.

Mavi kıyafetli bir genç hayalet gibi, Beyaz Sanat Tarikatı'nın elderının eğitim odasında belirdi. Bilinçsiz yaşlı adama baktı ve başını sallayarak iç çekti. “Bir Dönen Çekirdek ustasının odasının altında bir mağara yapmak ve saklanmak gerçekten zor oldu...”

Bu mavi kıyafetli genç Lin Ming idi. Sessizce uzay gücünün yardımıyla enerji dalgalanmalarını engelleyerek Beyaz Sanat Tarikatı elderının odasının altında kendine mağara kazmıştı. Ancak bunu öğrendikten sonra onu istemsizce bayıltmak zorunda kalmıştı.

Şeytan Parıltısı somurtkan şekilde söyledi. “Bu yaşlı adam sağır mı yoksa salak mı? Resmen yatağının altında mağara açtın, zayıf olsa bile fark etmesi gerekirdi. Geriye kalan tek seçenek, bence bu adam büyük bir aptal.”

Lin Ming hafifçe gülümsedi. Zihni karıştı ve eğitim odasından bir anda kayboldu.

Planı, birkaç ay, belki yarım yıl inzivaya girerek Hayat Yıkımı Âlemi'ne ulaşmaya çalışmaktı. Ruh damarı olmayan bir yer seçerse, çok fazla ruh özü taşı tüketmesi gerekecekti.

Üstelik, ruh özü taşlarındaki cennet ve toprak kökenli enerji zengin olsa da hiddetliydi. Bu açıdan ruhsal toprakların doğal ve zengin köken enerjisi daha iyiydi. Sadece ruh özü taşı kullanırsa, gelecekte kaçınılmaz olarak sorunlar ortaya çıkardı.

Bu nedenle Lin Ming, en az dördüncü seviye veya üstü bir ruh damarı aramıştı. Ama bu tür yerlerin hepsine çeşitli tarikatlar vardı. Sahipsiz bir ruh damarı bulmak imkansızdı.

Lin Ming sadece kendisini gizleyerek gizlice bir mağara açabilirdi.

Büyük bir tarikatın gözlerinden kaçmak imkansızdı. Bu nedenle sonunda Beş Zirve Dağı'na gelmişti.

Beyaz Sanat Tarikatı'nın elderının odası, doğal olarak Beş Zirve Dağı'ndaki en zengin ve saf köken enerjiye sahip yerdi. Bu nedenle Lin Ming burada mağara açmayı seçmişti.

Beyaz Chun'a fark ettirmediği sürece, Lin Ming istediği her şeyi yapabilirdi. Hızla mağarasını tamamladı.

Her şeyden önce temkinli olarak mağara girişine iyi sayıda dizi oluşumu yerleştirdi. Savunma dizileri, gizleme dizileri, uyarı dizileri, karşı saldırı dizileri ve diğer her türlü diziden yerleştirdi.

Bu iş tamamlandıktan sonra, Lin Ming taş yatağa oturdu ve etrafındaki cennet ve toprak kökenli enerjiyi hissetti. Daha sonra uzaysal yüzüğünden yarım fitlik tahta ruhu yeşim kutusu çıkardı. Üzerindeki mühürleri çözdü ve kutunun Dev Şeytan kabartması ortaya çıktı. Bu, Tanrı Dönüştürücü Hap'dı!

“Lin Ming, Hayat Yıkımı darboğazını geçmek istiyorsan, bir Tanrı Dönüştürücü Hap yeterli gelmez!” Şeytan Parıltısı uyardı. Çentik Bayır Dağı'ndan ayrıldıktan sonra, Şeytan Parıltısı Lin Ming'i Hayat Yıkımı Âlemi'ne ulaşmasının zor olacağı konusunda uyarmıştı, normal bir dövüş sanatçısına oranla birkaç kat daha fazla zorlanacaktı.

Bir Tanrı Dönüştürücü Hap, Hayat Yıkımı'nın yüksek aşamalarında faydalıydı. Hatta İlahi Deniz elderı olma şansı bile tanırdı.

Ama Lin Ming'e göre, Hayat Yıkımı Âlemi'ne geçmeye bile yetmeyebilirdi. Bu haksızlığa uğramış gibi hissettiriyordu.

“Şeytan Parıltısı, Hayat Yıkımı Âlemi'ne geçme durumumda yaşayacağım sorunları bana detaylı şekilde açıklayabilir misin?”

Şeytan Parıltısı, Lin Ming'in ruhsal denizinden çıktı ve hamura dönüşerek söyledi. “Lin Ming, sana daha önce Tanrılar Âlemi'nde bile hem vücut, hem de yasa çalışan dövüş sanatçılarının fazla olmadığını söylemiştim. Tanrılar Âlemi'ndeki sayısız dahi var ve herkes vücut ve yasa çift yetişim yapanların aynı seviyedeki diğer dövüş sanatçılarının daha iyi olduğunun farkındadır. Yine de çift yetişim yolunu seçen çok, çok az dövüş sanatçısı vardır. Bunun nedenini bilmek ister misin?”

Şeytan Parıltısı doğrudan Hayat Yıkımı'nın zorluklarından bahsetmek yerine, vücudu dönüşümüyle başladı. Vücut dönüşümünün Hayat Yıkımı Âlemi'ni yakından ilgilendirdiği açıktı. Bu zaten Lin Ming'in ön gördüğü bir şeydi.

Hayat Yıkımı'nı geçmek yeniden doğmaktı.

Vücut dönüşümü ise vücudunun yeniden oluşması, iliklerin yıkanması ve etin temizlenme süreciydi!

Her ikisi de vücuda odaklandığından bağlantıları olması kaçınılmazdı.

Lin Ming yanıt vermek yerine Şeytan Parıltısı'nın açıklamasını dinledi.

“Tanrılar Âlemi'nde vücut dönüşümünün az çalışılmasının dört nedeni var.

İlki, vücut ve yasa yetişimi çok çaba harcatır adama. İnsanların harcayabileceği enerji miktarı sınırlıdır. Vücut dönüşümünü çalışmak biraz daha kolay olsa bile çok miktarda enerji gerektirir. Öz toplama sistemi ise sadece zaman gerektiriyor. Peki dövüş sanatlarının zirvesine çıkmak gerçekten söylediği kadar kolay mı? Tüm enerjini çift yetişim sistemine harcamak yerine, bir yolu seçerek ilerlemek daha mantıklı olabilir.”

Lin Ming, başını salladı. Gerçekten de Tanrılar Âlemi Yüce Elderlar'ının anılarında ‘dövüş sanatlarının zirvesi’ diye bir kavram yoktu. Dövüş sanatlarının nihai sonunu ise hiçbir dövüş sanatçısı tanımlayamıyordu. En yüksek zirvenin bile daha yüksek olduğu bir nokta olduğu için, kimse zirvede yer aldığını söyleyemezdi. Genel olarak, çoğu dövüş sanatçısı zamanının ve enerjisinin çoğunu öz toplama sisteminde kullanırdı.

“İkinci olarak, vücut dönüşümünü çalışmak çok fazla kaynak gerektiriyor. Mesela öz toplama sistemi dövüş sanatçıları sadece seviyesindeki hapları yutarak atılım yapabilirler. Ama bir vücut dönüşümü dövüş sanatçısı bir sürü hap yese de ona yetmez. Özellikle ileri düzeylere geldiğinde ihtiyacın olan kaynak miktarını sen bile bilemeyeceksin. Tanrılar Âlemi'nin büyük ve saygın klanları bile böyle bir yükü kaldıramaz!”

Lin Ming bunu da kabul etti. Geçmişte Cennet Açan Hap düşük seviyeli öz toplama sistemi dövüş sanatçılarının sadece hayalini süsleyen bir ilaçtı. Sakin ve açık yürekli Qin Ziya bile onun karşısında kendini sakinleştirmekte zorlanıyordu.

Ama Lin Ming, Cennet Açan Haplar'ı şeker gibi yutmasına rağmen Sıkıştırılmış İlik'i tamamlayamamıştı. Daha değerli olan Parçalanan Şeytan Kalbi Kristali bile yeterli olmamıştı. Sıkıştırılmış İlik'i tamamlamak için Lin Ming, birkaç on bin yıllık Nirvana Ejderha Kökü'nü emmişti. Bu, Hayat Yıkımı dövüş sanatçılarının bile çılgına dönüceği ilahi bir materyaldi!

“Üçüncü olarak, vücut dönüşümün erken seviyelerini hap ve kaynaklar ile atlattın diyelim. Dao Sarayı'nın Dokuz Yıldızı'na yaklaştığında sadece devasa miktarda kaynağa değil, kaynak yasalarını anlamaya da ihtiyacın olacak. Vücut dönüşümün sisteminde ilerledikçe, gelişim elde etmen daha zorlaşacak! Bir zamanlar benzersiz bir yetenek vücut ve yasa yetişimini son derece yüksek bir sınıra ulaştırmıştı. Ama vücut dönüşümü sistemi yetişim hızı, öz toplama sisteminin hızına yetişememiş ve işe yaramaz bir zayıflığa dönüşmüştü.

Dördüncü neden ise, hepsi arasından ana sorun olan Hayat Yıkımı aşamalarında sürekli zorluğun artması!

Öz toplama sistemi dövüş sanatçısı Hayat Yıkımı aşamalarını geçerken, ilk üç aşamada vücudu yenilenir. Embriyo formuna geri dönersin ve ölümlü olarak doğarak etin tamamen yenilenir. Sonraki üç aşamada ise çekirdeğin parçalanır ve dantianın yeniden oluşur. Yedinci ve sekizinci aşamada ise ruh yenilenir. Çoğu dövüş sanatçısı bu sınırı kaçırarak sadece altıncı aşama Hayat Yıkımı'nda İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşmak ister. Ruhunu geliştirmediği için bu ustalar sıradanlığa mahkum olur.”

Şeytan Parıltısı, bunu söylediğinde Lin Ming'in bir şey deyip demeyeceğini gördü. Daha sonra devam etti. “Anahtar durum burada başlıyor. Birinci Hayat Yıkımı aşamasını geçerken, vücudun kendini şekillendirmeden önce en temel bileşenlerine kadar ayrılacak. Bu, dövüş sanatçısının fiziksel bedeninin dantian gibi olacağı, gerçek özü istediği zaman saklayabileceği ve kurtarabileceği anlamına gelir. Bu nedenle, bu vücudu vücut dönüşümü ile sertleştirmeye ve hazine kadar sert yapmaya benzer ama arada temel bir fark vardır. İşte asıl olay burada. Vücut dönüşümü sayesinde vücut  daha sert ve ayrıştırılması zor hale gelir. Bunu yapmak için çok ama çok fazla enerji tüketmen gerekecek ve vücudun son derece tehlikeli bir hale girecek!

Şu anda Sekiz İç Gizli Kapı'nın üçünü açtın ve ilahi altın meyve ile vücudunu sertleştirdin. Vücudun yüksek aşama dünya adım hazine ile karşılaştırılabilir. Vücudunu tamamen yıkman gerçekten çok zor, çok zor olacak!”

Şeytan Parıltısı, Hayat Yıkımı aşamalarını geçmenin zorluğunu belirtmek için iki kere ‘zor’ dedi. Daha sonra tonunu değiştirdi ve söyledi. “Hayat Yıkımı aşamalarını geçmek imkansıza yakın derecede zor olsa da, bunu başarabilirsen muhteşem bir avantajın olacak. Yani vücudun, öz toplama sisteminin ruhsal vücudunu kazanman ile sadece etinin bile gerçek özü emmesiyle birlikte vücut dönüşümü sisteminin kazandırdığı sertliğini koruyacak.”

Lin Ming sessizce dinlemeye devam etti. İlk vücut ve yasa çift yetişim yoluna girmeye karar verdiğinde Şeytan Parıltısı onu bu yolun zor olacağı konusunda uyarmıştı.

Ancak Lin Ming bunu seçtikten sonra Sekiz İç Gizli Kapı'yı ve Dao Sarayının Dokuz Yıldızı'nı tamamlamaya karar vermişti. Tanrılar Âlemi Yüce Elderı'nın anılarında, Dao Sarayı'nın Dokuz Yıldızı'nı açan dövüş sanatçısı sonsuz güç elde ediyordu. Yumrukları sonsuz gökyüzünü kırabilir ve adımları dünyayı sallayabilirdi.

Şeytan Parıltısı'na göre, Dao Sarayı'nın Dokuz Yıldızı kaynak yasalarını da içeriyordu. Bu, tüm yetişim yöntemlerinin birbiriyle bağlantılı olduğu anlamına mı geliyordu? Vücut dönüşümü sınırına ulaştığında, öz toplama sistemiyle aynı kökene mi ulaşacaktı?

Öyleyse, bu evrenin yasalarına vücut ve yasa çift yetişim ile dokunmak daha kolay değil miydi?

Lin Ming şimdilik bu meseleleri bir kenera bıraktı. Tahta ruhu yeşim kutusunu açtı. İçinde Tanrı Dönüştürücü Hap vardı.

Bu hap, korkunç dereceye kadar sıkıştırılmış cennet ve toprak kökenli enerji içeriyordu. Tüm hap, köken enerjisinin birazını bile serbest bırakmayan kara delik gibi görünüyordu.

Hayat Yıkımı aşamalarını geçmek ne kadar zor olursa olsun, bu yola bir kere adım atmıştı.

Lin Ming, hiç tereddüt etmeden Tanrı Dönüştürücü Hap'ı yuttu. İlk olarak hiçbir tepki olmadı. Daha sonra ise meridyenlerine, büyük bir ısı akışı girerek kemiklerine ve uzuvlarına yayıldı.

Tanrı Dönüştürücü Hap'ın içinde yüksek oranda sıkıştrılmış gerçek öz olduğu için arıtmak son derece zordu. Onu tamamen emmek, yüz gün, hatta daha uzun bile sürebilirdi. Ama Lin Ming endişeli değildi. Azar azar Hayat Yıkımı Âlemi'ne doğru ilerliyordu.