Bölüm 798: İnanılmaz Hız

“Şu velet, bu nasıl mümkün olabiliyor?”

Üç Şeytan Elçisi'nin nefesi tükeniyordu. Lin Ming'in bu hıza ulaşmak için vücudunda bir çeşit gizli yetenek kullandığını düşündüler. Bu gizli yetenekler, genellikle birkaç zararlı yan etkiye yol açardı ve sonsuza kadar korumak imkansız olurdu. Ancak Lin Ming bu kadar uzun süre uçtuktan sonra gücünü kullanmış gibi görünmüyordu. Hala büyük miktarda enerjisi vardı. Ayrıca uçtukça hızlanmaya devam ediyordu. Bu çok garipti!

1000 mil...

2000 mil...

3000 mil…

4000 mil…

5000 mile ulaştıklarında, Lin Ming Çentik Bayır Sıra Dağları'nı geçtikten sonra bile yavaşlamamıştı.

“Lanet olsun! Şimdi ne yapacağız?”

Üçüncü Asura Şeytan Elçisi söyledi. Kader Hükmü'nün 93. sırasında olan orta yaşlı bir adamdı. Uzaysal yüzüğünden bir sarkıt özü çıkardığı anda yuttu ve yüzünde acılı bir ifade belirdi.

“5000 mil boyunca uçtu, nasıl böyle dayanmaya devam edebiliyor!?” Başka bir Şeytan Elçisi uzaysal yüzüğünden yeşim bir şişe çıkardı ve bir kar beyazı hap yuttu.

“Gerçek özümüzü sınırına kadar tükettik. Yetişimi bizden düşük. Bizden daha uzun süre uçması mümkün değil.”

Konuşan kişi, liderlik eden ikinci Şeytan Elçisi'ydi, sözleri güven doluydu. Kader Hükmü'nün 83. sırasında yer alıyordu.

Ancak işler düşündüğü gibi gitmedi...

6000 mil...

7000 mil...

Lin Ming 10.000 mil boyunca uçmak istiyormuş gibi görünüyordu. Üstelik ilerledikçe hızı daha da artıyordu! Birinci Şeytan Elçisi'nin alnında mavi damarları belirdi.

Bu tamamen imkansızdı!

Zaten fazladan 2000 mil uçmuşlardı! Bu çok uzun mesafe olarak kabul edilebilirdi, onların standardında bile...

İkinci Şeytan Elçisi'nin ifadesi son derece çirkinleşti. Bu Lin Lanjian'ın nasıl bir sırrı vardı böyle? Bu kadar hızlı uçarken, nasıl bu kadar uzun süre dayanıyordu?

Herkes 8000 mil sınırına ulaştığında 1000 mil daha uçtu. Lin Ming hala rahat tavrını sürdürüyordu.

Uçan bir dövüş sanatçısı, koşan bir ölümlüye benziyordu. En yüksek hızda koşarken, tamamen tükenip yere düşmeden önce sadece 100-200 metre dayanabilirlerdi.

Ancak maksimum hızlarının %70-80'ini korurlarsa, birkaç mil daha ilerleyebilirlerdi.

Lin Ming de aynı durumdaydı. Sınırının %70 civarlarında uçuyordu. 8000 mil geçtikten sonra bile güç tüketimi fazla değildi. Üstelik Şifa Kapısı'nı açtığı için dayanıklılığı ve yenilenme kabiliyeti normal bir dövüş sanatçısının aşıyordu. Bu nedenle dantianında hala muazzam miktarda gerçek öz vardı.

Ancak arkasındaki üç Şeytan Elçisi çok kötü durumdaydı. 8000 mili geçtikten sonra, olabildiğince hızlı uçmaya devam etmek zorunda kalıyorlardı, uçmaya devam ettikçe tükenmeye devam ediyorlardı. Üçüncü Şeytan Elçisi üçüncü sarkıt özünü de tüketmişti.

“Kovalamaya devam edemeyeceğim.” İkinci Şeytan Elçisi aniden durdu. Takip başladıktan sonra Lin Lanjian'ın sadece 10 mil uzağındaydı. Şu anda ise aradaki fark 100'ü geçmişti!

Ayrıca gerçek özünü destekleyen birkaç ilaç da kullanmıştı. İlaçlar ne kadar iyi olursa olsun, sürekli ilaç tüketmek gerçek özünde safsızlıklara neden olacaktı. Bu olduğunda, savaş gücünün zirvesini koruyabilmesine olanak kalmayacaktı. Böyle bir durumda Dokuz Fırın Kutsal Krallık sınırları içinde tehlikeli bir duruma girecekti.

“Bu Lin Lanjian'ın uçma yeteneğini destekleyen bir hazinesi veya yeteneği olmalı. İkisi bile olabilir.” İkinci Şeytan Elçisi kasvetli ton ile söyledi.

Geç Dönen Çekirdek gencin, hız ve dayanıklılık konusunda altıncı aşama Hayat Yıkımı ustasını geçmesi, tek kelimeyle imkansızdı!

“Siktir! Vücudunda kaç tane hazinesi var lan bunun!?” Birinci Şeytan Elçisi nefes nefese kalmıştı. Çok fazla çaba ve güç harcamıştı ama bu kadar kovaladıktan sonra eline hiçbir şey geçmemişti. Sadece çaresizce Lin Lanjian'ın gözlerinin önünde 300.000 ruh özü taşını çaldığını izlemişlerdi! Bu çok büyük bir utançtı ve bu olayın dedikodusu, yarına kadar tüm dünyaya yayılacaktı. Dört Kutsal Krallık ve gizli alemlerde yaşayan tüm güçlü aile klanları, onlar ile alay edecekti.

“O veledi elime geçireyim, canlı canlı derisini yüzeceğim!”

Üçüncü Şeytan Elçisi öfkeyle söyledi. 300.000 ruh özü taşını düşününce, bağırsaklarının büzüldüğünü ve öleceğini hissetti.

Burada toplamda 300.000 ruh özü taşı değerinde daha nadir üstün ruh özü taşları vardı. Onları eğitim yaparken bile kullanamıyordu. Sadece Hayat Yıkımı'nın aşamalarında atılım yapmaya çalışırken darboğazı atlatmak için onlardan birkaç düzine kadar kullanırdı.

300.000 ruh özü taşını kaybetmekten, şüphesiz üçü suçlanacaktı. Kesinlikle Asura Kutsal Krallık tarafından cezalandırılacaklardı!

“Bir süre meditasyon yapalım ve geri dönelim. Bugün elimiz boş döneceğiz ama Lin Lanjian'ın enerjisini görmeyi başardım. Bir dahaki sefere tahta ruhu yeşimi maskesini taksa bile onu tanıyacağım!” İkinci Şeytan Elçisi meditasyon yapmak için tenha bir yer aramaya başlarken suratsızca söyledi.

Zaten 8000 milden fazla uçmuşlardı. Burası ıssız ve çorak bir yerdi, yakınlarda hiçbir iletim dizisi yoktu. Geri dönmek için yavaşça uçmak zorunda kalacaklardı. Üç Şeytan Elçisi bu gerçeği hatırladığında daha da öfkelendiler, ifadeleri daha da çirkinleşti.

“Sonunda beni kovalamaktan vazgeçtiler.”

Üç Şeytan Elçisi'nden 300 mil ilerideki Lin Ming havada durdu ve dudakları alaycı bir gülümsemeyle kıvrıldı. Üç Şeytan Elçisi çok fazla enerji tüketse bile, o üçüne karşı meydan okumak gibi bir aptallık yapmayacaktı. Bu üçü altıncı aşama Hayat Yıkımı ustasıydı, sonuçta hayat ateşleri hala canlıydı. İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşma umutları vardı. Gençken kesinlikle İmparator seviyesi yetenek olmalıydılar. Sadece bir tane olsa bile Lin Ming onu kışkırtmaya cesaret edemezdi. Şu anda onların dengi değildi.

...

Çentik Bayır Dağı, Asura Kutsal Krallık Şube Bölümü.

“Bu Lin Lanjian çok hızlıydı. Ne oldu acaba? Ne yazık ki, tüm Çentik Bayır Dağı mühürlendi, onu yakalayamayız.”

“Evet. Çok büyük bir savaşı kaçırdık!”

“Hehe, dağın şu anda mühürli olması sadece Lin Lanjian'ın sorunu. Vücudunda çok fazla hazine var; resmen ayaklı bir antik kalıntı.  Yakalanmadan önce bunun haberi kimseye duyurulmaz. Aksi halde birisi daha önce yetişip Asura Kutsal Krallık'ın her şeyini alabilir.”

Çeşitli büyük tarikatların elderleri, Lin Lanjian'ın sonunda ölüm çıkmazına girdiğini konuşuyordu. O sırada üç siyah kıyafetli adam sahneye geldi. Bunlardan birisi, Asura Kutsal Krallık Şube Bölümü'nün sorumlusuydu.

Asura Kutsal Krallık, Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın her yerinde birkaç şube bölümü kurmuştu. Şube bölümünün liderlerine Şube Ustası deniyordu. Kıtanın dört bir yanına çok fazla Şube Ustası dağıldığı için, statüleri fazla yüksek değildi.

Ancak Çentik Bayır Dağı Şube Bölümü bir istisnaydı. Bu Şube Bölümü, Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın içinde birkaç meseleyle ilgilendiği için, en büyüklerinden birisiydi. Bu Şube Bölümü'nün Şube Ustası Kader Hükmü'ne girebilecek kadar güçlüydü. Elbette Şeytan Elçileri ile kıyaslanmaktan uzaktı.

“Şube Ustası Situ!”

Birkaç yaşlı adam saygıyla yumruklarını birleştirdi. Doğal olarak Şube Ustası Situ'yu tanıyorlardı.

Şube Ustası Situ, karşılık olarak ellerini birleştirdi ve söyledi. “Lütfen herkes sakin olsun. Kutsal Krallık'ımızın Şeytan Elçileri Lin Lanjian'ın peşine düştüler. Onu sıkıntı çıkmadan yakalayacaklardır.”

Konuştuğu anda Çentik Bayır Dağı'nda üç Şeytan Elçisi olduğu için mutlu göründü. Aksi halde Lin Lanjian'ın peşine düşemezlerdi. Onun garip hareket hızına ayak uyduramazlardı.

“Lin Lanjian'ı yakaladığımız anda, çaldığı 300.000 ruh özü taşını geri getireceğiz ve saygınlığımızı kurtaracağız. Bu benim için büyük bir erdemdir, bu kadar kahramanın burada birleşmesi, sonuçta itibarımızı yükseltecek.”

Şube Ustası Situ’nun bu düşüncesi, ruh halini çok daha keyifli hale getirdi.