Bölüm 783: Kader Hükmü'ne İlk Giriş

Kader Hükmü'nde toplam 360 birey vardı. Kader Hükmü'ne giren herkesin gelecekte bir gün İlahi Deniz Âlemi'ne geçme umudu olurdu. Bu yüzden Kader Hükmü'ndeki kişilerin çoğu, hayatını kapalı inzivada geçirir ve halkın arasına nadiren çıkardı.

Büyük güçlerin çoğu, onların yabancı patronları olarak hareket etmek için birkaç Kader Hükmü ustasını kazanmayı umut ederdi. Ancak birkaç tane ulusal seviyedeki güçler dışında Cennet Sanatı Ticaret Şirketi gibi sayısız organizasyon bile, bir tanesini yanına çekemezdi.

Her Kutsal Krallık'ın emrinde sadece birkaç Kader Hükmü ustası olurdu. Üstelik sınırda kalanlar hayatlarının ana amacı olarak İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşmayı seçerdi. Eğitim ve şanslı fırsat arama dışında başkalarıyla savaşmayı umursamazlardı. Dünyadaki zenginlik ve güç mücadelesi ise onların gözünde sıkıcı ve değersiz işlerdi.

Bazı Kadar Hükmü ustalarının bu ulusal seviyedeki güçlere katılmasının tek nedeni, kuruluşların onlara sağlayabileceği kaynaklardı.

Kader Hükmü bu kadar etkili olduğu için, çok sayıda kişi bu listeye girmek isterdi. Bu liste sayesinde, dört Kutsal Krallık'daki ustaların yaklaşık durumunu anlayabilirler ve en azından halka gösterdikleri gücü anlayabilirlerdi.

Tüm Kader Hükmü, kağıda yazılır, daha sonra bir kitaba geçirilirdi. Her Hayat Yıkımı ustasının kendi sayfası olurdu, o yüzden Kader Hükmü'nden 360 sayfa olurdu; ne az, ne de çok.

Bu 360 sayfanın içinde bazı dikkat çeken isimler, Kader Hükmü'ne kırmızı mürekkep ile yazılırdı.

Şu anda kırmızı  mürekkep ile yazılanlardan birisi Lin Ming idi.

320. sayfada ismi büyük, kan kırmızısı harfler ile yazılıydı.

Lin Lanjian.

Bu sayfanın arkasında, Lin Ming'in dövüş sanatları dahil olmak üzere hamleleri, siahları ve şu anki başarıları yer alıyordu.

“Lin Lanjian; Silah: Mızrak. 330. sıradaki Kader Hükmü ustası Cesetçi'yi öldürdü. Yetişimi Geç Dönen Çekirdek Âlemi. Son derece nadir bir yetenek.”

Kader Hükmü, övgü konusunda cömertti. Bu sıralama listesi, birkaç yıldır varlığını sürdürüyordu ve sayfalarında çok sayıda dahi vardı. Onların birçoğu Kusursuz İmparator olmuştu. Ancak Kader Hükmü'ne sadece Dönen Çekirdek yetişimiyle giren Lin Ming, bunu bu milenyum içerisinde başarabilen tek kişi olmuştu.

Sadece bu bile bir fırtına çıkması için yeterliydi.

Cadı Deresi Şehri'nin büyük sayıda dövüş sanatçısı, ziyaret etmek için Cennet Sanatı Ticaret Şirketi'ne koştu. Bir süre için tüm Cennet Sanatı Ticaret Şirketi ağzına kadar iş aldı.

Birçoğu haber almak ve Lin Ming ile tanışmak istiyordu. Lin Ming'i kazanmak isteyen büyük güçlerin temsilcileri de vardı. Bu mümkün olmasa bile, denemekten zarar gelmezdi.

Buna karşılık, Cennet Sanatı Ticaret Şirketi'nin işlerinde büyük bir patlama oldu. Bu gerçekten mükemmel bir tesadüftü. O sırada Xiaoxiao'nun artık ailesinin kurallarına uymasına gerek yoktu ve Aile Başkanı pozisyonu için mücadele etmek zorunda değildi.

Şu anda, Cennet Sanatı Ailesi'nde, Xiaoxiao'nun iki büyük amcası, Kader Hükmü'ndeki kırmızı harflere bakıyorlardı. Sanki kelimeler, taze kan ile yazılmış gibiydi.

Cesetçi ölmüştü!

Üstelik Lin Ming tarafından öldürülmüştü!

“Bu nasıl olabilir...” Cennet Sanatı Xiao kendi kendine mırıldandı, bu gerçeği kabullenemiyordu.

“Büyük Kardeş, şimdi ne yapacağız?” Olayların bu ani değişimi, Cennet Sanatı Yun'u cansız yapmıştı. Xiaoxiao'nun öylesine yardım istediği birinin, Kader Hükmü ustası Cesetçi'yi öldürecek kadar güçlü olduğunu beklemiyordu.

“Artık ne yapabiliriz ki!?” Cennet Sanatı Xiao panik içinde bağırdı. Ancak kendini kaybetti. Yalancının mumu yatsıya kadar yanardı. Gerçek eninde sonunda açığa çıkacaktı. Cesetçi ile hiçbir bağlantısı olmadıkları konusunda ailelerine savunma yapmayı göze alamazlardı.

Cesetçi ile anlaşma yapmak zaten en baştan yanlıştı. Xiaoxiao ölseydi, her şey iyi olacaktı. Ancak şu anda ölü olan Cesetçi'ydi, bu tüm öfkeyi onlara çevirmişti. Xiaoxiao şu anda Lin Ming'in desteğine de sahipti, sarsılmaz bir durumdaydı. Kısa süre içinde Lin Ming ile savaşabilecek başka bir Kader Hükmü ustası bulmak imkansızdı.

Veliaht Prens konusunda ise, Cennet Sanatı Xiao'nun artık yardımcı olması konusunda beklentisi kalmamıştı. Cennet Sanatı Ticaret Şirketi, Veliaht Prens için sadece potansiyel bir destekti ve şu anda sonuçları öngörülebilirdi. Dokuz Fırın Veliaht Prensi'nin Cesetçi gibi biriyle anlaşan korkaklar ile iş yapması mümkün değildi.

“Lin Lanjian'ın yaralarını iyileştirmesinden faydalanarak, gizli bir iletim dizisiyle beyefendiyi aramaya gidebiliriz. Cennet Sanatı Ticaret Şirketi'nin iç değişiklikleri kontrolümüzden çıktı; şu anda gidebileceğimiz hiçbir yer yok.” Cennet Sanatı Xiao acıyla söyledi. Artık başka seçeneği yoktu.

Bu kararı verdikten sonra, ikisi gecenin yarısında Cennet Sanatı Ailesi'nden kaçtı. Cennet Sanatı Ailesi gibi bir ailede, doğal olarak kaçmak için özel bir iletim dizisi vardı. Eğer bu iletim dizisinden giderlerse, Lin Ming'in onları kovalayarak öldüreceğinden korkmalarına gerek kalmazdı.

Artık Cennet Sanatı Ailesi Başkanı olma umutları kalmamıştı.

...

O sırada, Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın Anka Kuşu Şehri'nde beş pençeli ejderha kraliyet cübbesi giyen genç bir adam, Kader Hükmü'nün yeni üyesini düşünerek dolanıyordu.

“Veliaht Prens!” Yeşil bir maske takan bir adam, büyük salonda ortaya çıktı ve genç adamın önünde eğildi.

Bu genç adam, Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın Veliaht Prens'iydi. 40 yaşlarındaydı ama 20'sinde bir genç gibi görünüyordu. Bu genç görünümünü yetişimini tüketerek değil, Hayat Yıkımı Âlemi'ne sadece 30 yaşında geçerek sağlamıştı. Fiziksel bedeni tekrardan yenilenmişti, görünüşü 20'sinde gibi görünüyordu, sanki bin yıl değişmeyecek gibiydi.

Erkekler de mümkün olduğunca genç görünümünü korumak istiyordu. Ancak 30 veya 40 yaşına kadar Dönen Çekirdek Âlemi'nde mahsur kalınca, yüzlerinde yaşlanma belirtileri oluşuyor ve orta yaşlı bir adam gibi görünüyorlardı.

Eğer gençliklerinin canlılığını korumak istiyorlarsa, 30 yaşından önce Hayat Yıkımı Âlemi'ne adım atmak zorundaydılar. Ancak böyle bir kişi, neslinin canavar dahisi olarak kabul edilirdi. Bir kaza olmazsa, kesinlikle İlahi Deniz Âlemi'ne girer ve tüm İlahi Deniz ustaları arasında adını duyuran bir kişi olurdu.

“Çevik Ejderha, sorun ne?” Dokuz Fırın Veliaht Prensi sessizce Kader Hükmü'nü kapatırken söyledi.

“Sayın Majesteleri'ne bildiririm. Cennet Sanatı Ailesi'nden iki piyonunuz, gece yarısı Kraliyet Sarayı'na geldi. Veliaht Prens ile konuşmak istiyorlar. Majesteleri onlar ile görüşmek ister mi?”

Yeşil maskeli adama göre Cennet Sanatı Xiao ve Cennet Sanatı Yun, Veliaht Prens ile görüşecek niteliklere sahip olmayan önemsiz kişilerdi. Sadece Lin Lanjian'ın Cesetçi'yi öldürdüğü haber, Veliaht Prens'in ilgisini çekebilirdi.

Ama Dokuz Fırın Veliaht Prens başını salladı ve söyledi. “Bırak, gelsinler. Bir de, Çevik Ejderha, üç büyük ticaret şirketi, iki büyük banka ve Yüz Hazine Müzayede Evi'ni araştırmanı söylemiştim. Şimdiye kadar eline ne geçtin?”

“Majesteleri'ne bildiririm. Dokuz Fırın Muhafızı, şu anda onları gizlice araştırmaya devam ediyor. İki büyük banka ve Yüz Hazine Müzayede Evi'nde büyük bir sorun yok ama üç büyük ticaret şirketinin birkaç sıkıntısı mevcut.”

“Ne? Peki ya Cennet Sanatı Ticaret Şirketi?” Dokuz Fırın Veliaht Prensi memnuniyetle başını salladı ve yüzünde bir gülümseme belirdi.

“Cennet Sanatı Ticaret Şirketi hakkında kesin kanıtlar elde ettik. Cennet Sanatı Ticaret Şirketi'nin önceki başkanı ve önündeki kişi, Kutsal Krallık'ın yasalarını ihlal etmiş. Hatta Asura Kutsal Krallık ile gizli anlaşma yapmışlar, onları düşman gücüyle anlaşma yaptığı için suçlayabiliriz!”

Yeşil maskeli adam kayıtsızca söyledi. Dokuz Fırın Muhafızı'nın baş komutanıydı.

Bu Dokuz Fırın Muhafızı, Kutsal Krallık'ın doğrudan kontrolü altındaki askeri bir bölümdü. Ülkenin hapishanelerinin kontrolünü elinde tutuyordu ve diğer tüm yönleriyle büyük bir güçtü.

Güçleri ve etkileri korkunçtu, hatta Kader Hükmü'nden beş ustaları bile vardı. Bu yeşil maskeli adam da onlardan birisiydi, ayrıca aralarında en güçlüsüydü. Takma adı Çevik Ejderha idi.

Dokuz Fırın Muhafız'ın tüm üyeleri, işlemeli cübbe ve yeşil maske takıyordu. Maskeleri aksesuar amacında değildi, aslında tahta ruhu yeşiminden oyulmuştu. Tahta ruhu yeşiminin algı izole etme özelliği vardı. Bir İlahi Deniz ustası bile, algısını tahta ruhu yeşiminin içine bir inç nüfuz ettiremezdi. Bu nedenle bu maskeleri taktıkları sürece kimse Dokuz Fırın Muhafız dövüş sanatçılarının gerçek kimliğini bilemezdi.

Dokuz Fırın Muhafız'ın toplam 9000 üyesi vardı ve savaş güçleri korku vericiydi. Doğrudan Dokuz Fırın Veliaht Prensi'nin yetkisi altındaydılar ve sağ kolu gibi kabul edilebilirlerdi.

“Güzel. Tüm kanıtları topla ve bana getir.” Dokuz Fırın Veliaht Prensi gülümseyerek söyledi. Bu gizli bir soruşturma olmasına rağmen, iki yılı aşkın süredir devam ediyordu.

Çevik Ejderha bunu duyunca içinden şaşırdı. Veliaht Prens'in ne planladığını bilmiyordu ama üç büyük ticaret şirketi, iki büyük banka ve Yüz Hazine Müzayede Evi, altı büyük ticari kuruluş olarak adlandırılabilirdi. Tüm Dokuz Fırın Kutsal Krallık ekonomisinin neredeyse %10'u onlardan oluşuyordu.

Veliaht Prens hepsini ele geçirmeyi planlıyor olabilir miydi?

Şu bir gerçekti ki, bir ticaret şirketi, büyük ölçekli işler geliştirmek için sadece temiz çalışarak kirli işlere bulaşmadan ilerleyemezdi. Biraz araştırıp kafayı kullandıktan sonra, her türlü sorunları bulunabilirdi. Aslında bu herkesin farkında olduğu bir durumdu.

Öyle olsa bile, dört Kutsal Krallık'ın önceki Kutsal İmparatorlar'ının hepsi ekonomik oligarşinin varlığına razı olmuşlardı, çünkü onlar ülkeyi yönetmede ve zenginlik oluşturmada yardımcı oluyorlardı. Üstelik, karlarının üçte biri, Kutsal Krallık'ın hazinesine giriyordu.

Birisi ekonomik kuruluşları eline geçirmek isterse, Dokuz Fırın Kutsal Krallık'ın mutlak gücünün baskıcı etkisini kullanarak bunu yapabilirdi. Halkın fikrini görmezden gelmek basit bir meseleydi. Ama bu zaten başka bir Kutsal Krallık tarafından test edilmiş ve gerçek kanıtlanmıştı. Büyük ekonomik kuruluşlar, ulusal ülkenin kontrolü altına girdikten sonra, yönetimdeki yolsuzluğun büyümesi artmıştı. Bu daha sonra karda ve verimlilikte düşüşe yol açmış ve birkaç yıl içinde kuruluşların kapanmasına yol açmıştı. Bunun akıllıca bir hamle olmadığı açıktı.

Devlet, çoğunlukla ruh özü taşı madenleri, tahta ruhu yeşimi alanları ve diğer benzer endüstrileri elinde tutabilirdi. Başka bir şeye karışmak kolay iş değildi.

Bu düşüncelere sahip kişi normal bir Prens olsaydı, Çevik Ejderha, onun ihtişamın cazibesine düşmüş aptal birisi olarak tanımlardı.

Ama bu kararı veren kişi Dokuz Fırın Veliaht Prensi idi. Çevik Ejderha, Dokuz Fırın Veliaht Prens'in gizli gücünün miktarının farkındaydı; kesinlikle böyle bir karar verecek kadar aptal birisi değildi. Peki ne yapmayı planlıyordu? Gerçekten altı büyük ekonomik kuruluşu eline mi geçirmek istiyordu? Bu kesinlikle Kutsal Krallık'da bir kargaşaya neden olacaktı.

Çevik Ejderha, tüm bunları sadece hayal etti, emirleri sorgulamadı. Dokuz Fırın Muhafızı'nın baş komutanı olarak görevi sadece emirlere itaat etmekti.

………….

Üç gün sonra, Cennet Sanatı Ticaret Şirketi.

“Mm? Dokuz Fırın Kutsal Krallık Kutsal Saray'dan davetiye mi geldi?”

Cennet Sanatı Ticaret Şirketi'ndeki Lin Ming, tahta ruhu yeşiminden yapılmış bir yeşim kayış aldı. Dokuz Fırın Kutsal Krallık Kraliyet Sarayı'ndan bir davetiye ile işaretlenmişti. Buna ek olarak, bu daveti gönderen kişi bizzat Dokuz Fırın Veliaht Prensi'ydi!

“Dokuz Fırın Veliaht Prensi, misafir olarak Kutsal Saray'a gelmemi ve yanımda Xiaoxiao'yu getirmemi mi istiyor?” Lin Ming yeşim kayışdaki bu mesajı okuyunca kaşlarını çattı.