Bölüm 752: Lin Ming'in Evliliği, Kutsal Krallık Prensi

Güney Ufku Bölgesi, Kızıl Zirve Şehri.

Kızıl Zirve Şehri, Güney Ufku Bölgesi'nin nispeten büyük şehirlerinden birisiydi. Çünkü burada zirve üçüncü seviye bir tarikatın merkezi bulunuyordu.

Sadece birkaç gün önce, Güney Denizi Şeytan Bölgesi'nin işgali nedeniyle Kızıl Zirve Şehri, birkaç dövüş sanatçısının başka şehirlere taşınmasıyla düşüşe geçmişti. Ancak Xuan Wuji'nin ölümünden sonra Kızıl Zirve Şehri, tekrar canlı kalabalıklar ile coşmuştu.

O sırada, Kızıl Zirve Şehri'nin yüksek seviyeli bir restoranında birkaç dövüş sanatçısı bir arada oturmuş ve konuşuyordu. “İlahi Anka Kuşu Adası'nın Genç İmparatoru'nun bir ay içinde evleneceğini duydum! Tüm İlahi Anka Kuşu Adası şu anda her yerden gelen misafirleri ağırlıyor. Güney Ufku Bölgesi ve Beş Element Bölgesi'nin çoğu önemli kişisi de katılacakmış. Hatta sıradan bir üçüncü seviye tarikatın Hükümdar'ı ana salona girecek niteliklere sahip olmadığı için yan salonlardan birine girecekmiş!”

“Vay canına, üçüncü seviye tarikatın Hükümdarı bile sadece yan salona giriyor.” Bir dövüş sanatçısı iç çekerken söyledi. Hepsi üçüncü seviye Kızıl Zirve Tarikatı'ndan geliyordu. Bir Hükümdar seviyesindeki kişileri görmek onlar için nadirdi. Onlara göre böyle bir kişi çok yüksek bir varlıktı.

“Kim evleniyor şimdi?” Birkaç dövüş sanatçısı konuşurken aniden tembel bir ses geldi.

Hemen bu sese baktılar ve restoranın köşesinde sarı Kirin cübbe giyen başında mor altın bir taç olan bir adam gördüler. Genç adam, bir şarap kadehiyle oynaşıyordu ve yanında ona eşlik eden aralarından birisi genç bir rahibe olan üç güzel kadın vardı.

Grup bunu gördüğü anda, sıradan adamlar bu sahne karşısında onu çok kıskanır ve şanslı bir domuz olduğunu düşünürdü.

Bu dövüş sanatçıları da istisna değildi. Kızıl Zirve Tarikatı'nın lider öğrencisi buna daha fazla tahammül edemedi ve söyledi. “İlahi Anka Kuşu Adası'nın Genç İmparatoru Lin Ming'in düğünü! Bir ay içinde olacak!”

Lin Ming, Xuan Wuji'yi öldürdükten sonra Güney Ufku Bölgesi'nin parlayan yıldızı olmuştu. Kimse Lin Ming'e tam ismiyle hitap etmeye cesaret edemiyordu.

Lin Ming'e İlahi Anka Kuşu Adası'nın Kutsal Oğlu, Büyük Kahraman Lin ve benzeri atıfta bulunuyorlardı. Daha sonra rastgele Genç İmparator Lin Ming ismi yayılmıştı.

Onlara göre Lin Ming gelecekte kesinlikle bir Kusursuz İmparator olacaktı. Bu yüzden Genç İmparator doğru bir hitap şekliydi.

“Anladım, gerçekten doğru duymuşum.” Kirin cübbeli genç, Kutsal Krallık Prensi Li Yifeng idi. Büyük Zen Bölgesi'ne geldiğinde Lin Ming'in ismini zaten duymuştu. Yavaşça ona eşlik eden güzelleriyle, Güney Ufku Bölgesi'ne doğru giderken Lin Ming'in düğününü duydu.

“Genç İmparator mu? Lin Ming'e Genç İmparator mu diyorsunuz?” Güzel bir elbise giyen genç bir hizmetçi bunu fazla takmadı. “Genç ustam bile böyle şekilde hitap edilmek istemez. Yine de sıradan dördüncü bir tarikattan gelen Lin Ming'e Genç İmparator mu diyorsunuz yani? Çok kibirlisiniz!”

“Kibirli mi?” Kızıl Zirve Tarikatı'nın öğrencisi yanlış duymuş gibi geniş gözlerle baktı. Küçük dördüncü seviye tarikat mı? Bu insanlar dördüncü seviye tüm tarikatları küçük görüyormuş gibiydi. “Humph, siz ne bilirsiniz ki? Genç İmparator, Lin Ming'in kendine atadığı bir ünvan değil. Güney Ufku Bölgesi'nin dövüş sanatçıları ona böyle hitap ediyor. Genç İmparator çok genç olmasına rağmen Xuan Wuji'yi yenmeyi başardı. Yeteneği hem şimdiki, hem antik zamanlardan beri herkesi aşıyor. Gelecekte bir Kusursuz İmparator olması kaçınılmaz, bu nedenle ona Genç İmparator dememizde bir sorun mu var?”

Genç hizmetçi dudaklarını kıvırdı, ikna olmadığı ortadaydı. “Güney Ufku Bölgesi'nin kimi nasıl kabul ettiği kimin umrunda? İmparator seviyesi ustalarının %90'ı ana karanın merkezindeki dört Kutsal Krallık'tan çıkmıştır. Güney Ufku Bölgeniz, Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda sadece küçük bir toprak parçası. Geçmiş birkaç bin yılda burada hiç İmparator seviyesi doğduğunu duydunuz mu?”

Genç hizmetçinin sorusu, Kızıl Zirve Tarikatı öğrencisini sessiz bıraktı. Gerçekten de Güney Ufku Bölgesi'nde uzun zamandır İmparator seviyesi doğmadığı doğruydu. Aslında, 3000 yıl önce yaşayan Büyük Cehennem İmparatoru bile Güney Ufku Bölgesi'nden değil, başka bir yerden geliyordu. Bunun sebebi Güney Ufku Bölgesi'nin yetersiz olması değildi, Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın sıradan bölgelerinin çoğunluğunda bir İmparator seviyesi bulmak çok zordu. Büyük Zen Bölgesi bile aynı durumdaydı.

Çok fazla İmparator seviyesi yetenekleri olmasına rağmen gerçek İmparator seviyesi ustaları yoktu. Çünkü sıra dışı genç elitlerin hepsi sadece bir şanslı fırsata sahip olabiliyor ve şaşırtıcı yetenekleriyle İmparator seviyesi yetenek olarak zorlukla nitelendiriliyorlardı. Ama bu yeteneğe sahip olduktan sonra, bir Kusursuz İmparator olmak için çok uzun zaman gerekiyordu. Bu yeteneklerin hepsinin yollarının ortasında, Hayat Yıkımı aşamalarında yok olması da muhtemeldi.

Ayrıca çoğu dahi bunun yolunda yok oluyordu. Hayat Yıkımı aşamalarından geçmek çok riskliydi. Bir insanın İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşması için, sayısız zorluklara göğüs germesi ve hayatını kumar olarak kullanması gerekiyordu.

İşte Güney Ufku Bölgesi'nin durumu buydu. Genç hizmetçinin sözlerini duyan birçok dövüş sanatçısı bunu daha fazla dinlemeyi reddetti. Hep birlikte kalktı ve söyledi. “Siz bizim Güney Ufku Bölgemiz'e zorbalık yapmaya mı cesaret ediyorsunuz?”

Bir anda herkes genç hizmetçiyi hedef aldı.

Li Yifeng bunu görünce yüksek sesle güldü ve söyledi. “Hey hey, sakin olun. Bu genç hizmetçi biraz aptal, onun saçmalıklarını boşverin. Üstüne fazla gitmeyin olur mu?”

Li Yifeng uzlaşmacı tonda konuşunca, diğer dövüş sanatçıları da küçük bir kız yüzünden ortalığı velveleye vermek istemedi.

Genç hizmetçinin ifadesi suratsızlaştı. Gerçek öz ses iletimiyle söyledi. “Genç Usta, neden bu aptallardan özür diliyorsun. Onları sadece bir parmağınla dövebilirsin!”

Li Yifeng'in kaşlarından birisi yükseldi. “Ölümlü insanlara zorbalık etmenin kime ne faydası var ki? Lin Ming'in büyük düğünü ilgimi çekmedi değil ama. Oraya gidip biraz eğlenelim.”

…………….

Bir ay sonra, İlahi Anka Kuşu Adası'nda.

Xuan Wuji öldükten sonra İlahi Anka Kuşu Adası yeniden inşasını üç ayda bitirmişti. Bunu Lin Ming'in düğünü izliyordu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın güney tarafındaki neredeyse her Hayat Yıkımı ustası bu düğüne davet edildi.

Büyük düğünü tamamen Mu Yuhuang organize etti. İlahi Anka Kuşu Adası Azize'sinin evlenmesi zaten çok büyük bir olaydı. Bunun üstüne Lin Ming'in Güney Denizi'nin en iyi ustası olması, bu durumu daha da büyük bir olay yapmıştı.

Bu kadar genç yaşta Güney Denizi'nin en iyi ustası olmasıyla gelecekteki başarılarının sonu gelmeyecekti.

Böyle büyük bir olay olduğu için doğal olarak büyük hazırlık gerektiriyordu. 

Birkaç gün boyunca İlahi Anka Kuşu Adası'nın üstündeki gökyüzü, renk skalası gibi renkli ışıklar ile kaplanmıştı. Herkes ona baktığında bulutların rengarenk ışıklar ile parladığını görüyordu. Havada bazen alevli bir Vermillion Kuşu veya buz yayan Mavi Luan uçuyordu, bu şekilde ada ölümsüz bir cennetmiş gibi görünüyordu!

Ana adada, her türlü ölümsüz bitki ve ağaç, aynı anda bir dizi oluşumu sayesinde çiçek açmıştı. Bir süre için tüm İlahi Anka Kuşu Adası, her tarafa yayılan güzel, duygu dolu kokuyla doluydu. Parıldayan bulutlar arasındaki görkemli saraylar ve yeşim tapınakları bir rüyadan fırlamış gibiydi.

Lin Ming'in Güney Denizi'ndeki ünü, neredeyse her Hayat Yıkımı ustasının buraya davet edilmesini sağlamıştı. Hayat Yıkımı'nın altında sayısız Dönen Çekirdek dövüş sanatçısı da erkenden İlahi Anka Kuşu Adası'na gelmişti. Üçüncü seviye ve üstündeki tarikatların ise Hükümdarlar'ı gelemese bile Yardımcı Hükümdarlar'ı temsilen gelmişti.

Bunların altında sıradan birçok Xiantian dövüş sanatçısı bile vardı; hatta bir tarikata mensup olmayanlar da vardı. Bu insanlar davetiye almamıştı ama Güney Ufku Bölgesi'nde sadece birkaç bin yılda bir görülebilecek bir kutlamaya gelmek istemişlerdi.

Ve burada sözü edilen birkaç bin yıl  abartı değildi. Lin Ming'in şu anki gücü, sadece 3000 yıl önceki Büyük Cehennem İmparatoru ile kıyaslanabilirdi. Bu durumda sadece üç gün gibi kısa sürede İlahi Anka Kuşu Adası'na neredeyse 10.000 dövüş sanatçısı gelmişti.

İlahi Anka Kuşu Adası, davet edilmeyen dövüş sanatçılarından hiçbirini geri çevirmedi. Mu Yuhuang, Lin Ming'in devasa kutlaması için birkaç millik çevreye tören salonları kurdurtmuştu. Büyük tören için İlahi Anka Kuşu Adası hiçbir masraftan kaçmamıştı.

“Korkunç Uzay Tarikatı, Lian Chihue!”

“Fırtına Vadisi Yardımcı Vadi Ustası, Zhan Yuntian!”

“Gün Ateşi Tarikatı direkt öğrencisi Huo Ruyan!”

“Nanyun Wang!”

Davetlilerin isimleri, büyük bir tören ile açıklandı. Nanyun Wang'ın ismi anons edildiğinde Lin Ming'in kafası karıştı. Dokuz pençeli ejderha cübbesi giyen ve mor altın bir yeşim kemer takan orta yaşlı bir adama baktı. İleri yürüdü, güldü ve kollarındaki güzellikleri kavradı.

Nanyun Yang, Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na girdiğinde de çevresinde böyle güzel kadınlar vardı. Nanyun Wang, şeytani yolu takip eden bir dövüş sanatçısıydı. 3000 güzelden oluşan bir haremi olduğu söylentisi vardı. Bu güzellerin hepsi zarif ve yüksek savaş niyeti olan kişilerdi. Bu kadınlardan herhangi birisi küçük bir ülkede, kesinlikle oranın en görkemli kadını olurdu.

“Nanyun Wang!”

Lin Ming yumruklarını birleştirerek selam verdi.

“Haha, Lin Ming, seni kendi gözlerim ile görmesem, üç yıl önce birlikte Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'na girdiğimize kesinlikle inanamazdı Aslında seni sıradan bir genç sanıyordum ama çok kısa bir sürede Güney Denizi'nin bir numaralı ustası oldun. Gerçekten inanılmaz!”

İşler bu hale geldikten sonra Nanyun Wang doğal olarak Lin Ming'i Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nda olanlar konusunda rahatsız etmdi. Sadece üç yıl içinde Lin Ming'in yetişimi iki büyük sınır artmıştı. Böyle bir meseleyi elbette gündeme getirmeyecekti.

Üst düzey kişilerin gelmesiyle hepsi düğün hediyesi de getirdi. Bunların hepsi zirve aşama gerçek öz taşları, ilahi materyaller, hazineler ve değerli bitkilerdi.

Mu Yuhuang her konuk ile selamlaştı. İlahi Anka Kuşu Adası'nın böyle büyük bir kutlama yapabilmesi, onu çok duygulandırıyordu.

“Büyük Zen Tapınağı'nın üçüncü keşişi, Büyük Usta Konghe!”

Nanyun Wang'dan sonra başka bir saygın konuk geldi. Büyük Zen Tapınağı'nın üç keşişi vardı; Beyaz Kaş onlardan sadece birisiydi. Lin Ming'in büyük düğününe ise Beyaz Kaş değil Konghe gelmişti. O da benzer şekilde üçüncü aşama Hayat Yıkımı ustasıydı.

“Büyük Usta Konghe.”

Böyle saygıdeğer bir kişiye karşı Lin Ming kibar şekilde davrandı. Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'nda yaptıkları yolculukta, İlahi Anka Kuşu Adası'nı koruduğu için Beyaz Kaş'a teşekkür etmeyi planlıyordu. Aksi halde, Güney Denizi Şeytan Bölgesi ile baş etmek için sadece Mu Fengxian'a güvenebilirlerdi.

“Hayırsever Lin, çok genç olmana rağmen Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ne ulaştın. Üstelik gücün dördüncü aşama Hayat Yıkımı ustasını üstünde. Gelecekte başarılarının ardı arkası gelmeyecek.” Büyük Usta Konghe ellerini birleştirdi ve Budist duaları okudu.

“Büyük Usta çok nazikçe övüyorsunuz beni. Lütfen bu tarafa gelin, özellikle Büyük Ustalar ve seçkin rahipler için hazırlanmış vejetaryen menümüz var.”

“Yüce Gizem Tapınağı, Tapınak Ustası Guru Guang Shang!”

“Altın Çan Dağı Hükümdarı, Altın Kılıç Bilgesi!”

“Kutsal Krallık Prensi... Li Yifeng!”

Düğünün ziyafetinde, duyurulan isimler, kişilerin kimliklerinden alınıyordu. Şu anda kimse böyle şaka yapacak kadar sıkılmış olmamalıydı. Seremoni ustası Kutsal Krallık Prensi ünvanını okuduğunda, yanlış okuduğunu düşünerek kekeledi. Bu Kutsal Krallık Prensi sahte miydi, yoksa gerçek miydi?

Herkesin gözü o anda seremoni ustasına döndü. Ana salonun girişinde, mor cübbe giyen, yelpaze tutarak yürüyen ve iki yanında bir genç rahibe ve genç hizmetçiyle birlikte olan genç bir adam gördüler.

Kutsal Krallık Prensi mi? Dört Kutsal Krallık'ın prenslerinden biri mi?

Lin Ming gözlerini kıstı. Li Yifeng'in yetişimi onunla aynı seviyede, Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ndeydi. Görünüşünden yaklaşık 30 yaşında olduğu görülüyordu, Duanmu Qun'dan biraz daha büyük olmalıydı.

Dört büyük Kutsal Krallık'ın Veliaht Prensleri ve Prensleri vardı. Prens ünvanı, Veliaht Prens'den biraz daha düşüktü ama insanlara göre ejderhalar ile kıyaslanabilirdi. Eğer bu kişi yetenekli değilse, Prens ünvanını kesinlikle kullanamazdı.