Bölüm 745: Xuan Wuji İle Savaş

Lin Ming garip ahtapotun önünde ortaya çıktığı anda, sadece beş veya altı nefes geçmişti.

Bai Guanyun çaresizce Lin Ming'in garip ahtapotu tavuk gibi katletmesini bekledi. Kalbinde artan korkudan başka bir şey yoktu.

İki bacağı da kesilmişti; kaçması imkansızdı.

İşler nasıl bu hale gelmişti?

Bai Guanyun çıldıracağını hissetti. Lin Ming dört ay önce, ikinci aşama Hayat Yıkımı ustasını zorlukla öldürebiliyordu. Gücü nasıl bu kadar hızlı ilerleyebilirdi!

Normalde bir dövüş sanatçısının bir Hayat Yıkımı ustasını öldürecek güce erişmesi için birkaç düzine yıl çalışması bile abartı değildi. Ama Lin Ming sadece dört ayda bu güç seviyesine ulaşmıştı. Bu, Bai Guanyun'un umutsuzluk içine düşmesine neden oldu.

Ama o anda, denizin derinliklerinde bir girdap oluştu. Sonsuz dalgalar halinde müthiş bir aura geldi. Bai Guanyun aniden sevindi. Başını çevirdi ve çok uzakta olmayan bir yerde, Xuan Wuji'nin siyah mızrağını kapmış geldiğini gördü.

“Kardeş Xuan, kurtar beni!”

Bai Guanyun yüksek sesle yardım çağrısı yaptı. Ama sesi düştüğü anda, önünde hayalet gibi bir mızrak belirdi.

Ca!

Hafif bir ses ile kan fışkırdı. Bai Guanyun Lin Ming'e baktı ve yüzünde inançsızlık belirtisi vardı. Ancak algısı kaybolduğu anda önünde sudan başka bir şey göremedi. Görüşü sadece karanlıkla doldu.

Pıt!

Bai Guanyun'un gerçek öz koruması dağıldı ve deniz suyu üstünden geçince bedeninden geriye hiçbir şey kalmadı. Denizin yüz binlerce fit altındaydılar; baskı burada muazzamdı. Bai Guanyun deniz ırklarından gelmiyordu. İnsan bedeni gerçek öz korumasını kaybettiği anda gözleri patladı, kulak zarları delindi ve deniz suyu bedenine girerek organlarını, meridyenlerini, kasları ve geriye kalan her şeyi yerle bir etti.

Lin Ming sakince mızrağını çıkardı. Elini sallayarak, Bai Guanyun'un uzaysal yüzüğünü aldı.

“Lin Ming!"

Sonsuz denizde bir ses  yankılandı. Lin Ming arkasını döndüğü anda, bin fit uzaklıkta, Xuan Wuji'nin uçtuğunu ve üstüne geldiğini gördü.

Lin Ming kayıtsızca mızrağını salladı ve Xuan Wuji'ye döndü.

Bir tarafta soğuk, karanlık ışık. Diğer tarafta ise parlak kırmızı ışık vardı!

Lin Ming uzun yıllar sonra sonunda Xuan Wuji'nin karşısında duracak ve savaşacak gücü elde etmişti!

Bu genç, Yedi Derin Savaşçı Evi'ne giren bu sıradan genç, şu anda tüm Güney Denizi'nin bir numarasıyla savaşacaktı!

Xuan Wuji, Lin Ming'e baktığı anda kalbini garip hisler doldurdu.

"Torunum Xuan Ji'yi öldürmenden beş yıl geçti... Aslında beş yıldan da az, sen ise Nabız Yoğunlaştırma aşamasının zirvesinden Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ne yükseldin. Geçmişini iyice araştırdım. 15 yaşında sıradan bir genç olduğun zamanda hiçbir özelliğin yokmuş. Şimdiyse, 21 yaşında, sadece altı yıl sürece, sıradan bir ölümlüden üçüncü aşama Hayat Yıkımı ustasını anında öldürebilecek seviyeye geldin. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda, senin yetişim hızın antik zamanlardan bu yana görülmedi. Gerçekten içinde ne sır olduğunu çok merak ediyorum.”

Xuan Wuji konuştuktan sonra Lin Ming yanıt vermedi. Ancak Xuan Wuji'nin arkasından gelen Turkuaz Gözlü Maymun Klanı Patriği beyazladı. Beş yıldan kısa sürede Nabız Yoğunlaştırma Aşaması'nın zirvesinden Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ne mi yükselmişti!?

Turkuaz Gözlü Maymun Klanı Patriği, sadece Lin Ming'in yeteneğinin muhteşem olduğunu biliyordu. Ama Lin Ming'in geçmişiyle ilgili hiç bilgisi yoktu. Şu anda Xuan Wuji'nin sözlerini dinleyince, Lin Ming'in cennete meydan okuyan kişiliği hakkında ilk defa bilgi sahibi oluyordu!

Beş yılda, Nabız Yoğunlaştırma aşamasının zirvesinden Geç Dönen Çekirdek Âlemi'ne kadar korkunç bir yetişim hızıyla yetiştiğine göre Lin Ming'in kaderi ile kendisinin kıyaslanmayacağını bilmek için zeka küpü olmaya gerek yoktu!

Xuan Wuji'nin Lin Ming'i yakalamak için bu kadar bedel ödemek istemesine şaşmamalıydı.

“Bu... bu gerçekten inanılmaz...” Xuan Wuji derinden iç çekti ve gözleri garip bir görünü “Xuan Ji ile Tianguang'ın doğum günü ziyafetinde savaştın. Xuan Ji sadece Houtian Âlemi'nde olmasına rağmen, yeteneği olağanüstüydü ve Antik Şeytan Sanatları'nı geliştiriyordu. Toplam gücü bir Xiantian ustasına eşdeğerdi. Yine de sen onu yendin, hem de sıradan Nabız Yoğunlaştırma yetişimin ile!"

"O zaman, yeteneğin şaşırtıcıydı ama dört Kutsal Krallık'ın her yerinde senin gibi genç elitler vardı. Hakkında bayağı şaşırmıştım ama korkmamı gerektirecek bir durum olmamıştı. Seni öldürmek istememin sebebi sadece Xuan Ji'nin intikamını almaktı. Ama vücudunda inanılmaz bir sır olduğunu hiç düşünmemiştim. Bu kadar kısa sürece, beni tehdit edecek seviyeye geleceğini hiç tahmin etmezdim!"

"Daha sonra... Şeytan Tanrısı İmparatorluk Sarayı'n girdin ve önemsiz Houtian Âlemi yetişimin ile bizi parmaklarında oynattın. Nirvana Ejderha Kökü'nü ve Evrensel Eritme Fırını'nı çaldın! On yılı aşkın süredir yaptığım planlar, küçük bir çocuğun yüzünden suya düştü! Gerçekten buna çok gülüyorum! Şimdi bile anlamıyorum. Antik dizi oluşumlarında nasıl bu kadar yetenekli olabilirsin ki? Tüm hazineleri elde ettikten sonra bir de kaçtın tabii. Nirvana Ejderha Kökü'nü ve Evrensel Eritme Fırını'nı alarak iki yıl boyunca uzaklarda yaşadın. Şimdi, tam bir canavara dönüşmüş halde geri döndün. İçten içe gizlenmenden korktuğumu itiraf etmem gerekiyor. O kadar çok korktum ki öylesine şekerleme yapacağım ve gece uyuduğum zamanlarda bile benim seviyemde, beni öldürmeye geleceğini düşündüm!”

Xuan Wuji tüm bunları tek nefeste söyledi. Lin Ming'in varlığını bu kadar uzun süre bildikten sonra gerçekten aklında çok soru vardı. Kalbindeki baskı her geçen gün artmıştı.

“Sır mı?” Lin Ming hafifçe gülümsedi. “Xuan Wuji, Tanrılar Âlemi'nin varlığından bile haberdar değilsin, değil mi? Uykularında bile korkuyla beklemenin sebebi, kuyudaki bir kurbağadan başka bir şey olmaman. Üç bin sınırsız dünyada, benim gibi sayısız genç dahi var. Bir gün, belki de hayatın boyunca peşinden koştuğun şeylerin aslında bir hiç olduğunu ve çöpleri kovaladığını öğreneceksin.”

“Hahaha!” Xuan Wuji güldü. “Bak şimdi doğru dedin. Bu evrenin sınırı yok; her zaman güçlüden daha güçlü birisi çıkar. Kuyudaki bir kurbağa olduğumu kabul ediyorum ama ben böyle kalmayı seçmedim. Başkalarının gözünde sadece bir çöp olmak istemedim. Bu yüzden bu dünyadan gitmek istedim. Ve sen, Lin Ming, benim sıçrama tahtam olacaksın. Belki senin sırrın bile Tanrılar Âlemi'nde çöp ama benim için çok değerli. Şu anda sınırımı aşmamın tek ümidi sensin! Hadi bitirelim şu işi! Lin Ming bana gücünün gerçek sınırını göster!”

Xuan Wuji konuştuktan sonra elindeki mızrağını salladı ve Lin Ming'e doğru atıldı.

“Al bakalım, Derin Gökyüzü Ayırıcı!”

Boom!

Xuan Wuji'nin gerçek özü patladı ve denizde devasa bir baskı oluşturdu. Lin Ming'in etrafındaki deniz suyu, aniden etrafını saran demir gibi birleşti.

Bu baskı Lin Ming'e zarar veremese bile, onu kafes içine koymaya ve kaçış yollarını kapamaya yeterdi.

Ama Lin Ming'in kaçmak gibi bir niyeti de yoktu. Tam da bir kafa kafaya savaş istiyordu!

Vücudundaki gerçek öz, Kafir Tanrı Gücü'nün sınırlarına kadar dönmesiyle patladı. Lin Ming mızrağını tuttu ve mızrak uzuna savaş ruhunu döktü. Bir süre için tüm mızrak parlak ışık yaydı!

Güneş Takibi!

Deniz suyu, sıcak enerji ile buharlaştı. Lin Ming'in mızrağı, Xuan Wuji'nin mızrak ucuna çarptı.

Bang bang bang!

İki muhteşem enerji çarpıştı. Deniz suyu çılgınca döndü ve güçler birbirine girdi. Turkuaz Gözlü Maymun Klanı Patriği bunu gördükten sonra tamamen geri çekildi.

“Mm. Bu...!?”

Xuan Wuji, Lin Ming ile hamle takasına girdiği anda mızrağına keskin bir güç girdiğini hissetti. Bu cennet adım mızrağının karşı koyamadığı ve titrediği bir histi!

Bu, Xuan Wuji'yi tamamen alarma geçirdi!

“Patla!”

Xuan Wuji yüksek sesle bağırdı ve mızrak ucunda gerçek özü patladı. Enerjinin geri tepmesi çok uzaklara kadar yayıldı. Elindeki siyah mızrağa baktıktan sonra, hâlâ titrediğini gördü. Böyle devam ederse, kırılmayacağının garantisini veremezdi!

Bu cennet adım mızraktı! Yüksek aşama dünya adım hazine olsaydı, şu anda kesinlikle parçalanmış olurdu!

Xuan Wuji'nin görüşü, Lin Ming'in kırmızı mızrağına döndü. Mızrak, cennet adım hazine gibi görünüyordu ama garip bir şey ile kaplıydı. Xuan Wuji, hazinenin seviyesini tam olarak belirleyemedi.

Ancak orta aşama cennet adım hazine mızrak bile olsa, kendi cennet adım mızrağını böyle korkunç baskı altına alması imkansızdı. Xuan Wuji, az öncek inanılmaz keskin gücü hatırladığında aniden titredi.

Bu yoksa...

Savaş ruhu muydu?

Güney Denizi Şeytan Bölgesi bir zamanlar bir Kutsal Toprak'tı. Kutsal Hükümdar Büyük Cehennem İmparatoru, üç bin yıl önce Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın en zirve karakteriydi. Tarikatın antik metinlerinde, savaş ruhlarının kayıtları vardı.

Xuan Wuji, başlangıçta bu gücün bir savaş ruhu olduğunu kanıtlayamadı çünkü bu onun için çok uzak bir konuydu. Ama bunu düşünmesi zaten imkansızdı!

“Bu sıçan Geç Dönen Çekirdek Âlemi'nde kendi savaş ruhunu mu kavramış? Hayır, bu doğru değil. Antik metinlere göre bu savaş ruhunun seviyesi düşük aşama olamaz.” Lin Ming, muhtemelen en düşük aşamanın biraz daha üstünde bir savaş ruhuna sahipti! Hâlâ genç olmasına rağmen kendi savaş ruhunu kavramıştı! Üstelik, bu mızrak hamlesi sadece bir savaş ruhu içermiyordu. Ayrıca benzersiz mistik Ateş Kavramı da içeriyordu. Bu kavramın derin gizemleri, Yin Yang Derin Sarayı'nın Saray Ustası Xing Ji'nin Ateş Kavramı'nı bile gölgede bırakırdı!

Yin Yang Derin Sarayı, ateş ve su yetişim yöntemlerine, bununla birlikte Yin ve Yang elementlerinin birlikte uyumuna odaklanıyordu. Xing Ji ateş özellikli bir dövüş sanatçısıydı ve yetişimi ikinci aşama Hayat Yıkımı'ydı. Xuan Wuji, Xing Ji'nin Ateş Kavramı'nı daha önce görmüştü. Ama Lin Ming'in Ateş Kavramı'na kıyasla, o çöp kadar bile değildi.

“İlahi Deniz Âlemi'ndeki bir ustanın sahip olduğu ile karşılaştırılabilecek bir savaş ruhu ve Xing Ji'nin kendi anlayışı bastıran bir Ateş Kavramı...” Xuan Wuji mızrağını tutarken, kalbinde kaba ve şiddetli dalgalar yayıldı.

Lin Ming'in böyle canavarca dahi olmasındaki ana sebebin, şansının iyi olması ve çok iyi fırsatlar ile karşılaşması olduğunu düşünmüştü. Bu şansları elde eden kişi Xuan Wuji olsaydı, başarıları daha da büyük olabilirdi.

Ama şimdi, Ateş Kavramı hakkında da, savaş ruhu konusunda da bu şanslı fırsatı elde eden kendisi olmamıştı. Savaş ruhu kişinin iradesine, Ateş Kavramı ise algısına bağlıydı. Lin Ming gerçekten eşi benzeri görülmemiş bir yetenek olarak kabul edilebilir miydi?

Xuan Wuji'nin ifadesi giderek kasvetlendi. Mızrağını kaldırdı ve sağ eliyle mızrak ucunu sildi. Mızrak ucuna ve sapına taze kan döküldü. Daha sonra inanılmaz bir sahne gerçekleşti. O anda, siyah mızrak kana susamış vahşi bir canavara dönüşerek, Xuan Wuji'nin kanını tamamen emdi ve siyah renkten parlak kırmızıya dönüştü.

“Lin Ming, tek bir hamlede mızrağıma kan özümü dökmeme sebep olacağını hiç düşümezdim. Bugün, bu savaştan birimiz sağ çıkamayacak!”