Bölüm 736: İnzivadan Çıkmak

“Ne? Nuyan Ming inzivadan çıktı mı?”

Eski Anka Kuşu Şehri'ndeki diğer dövüş sanatçıları bu haberi çoktan duymuştu. Hatta bazıları Lin Ming'in izabe denemesine girdiğinde yeni sonucunun ne olduğunu merak ettiği için geri dönmüştü.

“Nuyan Ming doğrudan Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya mı gidecek...” Bir dövüş sanatçısı kıskanç sesiyle söyledi.

“Bir süre inzivasına devam etmeli. Simge taşında meditasyon yaptıktan sonra yasaları üzerinde yeni anlayışlar edinebilir. Önce öğrendiği şeyi sindirmeli ve kavrayışını daha da artırmalı.”

Nuyan Ming bu sefer ne kadar dayanacak sence? İkinci dünyayı kırabilir mi?”

“İkinci dünyayı kırmak mı? Aptal olma, ikinci dünyanın çok basit olduğunu zannediyorsun. Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın toplamda dokuz farklı dünyası var. Altıncı veya yedincisini kırabilirsen, gücün bir Kutsal Lord'a denk olur. Dokuzuncuyu da kırabilirsen, bir ateş tanrısı olarak reenkarne olursun. İkinci dünyayı kıracak kişinin en azından ölümlü dünyadan gelen bir İlahi Deniz ustası olması gerekiyor. Nuyan Ming yetenekli ama yetişimi sadece Dönen Çekirdek Âlemi'nde; ikinci dünyayı nasıl kırabilir? Birkaç nefes daha dayanabilse bile, gerçek bir ucube olduğunu kanıtlar.”

“Ölümlü dünyadan gelen İlahi Deniz ustası gücüne mi sahip olması gerekiyor?” Bunu duyan mevcut dövüş sanatçıları şaşırdı. Ölümlü dünyalar ile Tanrılar Âlemi kıyaslanamasa da, bir İlahi Deniz ustası ölümlü dünyalarında zirve seviyedeki varlıktı ve bu genç dövüş sanatçılarının erişemeyeceği bir seviyeydi.

Herkes arasında tartışırken, onun Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya girdiği haberini aldı!

İnzivaya girmek yerine doğrudan gitmeyi tercih etmişti!

“Bu Nuyan Ming kendisine gerçekten fazla güveniyor!"

"Bu 11 günde ne anlamış bakalım. Onu gerçekten kıskanıyorum!”

Lin Ming ve Huo Wenlong dışında, oradaki hiçbir dövüş sanatçısı bu kadar uzun süre meditasyon yapmak şansı bulamamıştı. Aslında, simge taşlarında kendilerini aydınlatmak için çok kısa süreleri vardı. Meditasyon yoluyla yasaları anladıktan sonra boyutlarına gidiyorlar ve Eski Anka Kuşu Şehri'nin yasa enerjisi evrimini izleyerek deneyimlerimden birkaç bilgi elde etmek istiyorlardı.

Kıymetlimisssssss!!!

Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın salonunun girişindeki yaşlı adam Jun, Lin Ming'in geldiğini görünce gülümsedi ve söyledi. “Biraz daha inziva yapmaya mı geldin?”

Lin Ming yanıtladı. “Geçtiğimi günlerde bu öğrencinizin denemek istediği şeyler var. Artık bekleyemeyeceğim.”

Geçmiş 11 günde, Lin Ming Alevli Isı Kavramı hakkında çok yüksek seviyeli anlayışa ulaşmıştı ve Yıkım Kavramı'nın sıradaki seviyesini de bu şekilde görmüştü. Birçok yeni anlayışıyla, bunların doğru olup olmadığını kontrol etmek için Tanrı Dönüştürücü Ayna dünyasında kendisini denemek istiyordu.

Lin Ming, anlayışının daha iyi olacağını bilse de, bu süreç onun için önemli değil. Asıl önemli olan yasa ve kavramlar hakkındaki anlayışını arttırmaktı.

“Tanrı Dönüştürücü Ayna şu an dolu. Bir saatten kısa sürede hazır olacak.”

Eski Anka Kuşu Şehri'nde, sadece bir Tanrı Dönüştürücü Ayna vardı ve tüm dövüş sanatçıları izabe denemesinde Tanrı Dönüştürücü Ayna'yı kullanıyordu. Kullanım süreleri çok kısa olsa da, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın başkaları tarafından kullanıldığı durumlar oluşabiliyordu.

Sakince bir saat bekledikten sonra, yaşlı adam Jun Peri Feng'e bir ses iletim tılsımı göndererek, Lin Ming'in Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya geldiğini bildirdi.

Lin Ming, inzivasından çıktıktan sonra ilk defa teste girecekti. Doğal olarak bu çok sayıda dövüş sanatçısının dikkatini çekti.

Ancak Huo Wenlong ve Huo Yu gelmedi. Ne de olsa, onlar başkalarının zaferlerini izlemeye istekli değildi, üstelik Huo Wenlong yasaları anlamak için inzivadaydı.

Lin Ming, Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya dokunarak transa geçti.

“Birinci dünya, kırıl!”

Lin Ming, Tanrı Dönüştürücü Ayna'da kırmızı uzun mızrağını kavradı ve hemen Gökyüzü Yıkıcı'yı kullandı. Gücünün sadece %40'ını kullanarak birinci dünyayı kırdı!

Sadece altı nefeste birinci dünyayı geçmişti!

Yaşlı adam Jun'un gözleri parladı. Bu cennetin iradesine meydan okuyacak bir sonuç!

Lin Ming'in Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya dokunduğu yerde küçük bir çatlak meydana geldi. Bu çatlak, son seferden daha büyüktü; neredeyse tam bir fit uzunluktaydı.

Sadece altı nefeste birinci dünyayı kırmak ve aynada bir fit uzunluğunda bir çatlak oluşturmak...

Buna tanıklık eden dövüş sanatçıları afalladı. Lin Ming'in gelişimi gerçekten çok hızlıydı. Hiçbiri ona yetişebileceğini düşünmediği için bundan rahatsız olmadı.

“İkinci dünya!”

Lin Ming, lav nehirlerinin kıyısında durdu. Gökyüzüne baktı ve geniş gökyüzünün kırmızı yıldız zincirleriyle kaplı olduğunu gördü. Bu yıldız zincirlerinden dev meteorlar oluşmuştu ve uluyarak aşağıya geliyorlardı!

Bu dünya, ateşin Yıkım Kavramı üzerindeki etkisini ele alıyordu. Bu dünyadaki uzay gücü neredeyse yok edilemezdi. Lin Ming'in gücüyle onu parçalamak bir yana, onu sallamak bile imkansızdı. Eğer bu dünyayı kırmak istiyorsa, yıldız zincirlerini tersine çevirmek ve parlak kırmızı ışıkların arasındaki dengeyi kırmak için sadece Yıkım Yasaları'na güvenebilirdi. Böylece yıkım dünyasının gücü kendisine etki edecek ve kendisini yok edecekti.

Ama Lin Ming'in Ateş Kavramı anlayışı bu kadar yüksek değildi, yasa anlayışı buna yakın bile değildi. Üstelik, gücü yıldız zincirlerini tersine çevirmek için yeterliydi. Bu yüzden ikinci dünyayı kırmak sadece bir rüyaydı.

İkinci dünyaya gelmesinin nedeni, kavrayışlarını kanıtlamaktı.

Woosh!

Birinci meteor düştü ve uzun bir alev kuyruğu oluşturdu. Lin Ming'in ondan kaçma niyeti yoktu. Meteor yağmuru çok yoğundu. Ne kadar gizlenmeye çalışsa da, patlamaların şok dalgasına yakalanacaktı.

Lin Ming uzun mızrağını savurdu ve siyah gözlerine meteorların düşme sahnesi geldi.

Boom!

Meteor yere çarptı. Yeri parçaladı ve devasa miktarda lav havaya sıçrayarak binlerce fit yükselen dalgalar oluşturdu!

Şok dalgaları pervasızca patladığında, Lin Ming'in zihninde Alevli Cennet Simge Taşı'nda dans eden alevlerin görüntüsü belirdi. Alevli Cennet Simge Taşı, gökyüzünün yıkımı, içindeki en muhteşem Yasa, Yıkım Kavramı'ydı.

“Kırıl”

Lin Ming yüksek sesle bağırdı. Elindeki uzun mızrak, delerken kırmızı bir ejderha gibiydi. Arkasından azur bir mızrak ışığı çıkarak doğruda lav dalgalarına çarptı!

Parlak bir güneş ışığı parladı. O anda, alev dalgaları Lin Ming tarafından parçalandı.

Güç açısından bu meteorlar yüzlerce fit genişlikteydi ve Tanrılar Âlemi'nden gelen bir Yüce Elder'in gücüne sahipti. Şok dalgaları bile Lin Ming'in dayanabileceği şeyler değildi.

Ancak o anda Lin Ming şok dalgalarını parçalamış ve öfkeli enerjinin içinde kendine bir kapı açmıştı.

Bu, yasaların zekasıydı. Lin Ming, ikinci dünyanın Yıkım Yasaları'nı iyice anlayabilirse, buradaki zayıflık sayesinde kendine bir  çıkış yolu çizebilirdi.

Çalkantılı lavların ilk dalgasını parçalayan Lin Ming'in yüzü kan ile kızardı. Daha nefesini bile düzeltemeden, ikinci meteor yere çarparak başka bir patlama oluşturdu!

Lin Ming mızrağını kaldırarak gerçek özünü çağırdı.

Güneş Takibi!

Mızrağını itmesiyle gökyüzüne on mil uçtu. Kabaran lav denizi bir kez daha Lin Ming tarafından delindi.

Üçüncü meteor!

Bu meteor, diğer ikisinden daha büyüktü; neredeyse yarım mil genişliğindeydi. Yere çarptığında tüm dünya sallandı ve sayısız taş, hatta dünyanın çekirdeği bile yok edilecekmiş gibi göründü. Lav yükseldi ve gökyüzüne ulaştı. Lin Ming, çalkantılı alev dalgalarıyla karşılaştığında, Kafir Tanrı Gücü'nü sınırına kadar bıraktı. Kafir Tanrı Tohumu, sıkıştırılmış gerçek özü serbest bırakırken uludu!

Gökyüzü Yıkıcı!

Bir mızrak itildi. Kavram uzay gücünü tersine çevirdi ve Ateş Kavramı anlayışıyla, neredeyse 1000 fitlik lav duvarını parçaladı!

Bu üç delici saldırıyla Lin Ming çok fazla gerçek öz tüketti. Ama kendini iyileştirme yeteneği çok şaşırtıcıydı. Lin Ming dördüncü kez mızrağını itti; Delici Gökkuşağı!

Bang bang bang!

Meteorlar, aşağı doğru inerken ulumaya devam etti. Toprak parçalandı ve yerde yüzlerce devasa çukur oluştu. Tüm kayalar, küçük parçalar haline gelecek kadar ezildi. Lav her şeyi yıkayarak dünyayı kapladı!

Hamle üstüne hamle geldi. Lin Ming, lav denizinde yüzen bir sel ejderhası gibiydi. Güneş Takibi, Yıldırım Takibi, Delici Gökkuşağı, Gökyüzü Yıkıcı, tüm hamleleri tekrar tekrar kullandı!

Ve tüm bu sahneler, Peri Feng ile Guru Mavi Alev'in gözlerine yansıdı.

“Bu çocuk, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın ikinci dünyasındaki meteor yağmurunu kullanarak deneyim elde etmeye çalışıyor." Guru Mavi Alev takdir dolu sesiyle gülümsedi.

Lin Ming'in çeşitli hamlelerinden, Ateş Kavramı'na en çok uyanın Güneş Takibi olduğu açıktı. Güneş Takibi, tamamen Ateş Kavramı'na dayanan bir yetenekti ve gücü de iyiydi.

Gökyüzü Yıkıcı ve Delici Gökkuşağı ise, daha güçlü hamleler olmasına karşın daha fazla enerji kullanıyorlardı. Uzun bir savaşta, Lin Ming'in enerji kullanım miktarını en aza indirgemek ve en iyi gelişimini sergilemek için Lin Ming Güneş Takibi'ni kullanmalıydı.

Ama Lin Ming bunu yapmıyordu. Güneş Takibi'nden Gökyüzü Yıkıcı'ya kadar her seferinde farklı hamleler kullanıyordu. Hatta zayıf şok dalgaların dengi olmayan Yıldırım Takibi'ni bile kullanıyordu.

Farklı durumlarda farklı hamleler kullanmasının nedeni, Yıkım Yasaları üzerindeki anlayışını daha da derinleştirmekti. Tüm bunları Gökyüzü Koridoru'nda elde ettiği gerçekler ile doğruluyordu.

Bunu yapmak kesinlikte çok daha enerji tüketmesine ve nihai sonuçarını etkilemesine neden olacaktı. Lin Ming sadece şöhret isteyen boş bir insan olsaydı, böyle bir şeyi kesinlikle yapmazdı.

Guru Mavi Alev ve Peri Feng de 10.000'lerce yıl yaşayan kişilerdi.. Onlar, Lin Ming'in şu anda ne yapmak istediğini görebiliyordu. Bilge Mavi Alev'in Lin Ming'in kararını takdir etmesinin sebebi buydu.

"20 nefes... Nuyan Ming'in dayanıklılığı, hayal ettiğimden bile iyi.” Peri Feng cömertçe övdü.

“Mm... dayanıklılığı vücut dönüşümü başarılarından geliyor. Çift özellikli yetişim ve öz.. Tanrılar Âlemi'nde bile bunu deneyebilecek fazla genç elit bulamayız. Bu yaşta bu seviyeye gelmek için birçok şanslı fırsatın yanında, büyük acı da çekmiş olmalı. Sanırım daha fazla dayanamayacak. Belki 30 nefesi görebilir.”

Bilge Mavi Alev ve Peri Feng konuşurken, birkaç nefes daha geçti. Lin Ming, gerçek özünün %60'ını zaten tüketmişti. Alnından büyük ter damlaları akıyordu ve kaşları arasındaki Antik Anka Kuşu izi giderek koyu kırmızı renge geliyordu.

Boom!

Yarım mil genişliğinde bir meteor daha düştü. Lin Ming'in bedeni yaprak gibi savruldu. Geri çekilirken mızrağını itti ve alevlerin şok dalgalarını kırdı. Ancak şok dalgaları meridyenlerine girerek onu hafifçe yaraladı.

25 nefes, 26 nefes, 27 nefes... 30 nefes!

Meteor yağmurunun yoğunluğu giderek arttı. Lin Ming'in göz bebekleri bir alev hayaletiyle doldu. Elindeki uzun kırmızı mızrak giderek kızardı. Lin Ming Ateş Yasaları'ndaki anlayışını artırsa bile bedeninde birçok yanık izi oluşmaya başladı.

31 nefes... 32 nefes...

Lin Ming'in gerçek özü hızla tükeniyordu!

Birinin fiziksel gücünün %100'ü tükendiğinde, rakibinin onu kolayca yenmesi mümkün olurdu. Ancak %20-30'a geldiğinde, rakibi tüm gücünü kullansa bile onu yaralayamayabilir ve hatta kendi gücünü de hızla tüketirdi.

33 nefeste, neredeyse bir mil genişliğinde devasa bir meteor düştü. Bir süre için lav denizi tamamen ters çevrilmiş gibi oldu. Gökyüzü tamamen kırmızı oldu ve lav neredeyse gökyüzündeki yıldız zincirlerine ulaşacaktı.

Lin Ming buna daha fazla dayanamadı. Görüşü karardı ve anında bayıldı.

Nihai sonucu, 33 nefes oldu!