Bölüm 734: Cennet Adım Alev Özü

“Yedi nefes, oldukça iyi. Tahmin ettiğimden iki nefes daha fazla dayandı!” Eski Anka Kuşu Şehri'nin merkezindeki Dokuz Katlı Kule'nin içindeki Şehir Lordu gülümseyerek söyledi.

“Nuyan Ailesi'nin yok edilmesinden 100.000 yıl sonra, Nuyan Ming gibi umut verici bir çocuğu İlahi Anka Kuşu Mistik Âlemi'nde şans eseri bulmaları gerçekten çok ilginç. Bu mevcut sonuçlarına yol açan büyük bir şans olmalı.” Peri Feng sakin şekilde söyledi. Dahiler için şansa rastlamak çok normaldi. Eski Anka Kuşu Şehri'nin yollarına düşen düşük âlem dövüş sanatçılarının %99'u şansı yardımıyla buraya gelmişti. Tanrılar Âlemi'nin dövüş sanatçıları ise bazı şanslı fırsatlar ile karşılaşmış olsalar bile, Tanrılar Âlemi'nde doğmak bile kendi başına büyük bir şanstı.

Tanrılar Âlemi'nin Yüce Elderleri'nin ise birçok büyük şans ile karşılaşmaları garip karşılanmazdı. Aksine karşılaşmamaları garip olurdu.

Eski Anka Kuşu Şehri, Şehir Lordu söyledi. “Şansları kim önemser. Bu çocukta en sevdiğim şey iradesi. İradesinin sıradan insanı aştığını fark etmedin mi? İradesi, yeteneği ve algısı arasından dövüş sanatları yolunda ilerlemeye devam edildiği sürece algı ve irade en önemlisi olur. Bu çocukta iyi hissettiğim bir şeyler var. Belki de uzak gelecekte, Tanrılar Âlemi Antik Anka Kuşu Klanı'nın bir elderı olabilecek seviyeye gelir.”

“Onu desteklemek için biraz kaynak gönderdim, artık sadece onu gözlemleyeceğim! Ona çok fazla müdahale edersek, kaderine olumsuz etkide bulunabiliriz...”

…………..

Lin Ming, Tanrı Dönüştürücü Ayna'dan çıktığı anda yaşlı adam Jung memnun bir ifadeyle söyledi. “Yıkım dünyasında yedi nefes süresi boyunca dayandın. Dört gün boyunca Antik Anka Kuşu Simge Taşı'nı algılama niteliklerini elde ettin. Buna ek olarak, birinci dünyayı yendiğin için yedi gün daha kazandın. Toplamda kullanabileceğin 11 günün var.”

Yaşlı adam Jun söylediği anda Huo Ping korkmaya başladı.

11 gün!

O sadece üç gün meditasyon yapabilecek nitelikleri elde etmişti. Huo Yu dört, Huo Wenlong ise beş gün kazanmıştı. Üçü birlikte ancak Lin Ming'in kazandığı zamana erişebiliyordu.

Üstelik, yaşlı adam Jun Lin Ming'in birinci dünyayı kırdığını da hesaba kattığına göre, Lin Ming o süreyi daha önce kullanmamış demek oluyordu.

Zamanını kullanmamasına rağmen bu kadar gelişme kaydedebilmiş miydi? Zamanını kullandıktan sonra daha da ucube hale gelmeyecek miydi?

Huo Ping nefes nefese kaldı. Bir ses iletim tılsımı çıkardı ve gitmeden önce yeni haberleri gönderdi.

Huo Wenlong boyutuna girdiği anda, önünde bir alev parladı ve Huo Ping'in mesajını duydu. Gözleri büzüldü ve ses iletim tılsımını parçalara ayırdı.

Dişlerini sıkarak boyutuna girdi ve eğitim yapmaya başladı.

...

O sırada Lin Ming zaten Gökyüzü Koridoru'na gidiyordu. Alevli Cennet Simge Taşı'nda 11 daha meditasyon yapmak, Antik Anka Kuşu Simge Taşı üzerindeki anlayışı başka bir seviyeye çıkarmak için yeterliydi.

Alevli Cennet Simge Taşı'nın kapısındaki büyüyü açmak isterken, o anda kulaklarında bir gerçek öz ses iletimi yankılandı. “Nuyan Ming, Eski Anka Kuşu Şehri'nin merkezine gel.”

Lin Ming şaşırdı. Şehir Lordu'nun konağının Eski Anka Kuşu Şehri'nin merkezinde olduğunu daha önce öğrenmişti.

Kıdemli Peri Feng olabilir miydi bu kişi?

Lin Ming, merkez kuleye doğru döndüğü anda bir süre düşündü. Sadece yarım tütsü çubuğu süresinde hedefine ulaştı.

Merkez kulenin dokuz katı vardı ve her kat 111 fit yüksekliğindeydi, bina toplamda 999 fitti. Antik Anka Kuşu Klanı doğal olarak dokuz rakamına tapıyordu.

9'dan sonra 10. 99'dan sonra 100. 999'dan sonra da 1000 geliyordu. Dokuz, bir daha eklendikten sonra başa döndüğü için Samsara'yı temsil ediyordu.

Dokuzdan bire doğru, bir anka kuşunun nirvanada yeniden doğmasını temsil ediyordu.

Lin Ming merkez kuleye geldiği anda, onu aşağıda bir rehber bekliyordu. Rehber, Lin Ming'i doğrudan dokuzuncu kata getirdi

Lin Ming, 10.000 yıllık parasol ağacı odunundan yapılmış bir ahşap kapıyı açtı. Lin Ming salona girdiği anda bir anka kuşu tahtında kırmızı elbiseli bir kadının oturduğunu gördü. Onun yanında kırmızı saçlı yaşlı bir adam vardı.

Kırmızı elbiseli kadın 30-40 yaşları arasında görünüyordu ama tüm bedeni soylu ve görkemli bir aura ile kaplıydı. Kırmızı saçlı adam ise perişan görünse de göz kamaştırıcı keskin bir ışık yayıyordu.

Lin Ming, ikisinin de yetişimini göremedi.

“Küçük Nuyan Ming, Kıdemli'lerini selamla.”

Lin Ming saygıyla eğildi. Zaten ikisinin kimliğini tahmin etmişti. Kırmızı elbiseli kadın, Yüce Elder Peri Feng, yaşlı adam ise Eski Anka Kuşu Şehir Lordu idi.

“Nuyan Ming, statümüzü tahmin ediyor olmalısın. Ben, Eski Anka Kuşu Şehri'nin Denetmen Elçisi Peri Feng, yanımdaki kişi de Eski Anka Kuşu Şehir Lordu Guru Mavi Alev. Eski Anka Kuşu Şehrim, Tanrılar Âlemi'ndeki Antik Anka Kuşu Klanı'nın düşük âlemler için kral seviyesi izabe denemesinin düzenlendiği üç şehirden birisi. Bizim dışımızda, Kutsal Alev Anka Kuşu Şehri ve Fuxi Anka Kuşu Şehri de var. Eski Anka Kuşu Şehri'me gelen birisi olarak, Eski Anka Kuşu Şehri'min öğrencisi sayılırsın. İkimiz de senin kaderine dokunduk. Tanrı Dönüştürücü Ayna'daki testini izledik ve sonuçların gerçekten mükemmeldi. Ancak evrenin sınırsız olduğunu unutmamalısın; her zaman senden daha yüksek birisi olacak! Sakın gevşeme! Düşük alemlerden gelen bir dövüş sanatçısı olarak, Tanrılar Âlemi'nin standartlarına ulaşmaktan çok uzaksın. Tanrılar Âlemi'nin engin dünyası, senin hayal edebileceğin seviyede değil!”

“Bu öğrenciniz tavsiyelerinizi unutmayacak.” Lin Ming eğildi. Aslında Peri Feng'in bunları ona hatırlatmasına ihtiyacı yoktu; Tanrılar Âlemi'nin ne kadar korkunç olduğunun zaten farkındaydı.

Üç bin sınırsız dünya ile toplam bir milyar dünyadan Tanrılar Âlemi'ne sıra dışi elitler gönderiliyordu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası ise 100.000 yıl önce mahvolmuştu, bu da bir zamanlar görkemli seviyesinden gerilemesine neden olmuştu. Bu nedenle, diğer dünyalar muhtemelen hayal edebileceğinden daha fazla dahi gönderiyordu.

Sıra dışı bir elit, her 100 yılda bir geliyorsa, bir milyar dünyada sadece 100.000 yılda bir trilyon dahi gelmiş demekti!

Üstelik bu bireylerin hepsi dahilerin de dahisiydi, nesillerinde benzersiz güçleriyle en zirveye kadar çıkmışlardı!

Bu insanların dışında Tanrılar Âlemi'nden gelenler daha da korkunç olmalıydı. Bu insanlar, Tanrılar Âlemi'nin Yüce Elderleri'nin soyundan geliyordu; başlangıç noktaları, düşük âlemlerden gelen dövüş sanatçılarına göre daha yüksekti.

Geldiği bu Eski Anka Kuşu Şehri, Tanrılar Âlemi'nin buz dağının görünen kısmı bile değildi.

“Güzel. Eski Anka Kuşu Şehri'min öğrencisi olarak size rehber vermek benim sorumluluklarımdan bir tanesi. Bu durumda sana iki fırsat vereceğim.” Peri Feng parmaklarını salladığı anda Lin Ming'in elinde iki kırmızı ışık belirdi.

Bunların birisi bir yeşim kayış, diğeri ise bir yeşim kutuydu.

Lin Ming yeşim kayışa baktı. Bu, Ateş Yasaları hakkında daha ayrıntılı deneyimlerin içerdiği bir yeşim kayıştı, ayrıca Peri Feng'in daha önce verdiği yeşim kayışın oldukça üstündeydi. Bu iki yeşim kayışın aynı kökenden geldiği görülebiliyordu; muhtemelen bu daha doğruydu ve diğerine göre daha az kusuru vardı. Eğer bunların ikisiyle birlikte meditasyon yapabilirse, yarım çabayla gelişimini ikiye katlayabilirdi.

Peri Feng söyledi. “Bu yeşim kayış, Antik Anka Kuşu Klanı'ndan bir elder tarafından nirvanaya gitmeden bırakılan bir eser. O kişi ayrıca benim ilk akıl hocamdı. Şimdi, bunu geçici olarak kullanmana izin veriyorum. Ancak, Eski Anka Kuşu Şehri'nden ayrılmadan önce bunu bana vermelisin.”

Lin Ming bu sözleri duyduğunda sersemledi. Bu yeşim kayış, Peri Feng'in ilk akıl hocası tarafından mı bırakılmıştı? O zaman Peri Feng için bu yeşim kayışın değeri hayal edilebilirdi.

Lin Ming eğildi ve minnettarlığını dile getirdi.

Peri Feng, onu yönetme gibi sorumluluklara sahip olmasına rağmen bu büyük bir fırsattı.

“Yürümek, okumaktan daha iyidir. Bu yeşim kayış sadece referans için kullanılabilir. Kendi tarzını anlamaya başladığı anda, dövüş sanatları sınırın daha da artmaya başlayacak. Ama başka bir şans daha var. Aç ve bak.”

“Evet.”

Lin Ming yeşim kayışı koydu ve yeşim kutuyu açtı.

Yeşim kutuyu açtığı anda zengin bir ateş enerjisi kaçtı. Havayı patlayıcı bir his doldurduğu anda, Lin Ming'i parçalamak istiyor gibiydi.

O anda, Kafir Tanrı Tohumu hafifçe titredi; heyecanlanmış gibi görünüyordu. Lin Ming afalladı. Bu yoksa...

Alev Özü müydü!?

Lin Ming ona baktı. Yeşim kutunun içinde, merkezinde yanmaya devam eden ve dışarıya ısı yayan bir koza vardı.

Bu gerçekten bir Alev Özü'ydü. Üstelik seviyesi de son derece yüksekti.

Peri Feng söyledi. “Bu orta aşama cennet adım Alev Özü, adı Yıldız Alevi. Yıkım Kavramı'nı anlaman için sana büyük yardımı olacak.”

Yıldız Alevi...

Lin Ming'in kaşları yükseldi. Bir yıldızı yakmak... bu gerçekten kibirli bir şeydi.

Peri Feng, Lin Ming'in ne düşündüğünü tahmin etti ve hafifçe gülümsedi. O söyledi. “Bu Alev Özü'nün adı sadece nasıl oluştuğunu gösteriyor, seviyesini oradan anlayamazsın. Elindeki Alev Özü'nün ismi Yıldız Alevi olmasına rağmen, aslında bir yıldızı yakmak için seviyesi düşük. Bir Alev Özü'nün üstünde, daha da güçlü olan Alev Elementali vardır. Sana göre bu orta aşama cennet adım Alev Özü senin emmen konusunda çok isteksiz. Ateş ile uyumluluğun çok yüksek ama bir Alev Elementi ile uyum sağlaman için daha çok yolun var.”

Lin Ming, Peri Feng'in dediğini duyduğunda aniden aydınlandı. Düşen Yıldız Alevi, bir meteorun inişi sırasında oluşmuş bir Alev Özü'ydü. Küçük bir meteorun oluşturabileceği bir Alev Özü'nün seviyesi doğal olarak daha düşüktü. Ama iki yıldızın çarpışmasıyla oluşan Alev Özü'nün seviyesini tahmin etmek gerçekten çok hayal ötesiydi.

Bir Alev Özü'nün oluşması için çok sert şartlar gerekse de, evren o kadar büyüktü ki, Alev Özleri'nin sayısı gerçekten korkunçtu. Üstelik bir Alev Özü doğduğunda yok etmesi son derece zordu. Birkaç yüz milyonlarca, hatta milyarlarca yıldan sonra, Alev Özleri'nin sayısı etkileyici sayılara ulaşmıştı.

Peri Feng söyledi. “Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın içindeki Yıkım Dünyası, Alevli Isı ile karşılaştırılabilecek bir şey değil. Alevli Isı'nın üstünde Yıkım var. Yıkım Dünyası'nı sadece mutlak gücünle yenmek fikrinden vazgeçmelisin. Bunu yapmak için Ateş Yasaları'nı kullanman gerekiyor."

"Yıldız Alevi'ni emmek, sana Yıkım Yasaları'nı anlamakta çok yarar sağlayacak. Ama unutma, bir Alev Özü silah gibidir; sadece dış faktördür. Senin en büyük güçlerin, iraden ve Yasa anlayışın. Yıkım Dünyası'nda 20 nefesten uzun süre dayanırsan, tekrar yanıma gel. Sana biraz daha rehberlik edeceğim!”

“Peki, Kıdemli.” Lin Ming derin şekilde eğildi.

Bu şekilde tekrar Antik Anka Kuşu Simge Taşı'nın üzerinde meditasyon yapmak için Gökyüzü Koridoru'na dönmedi. Bunun yerine kendi boyutuna döndü ve kapıyı mühürleyerek inzivasına başladı.

Lin Ming, uzaysal yüzüğünden mühürlü yeşim kutuyu çıkardı.

Orta aşama cennet adım Alev Özü!

Peri Feng'e göre bu hiçbir şeydi. Ama Gökyüzü Düşüşü Kıtası'ndan gelen birine göre bu her ateş özellikli Hayat Yıkımı ustasını çılgına çevirecek bir hazineydi. Hatta her ateş özellikli İlahi Deniz Yüce Elderi de kırmızı gözler ile bunu gıpta ederdi.

“Bir Alev Özü'nün üstünde bir Alev Elementali vardır...” Lin Ming derin bir nefes aldı. Beklentisi de bu yöndeydi. Tıpkı bir Aziz eserinin, hazine seviyesinden üstünde olması gibi, Alev Özleri'nin dokuz aşaması da sadece düşük alemlerde geçerliydi. Tanrılar Âlemi'nde çok daha güçlü ve korkunç varlıklar vardı.

“Yıldız Alevi'ni emdikten sonra gücümün ne kadar artacağını çok merak ediyorum.” Lin Ming derin nefes aldı ve gözleri heyecan ile parladı.