Bölüm 728: İlk Kavram: Alevli Ateş Denizi

“Hımm, anladım. Nuyan Ming, Antik Anka Kuşu Klanımız'ın dış üyesi olabilir.”

Kırmızı elbiseli kadının bulanık sesi hiçlikte yankılandı. Tanrılar Âlemi'nin Antik Anka Kuşu Klanı devasa bir tarikattı. Üç bin sınırsız dünyada, sayısız alt dalı ve kolu vardı.

İlahi Anka Kuşu Adası gibi, simgesi olarak Aziz Canavarları ile ilişkili olan ve anka kuşunu kullanan bir tarikat, Antik Anka Kuşu Klanı'nın kollarından biri sayılması için yeterli değildi.

Düşük âlemlerdeki sayısız tarikatlardan bazıları beşinci seviyeydi ya da Kutsal Toprak'tı. Bazen, gerçek Antik Anka Kuşu Klanı tarafından seçilecek olan zirve seviye yetenekler çıkarabiliyorlardı ve kan soyu nakledilerek onları Antik Anka Kuşu Klanı dış üye yapabiliyorlardı.

Antik Anka Kuşu Klanı, milyonlarca küçük ve büyük tarikata sahip olacak kadar gelişmişti. Tanrılar Âlemi'ndeki üç büyük aile klanının da eklenmesiyle, Antik Anka Kuşu Klanı'nın kaç tane üyesi olduğunu kestirmek zordu. Klanda insan, Dev Şeytan, Vahşi, Sevimli ve diğer ırklar da vardı.

Bu durumda ailevi kan soyu artık önemli değildi. Antik Anka Kuşu Klanı'nın tek bir gereksinimi vardı, o da vücutlarında Antik Anka Kuşu Klanı kan soyu olup olmadığıydı.

Bu nedenle, Lin Ming'in kökeni Antik Anka Kuşu Klanı'nın bir parçası olmasını etkilemeyecekti. Elbette, düşük âlemlerin bir dövüş sanatçısı olarak, gelecekte Tanrılar Âlemi'ne girerse, aynı güç seviyesinde üç büyük aile klanının üyelerine göre daha az kaynak alabilecekti.

……….

Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya girdikten sonra, Lin Ming bir su tabakasına düşmüş gibi hissetti. Kısa bir haşlanma hissinden sonraki anda, devasa geniş bir kırmızı alana girdi.

Burası yanan alevlerin dünyasıydı, sonsuz ateş denizinden başka bir şey yoktu. Kızıl gayzerler, binlerce fit yüksekliğe çıkıyor ve semayı etkiliyordu. Tüm gökyüzü, kırmızı bulutlar ile doluydu. Sanki bir zamanlar mavi olan gökyüzü, alevler ile kaplı gibi görünüyordu.

Sıcak!

Çok sıcak!

Lin Ming'in ilk tepkisi bu olmuştu. Aldığı her nefeste, alevleri içine çekiyor gibi hissediyordu. Yerinde normal bir dövüş sanatçısı olsaydı, kesinlikle anında kömüre dönerdi.

O sırada, gökyüzündeki kırmızı bulutlar ilerledi. Bu garip hareketler, Lin Ming'in göz bebeklerine yansıdı, Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ndeki enerji izlerine benziyorlardı. Bu sahne, Lin Ming'in gözlerinin parlamasına neden oldu. Demek Tanrı Dönüştürücü Ayna buydu!

Tanrı Dönüştürücü Ayna, Antik Anka Kuşu Simge Taşları ve Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi özünde aynıydı. Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi ve Alevli Cennet Simge Taşı, Ateş Yasaları'nın ve içindeki enerjilerin çalışma prensiplerini içeriyordu, böylece dövüş sanatçıları meditasyon yoluyla onlar sayesinde aydınlanabiliyordu. Ama Tanrı Dönüştürücü Ayna, bu enerjinin çalışma kurallarını bir illüzyon büyü dizisi kullanarak gerçekliğe dönüştürüyordu. Bir dövüş sanatçısı kendisini onun içine koyabilir ve ateş enerjisinin içindeki değişiklikleri bizzat deneyimleyebilirdi.

Lin Ming, üç gün önce Alevli Cennet Simge Taşı'nın üstünde meditasyon yaparken, Alevli Cennet Simge Taşı'nın içine girmiş olarak kabul edilebilirdi. Şu anda ise doğrudan şiddetli bir enerji fırtınası vaftinize dayanıyordu.

Buna dayanabilir ve içinde yaşayabilirse, algısının geçmek için yeterince iyi olduğunu kanıtlayacaktı.

Ho!

İçinden bir ısı dalgası geçti. Lin Ming'in ateşe ve suya dayanıklı kıyafetlerinin küçük bir kısmı yandı. Bu, sıcaklığın son derece yüksek olduğunu kanıtlıyordu.

Antik Anka Kuşu Klanı'nın toplamda dokuz Ateş Kavramı vardı. Buna karşılık Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın da dokuz âlemi vardı. Ve ilk değişimli kavramı buydu; Alevli Isı!

Alevli Isı, çok basit bir temeldi. Eğer birisi bu temele dayanabilirse, gerçek Ateş Kavramı'nın kapılarına adım atma hakkı kazanabilirdi.

Sıcaklık giderek arttı. Lin Ming'in fiziksel gerçek özünü sınırına kadar döndürmek ve aynı anda tüm vücudunu Asura kuvvet alanı ile kaplamaktan başka çaresi kalmadı. Asura kuvvet alanı, her türlü enerjiyi bastırabilecek bir kuvvet alanıydı. Doğal olarak sıcak alevlerin baskısını da azaltabilirdi. Ancak Lin Ming bu ısıyı bastırdığı anda, çevresindeki ısının aniden daha da arttığını gördü!

Hu hu hu!

Lin Ming'in gerçek özü hızla tükendi ve çevresindeki sıcaklık artmaya devam etti. Böyle devam ederse buna dayanamazdı.

“Tam bir aptalım. Bu, Ateş Kavramı anlayışına yönelik bir test, gücüne dayanıp dayanmamaya bakmıyor ki. Ateşi görmezden gelmek ve ona karşı direnmek bir seçenek değil. Alevli Cennet Simge Taşı'na göre hareket etmeli ve ateş denizine uyum sağlamam gerekiyor.”

Lin Ming bunu düşündüğü anda derin bir nefes verdi ve fiziksel gerçek öz korumasını ve Asura kuvvet alanını geri çekti. Bir süre için sıcak ısı dalgaları Lin Ming'in üstünden şelale gibi geçmeye devam etti!

Ho!

Lin Ming'in ateşe dayanıklı kıyafetleri eridi! Kendi teninin piştiğini bile duyabiliyordu!

Kısa süre sonra Lin Ming tamamen çıplak kaldı. Bir çatlama sesiyle uzaysal yüzüğü de ateşin etkisiyle çatladı.

Elbette burası sadece bir illüzyon dünyasıydı. Lin Ming'in gerçek bedeni hala dümdüz duruyordu ve Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın dışında zarar görmemişti.

Ateşin engin ve sonsuz gücü, akupunktur noktalarına geldi ve hızla meridyenlerine girerek tüm kemiklerine, organlarına ve uzuvlarına yayıldı. Ateş Kavramı anlayışı çok zayıf olsaydı, bu ateş tüm organlarını anında küle çevirirdi.

Lin Ming'in zihni bu korkunç sıcaklığa rağmen buz kadar sakindi. Zihni, Kafir Tanrı Tohumu'na dokundu ve üstündeki ince alev simgesi aniden göz kamaştırıcı şekilde parlamaya başladı. Net bir ses ile, Lin Ming'in vücudundaki devasa ateş gücü, Kafir Tanrı Tohumu'na emilmeye başladı. Bu da Kafir Tanrı Tohumu'nun üstündeki enerji çizgilerinin etrafında dönmeye başlamasına neden oldu.

Bu enerji çizgileri, toplam yüzey olarak sadece bir pirinç boyutundaydı. Ama yapısı çok karmaşık ve zarifti. Sanki içinde sonsuz bir çukur varmış gibiydi. Sürekli ateş gücünü emiyordu ve Lin Ming'in organları hiç yaralanmıyordu.

Bu durumda, Lin Ming bedenindeki enerjinin balon gibi şiştiğini hissetti.

……….

Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın dışında yarım saat sessizce geçti.

Tüm dövüş sanatçıları Lin Ming ve Huo Wenlong'a odaklanmıştı. Yarım saat ‘olağanüstü’ sonuçtu. Kimse, Lin Ming ve Huo Wenlong'uın başarısız olacağını düşünmüyordu zaten. Güçleriyle yarım saatten kısa sürede çıkmaları garip olurdu.

Gerçek zor kısım şimdi başlamıştı. İlk Kavram dünyasında, sıcaklık artmaya devam edecekti. Ama dövüş sanatçısının ateşi emebilme ve kontrol edebilme yeteneği sınırlıydı. Daha fazla dayanamadıkları anda, alev denizinin içinde yanacaklardı.

Daha önce, Huo Yu kırk dakika dayanmıştı. 45 dakika dayanmak, son 50 yılda ulaşılamamış bir başarıydı.

50 yıl uzun bir zamandı ama Eski Anka Kuşu Şehri, milyonlarca dünyadan oluşuyordu ve buna Tanrılar Âlemi dahil değildi. 50 içinde buradan geçen yetenek sayısı çok fazlaydı.

“Sonunda Lin Ming'in mi yoksa Huo Wenlong'un mu daha uzun süre dayanacağını merak ediyorum.” Çevredeki dövüş sanatçıları mırıldanmaya başladı.

“Elbette Huo Wenlong dayanacak. Lin Ming'in ateş ile uyumluluğu yüksek ama bu test yasaları anlamaya dayanıyor.” Tanrılar Âlemi'nden bir dövüş sanatçısı söyledi.

“Bu tam olarak doğru değil. Uyumluluk ne kadar iyiyse, bedenin ateşe dayanma derecesi de o kadar artar. Bence Lin Ming daha çok dayanacak!” Düşük âlemden gelen bir dövüş sanatçısı söyledi. Düşük âlemden geldiği için doğal olarak Lin Ming'in tarafını tutuyordu.

Bu, Huo Wenlong ve Lin Ming'in ilk savaşıydı; onların gelecekteki başarılarını etkileyecekti!

Hiçlikteki kırmızı elbiseli kadın ve yaşlı adam bu rekabeti öngörmüştü. Bir dövüş sanatçısı dövüş sanatları yoluna adım attığı ve zirveye yürümeye karar verdiği anda, kaybedenlerin bedenlerinin üzerine basa basa yürüyecekti.

O sırada, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın dünyasında Huo Wenlong kırmızı bir fırtınada ipek parçası gibi sallanıyordu. Alevli Isı'nın gücü üstünden geçiyordu. Bu enerjinin yarısı görünmez bir güç tarafından yönlendirilirken, yarısı onun içine girdi.

Bu enerjiyi bölme yöntemi, Huo Wenlong'un ateş enerjisinin sadece yarısına dayanmasını sağlıyordu.

Huu... huu... hu…

Huo Wenlonbg ısı dalgasından geçtikten sonra, hiç gerilmeden sakinliğini korumayı başardı.

Bu savaşta kendine güveni tamdı. Bunun nedeni, Tanrılar Âlemi'ndeyken Tanrı Dönüştürücü Ayna'yı daha önce deneyimlemiş olmasıydı. Bu ateş gücünü bölmü yöntemi, klanının çok yüksek seviyeli miraslarından birisiydi; sıradan birinin öğrenebileceği bir şey değildi. Huo Yu bile bunu yapamazken Lin Ming gibi birisi hiç yapamazdı.

Burada kalırken kullandığı yöntem biraz şüpheli olsa da, dünya sonunda sadece kazananları görürdü; herkes nihai sonuca bakacaktı. Ayrıca bu ateşi bölme yöntemi, diğerlerinin Huo Wenlong'un Ateş Yasaları'nı ne kadar anladığını övmesini sağlayacaktı.

“Lin Ming, ben kazanacağım. Burada aramızdaki farklı herkese göstereceğim. Beni yakalayamayacağın bir duruma geldiğin anda, izabe denemesinin bir numarası ben olacağım!”

Bu arada, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın diğer tarafında, Lin Ming'in bedenindeki ateş enerjisi korkunç bir seviyeye gelmişti. Ateş gücü sürekli Lin Ming'in ve Kafir Tanrı Tohumu'nun içinde toplandığı için, Lin Ming'in bedenindeki sıcaklık, dışarıya göre çok daha fazlaydı.

Lin Ming tüm süre boyunca gözlerini kapadı. Algısı sürekli üstündeki kırmızı bulutlara odaklanmış haldeydi. Çünkü sürekli bu dünyadaki enerji gelişiminin yasalarını anlamaya çalışıyordu.

Bu dünya, temel konu olarak ateş evrimini anlatıyordu. Lin Ming, ateşin vaftizine dayanırken, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın ilk seviyesinin kavramını nasıl kıracağını da anlamaya başlamıştı.

Vücudunda yeteri kadar enerji toplayabildiği sürece, kendi kan soyunu bir rehber olarak kullanabilir, Ateş Kavramı'nı ve Yasası'nı bir araya getirebilir ve tüm enerjiyi emebilirdi. Bu enerji daha sonra dağılacak ve ateş denizini yakacaktı. Bu, onun ilk Kavram'ı kırmasına ve Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın ilk denemesini geçmesini sağlayacaktı.

Ama normal bir dövüş sanatçısı, vücudu buna dayanamayacak seviyeye gelene kadar, bedeninin içinde yeterli kaynak enerjiyi biriktiremezdi. Antik Anka Kuşu kan soyu Lin Ming'e göre çok saf ve yoğun olan, hatta kavram ve yasa anlayışı ona göre daha iyi olan birisi bile, bu dünyada dayanamayabilirdi.

Ama Lin Ming için bu sorun değildi. Çünkü içinde Kafir Tanrı Tohumu vardı. Dayanabileceği ateş gücü, sıradan bir dövüş sanatçısıyla eşit değildi.

Lin Ming'in bedeni tamamen ateş gücüyle doldu. Kafir Tanrı Tohumu, gözleri kamaştıran altın ışıklar yayan minyatür bir güneş gibiydi. Kafir Tanrı Tohumu'nun yüzeyindeki alev kabartmaları daha da parlaklaştı!

Enerji %95 kapasitesine geldi!

%96... %97... %98... %99... bitmek tükenmeden tırmanmaya devam etti.

Lin Ming dişlerini sıktı. Kafir Tanrı Tohumu içinde gücünü toplayan bir enerji kaynağı gibiydi; her an patlayabilirdi!

Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın dışında Lin Ming'in bedeni titremeye başladı. Mavi damarları, kıvrık solucanlar gibi bedeninden dışarı çıkmış ve alnından terler dökülüyordu.

“Lin Ming... daha uzun dayanamayacak mı yoksa?” Bazı dövüş sanatçıları, Lin Ming'in üzerindeki değişiklikleri fark etti. Lin Ming ile karşılaştırıldığında, Huo Wenlong daha rahat görünüyordu. Nefesi rahattı ve alnında en ufak bir ter belirtisi bile yoktu.

Kum saatine baktıklarında ise hâlâ 45 dakikaya biraz daha süre kaldığını gördüler.

“Sadece iki buçuk çeyrek saat geçti ama Lin Ming sınırına gelmiş gibi görünüyor. Böyle devam ederse üç çeyrek saat dayanamayacak.” Bazı dövüş sanatçıları kendi arasında konuşmaya başladı. Ama büyük salondaki kırmızı cübbeli elderin göz bebekleri büzüldü. Meraklı gözlerle Lin Ming'e baktı...