Bölüm 727: Kırmızı Elbiseli Kadın

Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın içinde dokuz farklı âlem vardı. Ama buradaki dövüş sanatçılarından hiçbiri bunun ne demek olduğunu bilmiyordu.

Düşük seviyeli dövüş sanatçıların arasında dört kişi, Tanrı Dönüştücü Ayna'nın karşısında durdu ve hepsinin yüzünde farklı ifade vardı. Bu testin hayatlarını değiştireceğini söylemek garip olmazdı.

Bunu geçerlerse, izabe denemesine devam edebilirlerdi, hatta Tanrılar Âlemi'ne yükselme şansları bile olabilirdi.

Başarısız olurlarsa ise eleneceklerdi. Gelecekte, İlahi Deniz Âlemi'nde sıkışacaklar ve sadece düşük âlemlerin kralları olacaklardı.

Eski Anka Kuşu Şehri'ne ulaştıktan ve Tanrılar Âlemi'nin sınırsız olasılıklarını gördükten sonra kimse buna şans gözüyle bakmıyordu. Bu kraliyet ailesini ziyarete giden, daha sonra da kendi ahmak köyüne dönen birisine benziyordu. Başkentin sunduğu teklifleri deneyimledikten sonra, hepsi köyüne dönüp zengin çiftçi olmak yerine çok çalışmak istiyordu.

Zaman dakika dakika geçti. Yarım tütsü çubuğu süresi geçince, aynanın önünde duran dört meydan okuyucudan ikisi aniden sallandı ve solgun ifadelerle geri çıktılar.

Kırmızı cübbeli elder kayıtsız ifadesiyle elini salladı. “Siz ikiniz... başarısız oldunuz!”

Başarısız olmuşlardı!

İki genç dövüş sanatçısı üzgündü. Kendi dünyalarında el üstünde tutulan zirve İmparator seviyesi yeteneklerdi. Ama şimdi, Antik Anka Kuşu Klanı'nın izabe denemesinde sözde ‘İmparator seviyesi’ yetenekler birer çöpten farksızdı. Zirveden dibe inmek hepsine büyük bir balyoz gibi çarptı!

Yarım tütsü çubuğu daha geçtikten sonra, diğer iki meydan okuyucu da Tanrı Dönüştürücü Ayna ile bağlantısı kesildiği anda öksürdü. O sırada çeyrek saate biraz daha süre vardı.

“Siz de başarısız oldunuz!” Kırmızı cübbeli elder acımasızca söylerdi.

“Test çok zor!” Diğer tüm dövüş sanatçıları, özellikle Ölümlü Koridoru'na girenler son derece gerildi.

O sırada kırmızı kıyafetli elder soğuk şekilde homurdandı ve söyledi. “Tanrı Dönüştürücü Ayna testini geçmek zor değil. Başarısız olmanız sadece yasa ve kavramlar hakkında ki anlayışınızın zayıf olduğunu ve yetişiminizin düşük olduğunu gösteriyor. Bu konuda suçlu olan birisi varsa, o da sizlersiniz!”

“Tanrı Dönüştürücü Ayna izabe denemesinin dokuz farklı kavramı vardır. Birincisine çeyrek saat boyunca direnirseniz testi geçeceksiniz. Yarım saat ise olağanüstü bir sonuç. Her yıl, meydan okuyucların %60'dan fazlası testi geçerken, %10'dan az kısmı olağanüstü sonuç elde eder. 45 dakika dayanabilen veya birinci Kavram'ı geçenler 50 yılda bir ortaya çıkmayabilir bile.”

“Birinci Kavram'ı geçmek mi?” Başarısız olan dört meydan okuyucunun kalbi sertleşti. Dördü, az önce birinci seviyenin kavramlarını bizzat deneyimlemişti ve buna rağmen yirmilerindeki bir genç bunu tek seferde geçebilmiş miydi? Bu mümkün müydü?

“Şimdi... Sarıdüzen Min, Feng Xiaotian...” Kırmızı cübbeli elder dört kişinin ismini daha söyledi.

“Orada iyi şanslar.” Lin Ming, Sarıdüzen Min'i teselli etti. Bu adam hakkında iyi bir izlenimi vardı.

“Mm!” Sarıdüzen Min, yumruklarını sıktı ve gerginliği hissedildi.

Elenen dört dövüş sanatçısı da Ölümlü Koridoru'ndan geliyordu. Sadece Ölümlü Koridoru'na girebilen dövüş sanatçılarının gücü çok yüksek olmadığı için burada elenme şansı çok yüksekti.

…………..

O sırada, Eski Anka Kuşu Şehri'nin tam merkezinde, dokuz katı yüksekte duran büyük bir kule vardı. Kulenin en yüksek balkonunda, kırmızı kıyafetli bir kadın vardı ve yukarıdan tüm Eski Anka Kuşu Şehri'ne bakıyordu.

Bir süre sonra kırmızı kıyafetli kadın arkasını döndü. Karşısındaki büyük kapılar açıldı ve pelerinli uzun bir adam içeri girdi. Omuzlarında papağana benzeyen büyük alevli bir kuş vardı; bu adamın anlaşmalı canavarı olduğu açıktı.

“Büyük Elder, buraya beni ziyarete geldiğinize göre boş zamanınız var gibi görünüyor.” Kırmızı kıyafetli kadın, hafifçe gülümserken sakince söyledi.

“Haha, sadece birkaç küçük işim var. İşte yeni çocuklar geldi ve birinci testlere giriyorlar. Bakmamı istediğiniz birisi var mı?” Uzun adam güldü, sesi canlı ve gürdü.

Kırmızı elbiseli kadın gülümsedi ve başını salladı. “Bu çocuklardan herhangi birinin işe yarama olasılığı yok gibi. Ortalığı yaygaraya vermeye gerek yok. Bir istisna olursa, Elder Konseyi bir savaş dizi diskiyle gönderir.”

Her birkaç yılda, Eski Anka Kuşu Şehri, sayısız dünyadan gelen sıra dışı gençlerden bir grup oluştururdu. Düşük âlemlerin Antik Anka Kuşu Klanları'nın kan soyu, yüzlerce bin yıl geçtikten sonra çok seyreliyordu. Kan soyu saflıkları Tanrılar Âlemi'nin Antik Anka Kuşu Klanı'na göre çok daha kötüydü. Bu nedenle, bu genç grubundan gerçek bir dahinin çıkması imkansızdı.

Bu genç seçkinlerin İlahi Deniz Âlemi'ne ulaşması sorun olmayacaktı ama daha fazla ilerlemeleri kolay olmayacaktı. Tanrılar Âlemi'nin Antik Anka Kuşu Klanı'na girme ve orada başka bir aileye katılma şansları ise daha düşüktü.

“Hehe, yanlış değilsiniz ama bu sefer bir istisna var. Nuyan Ming adında ateş uyumluluğu sizden bile yüksek bir çocuk var!”

“Ne? Gerçekten mi!?” Kırmızı elbiseli kadının kaşları yükseldi. “Düşük âlemlerden mi geliyor?”

Tanrılar Âlemi Antik Anka Kuşu Klanı'nın geleneklerine göre, Tanrılar Âlemi'nden gelen bir dahinin ateş ile olan uyumluluğu bu kadar yüksekse, doğrudan Tanrılar Âlemi'nin izabe deneme alanına giderdi. Düşük âlemlerin geldiği Eski Anka Kuşu Şehri'ne gelmesine imkan yoktu.

“Elbette gerçek. Ayrıca evet, düşük âlemlerden geliyor. Düşük âlemlerden gelen bir dövüş sanatçısı olarak böyle ateş uyumluluğuna sahip olması gerçekten ilginç. Ama ne yazık ki, Ateş yasalarını kavrama oranı çok zayıf. Ateş yasalarıyla bağ kurmadan önce Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ne tam yarım tütsü çubuğu süresi boyunca bakmış.” Uzun yaşlı adam, pişmanlıkla başını sallarken söyledi. Bir dövüş sanatçısının algısı, yasaları anlamasını temsil ederdi; uyumluluk oranından daha iyiydi.

“Yarım tütsü çubuğu mu?” Kırmızı elbiseli kadın şaşırdı. Bu sonuç gerçekten çok kötüydü. Tanrılar Âlemi Anka Kuşu Klanı'nın en sıradan çocuğu böyle bir sonucu elde edebilirdi.

“Bu çok kötü oldu.” Kırmızı elbiseli kadın üzüntüyle söyledi. Ateş uyumluluğu ve Ateş Yasaları'nı anlama yeteneğinin birbiriyle çok küçük bir ilgisi vardı. Uyumluluk kişinin fiziksel özellerine bakardı. Ancak Yasa anlayışı tamamen ruh gücüne ve algısına bakıyordu. Uyumluluğu yüksek ama algısı zayıfsa, bu tamamen israf demekti. Dövüş sanatları yolunda ilerledikçe ruh, irade, savaş ruhu, algı ve diğer faktörler daha önemli hale geliyordu.

“Evet ama bu küçük adamı biraz daha incelemeliyiz. Algısı çok zayıfsa ve eğitim vermeye değmezse bile sorun olmaz. Ama biraz yardım etmeye değerse, İlahi Deniz Âlemi'ne kadar ulaşmasını bekleyebilir ve ona Tanrılar Âlemi'ndeki ana klana katılmasını tavsiye edebiliriz.”

“Mm. Gidelim.” Kırmızı elbiseli kadın söyledi. Konuştuğu anda, önünde kolayca bir kara delik oluşturdu ve ikisi de içine girdi.

……………..

Test salonunda, Tanrı Dönüştücü Ayna'nın önündeki Sarıdüzen Min geriye çekilirken ağır şekilde öksürdü ve yüzü beyazladı.

Küçük yarasına bakmadan, odanın köşesindeki kum saatine baktı. Kum saatine göre, çeyrek saat geçmişti!

“Sarıdüzen Min, geçtin!”

Kırmızı cübbeli elder ifadesizce söyledi.

Sarıdüzen sevindi. Gülerken yumruklarını sıktı. “Haha, geçmeyi başardım! Çok şanslıyım.”

“Şanslı mı? Bu doğru değil.” Sarıdüzen Min kutlamasını yaparken, kaba ve net bir ses geldi. Konuşan kişi, Tanrılar Âlemi Huo Klanı'nın dövüş sanatçılarından birisi olan Huo Ping idi. “Eski Anka Kuşu Şehri'nde birden fazla test var. Birini geçmen, diğerinde elenmeyeceğini garantilemez.”

Huo Ping, Sarıdüzen Min'in sevinçli kutlamasına soğuk bir su döktü. Sarıdüzen Min'in yüzü düştü. İfadesi başlangıçtaki sevinçli görüntüsünü kaybederek kasvetlendi.

Huo Ping'in dediği doğruydu. Ama yine de Sarıdüzen Min gibi düşük âlem dövüş sanatçısının attığı her adım çok iyiydi. Eğer buradan birkaç içgörü elde edebilirse hasatı çok büyük kabul edilecekti. Bunun dövüş sanatları yolunda yürümeye devam ederken ona büyük etkisi olacaktı.

“Humph, peki ya sen? Gerçekten yetenekli olsaydın Eski Anka Kuşu Şehri'ne gelir miydin? Tanrılar Âlemi'nden şutlanmak nasıl bir histi?” Sarıdüzen Min kindarca söyledi. Huo Ping bunu duyduğu anda ifadesi aniden çirkinleşti.

Sarıdüzen Min'den sonra diğer Ölümlü Koridoru dövüş sanatçıları birbiri ardına teste girdi. Sonunda dövüş sanatçılarının %80'i bitirmişti.

Sırada Dünya Koridoru'ndan gelenler vardı. Dünya Koridoru'nun genç elitleri daha güçlüydü. Biri dışında herkes geçti.

Özellikle Tanrılar Âlemi'nden gelenlerin sonuçları daha iyiydi.

Huo Ping, Tanrı Dönüştürücü Ayna'dan çıktığı anda yüzü tamamen kanla kaplıydı ve kırmızı cübbeli elder o sırada sonucunu söyledi. “Yarım saatten uzun kaldın. Olağanüstü sonuç!”

Bu ilk olağanüstü sonuçtu. Huo Ping Tanrı Dönüştürücü Ayna'dan çıktığı anda önce kum saatine, daha sonra da Sarıdüzen Min'e baktı ve yüzü memnuniyetle doldu. Bu, Tanrılar Âlemi'nde iyi bir sonuç olarak kabul edilmese bile, Eski Anka Kuşu Şehri'nin düşük âlemlerden gelen dövüş sanatçılarını küçük görüyordu.

Sarıdüzen Min'in yeteneği düşük olduğu için burada söyleyebileceği bir şey yoktu.

Huo Ping'den sonra diğer iki Tanrılar Âlemi dövüş sanatçısı da olağanüstü sonuç aldı. Gökyüzü Koridoru'ndan Huo Yu ise kırk dakikaya yakalaşarak şu anki rekoru kırmıştı.

O sırada teste girmeyen sadece iki kişi kalmıştı. Onlar Lin Ming ve Huo Wenlong idi.

Herkesin gözü onların üstündeydi

Huo Wenlong Lin Ming'ebaktı ve söyledi. “Kardeş Nuyan, birlikte gitmeye ne dersin?”

“Pekala.”

Lin Ming sakince başını salladı. Tanrı Dönüştürücü Ayna'da nasıl bir test olduğundan emin değildi. Yasaları kavrama konusunda, Huo Wenlong'u yenebileceğinden emin değildi. Kafir Tanrı Tohumu güçlü olmasına rağmen, Lin Ming'in Ateş Yasaları üzerindeki anlayışı çok kötüydü.

Lin Ming, Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın önüne geçti. Elini uzattı ve aynanın yüzeyine dokundu. Daha sonra aniden garip bir transa girdi.

Herkesin gözü, Lin Ming ve Huo Wenlong üzerinde kaldı. Kimse bu salonun dışındaki uzayda, iki çift özün Lin Ming ve Huo Wenlong'un üzerinde olduğunu bilmiyordu. Bu iki çift göz, şehrin merkezindeki Dokuz Katlı Kule'nin üstünde konuşan uzun yaşlı adam ve kırmızı elbiseli kadındı. İkisi de, Eski Anka Kuşu Şehri'nin yüksek seviyeli figürleriydi.

“Nuyan Ming o mu?” Kırmız elbiseli kadının sesi hiçlikte yankılandı.

“Mm, o.” Yaşlı adam başını salladı.

“Ne kadar zayıf bir Antik Anka Kuşu kan soyu. Üstelik, Houtian Âlemi'ndeyken nakledilmiş gibi görünüyor. Yanlış hatırlamıyorsam, Nuyan Ailesi ölmemiş miydi? Nuyan Ming nereden geliyor peki?”

Antik Anka Kuşu Klanı'nın sayısız kolu olmasına rağmen, kırmızı elbiseli kadın, hepsini tek tek hatırlıyordu. Nuyan Ailesi, 100.000 yıl önce yok olmuştu.

“Bunu Nuyan Ailesi Koruyucusu'na sordum. Nuyan Ailesi yok olduktan sonra, ailenin kalıntıları, kazara Gökyüzü Düşüşü Kıtası'ndaki bir ölümlü tarikatının eline geçmiş. Daha sonra, İlahi Anka Kuşu Adası'nda bir tarikat kurmak için kullanmışlar bunu. Bu tarikat, simgeleri olarak Vermillion Kuşu ve Mavi Luan kullanıyor. Nuyan Ming ise bu İlahi Anka Kuşu Adası'nın bir öğrencisi. Sıra dışı yeteneği sayesinde, general seviyesi izabe denemesine katılmış ve tamamlamış. Tapınak Ruhu, onun iyi sonuçlarını gördükten sonra onu bir damla Antik Anka Kuşu kan soyu ile ödüllendirmiş.”