Bölüm 726: Tanrı Dönüştürücü Ayna

Bir rehberin yardımıyla, Lin Ming kendisine verilen eve geldi.

“Bay Nuyan, bunlar sizin temel ekipmanlarınız.” Rehber, Lin Ming'e bir uzaysal yüzük verdi.

Lin Ming içine bilincini batırdı ve içinde 10 fitlik bir ahşap sandık, kırmızı kıyafetler ve kırmızı bir ayakkabı buldu.

Bu ahşap sandık...

Lin Ming'in gözleri parladı. O kadar uzun zamandır bir mızrak kullanıyordu ki, bu sandıkta bir mızrak olduğunu söylemek için onu görmesine bile gerek yoktu.

Bu tamamen sezgiyle alakalıydı.

Lin Ming hevesle sandığı açtı ve uzun ateşli kırmızı bir mızrağı görünce gözleri yerinden çıkacak gibi oldu. Mızrak kenarı bir fit uzunluğundaydı, parlıyordu ve ürpertici bir soğukluk yayıyordu. Mızrak sapı bilinmeyen bir metalden yapılmıştı, son derece sert olmasına rağmen çok esnekti.

Mızrağın uç kısmına rünler ve şekiller çizilmişti. Bu desenlerin Ateş Yasasları'nın gücünü içerdiğine şüphe yoktu.

Bu... orta aşama cennet adım mızrak mıydı?

Yoksa yüksek aşama cennet adım mızrak mıydı?

Lin Ming'in gözleri parladı. Gökyüzü Kulesi'nin bir Yüksek Lord'undan aldığı bir cennet adım beyaz mızrak kullanıyordu, onun adını bile bilmiyordu. Sertliğinin yanı sıra beyaz mızrağı kullanmanın ona hiçbir avantajı yoktu. Yıldırım özellikli yeteneklerin gücünü artıran Mor Kuyruklu Yıldız Mızrağı gibi değildi. Bu onun için son derece rahatsız edici bir durumdu.

Ama şimdi, karşısındaki kırmızı mızrak kesinlikle ateş gücünü artırmak için çok önemliydi. Üstelik hazinenin seviyesi de daha yüksekti!

“Bu hazinenin seviyesi nedir?” Lin Ming sordu.

Şimdiye kadar düşük aşama cennet adım hazineler ile sadece birkaç kere rastgele karşılaşmıştı; bu yüzden bu seviyedeki hazinler hakkında fazla anlayışı yoktu.

Rehber söyledi. “Efendim bu orta aşama cennet adım bir hazine. Ama sertlik açısından yüksek aşama cennet adım hazine seviyesinde olduğu söylenebilir. Bu, Eski Anka Kuşu Şehrimiz'in yeni yeteneklerine sağladığı sadece standart bir hazine. Mızrağı kullanmak istemezseniz, yedek bir silah kullanabilirsiniz.”

Antik Anka Kuşu Klanı'nda, Vermillion Kuşu'na binen insan sayısının çokluğu nedeniyle, uzun tipli silah kullananların sayısı çoktu. Bu, İlahi Anka Kuşu Adası'nın mirasından farklıydı. Lin Ming, kral seviyesinin izabe denemesi yeterlilik testini geçerken savaştığı insanların neredeyse hepsi mızrak kullanıyordu.

“Bu mızrak sadece standart seviyede mi...”

Lin Ming sessiz kaldı. Bu, kral seviyesi izabe denemesine katılan her meydan okuyucuya verilen sıradan bir mızraktı. Tanrılar Âlemi'nde, cenent adım hazineler sıradan çöpler olarak kabul ediliyor olmalıydı.

Makul olanı buydu. Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nda, Xuan Wuji gibi Hayat Yıkımı ustası bile İlahi Deniz Âlemi'ne geçmeden sadece bir cennet adım hazine elde edebilmişti. Tanrılar Âlemi'nden bahsetmeye bile gerek yoktu. Burada, ustalar genellikle Aziz seviyesi veya daha yüksek seviyeli silahlar kullanıyorlardı.

Lin Ming kırmızı mızrağı aldı ve öylesine salladı. Mızrak sapı korkunç bir güç ile titredi.

“Ne kadar iyi bir mızrak! Kaynak konusunda, düşük seviyeli dövüş sanatçıları gecekonduda büyüyen bir bebeğe benziyor; Tanrılar Âlemi'nden gelen dövüş sanatçıları ile kesinlikle kıyaslanamazlar.”

Uzun mızrağın yanı sıra kıyafetler de en kaliteli mallardan yapılmıştı. Çok havalı hissettiriyorlardı. Kutsal ateş ipeğinden dokunanlar, ateş ve suya karşı son derece bağışıktı ve çok büyük bir dirence sahiplerdi. Normal bir hazinenin onları kesmesi bile çok zor olurdu. Hem hafif hem de çok kullanışlıydılar; dahilerin eğitimde kullanması için çok uygunlardı.

“Bayım, buyurun. Odanız bu tarafta.” Rehber eğildi.

Lin Ming baktı. Karşısında ayrı bir minyatür boyuta giden bir kapı vardı.

Eski Anka Kuşu Şehri'nde her elitin konutu başka bir boyuttaydı. Bunun avantajı kapı kapalı olduğunda, odanın tamamen izole bir yer olmasıydı. İçerideki dövüş sanatçısının eğitimi bu süre içerisinde kesinlikle kesilemezdi.

Başka bir boyuta girdikten sonra, Lin Ming içeride her türlü yeşim kayış ile dolu olan bir kitaplık gördü. Rastlantıyla birini aldı ve içine algısını yaydı. Bunlar aslında ateş özellikli yasa yetişim yöntemleri, tavsiye mektupları ve antik metinlerdi. Bu yeşim kayışlar, çoğunlukla Antik Anka Kuşu Klanı'nın ustaları tarafından oluşturulan yüksek seviyeli yetişim yöntemleri içeriyordu. Özellikle kendi eğitimlerinde referans olması için meydan okuyuculara veriliyordu.

Lin Ming birkaç yeşim kayışa baktı. Daha sonra oturdu ve daha önce kazandığı yasalar ve kavramlar hakkındaki içgörülerini pekiştirdi.

Kafir Tanrı Tohumu'nun üstündeki simge sembolü bir pirinç büyüklüğündeydi. Ancak Lin Ming ondaki her çizgiyi görebiliyor ve yüzeyindeki dokuyu değiştirebiliyordu. Bu izler, Lin Ming'in onlara bakmasıyla yüzlerce kat büyüyor gibiydi; her birindeki gizemli desenleri gözleriyle tanımlayabiliyordu.

Kafir Tanrı Tohumu'nun üstündeki simge kabartmalarıyla meditasyon yapmak, Alevli Cennet Simge Taşı'nda meditasyon yapmaktan daha kolay ve yararlıydı.

Lin Ming, Kafir Tanrı Tohumu'nun Ateş Kavramı seviyesinin Yıldırım Kavramı'nı aştığını hissediyordu.

Çeşitli büyük kavramlar arasından, Zaman ve Uzay Kavramı, Sonsuzluk Kavramı, Yıkım Kavramı ve diğer kavramlar diğerlerine göre çok daha soyut ve zordu. Ancak bir kişi, bir kavramın kaynağını iyice kavradığı ve anlayışını zirveye çıkardığı anda, bu Ateş Kavramı bile olsa cenneti sarsan sonuçlar ortaya çıkarabilirdi.

Hu!

Lin Ming avucunu uzattı ve elinde ateşli bir alev mızrağı belirdi, enerjisi hızla sertleşti. Sonraki anda alevli mızrak tamamen sağlam bir mızrağa dönüştü. Mızrak ucu ve sapı, kırmızı metalden oluşturulmuş gibi metalik bir yapıdaydı.

“Alev simgesini oluşturduktan sonra, içimdeki Kafir Tanrı Tohumu da gelişti.” Lin Ming kalbinin parlak bir savaş ruhu ile yandığını hissetti. Gücünü savaşta test etmek ve Ateş Kavramı'nda ne kadar geliştiğini görmek istiyordu.

O sırada aniden boyutun dışından katı bir ses geldi. “On gün geçti. Herkes Güney Şehir Tapınağı'nda toplansın. Test başlayacak!”

“Sonunda test başlayacak.” Lin Ming'in gözleri keskin bir ışık ile parladı. Kral seviyesi izabe denemesinin testleri son derece şiddetliydi. İlk testte dövüş sanatçılarının %30-40'ı eleniyordu. İleride, testler daha da zorlaşıyordu. Sonuçta sadece az sayıda insan bu testleri geçebilirdi.

Lin Ming, Güney Şehir Tapınağı'na doğru yürüdü. Testi yönetmekten sorumlu kırmızı cübbeli elder orada bekliyordu.

“Benimle gelin.”

Herkesin bir araya gelmesiyle, kırmızı cübbeli elder, herkesi başka bir odaya götürdü. Burada devasa bir kristal ayna vardı. Ayna 100 fit uzunluğa sahipti ve yüzlerce fit genişlikteydi. Tüm duvara yayılıyordu.

“Bu Tanrı Dönüştürücü Ayna. Testler için kullanılan illüzyon bir büyü dizisidir. Sadece Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın karşısında durmanız ve teste başlamak için ona dokunmanız gerek. Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın içinde dokuz farklı hareketli alem var. Şu anki gücünüzle, çeyrek saat boyunca ilk hareketli aşamada kalmanız geçmenize yetecek. Yarım saati bulan süreler olağanüstü olarak nitelendirilecek. Başarısız olanlar, iletim dizisine gidecek ve izabe denemesi alanından ayrılacak.” Kırmızı cübbeli elder ifadesizce söyledi.

Bunu duyan genç elitler biraz gerildi.  Burada kötü performans sergileyip elenmekten korkuyorlardı. İyi bir performans sergiledikleri anda ise sadece diğer aşamaya geçeceklerdi. Huo Wenlong, Huo Yu ve diğer herkesin sırtında büyük bir baskı vardı. Hedefleri sadece izabe denemesini geçmek değil, aynı zamanda Lin Ming ile mücadele etmek ve onları gölgede bırakmaktı.

“Ölümlü Koridoru'nun meydan okuyucuları, işte başlıyoruz. İsmini söylediklerim öne çıkacak ve teste başlayacak. Sheng Gonglu, Chi Hu...”

Kırmızı cübbeli adam art arda dört isim söyledi. Bu dört kişi büyük huzursuzluk ile Tanrı Dönüştürücü Ayna'nın karşısında durdu.

Kırmızı cübbeli elderin talimatlarıyla Tanrı Dönüştürücü Ayna'ya dokundular. Sonraki anda, hepsi dış dünyadan tamamen izole olmuş bir şekilde başka bir boyutta ortaya çıktı...