Bölüm 724: Alevli Cennet Simge Taşı

Antik Anka Kuşu Simge Taşı seçmenin büyük önemi vardı. Eğer birisi 36 Antik Anka Kuşu Simge Taşı'nı tam olarak anlayamazsa, iki saat içinde seçmesi kolay olmazdı, özellikle de düşük öncelikli olanları seçerken.

36 Antik Anka Kuşu Simge Taşı, hem Antik Anka Kuşu Klanı'nın benzersiz ustalarının geride bırakması, hem de evrenin ilkel kaosunun oluşmasında ortaya çıktığı için çok değerliydi. İki durum da gerçekten onları çok özel hazineler yapıyordu. Yine de birbirlerine karşın kendi avantajları ve dezavantajları vardı.

Bazıları Antik Anka Kuşu Klanı'nın benzersiz ustaları tarafından yapılmış olsalar da, bazıları Patrikler, bazıları ise elderler tarafından yapılmıştı; onlar arasında büyük farklar vardı. Üstelik aynı benzersiz güç tarafından yaratılmış olsalar bile, her Antik Anka Kuşu Simge Taşı'nın kendine göre zayıf ve üstün özelliği olduğu için onların standardını çok değiştiriyordu.

Kırmızı cübbeli adam, çeyrek saat boyunca grup ile birlikte yürüdü. Aniden karşılarında büyük bir koridor belirdi. Koridor 300 fit genişliğindeydi. 10 tane vagon yan yana koyulsa bile hâlâ yer kalacaktı.

Koridorun iki yanında kırmızı metal kapılar vardı. Bu metal kapılar 200 fit yükseklikte ve 100 fit genişlikteydi, üstlerine çeşitli resimler kazınmıştı. Ölümsüz Anka Kuşları, üç bacaklı Altın Kargalar, yükselen güneşler ve kızıl renkli gözler vardı.

Kırmızı cübbeli adam söyledi. “Bükülmüş Alevin Dört Koridoru dediğimiz yer burası. İsminde de anlaşılacağı gibi toplamda dört seviyesi vardır. Dışarıdan içeriye doğru, simge taşlarının içindeki gizemler ve yasalar daha basitleşir.”

“Merkezde Kaos Koridoru var. Kaos Koridoru'nun her birinde bir simge taşıyla birlikte üç odası var. Simge taşları,  saf kaosun var olduğu evrenin en başında oluşmuştur. Bu nedenle simge taşları, evrenin oluşumundan kalan kaos kaynak enerji izleri taşır; bu nesneleri anladığınızda, Büyük Dao'nun köküne dokunabileceğinizi varsayabiliriz. Eğer onları tamamen anlayabilirseniz, Tanrılar Âlemi'nin tamamında, yasaları en iyi anlayan kişi olabilirsiniz. Ancak... Size karşı dürüst olacağım. Şu anki seviyenizle, o odaya geçmeniz size fazla katkı sağlamayacak. Algınız yüksek olsa bile, oradan fayda sağlamayı aklınızdan çıkarın; şu anki sınırınız o kadar yüksek değil. Siz bir yana, ikinci aşamanın meydan okuyucuları bile onların içindeki gizemleri anlamakta zorluk çeker.”

“Kaos Koridoru'nun dışında Gökyüzü Koridoru var. Gökyüzü Koridoru'nun üç odası ve her birinde bir Antik Anka Kuşu Simge Taşı var. Bu üç simge taşlarının hepsi Antik Anka Kuşu Klanı'nın önceki patrikleri tarafından bırakıldı. Üstelik onların en büyük eserlerindendirler. Eski Anka Kuşu Şehri'nde onların değeri, sadece Kaos Simge Taşları'ndan düşüktür.”

“Ondan sonra, Dünya Koridoru geliyor. Toplamda on odası var ve onların simge taşları da önceki patrikler tarafından bırakıldı. Aradaki tek fark, değerlerinin diğerlerinden düşük olması.”

“En dış koridorun adı Ölümlü Koridoru. Burada toplamda 20 oda var. Simge taşlarının hepsi Antik Anka Kuşu Klanı elderleri tarafından oluşturulmuş. Üstelik bu eserlerin herhangi birisi, önceki patriklerin bıraktıklarından kötü değildir.”

Kırmızı cübbeli elder dövüş sanatçılarına simge taşlarını tanıtırken yüzü içten içe özlem ve pişmanlıkla doldu. Birçoğu Lin Ming ve Huo Wenlong'a baktı, hepsinin gözü kıskançlık ile doluydu.

İkisi kesinlikle Gökyüzü Koridoru'nun üç odasından ikisini seçecekti. Diğerleri ise gücüne Dünya Koridoru'nu, sona kalanlar ise Ölümlü Koridoru'nu seçecekti.

Ölümlü Koridoru'nda, Antik Anka Kuşu Klanı'nın sayısız elderinin yaptığı çalışma vardı. Tanrılar Âlemi'nde, bir zamanlar sadece bir Antik Anka Kuşu Klanı Patriği vardı. Üstelik ömürleri son derece uzun olduğu için, muhtemelen önceki patriklerin hepsi toplamda birkaç yüz tane kadar olmalıydı. Ancak elderler farklıydı. Antik Anka Kuşu Klanı'nın her yeni neslinde onlardan düzinelerce, hatta yüzlerce olabilirdi. Burada yaptıkları, her ne kadar en büyük çalışmaları olmasına rağmen bir patrik ile karşılaştırılamazdı.

Kırmızı cübbeli elder, elitlerin duygu karmaşasına girdiğini görünce soğukça söyledi. “Dövüş sanatları yolunda herkes en yükseği hedeflemelidir ama yutabileceğinizden büyük lokma yememeniz gerekir! Antik Anka Kuşu Klanı'nın her elderi, Tanrılar Âlemi'nde yeri göğü inleten bir varlıktı. Onların bıraktığı her simge taşı, bir patrikten aşağıda olsa bile sizin meditasyon yapmanız için fazlasıyla yeter. Kendinizi onların ışığında aydınlatabilirseniz, o elderin yasa anlayışının seviyesine çıkacaksınız! Bu size yetmiyor mu ha!?” Kırmızı cübbeli adam soğuk sesiyle sordu.

Ancak oradaki tüm dövüş sanatçıları aksini düşünüyordu. Bu simge taşları üzerinde meditasyon yapmak için sadece üç günleri vardı; bu sürede ne kadarını anlayabilirlerdi ki?

Antik Anka Kuşu Simge Taşları, altın madeni olarak nitelendirilirse, üç günde altın miktarı en fazla olan madeni kazmak, altını az olan madeni kazmaktan daha iyiydi.

“Nuyan Ming, ilk sen seçeceksin!” Kırmızı cübbeli elder Lin Ming'e söyledi. “Seçmek için iki saatin var.”

“Peki, efendim!” Lin Ming yanıtladı. Daha fazla beklemeden, Ölümlü ve Dünya koridorlarını geçerek Gökyüzü Koridoru'na girdi.

(Kimin olduğunu bilmediğim not: Ben kaos koridoruna girer zannetmiştim.)

Bunu gören tüm dövüş sanatçıları gıptayla baktı. Huo Wenlong sakin görünse de, aslında şu anda gergin hissediyordu.

Gökyüzü Koridoru'nun üç simge taşı olsa da, üç simge taşı kendi arasında iyiden kötüye doğru ayrılıyordu. Bunların arasında Alevli Cennet Simge Taşı diye bir taş vardı. O, Antik Anka Kuşu Klanı'nın Dokuzuncu Patriği tarafından yapılmıştı. Lakabı Alevli Cennet idi ve Antik Anka Kuşu Klanı tarihinin en iyi 10 ustasından birisi tarafından oluşturulmuştu. Böyle bir lakabının olması, gücünün seviyesini gösteriyordu. Ve daha da nadir olan durum, simge taşının içerdiği yasa, Huo Wenlong için son derece uygun olmasıydı. Uzun zamandır bu simge taşını seçmek istiyordu ama Lin Ming olur da ilk onu seçerse, Huo Wenlong büyük kayıp yaşayacaktı.

Herkesin bakışları altında, Lin Ming Gökyüzü Koridoru'na girdi. Gökyüzü Koridoru'nun salonu 200 fit genişliğindeydi ve duvarında üç kapısı vardı. Birinci kapıda iki kelimeyle birlikte bir Nirvana Anka Kuşu resmi vardı; Kızıl Kutsal. İkinci kapının üstünde bir Parasol Ağacı'nın üstünde bir Anka Kuşu resmi vardı, iki kelime yazıyordu; Kutsal Alev. Üçüncü kapının üstünde ise yine iki kelimeyle bir Anka Kuşu uçuyordu; Alevli Cennet.

Lin Ming bu metal kapıların üzerine oyulmuş resimleri gördüğünde şaşırdı. Bu kabartmaların her biri muhteşem ustalar tarafından elle yapılmıştı. Aksi halde, böyle zorlu yasaların enerjilerini içeremezlerdi.

Lin Ming, öncelikle Kızıl Kutsal Simge Taşı ile başlamaya karar verdi. Metal kapıyı açtı ve odaya girdi. Kapının arkasında 200 fit genişlik ve uzunlukta bir kare alan vardı. Odanın tam merkezinde 30 fit yüksekliğinde bir sunaktan başka bir şey yoktu. Ve bu sunağın üstüne bir fitlik kare içine bir simge taşı oyulmuştu. Gri taşın üstünde çok karmaşık kabartmalar vardı. Lin Ming, ilk baktığında Asura kuvvet alanına benzer bir kuvvet alanının olduğunu hissedebiliyordu. Bu kuvvet alanı ve simge taşı birbiriyle mükemmel şekilde bağlı görünüyordu; özellikle ölçülemez bir mistik hissiyatı vardı.

“Kızıl Kutsal, kesinlikle bir kuvvet alanına sahip bir ustaydı. Kuvvet alanıyla Ateş Yasaları'nı birleştirmiş ve simge taşının üstüne kazımış. Eğer bunu iyice anlayabilirsem, bana gerçekten büyük yararı dokunur, özellikle de bir kuvvet alanı olduğu için. Üstelik seviyesi de çok iyi.”

Lin Ming, isteksizce Kızıl Kutsal odadan ayrılmadan önce, iki tütsü çubuğu süresi boyunca simge taşına baktı. Sadece iki saati vardı; burada çok uzun kalamazdı.

İkinci oda, Kutsal Alev Simge Taşı idi. Bu da aynı derecede mistikti ama kuvvet alanı yoktu. Bununla bile, bu oda Lin Ming'e Kızıl Kutsal Simge Taşı'na göre daha kötüydü. Burada sadece bir tütsü çubuğu süresi geçirdikten sonra, üçüncü odaya girmek için çıktı. Son olarak Alevli Cennet Simge Taşı vardı.

Bu oda da 200 fit genişlik ve uzunluğunda bir kareydi ve benzer şekilde merkezinde bir sunak vardı. Ancak sunağın üstündeki simge taşı koyu kırmızıydı ve üzerinde yüzlerce küçük alevin birbiriyle iç içe geçtiği görülebiliyordu. İlk başta çok sıradan görünüyordu ama bir süre baktıktan sonra, Lin Ming küçük alevlerin hareket ettiğini gördü. Onların her biri, farklı kavramlar içeriyordu. Birkaç yüz alevin bir araya gelmesiyle, sonsuz dünyanın gökyüzünü kavuruyorlarmış gibi bir görüntü oluşturmuşlardı!

“Ne kadar güçlü bir aura...” Lin Ming'in gözleri yerinden fırlayacaktı. Bu simge taşının aurasının diğer ikisini bastırdığını net olarak hissedebiliyordu.

“Bu simge yaşı en değerlisi olmalı.” Lin Ming hangi taşı seçmesi gerektiği konusunda bir süre düşündü.

O sırada Lin Ming'in ruhsal denizinden Şeytan Parıltısı'nın sesi yankılandı. “Lin Ming, bu simge taşının üzerindeki Ateş Yasaları'nı bilmiyorum ama Alevli Cennet ismini biliyorum. O, Tanrılar Âlemi'nde, Şeytan İmparatoru'nu bile aşan çok muhteşem bir kişidir! Diğer iki kişiyi daha önce hiç duymadım.”

Lin Ming bir süre tereddüt etti. “Bu kulağa doğru geliyor ama... Bir simge taşı seçmek, onu yaratan kişinin gücüne değil, tamamen seçen kişiyle uyumluluğuna bakıyor...”

Lin Ming bu simge taşı üzerinde yarım saat meditasyon yaptı. Daha sonra bir anda, Kafir Tanrı Tohumu'nun hafifçe zonkladığını hissetti; Kafir Tanrı Tohumu büyüyormuş gibiydi.

“Mm?” Lin Ming şaşırdı. Kafir Tanrı Tohumu'nun Alevli Cennet Simge Taşı ile daha yüksek birleşim oranı olduğunu görebiliyordu!

Kafir Tanrı Gücü, antik bir Şeytan Tanrı tarafından yaratılan bir yetişim yöntemiydi. Tanrılar Âlemi'nden bir Yüce Elder, şans eseri Şeytan Tanrı'nın antik harabesini keşfetmiş ve bu yetişim yöntemini bulmuştu. Daha sonra onu iyice algılamaya yetecek zamanı olmamıştı. Lin Ming bu sayede Kafir Tanrı Gücü'nün sadece gücüne tanıklık etmişti.

Şeytan Tanrı hakkında hiçbir fikri yoktu. Ama emin olduğu bir şey vardı ki, Şeytan Tanrı Alevli Cennet Kıdemli'den çok daha muhteşem bir kişiydi. Şeytan Tanrı, muhtemelen dövüş sanatlarının en yüksek zirvesinde duran bir ‘Gerçek Tanrı'ydı.

Böyle bir kişi ile yasaların kaynağı gibi yetişim yöntemlerinin tamamı sonsuzluk seviyesine yaklaşıyordu. Alevli Cennet Simge Taşı Kafir Tanrı Tohumu'nu etkileyebildiğine göre bu, Alevli Cennet Simge Taşı'nın Büyük Dao'nun kökenine daha da yaklaştığını gösteriyordu.

Lin Ming, kendi yargısından ziyade, Kafir Tanrı Tohumu'na daha çok güveniyordu. Üstelik Ateş Yasaları'nın sürecini ve kuvvet alanıyla birleşmiş Kızıl Kutsal Simge Taşı'nı algılamak çok uzun sürecekti. Onların hiçbiri tek adımlık işler değildi. Herhangi bir etki görmesi için onlar üzerinde belki on, belki onlarca yıl meditasyon yapmalıydı.

“O zaman bunu seçeceğim!”

Lin Ming kararını verdi. Zamanı tahmin etti ve hâlâ bir saat kadar vakti olduğunu düşündü.

Üç simge yaşına neredeyse bir saatte baktığına göre, diğerlerinin işi çok daha zordu, özellikle de Ölümlü Koridoru'ndan bir simge taşı seçmek zorunda kalacaklar için. İki saat içinde 20 simge taşından  en uygun olanını bulmak kolay olmayacaktı.

Şansları kötü çıkarsa, yaptıkları seçimden pişman olacaklardı.

“Hâlâ bir saatim var, acele etmeme gerek yok. Dünya Koridoru'na gitmeme gerek olmadığı için Kaos Koridoru'na gidip, oradaki ilkel kaosun simge taşların bakacağım. Acaba içlerinde kaynak enerji hakkında özel bir şeyler var mı...”

Lin Ming bunu düşündüğü anda Kaos Koridoru'na yöneldi.