Bölüm 722: Ateşin Kaynağını Algılamak

Kırmızı pullu gencin performansı çok şaşırtıcı olduğu için bir süre garip bir sessizlik oluştu. Kimse hemen denemek istemedi.

“Ben deneyeceğim!” Net sesiyle, kırmızı elbiseli bir kadın Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'nin önüne geldi. Tanrılar Âlemi grubundandı. Çok güzel değildi ama zarif bir görünüşü vardı. Kırmızı cübbeli adama baktı ve söyledi. “Tanrılar Âlemi Huo Klanı'ndan Huo Yu!”

“Tamam. Başlayabilirsin.” Kırmızı cübbeli adam, kırmızılı kadına Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ni gösterdi.

Gözlerinde keskin bir ışık parladı ve inanılmaz sıcak bir gerçek öz patlaması yaşandı. Sonraki anda, göz bebeklerinde alevli çizgiler ortaya çıkarak, ateşin ilkelerini anlamaya başladı.

İki nefes! O da iki nefeste başardı!

Tanrılar Âlemi dövüş sanatçılarının ardı ardına gelen başarıları çok şaşırtıcıydı. Ölümlü dünyanın dövüş sanatçılarından kimse buna şikâyet etmedi; aralarındaki fark çok büyüktü.

Kırmızı elbiseli kadın birkaç düzine nefes baktı ve daha sonra bedeninin etrafında pirinç büyüklüğünde kırmızı ışık taneleri oluştu.

“Meditasyon için iki nefes, emilen ateş kaynak enerjinin miktarı küçük. Birinci seviye C sınıfı!” Kırmızı cübbeli adamın tatmin olmuş ifadesi vardı. İki kişinin birinci seviye kavrama anlayışı olması çok iyi bir sonuçtu.

Tanrılar Âlemi dövüş sanatçılarından iki tane birinci seviye sonuç çıktıktan sonra, ölümlü dünyanın dövüş sanatçıları boş boş birbirine baktı. Uzun bir süre kimse hareketlenmedi. Şimdi oraya gitmek, aradaki büyük farkı bir kez daha vurgulayacaktı. Baskı çok büyüktü. Çıkan kişi göz alıcı bir başarı elde edemezse, artık kimse onları umursamazdı.

Tanrılar Âlemi'nin dövüş sanatçılarının hepsi çıkmıştı. Mutlu şekilde düşük seviyeli dövüş sanatçılarına baktılar; hâlâ teste girmeyen dövüş sanatçıları üzerinde yaptıkları baskı çok fazlaydı.

Birkaç nefes daha geçtikten sonra Lin Ming Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ne doğru hareketlendi.

“Kardeş Nuyan, şimdi çıkmak iyi bir fikir değil; baskı çok fazla...” Sarı Düzen Min nazikçe söyledi. Lin Ming'in Ateş Yasaları'nı ne kadar iyi kavradığını bilmiyordu ama Tanrılar Âlemi dâhilerinden daha iyi olduğuna inanmıyordu.

“Sorun değil.” Lin Ming başkalarının onunla eğlenmesini umursamıyordu. Ateş Kavramı çok etkileyici değildi. Ateş Kavramı bir yana, Uzay Kavramı bile onlardan iyi olmayabilirdi. Onun avantajı, çift yetişim ve özelliğinde yatıyordu; temeli de aşırı derecede sağlamdı.

Lin Ming öne çıktığı anda herkes aniden ona baktı.

“Alt seviyeden bir çocuk geliyor. Haha, gelmek için cesareti varsa, birkaç numarası olmalı. Başarılı olabilirse ikinci seviye B sınıfına ulaşabilir belki.”

“Hatta ikinci seviye A sınıfına bile girebilir. Ölümlü dünyanın dövüş sanatçılarında çok çöp olmasına rağmen, aralarından bir iki iyi yetenek çıkar. İkinci seviye A sınıfına ulaşabilirse, seninle aynı sonuca ulaşmış olur.” Tanrılar Âlemi'nden bir dövüş sanatçısı Huo Ping ile alay etti. Huo Ping, Tanrılar Âlemi'nden teste giren ilk kişiydi. Değerlendirmesi, ikinci seviye A sınıfıydı.

“Humph, ikinci seviye A sınıfına ulaşmak o kadar kolay değil.” Huo Ping somurtarak söyledi. Başkalarının onu Lin Ming gibi ölümlü dünyanın dövüş sanatçılarıyla karşılaştırmasından hoşlanmıyordu.

Lin Ming konuşulanları duymazlıktan geldi. Sadece Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'nin önüne geçti ve adını söyledi. “Gökyüzü Düşüşü Kıtası'nın Nuyan Ailesi'nden Nuyan Ming.”

“Mm. Başla.” Kırmızı cübbeli adam ifadesiz şekilde Lin Ming'e Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ni gösterdi.

Lin Ming, Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'nin resimlerine ve sözlerine baktığı anda, başlangıçta hiçbir şey hissetmedi. Ama daha dikkatli baktıktan sonra içindeki sonsuz gizemleri fark etti. Dans eden ejderhalar ve anka kuşları gibi görünen harfler ve heceler, sanki evrenin başlangıcındaki Büyük Dao'nun kaynağını içeriyormuş gibi görünüyordu! İçindeki ilkeler ve gerçekler gerçekten çok derindi; Lin Ming bir süre transa düştü.

Bu his, sanki zihnine bir anda büyük miktarda bilgi sokmak gibiydi. Başı ağrıdı ve bilinci bulanıklaştı.

Lin Ming dilini ısırdı ve ruhsal denizindeki savaş ruhu titredi. Lin Ming ancak o şekilde sakinleşebildi.

Bir nefes... İki nefes... Üç nefes...

Dördüncü nefeste, Lin Ming'in etrafında hâlâ hiçbir Ateş Yasası görüntüsü oluşmadı. Bu, Sarı Düzen Min'in, Lin Ming hakkında daha da endişelenmesine neden oldu. Dört nefeste Ateş Yasası ile birleşme gösteremezse, en fazla ikinci seviye C sınıfına girebilirdi. Bu sonucu en başında alsa, hiç de fena sayılmazdı. Ama bu sonucu, Tanrılar Âlemi'nin dâhilerinden sonra ele geçirmek, onu sadece gülünç duruma sokacaktı.

Tanrılar Âlemi öğrencileri bunu gördüğünde, kendi aralarında konuşarak sırıttı. Huo Ping kendini beğenmiş ifadeyle söyledi. “Söylemiştim ben. Birinci seviyeye ulaşamasam bile, ikinci seviye A sınıfı başarı, ölümlü dünyanın dövüş sanatçılarının ulaşmayı umamayacağı bir başarıdır.”

Lin Ming hâlâ Ateş Yasaları'nı anlamaya dalmıştı.

Beş nefes...

Altı nefes...

Altı nefes mi?

Sarı Düzen Min şok oldu. Altı nefeslik bir süre kesinlikle bir rekor olacaktı ama tersten rekor olacaktı. Şimdiye kadar teste giren hiç kimse beş nefesi geçmemişti.

“Altı nefes! Ne olmuştu ki? Altı nefes ikinci seviye değil, sadece üçüncü seviyeye girebilir. Böyle birisi kral seviyesinin gereksinimlerini nasıl yerine getirmiş olabilir?”

Tanrılar Âlemi dövüş sanatçıları bunu yorumlarken, kırmızı cübbeli elder bile hafifçe kaşlarını çattı. O da Lin Ming'in kral seviyesi izabe denemesini nasıl geçtiğinden şüpheleniyordu?

Kan soyu kötü olmasına rağmen savaş gücü muhteşem olabilir miydi?

Yedi nefes... Sekiz nefes...

Lin Ming'in göz bebeklerinde hala bir iz yoktu.

Tüm dövüş sanatçılarının yüzünde garip bir ifade vardı. Bu adam nereden geliyordu böyle? Bu performans tamamen hayal kırıklığıydı! Herkesin zamanını boşa harcıyordu şu an.

Sonunda onuncu nefesten sonra, Lin Ming'in gözlerinde küçük çizgiler belirdi. İnsanlar sonunda Lin Ming'in Ateş Yasaları'nı anlamaya başladığını düşündü ama sonunda herkesi suskun bırakan bir olay oldu.

Alev kaynağı ilkelerinin küçük izi, daha tam olarak yayılmadan iz bırakmadan kayboldu.

“Bu...”

Sarı Düzen Min bu utanç verici sahneyi izlemeye devam edemedi. Sadece iki nefeslik süre sürecek olmasına rağmen, Ateş Yasaları'nı anlamak için on nefeslik süre! Bu bir hayal değildi değil mi?

11 nefes...

12 nefes...

Ateş kaynağı ilkelerinin izleri tekrar ortaya çıktı. Ancak son kez olduğu için tekrar kaybolmadan önce yeteri kadar iyi büyüyemediler.

“Tanrım! Tekrardan başarısız oldu! Bu adamın Ateş Kavramı seviyesi tamamen leş gibi!” Tanrılar Âlemi'nin bir dövüş sanatçısı sabırsızca söyledi.

“Sayın Koruyucu, bu adam zamanımızı boşa harcıyor. Buraya nasıl geldiğini bilmiyorum ama Ateş Kavramı anlayışı 13-14 yaşındaki bir çocuktan bile iyi değil.” Başka bir Tanrılar Âlemi dövüş sanatçısı söyledi.

Ateş Yasaları'yla birleşmeyi başaramadığı tüm zaman boyunca onu izlemek zorunda mıyız? Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi, Antik Anka Kuşu Klanı Patriği'nin bizzat el yazısı ile ölmeden ve nirvanaya girmeden önce bırakıldı. Bu nedenle sayısı sınırlı. Bir dahi, onları algılama şansına sahip olmayabilir bile. Ve şu anda bu adam herkesin süresini çalıyor. Gerçekten boşuna bekliyoruz.” Bir dövüş sanatçısı sert bir sesle söyledi.

Kırmızı cübbeli adamın yüzü kasvetlendi ve düşük sesle söyledi. “Ben sadece burada bir koruyucuyum. İzabe denemelerine katılıp katılmama gereksinimlerini tamamlaması üzerinde bir yorumda bulunamam. Bir meydan okuyucu, Ateş Yasaları kaynağında meditasyon yaparken ne birisi savaşabilir, ne de rahatsızlık verebilir! Aksi halde, bu kuralları ihlal eden herhangi birisi Eski Anka Kuşu Şehri'nden ihraç edilir!”

Kırmızı cübbeli adam görünmez bir aura yayarak söyledi. Bu baskı, Tanrılar Âlemi'nin dövüş sanatçılarının üzerine düştüğü anda hepsi soldu ve başka bir şey söylemeye cesaret edemedi.

Aslında birbiriyle tartışmalarına rağmen, Lin Ming onları hiçbir şekilde duymuyordu. O sırada derin bir meditasyon halindeydi. Beş duyusunu da mühürlemişti ve zaman akışının farkında değildi. Uhrevi Savaş Niyeti'nin desteğiyle birlikte, Ateş Yasaları kaynağını anlamaya odaklanmıştı.

Lin Ming'in Ateş Kavramı anlatışı gerçekten en temel seviyedeydi; Antik Anka Kuşu Klanı'nda 13-14 yaşında bir çocuğa denkti. Bu ilkelerin eşiğine dokunmak ve göz bebeklerinde çizgiler oluşturmak için tam on nefeslik süre harcamıştı.

Ama küçük izler oluştuktan sonra hemen kaybolmuştu. Lin Ming'in asıl şaşkınlığı, ortaya çıkan ilkelerin Kafir Tanrı Tohumu tarafından emilmesiydi!

Bu izler emildikten sonra, Kafir Tanrı Tohumu'nun yüzeyini mühürlüyorlar ve küçük bir simge çemberi oluşturuyorlardı.

Lin Ming asla böyle bir şey olacağını düşünmemişti. Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'nden Ateş Yasaları kaynağını anlamaya devam etti. Birkaç nefes daha geçtikten sonra, sonunda hafifçe farkına vardı ve gözlerinde hafif bir ateş izi daha oluştu. Ancak kısa bir süre sonra onlar yine Kafir Tanrı Tohumu'nun yemi oldu.

Bu kendini birkaç kez tekrar etti. Kafir Tanrı Tohumu'nun üstündeki rünler giderek arttıkça, daha net olmaya başladılar.

Lin Ming dikkatle Kafir Tanrı Tohumu'nun üstündeki alev mühürlerini inceledi ve onların Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'ne benzer bir şey olduğunu gördü. Ancak bazı küçük farklılıklar vardı. Onun içindekiler daha gizemli ve anlaşılması zordu.

Lin Ming şok oldu. Onları anlamaya devam etti. İçindeki gizemleri hafifçe hissedebiliyordu, özellikle de yasaların gücünün yavaşça kapılarını açtığını hissediyordu. Büyük Dao'nun canlı genişliği, evrenin gizemli yasalarıyla birleşmiş gibi görünüyordu!

20 nefes...

30 nefes...

Lin Ming meditasyondayken, Antik Anka Kuşu Vasiyetnamesi'nin gizemlerinin yavaşça Kafir Tanrı Tohumu'nun üstüne kazındığını hissetti.

Yarım tütsü çubuğu süresi sonunda, Lin Ming hâlâ hareket etmedi. Artık sadece Tanrılar Âlemi'nin dövüş sanatçıları değil, düşük seviyeli dövüş sanatçıları da sabırsızlanmaya başlamıştı. Eski Anka Kuşu Şehri'ne Ateş Yasaları'nı anlamak için gelmişlerdi, birinin Ateş Kavramı'ndaki en temel seviyesini görmek istemiyorlardı.

Ancak kırmızı cübbeli adamın yüzünden kimse konuşmaya cüret edemedi. Sarı Düzen Min, Lin Ming'e baktı ve ağzı seğirdi. “Lin Ming ne yapıyordu?”

Yarım tütsü çubuğu süresinde Ateş Yasaları'nın gücüyle birleşemiyorsa, o zaman gerçekten cennetin yüzünü asacak bir performans sergilemiş olurdu. Eski Anka Kuşu Şehri'ne tek başına bir şeyleri başarmaya gelmiş olabilir miydi?

Sarı Düzen Min düşüncelerde kaybolduğu sırada, Lin Ming'in vücudu aniden sallandı. Gözlerinin içinde karmaşık bir ateş çizgisi oluşmaya başladı. Bu çizgiler sanki evrenin zaman içinde değişmesi gibi sürekli evrildi ve değişti.

Bilgisi az dövüş sanatçıları bunun garip bir şey olduğunu düşünmedi ama kırmızı cübbeli adam bunu gördüğü anda gözleri aydınlandı. “Bu...”

Kırmızı cübbeli adam kendi kendine mırıldandı. Ama o sırada, bir ateş kaynak enerji Lin Ming'in etrafında çılgınca yoğunlaşmaya başladı. Yumruk büyüklüğünde bir grup ışık küresi, fark edilebilir bir hız ile karanlık salonu bir anda aydınlattı.

“Bu ışıklar da neyin nesi?” Dövüş sanatçıları sersemledi.

“Bu... Ateş kaynak enerjinin gücü olabilir mi? Bu şaka falan mı?” Huo Ping şaşkına döndü. Tanrılar Âlemi'nden gelen kırmızı pullu genç sadece bir fasulye büyüklüğünde bir enerji küresi oluşturmuştu, Lin Ming'in küresi ise bir yumruk büyüklüğündeydi. İçinde bulunan enerji birkaç kat daha zengindi!